29 Aralık 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

29 Aralık 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Çocuklara karşı ananın ve babanın vazifeleri Beşeriyetin çok güçlükle ilerle- mesinden anaları ve babaları meş ul tutmak istiyenler az değildir. “ Bununla demek istiyorlar ki ebe- veyn çocuklarını iyi yetiştirmek hususunda kendilerine yorlar, bu vazifeler nelerden iba rettir? Bunların çoğu çocukla- rına devrine aittir. Bir kere çocuğu terbiye etmek onu birçok şeylerden değildir, olmak demektir. rında onların yapamıyacakları ve söy mak ve söylememek Çocukların yanınd ve baba da arayı t dir. Çocukla baba birbi lidirler. Çocuklariyle çocuk g değil, emsalleri g'bi dırlar, Bir çocuğun hoşa giden sözleri çocuğun yanında hoşa gitmeme- lidir. Çünkü o çocuk çocukluğu- nu unutarak kendisini bir şey zan neder. Misafirlikte veya misafir evde iken müteamdiyen çozuğundan bahsetmemelidir. Çünkü sizin hoşunuza giden o bahis başkaları am içini sıkar.. menetmek çocuğa emsal nümunesi Çocuklarım ya- yemiyec ri şeyleri yapma- babayı t etmemeli ana kanuşmalı Genç bir anne çocuğu bütün gece ağladığından dolayı üzülür, durur. bir hadise oluyor, bilmem. Bırakı miz çocuğunuz bağırsın, dursun, Ağlamasına ehemmiyet verilmedi | ğini anlıyan çocuk kendiliğinden susar. Gece çocuklarının ağlama sına tahammül edemiyen analar sinirlerini bozmaktan başka bir şey yapmamış o olurlar. Hiçbir gocuk sebepsiz ağlamaz. İy; ba- kılan ve muntazam yedirilen ve | içirilen bir çocuk katiyen ağla- maz. İnsan daha küçücük bir yu | murcak iken uygunsuzluklara, 1s- tıraplara alışmalıdır ki hayata piş | kin bir surette girebilsin! Çocuklar kendiliklerinden dü- | secek olurlarsa ağlamağa başları | lar. Böyle bir vaziyet karşısında ne o çocuğu pataklamalı, ne de a- cıyarak okşamalıdır. Bir çocuk! düştüğü zaman ağlamağa başlar- sa ona bunun © ehemmiyetsiz bir şey olduğu anlatılmalı. güldürmeğe çalışmalıdır. Bir ço cuk, ıstıraplarının ve endişeleri- nin büyük bir insandan da fazla olabileceği unutulmamalıdır. Ve onu Bir çocuğa istediği şeyi verme- | melidir. Yalnız inatla seyle hakikaten arzu ettiği bir şe- yi biribirinden tefrik edilebilme- | Üdir. İnat kırılmalıdır, fakat ar- zu takdire şayan olan bir şeydir. İnatçı ve somurtkan çocuklarda arada o sırada iltifat beklerler. Huysuz bir çocuk huysuzluk yapı» yorsa, belki huysuz anadan, doğmuşlardır! Sokuklarımızda yemiş kabuk- larına, kâğıt parçalarma mebzu- len tesadüf ederiz. Bir çocuğa portakal ve karpuz kapuklarının, kâğıt parçalarınm sokağa atılmı yacağı öğretilirse © süpürüntüler kendiliğinden ortadan kalkar. Taardığımız bir hanım vardır. babadan tereddüp | eden vazifeyi hakkiyle yapamı” ! lâzımdır. | Niçin çocuğun ağlaması | istediği | onun ne kabahati var. E-| beveyni de huysuzdular, onlar da | Kocasından para ister. li lira geçti mi, hemen o anda 40 | kağa çıkar, alış veriş yaparak pa | rasını bir günde bitirir. Akşam İ evine geldiği zaman, hesap yas par, yalnız on beş lira sarfettiği- batırına gelir. nı ne yaptığını bilemez. mın para ile münasebeti yoktur - çünkü evvelâ kendisi hayatın- da on para kazanmamıştır ve sa niyen, çocukluğunda (sarfettiği paraların hesabını tutması öğretil memiştir. Çocukluğunda ihmal edilen — her şey büyüdükten son ra pek fena tesirler gösterdiğine işte bir misal! | i | Eline el- | Paranın üst tarafı" | O hans! Bazı çocuklar da hasis olurlar. | Bu da iyi bir şey değildir. Hayat- ta bir kusur teşkil eder. Hasislik- ten vazgeçirtmek, için bu gibi ço- k birisine bir şey ikram e decek olursa, ufak mükâfatlar vermek lâzımdır. Meydanda duran bif şeyi alıp yemek bir nevi hırsızlıktır. Böyle bir kabahat işliyen çocuk cezalan- | siyle olsun misafir etmemektedir. ! dırılmalıdır. Meydanda duran şe yi yemediği bir zamanda takdir ve tahsin edilmelidir. Bir çocuk en erken © yaşından itibaren her türlü (o meşakkatlara tahammül etmeğe alıştırılmalıdır. Güneş giren yere doktor da gir- mez kelâmı meşhuru hiç unutuk mamalıdır. Portakal ve muz çocuğun ke- mik teşkilâtına yardım eder. Bü yükler için çok faydalı olmıyan şeker çocuğu teşkin eder ve kuv vetlendirir. Çocuklara arada si- rada sarmısak suyu © içirmelidir, solucanları defeder. Bir çocuk bir yemeği yemek isterse veya istemezse bunun mut- laka bir sebebi vardır. Çocuğu: ğunu toprak, kiremit, çamur ye İ mek istiyorsa bunun da mutlaka bir sebebi vardır. Yapılan tetki- | kata nazaran bazı çocuklarm tır- (D) vitamininin eksik olmasın Onun için i çocuğu zorla tırnak yedirmekten | menedileceğine ona eksik olan vi- taminleri yerine getirmek için 1s- panak, süt, balrk yağı, tereyağı i yedirmeli imiş, dan ileri geliyormuş. Bir çok çocuklar südün kayma» İ ğını yemek istemezler. Kaynatı- lan süt soğuyuncıya kadar karıştır rılırsa üzerinde kaymak tabakası | peyda etmez. İ Ds dikoducu Sovyet Rusyada bir mamut bulundu Moskova, 28 (Tas ajansı) — İrkusk ci iç bi ri |. rkusk civarında hiç bir yeri bo İ niz canavarlara taş garip bir mahlükün daha baş gös“! zulmamış hattâ kafa tası içindeki beyni bile çürümemiş bir mabut bulunmuştur, Her bir dişi yedi kilo ve müdafaa dişlerinin her biri de 16 kilo ve 213 santimetre boyun- | dadır. Bu müstehase müzeye nak: lolunmuştur. —— Uzak deniz hatları Berlin, 28 (A.A.) — Büyük Al- man kumpanyalarınımn uzak şark hatları, şimali Atlas hatlarile Bre- lede birlestiitecektir. Buna mukabil cenubi Amerika ve Afrika hatları Hambourg'da kalmaktadır. naklarını yemeleri vücude (B) ve İce ire Miri ie | teşebbüsüne giriştikleri ) i tel, © DÜNYA HABER (© DÜ! o, LERİ İngilterenin en şişman adamı ! Basamakları kırıyor, yatakları çökertiyor, fakat ne yazık ki kendisine bir iş bulamıyormuş! İngilterenin en şişman adamı nın, — Gösterişindeki bütün hey bet ve azamete rağmen — tasav- vur olunamıyacak kadar bitik ve yoksul bir hayat geçirdiği yazıl maktadır. Britanya adalarının en şişman adamı sayılan Mister Leyn 200 kis lo gelmektedir. İki buçuk metre de boyu vardır. Bu çok şişman adamı, seyyar at cambazı şirketleri alma makta ve “Ne yazık ki genç değil sin,, demektedirler. Şişman adam 50 yaşındadır. Bir defa kendini bir cambazha- ne çadırı önünde teşhir oetmek zaman, şimdi kendisini çıkardıkları sedirin ba- samaklarını kırmıştır. karyolaları çatır çatır kırıp yamyassı eden bu iri adamı para- Bir defa bronşitten muztarip olduğu zaman, kendisini kaldır dıkları hastanede üç yatak değiş- Hiç bir *| tır. z yav Fakat şayanı hayrettir ki, bü- tirmek mecburiyetinde kalmışlar, İ tün bu cüsse dolgunluğuna rağ- günkü üç karş üç karyolayı da a çatlamış. | men, bu adamın kafası büyük | değildir. Bu itibarla kendisine ko laylıkla şapka bulmaktadır. Şişman adamı gazetelere geçe» cek kadar mühim bir mevzu hali- ne geliren şey, son zamanlarda artık tehlikeli bir şekil alan işsiz“ liktir. Biçareye kimse iş verme mekte, ve bir noktai nazara gö - re, bu vücuda, bu cüsseye kâfi gelecek ne yer, ne de iş bulunama dığı ileri sürülmektedir. Şişman adamın; Londrada çe kan (The People) gazetesi muha- birine söylediği sözlerinin bir kıs- mı şudur: "Dünyadaki şişmanların belki. en feci vaziyette olanıyım. Her- r. Otobüse bin. işilik bilet istediğimi Şişman adamın otobüse nasıl girebildiği meselesini ğa lüzum görmeden şunu da kay» dedelim ki, betbaht adam, bü tün bu boşta “gezerliğine, rağ- men evlidir. Ve beş çocuk sahibi dir.. Amerika vahşilerinde sihirbazlık! Amerikanın şimal taraflarında dolaşan Avrupalılar oradaki vale şiler ve yarı vahşiler arasında hü- küm süren sibirbazlığa. hayret e- derler. Bu sihirbazlık ustaları yalnız çöllerde değil, büyücek kas İ sabalarda bile sanatlarmı icra e | derler ve sözlerine inanacaklar ol dukça medeni araplar ve zenciler bulurlar. Yapılan o sihirlerin muhtelif © nevileri vardır. İyilik için, aşk için, zulüm için ve inti- kam için sihir oyapılır. Bur ları yapan büyücülere verilir. Bazan bir “âlim adam,, ismi zan da tırnak parçaları ve hayvan barsakları istenilen büyüyü mağa kâf gelir. Bu büyü alâmet- ci bir cazibeye malik (olduğuna yap" | inanırlar, yüzlerce kilometre ir | zakta olan bir kimsenin büyülen- kı bir arap kadınmın büyülendiğin den dolayı ailesini terkeden aşa- ğı tabakadan bir araba kaçtığı, ondan dayak yediği ve aç kaldığı halde o arabı terketmediği, yüke sek bir mevki işgal eden bir Fran- sızın adi bir arap kadınma tutul- duğu görülmüştür. Bu gibi büyü hadiseleri şimali Afrikada hiç eks | sik olmazmış. Bu büyüleri yapanlar, karşi larindaki insanlar © üzerinde bü“ yük bir tesir bırakmak için türlü türlü kıyafetlere girerlermiş. Res mimiz bu büyücülerden birisinin takındığı kıyafeti göstermektedir. Bu korkunç manzara müracaat edenleri daha uzaktan | gördükleri ozaman büyücünün İ lerini taşıyanlar onların sihir edi- | miş olduğuna itikat ederler. Yaş- | kuvvet ve kudret; hakkında kas | naat getirmeğe kâfi gelirmiş. ş Bir canavar daha meydana çıktı! Geçen gün bu sütunlarda İngi: | drew isimli bir Kanadalı tarafın- | tasvir etmektedir: pi liz gazetelerinden naklen meşhur deniz canavarına dair tafsilât ver miştik. Son haberlere göre canavar hi- kâyeleri çoğalmakta ve bu defa | Kanada sahillerinde, bütün de terdiği haberi gelmektedir. Bu son “Çanavar,, ın Cyrel An- İ ver açıklarında ördek çıkartacak | dan reyelayn görüldüğü ve müt | hiş korku uyandırdığı söyleniyor. İ Andrew, Vencow- vururken | bu müthiş ucube birden karşısına | çıkmış ve vurduğu ördeklerin bir Kanadalı kaçını birden kayıktan hızla ka-| parak bir an içinde yalamış yut- muştur, Adam; garip mahlüku #öyle “Kafası bir beygir (o kafasma * benziyordu. Kulakları ve burun * İ delikleri yoktu. Gözleri . bummus i nun hizasında ve her biri hemen | 1 çeyrek metre kadar ilerde görül i mekte idi... 7 rine yorgun (bir köpek gibi ses ve hışıltı ile nefes alıyor- muş. Boyu on metre kadarmış ve elleri ayakları yokmuş... Süvari beygirlerinin ayaklarına kılıf geçiriliyor (Deyli Telgraf) Moskova muhabirinden aldığı bir haber, kızıl ordu süvari beygirle | beygirlerin düşüp, harekete mâni gazetesinin | tedir. Soğuk ve kaypak © havalarda | rininin ayaklarına birer kılıf geçir | olmamaları için, uzun zamandan meğe karar verildiğini bildirmek- | beri tecrübe edilmekte ve belli l başlı bir şekil düşünülmekte olan kılıflar kararlaştırılmıştır. ç | Kılıfların yapılmasına başi mıştır, araştırma" büyü için

Bu sayıdan diğer sayfalar: