1 Şubat 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 13

1 Şubat 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dedikodu Ahçılar ın Şahı! “Pişirdiğim böreklerin üstüne tuz ser- pecek kadar tabiatsız misafirlerin. ,, Nevyorkta büyük otellerden bi- risinin ahçıbaşısı işinden çıkarıldı ğı için bütün Nevyork otel müs- tahdimleri grev ilân etmişlerdir. Çünkü ahçıbaşmın haksız olarak işinden çıkarıldığı iddia olunmak- tadır. Otel müstahdimleri cemiye- tinin ifadesine nazaran, müşteri- lerden birisinin önüne konulan bir yemeğin fena pişirilmiş olmasın” dan dolayı şikâyet etmeğe m yoktu, Çünkü yemek tabahat fen- nine tamamile muvafık olarak ih- zar edilmişti. di Haddi zatında ehemmiyetsiz gi- bi görünen bu hâdise hakikatte oldukça ehemmiyetlidir. Çünkü dünyanın her tarafında büyük ve kıymetli ahçılar ittihat etmişlerdir. ve istediklerini patronlarına zorla kabul ettirirler. Pek ziyade zorba- ık eden bu ahçılar içinde pek mü- bim şahsiyetler de vardır. Bazıları © kadar şöhret kazanmışlardır ki, uzaktan parmakla gösterirler. Bu meşhurlar arasında bir za- man en meşhuru, şahlarm ahçı ve ahçıların şahr (Escoffier) idi. Bu adam sanatının o kadar âşıklısı idi ki, ahıçılığının ön devirlerinde hususi bir evde ahçı başılrk yapar- ken bir camekân arkasından ye- mek yiyenmisafirleri tetkik ediyor du, Pişirdiği yemeklerin misafir- ler üzerinde ne gibi tesirler yaptı- ğı onların alâimi veçhiyesinden şalışırlardı. Yenilen yes mekler methedilirken, misafirler tabıktaki yemekleri kapışırken camekân arkasına gizlenmiş olan (Escoffier)in koltukları kabarır, Ağzı kulaklarına varırdı. Bir gün misafirlerden birisinin (Escoffier) tarafından büyük bir itina ile hazırlanmış olan meşhur böreklerinden birisine m. e serptiğini görmüşlü. e (Escoffier) i çığrından çıkarmak için kâfiydi. Onun için misafirler gittikten sonra efendisine müra- eaatla istifasını vermiş ve demi$- ti ki: — “Ben pişirdiğim böreklerin üzerine tuz serpecek kadar tabiat siz misafirlerin girip çıktığı bir © vede artık çalışamam!,, İşte bütün ahçılar, tabii sanatı- nı ve maharetine güvendikleri, bu tabiatta insanlardır. Onun için bir otelde aşçı başının fena yemek pişirdiği iddia olunarak işinden çıkarılması bütün Nevyork otel müstahdimlerinin grev ilân etme- Amerikalıların bu grevden ve dolar meselesinden başka diğer kaygusu daha var, O da son yapı" lan istatistiklere nazaran Ameri- kadı milyonerler ad. dinin azal- masıdır, Şimdiye kadar hep zam nederdik ki, bir Amerikalı daima bir milyonerdir. Halbuki evvelce senede #sgari bir milyon dolar va ridat: olan zenginlerin adedi, son istatistiklere nazaran yirmi kişiye inmiştir, Bu istatistkilere ne dereceye ka- dar inanılması lâzım geleceği cayi #ualdir. Çünkü (Fılâdelfiya) da (Richardson) isminde bir soba fabrikatörü meşhar ressam (Ru- bons) in (Rachanal) nammdaki tablosu iin bir elde 300000 doları #ayıvermiştir. Bu mühim meblâğı masanın üzerine büyük lâkaydi i- le attıktan sonra kıymettar tablo- yu bir kâğıda sarmağa bile lüzum görmeden koltuğunun altına alıp evine gitmiştir. Geçenlerde * (Do- ris Duke) ismindeki bir milyoner kız, muayyen bir mikdar parayı muayyen bir mahalle yatırmıyaca cak olursa öldürüleceğine dair bir tehdit mektübu almıştır. Mektup- ta kızın kırk milyon liralık bir mi- rasa konduğundan dolayı bu pa- rayı vermesi lâzım geldiği iddia olunuyormuş. B İlâm Sıddık hanm hir u haberlerden la i bir adamım evladıdır. nazaran Amerikada milyonlarm e- istatistiklere pek o kadar inanma“ mak lâzım geliyor. Her ne kadar sermayeden hâsıl olan varidat a- zalmış ve meselâ hisse senetleri" nin geliri yüzde kırk üç nisbetin- de inmiş ise de, vaktile biriktiril- miş olan milyonlar ve milyarlar yerinde kalmıştır. Dedikoducu Italyada askerlik Terfi işlerinde yeni esaslar Roma, (Hususi) — Sinyor Mussolini, kendi riyasetinde toplanan ordu mecli- sinde iki meseleyi mevzuu bahsetmiştir: 1 — Ordu zabitlerinin terfii meselesi, 2 — Askerliğe alman öfrada ve ihti- verilecek terbiye meşcleği., Sinyor Mussolininin hazırladığı plâna göre zabitlerin terfii eskisi gibi olmıya- cak, kıdem yerine fenni, ahlâki, hatta bedeni faikiyet nazarı itibara almacaktır. Erkânharp zabitleri, memuriyetleri dolayısıyle, kumandayı inhisar altıma al muyacaklar, bunlar da faşistliğe göster. dikleri sadakat derecesinde terfi edecek. lerdir. Gençleri askerliğe alıştırmak ve askeri iyelerini yükseltmek için faşist mer. i istifade olunacaktır. , Her İtalyan çocuğunun askeri terbiye. si sekiz yaşından, izci teşkilâtma girdiği günden itibaren başlıyacaktır. Zenginlik değil, felâket! Amerika haydutları, dünyanm en zengin kızı sayılan ve kırk mil. yon dolar serveti olan Mis Doriş Duke'yi kaçırmakla ve öldürmekle tehdit ederek kendisinden para is. temişlerdir. Amerika hükümeti bu çeşit hay- dutlara karşı en şiddetli tedbirleri aldığı halde bunlar gene uslanmı- yor ve her fırsattan istifade ederek korkutabildiklerini soyuyorlar. Mis Duke, tehdit mektubunu aldıktan sonra New Jersy'deki ko- nağına iltica etmiş ve konağın her kapısını silâhlı zabıta memurları- nm muhafazasma aldırmıştır. Zabıta iki taraftan tehdit mek- tubunu göndereni aramakla meş- gul oluyor. Ötedenberi tehdit edegelmekte olan Mis Duke daima iki üç s'lâh- Iı memur ile gezer, ziyafetlere, klüplere bile bunlarla beraber gi- ! der, gelirdi. Kendisi öteye beriye gittikçe hüviyetini saklar ve hüviyeti an- Yaşılır .nlaşılmaz hemen evine dö- nerdi, arın en mühim taraflarını maklediyo- rimekte olduğuna dair yapılan! 13 — VAKIT O Di B Nadir Şahın öldürü ÜNYA HABER 1 ŞUBAT 1934 LERİ O İmesinde kadın parmağının oynadığı rol! “ Bana Nadir Şahı öldürmek fikrini veren, bu fikri kafamın içinde besliyerek Telgraflar Efganistan kralr Nadir şa. hım katilinin itiraflarından kısaca bahs ve işin içinde bir kadın parmağı bulun. duğuna da işaret etmiştir. Son posta ile gelen Efgan, Hindistan ve Misir gazeteleri bu katilin itirafatını aynen naklediyor. Bu itiraflar çok me. taklı noktaları muhtevi olduğundan on- beni ona alıştıran bu tuz, Bu itibarla, bu katil de, babası gibi bu silenin adamı sayılıyordu. Gulâm Nebi Han, vatana Ohiyaner ( töhmetiyle idam olunmuştur. Onun (o kar- deşi Gulüm Sıddık, Amanullah han dev- rinde hariciye nazırlığı yapmış, Avrupa seyahatinde Amanullah hana refakat et- miş, Nadir şah zamanmda Berlin sefirli- ğine tayin olunmuş, daha sonra birnde- rinin İdamı üzerine memuriyetinden $i” karılmıştı. | Bu mukaddimeden sonra katilin itiraf” larını nakledebiliriz: i Gulüm Sıddık hanın haremi ile benim aramda aşk ve alâka vardı. Bu aşk ve) Amanullah han “devrinde bu hanımı alâka senelerdenberi devam mi evinden alır, Darülaman şehrine götü Bu hanım sabık saray nazırı Mehmet Ya" İrür, orada gezer dolaşırdık. Bütün şahsi a a e Dar eş ve el Gİ menaflaimni bei kanar) tediyüi Gliyör, sesüsüne, bu hanım sebep olda, Önüm) > üni başımı ordu. Bugü bar ii Mi © yaptırıyordu. güne için gece, gündüz onun evine gider, | ağn bütün A Kstölbu munla sohbet ederdim. Yahut bu hanım, maişetimi temin eden de o bhabasmın evine gitmek üzere evinden!idi. Hanm aile efradmdan çoğu, onunla çıkar, dayımın evine gelir orada sabahla | vaziyetimi biliyordu. Gulâm Ceylâni ha- ra kadar birlikte kalırdık. Aramızda gay»İnm haremi bu vaziyet hakkında birkaç rimeşru münasebetler vardı. defa babamla konuşmuş, babam bu ka- Güneşin ışıkları bir kilometre murabbamda toprağa bir buçuk yardımı ile güneşle ısman ve gün- milyon kilovat enerji vermektedir. Fakat, kömür yakma, şelâle ve rüz» gârlarden istifade meseleleri gibi güneşin enerjisinden istifade me- selesi de henüz halledilmiş değil- dir. Dünya âlimleri bu meseleler ile durmadan meşgul olmaktadır - lar, Güneş enerjisinin tetkiki maksa- dile Rusyanın en güneşli memleke- ti Türkistanm Semerkand şehrin- de bir Helioinstitut yani güneş ens. de 70 kişinin yıkanmasına kâfi ge- len bir banyo yapılmıştır. Taşkent. te yapılan yeni hamam güneş ile ısıtılacak ve inşaat masarifi bir se- nelik odun sarfiyatından fazla ol- mıyacaktır. Semaverlerin güneşle kaynatıl - ması için de tecrübeler yapılmıştır. Bu semaverlerin içindeki su kay- namadan musluktan akamamakta- dır. Bu cümleden olmak üzere bir titüsü yapılmıştır. de, yemekleri buharla pişiren sey- kadındır ,, dınla münasebetimi kesmek için bana bir cok defalar ihtarlarda bulunmuştu. Fas kat ben babamı dinlemedim ve bu kadın» an vazgeçemedim. Buna, Nadir şahı öldürmek fikrini va | ren, bu fikri kafamın içinde besliye beslis ye ona alıştıran da bu kadındır. Gülüm Nebi ve Gulim Ceylaninin idamlarından | sonra bu kadın bana Nadir şahı öldür” meyi mükerrer defalar teklif ett. Banat “Nadir şahı öldürdüğüm takdirde Efga- nistenda büyük ihtilâl kopacağını, ya As manullah banın, yahut zevci Sıddık has | nın tahta oturacağını, bu cinayet yüzüm- den ikbal ve refah içinde yaşıyacağımı söyledi. Bir gün Gulüm Sıddık, Gulim Nebi, ve Gulâm Çeylâni nin karıları beni bire likte karşıladılar. Her vasıtaya müracat ederek beni Nadir şahı öldürmek için teşvik ettiler. Ben de onlara uyar gibi göründüm. Fakat gene karar vermemiş» tim, Daha sonra bir gece gene Srddık sın karısı yanındaydım. Ayni meseleyi konuştuk, Kadın bana erkek olmadığı | ms, bu cinayeti işlemediğim takdirde be- (nimle her münasebeti keseceğini söyledi. | O gece kararımı verdim. : Bülün hakileat bundan ibarettir. Beni | bu cinayeti işlemeye sevk ve teşvik eden Sıddık hanın karısıdır. Ben de hiç bir şe- yin gizli kalmaması için bütün hakikati ifade ve ifşa ediyorum. # Ceni bu itiraflarını şifahen anlattıktan başka yazıyla da yazmıştır. 3 ğ İ Cani, bu itirafatı dolayısıyle idama İmahküm olmuştur, Güneşten istifade için müesseseler Taşkentte de, muhtelif âletlerin | yar mutfak yapılmıştır. K'kürdün i | tasfiyesi için güneşten istifade bu“ susunda yapılan tecrübeler çok mü | himdir. Güneş enerjilerini topla” mağa mahsus olan makine camdan değil selüloit'ten yapılmaktadır. Suyu tuzlardan ayırmak için de bir makine yapılmıştır. Hazer ve Aral gölleri hayalisi susuzluktan çok is- tırap çekmektedir. Buralara OBakü'dan gemi- lerle şu getirilmektedir. Güneş- ten istifade suretile bu iki gölün suları içilebilecek bir hale gelecek» | tir, Macaristanda bir muallim için tutulan mat Macar gazetelerinde okunduğuna göre|kot ederdi. Profesör de eski ve yeni bü- bürün bütün Macaristan Bernhard He-|tüm talebesini göstereni bir kartotek var- ber namında bir hise munlliminin mate-|di. Talebeden biri ölünce profesörün bir mini tutmaktadır. baba gibi yüreği yanar ve ölüyü ta kab- Profesör Heber bekârdı. Yalnız tale-İristana kadar ağlıyurak geçiriyordu. belerine daha ziyade faydalı olabilmek) Profesör bundan bir müddet evvel te- &ayesi profesörü evlenmekten alıkoy-İkaüde sevkedilmişti. Faleat sahile maarif muştur, Mektepten şehadetname alan|nazırı Kicbelsberg gibi şimdiki nazır bir talebe Profesör Heber için “eski ta-|Homan dabi profesör Heberin talebesin- lebe,, değildi. Mekteptan mezun olan-|den olduklarından ve tekaötlüğün pro- larla da profesör münmsebetlerini devam fesör üzerinde öldürücü bir tesir yapaca- ettiriyordu. Büyük harp çıktığı zaman İğ? bildiklerinden bu kararı geri almış. profesör cephelere gidiyor “eski talebe, |lardı lerini ziyaret ediyor ve bunlardan ölen) Bundan birkaç gün evvel bu yetmişlik lerin matemini tutuyordu; tesis ettiğilibtiyar, hayrete değer bir intizamla de. bir fond ile muhtaç talebesine, imkân)vam ettiği mektebine gelmemişti. Bu dairesinde, yardımlarda bulunuyordu. |fevkalâde hâdise polise haber verilmiş Diğer taraftan kendisi gayet fakirane|ve yapılan arama neticesinde evinde yaşıyor, yırtık elbise ve ayakkabıları ile|kalp damlasından öldüğü görülmüştür. geziyordu. Profesör Heber doksanlk annesine ay da 150 Pongö gönderiyordu. Aralarında enaz” bulunan eski talebeler esörün annesinin mın kesilme. lar alıyordu. Zenginlerden biri yardımını mesine ve bu parayı Ki ceplerinden! esirgedi mi bunu bütün Budapeşte boy-İvermeye karar vermişlerdir. emi ağ e ei A em Profesör Hebere yapılan cenaze mera- | siminde Macar milletinin son nesline | mensup binlerce kişi hazır bulunuyordu. | Bunlar arasında samimi göz yaşları dör | kenler sayısızdı. Profesör Heberin bu misli görülmemiş fazilet ve feragatinin yaşları ödedi. Bir casus kadın hapsedilecek Lorende, (Sar Cermond) havalisinde casusluk yaptığı için yakalanan güzel Sofi unvaniyle meşhur Sofi Drest muha- keme neticesinde iki sene hapse mahküm olmuştur, Sofi, bir kahve işletiyordu. Kendisi Almen tabiiyetindedir. Sofi, ce İsusluktan başka bir Fransız mitralyözü- İnün plânını çaldığı için cezasma bir sene ilâve olurmuş ve bu suretle öç seneye varmıştır, N Sofinin kocasıyle arkadaşları da hap- se atılmışlardır. şükran borcunu, bütün bir neslin göz İğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: