9 Mart 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

9 Mart 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dedikodu Çocukları diğer neğe başlıyan çocuklarına evle- ndeki odaların ve bahçenin dar teldiği ve çocuğun hariçte arka- İaş aramağa başladığı zamanın raklaşmasından dolayı ten başka çocukların oynaştık- uw görür! — “Anne, ben de gidip oynıya- hım mı?,, demeğe başlar. Anneyi korkutan sual budur, çocuk daima yanında iken, anne- önin nezareti altında yaşarken ve şirkin hallerden sakınırken ne iyi di diye düşünülür. Halbuki büyük hir ihtimam içinde yaşıyan çocuk hak şimdi hışarat arasma O karış- mak istiyor denilir. Böyle düşünmekle ne kadar e- arını mümkün olduğu kadar diğer ocaklardan uzek bulundurmağa salışırlar. Nihayet, buna büsbütün, hâni olamıyıcaklarını anlıyarak ;ocuklarını serbest bıraktıkları za- han çocuğun diğer akranı arasın- İa pek garip birrol oynamığa paşladığını görerek telâşa düşer. er. Çünkü birbirlerini çoktan beri apıyan ve oynaşan diğer çocuklar *yonü gelene, şöyle yandan ba- karlar onun acemice ar. Nihayet “yeni gelen,, çocuk a- tadan çok geçmeden ağlıya ağlıya innesine koşar. Şayet ebeveyn çocuklarını vakit le zamanımda diğer arkadaşlarile anıştırsa ve oynatsa idiler, ihtimal ki çocuklar gene onunla eğlenir. erdi, çünkü herkes bir defa haya- Da acemi olmağa mahkümdur, at bu iştihza o zaman çocuğa o De tesir etmiyecekti ve çocuk sx bir zaman zarfında arkadaş- rına alışmış olacaktır. Evde alıkonulan böyle bir ço- gi mektebe gittiği zaman orada büyük müşkülâta maruz kalır. (a ders esnasında da muhterizane ir tavır takrnır veyahut büsbütün ksini yaparak, serbest kaldığını rür görmez frrsat düştükçe yum- he ve dirseğinden istifade- e kalkışır. | Ve o Zamana kadar gösterilen ih imama Ve ilinaya rağmen o yara- Raz, arsız bir çocuk olur, dersine alışmaz, akranına da ısınamaz. Bunu okuyan ebeveyn simdi ana soracaklar!,, fakat dahı az irbiye görmüş olan o cocukların Apacağı fena tesiri düşünmüyor. Rusunuz? Çocuğumuz verdiği. hiz terbiyenin horulecağını naza. F dikkate almıyor'musunuz?,, di #ceklerdir. * Bu kada. endişeye düşmeğe hiç yoktu», Şayet çocuğunu bir "eve geldiği zaman onun o ağ- fena bir söz işitecek veya Çocukları Terbiye bırakan ebeveyn yanlış düşünüyorlar. Bir çok ebeveyn vardır ki büyü- | lursunuz. Çocuğunuz arkadaşlari - endişeye | Hüşerler. Çocuk bir gezinti esna- unda veyahut pencereden bakar - armı ve birbirlerile şakalaştıkları. | beveyn büyük bir hata işlemiş olu- rorlar İçlerinde bir çokları çocuk | hareketlerile | âğlenirler, sözlerini gülünç bulur- | yaşitlerinden ayrı | i le oynarken onlardan birisne: — “Bana bak, Rıfkı, öyle ko- | nuşma! Annem o sözü söyleme, fe- | nadır, dedi!,, derse ne kadar iyi o- | lur değil mi? | Mühim bir nokta daha var ki o- nu da unutmamak lâzım gelir: Ço- cuğunuzu uzun zaman evde alıko- ymıyarak onu vakit ve zamanında arkadaşları arasına £ sliverirseniz, çocuğun erkenden cemiyet halin - , de yaşamağa alışmasını temin et- miş olursunuz. Ne kadar gençlere tesadüf edilir ki kendi akranlarını | beğenmezler, kendilerini yanlış o- larak onlardan yüksek farzeder- ler, Bu gibi gençler çocuklukların- da evde kapatılmış ve oyun arka- daşından mahrum kalmış olanlar. | dır. Bunlar başkalarınm ne yap- i tklarını, nasıl çalıştıklarını, veli bildiklerini tetkik ve tecessüse va- kit ve frsat bulamamışlardır. Ço - | cuklar en ziyade oyun mahallinde | oynarken, oyuncaklarını birbirle- | rile teati ederlerken ve arkadaşlı. | ğa alışırlarken birbirlerine yakla- sırlar, birbirlerile anlaşmanın yo- lunu bulurlar, hakiki hemşehri ol-' mayı öğrenirler ve büyüdükleri za- | İman da öyle kalırlar. Dedikoducu İ . . Berlinde otomobil m sergisi Berlin, 8 (A.A.) — Alman is | tihbarat bürosu bildiriyor: Bugün Berlinde açılacak olan büyük otomobil salonu teknik sa- hada inkılâp yapacak derecede ye nilik göstermektedir. Bilhassa Alman posta idaresi- nin sergide muhtelif modelde oto- mobil ve kamyonları teşhir edil- mektedir Tanzim edilmiş olan mükemmel İ bir tablodan Alman postalırınm İ 13 bin otomobille Avrupanın en| büyük otomobil teşkilâtına malik | olduğu anlaşılmaktadır. Postaların 48 bin kilometre u- | zunluğunda 2500 hattı mevcuttur.. Bu hatlarda 15 ilâ 50 kişilik dört bin otobüş işlemektedir. Diğer cedvellere göre, 1933 te 1932 nin iki misli olarak 80 bin fazla yolcu otomobili hizmete ko- nulmuştur. Otomobil fabrikaları 450 milyon marklık iş yapmışlar- dır. Bu fabrikaların 1932 de yap» tıkları iş miktarı 360 milyonluk idi. Deri ve barsak müzayedesi ..—. a a Am e ————r—ğ———: 9. VARIT 9 MART 1934 m Naş, EZ Alman gazetelerinden birinin muharriri Afrika çöllerinde oto- mobil ile büyük bir seyahat yap- maktadır. Muharrir bu seyshat- lerine ait olan görüşlerini maka- lelerden ziyade fotoğraflarla tes- pit etmektedir. Ümitburnundan Kahireye ka dar giden yol üzerinde bazan zü- rafelere, bazan aslanlara, fillere rasgelerek bunlırm derhal fotoğ- raflarmı almakta ve gazetelerine göndermektedir. Bu fotoğraflara ! göre, otomobili gören aslanlar ve filler kaçmayıp ona hayretle bak- ,maktadırlar. Bundan da anlaşılı- yor ki, Afrikanm vahşi hayvanla- rı da artık medenileşmiye başla- mışlardır. Afrikanın bazı yerleri çok mah- suldar olduğu için cenneti andır- #makta imiş. Gördüğünüz fotoğraf Afrikanın (Kikuyus) kabilesinin Almanyada kısırlaştırma kanu- nuhun şiddetle tatbikine başlan- mıştır. Bu kanuna Karlsruhe'de tatbike memur olan hususi mahke- me bir Alman ile bir yahudi kızı arasında aktolunan bir nikâhı boz- muştur. Mahkeme sebep olarak diyor ki: “Bu genç, bir yahudi kı- zı ile evlenmiye kalkışmaklı, Al man ırkının iyilestirilmesine ma- İngilterede dine kârşı alâka azâlıyor Gelen haberlere bakılırsa İn- gilterede halk arasında dine ve ki- liseye karşı alâkasızlık günden gü- ne artmakta imiş. Bu halden ol. dukça telâşa düşen papaslar ara- sında bir “müteşebbis,, çıkıp halkı kiliseye rağbete teşvike başlamış- tır. Bu adamcağız, güya canbaz. hane veya sinema (o propağandası yapıyormuş gibi, göğsüne ve Sırtı- na, üzerlerinde: (“Ey ahali! Bari günde bir saatinizi Allahın evinde geçiriniz!,, ibaresi yazılı olan lev- balar olduğu halde dolaşmıya baş- lamıştır. İngilterenin Ledismit kasaba- sında yaşıyan ve adı Pobinson o- lan bu “keskin zekâlı, papas bu suretle de halkı kiliseye celbe mu- vaffak olamamıştır. Isveç prensi aktrisle evlendi Londra, 8 (A.A.) — Bugün Vestminister'de Caxtonhal| bele- diye dairesinde, İsveç veliahtınm ikinci oğlu Prens Sigvart ile Al- man sanayi erbabından Matma- Kısırlaştırma kanunu ta Filler, Aslanlar, vahşiler diy j reisi kendi memleketi dahilinden geçerken Alman muharririne klâ- vuzluk etmektedir. Bu vazifeyi ne tuf olan emel ve tedbirlerden ha- beri olmadığını göstermiştir. Bu- nün için, Alman ve yahudi kavim- leri arasındaki fark dolayisile ni- kâhın feshine karar verildi.,, Hamburg gazetelerinin verdik- leri malümata bakılırsa Hamburg Sterilisation mahkemesi de, ırsi akıl hastalıklarile malül olan iki gencin kısırlaştırılmasına (karar Elmas Cenubi Afrikada bulunan parça Londraya getirildi e alışı i ) Kısa bir zamar evel cenubi Afrikada Jonker Onamına çalışan (o bir amele- nin bulduğu büyük elmas parçası kendi. sinden 75.000 İngiliz lirasma alınmıştı. Bu elmas parçası Londraya gelen ve ge- lir gelmez ona 100,000 İngiliz firası ve- ren olmuş ise de taşın sahibi satmağa ra. z1 olmamıştır. “Bü elmas * parçasr 726 krattır. Bu çok kıymetli elmas cenubi Afrika- ,dan taahhütlü bir paket halinde postaya irerilmiş ve Londraya öylece gelmiştir. iPosta idaresi taşm (kaybolmaması için ifevkalâde tedbirler almıştı. ) kadar büyük bir ciddiyetle yaptı ğı yüzüne bakıldığı zaman anla şılmaktadır, tbik ediliyor vermiş ve bunlar “olbapta lâzım gelen cerrahi ameliyata,, tabi tu- tulmuşlardır. Berlin, 8 (A.A) — Silezyada, Hislerg mahkemesi, ahlâkı umu- miyeye taarruzdan dolayı evvelce yedi kişi daha mahküm olmuş olan 73 yaşında bir ihtiyarm hadım e- dilmesini emretmiştir. Buz denizinde batanları kurtarmak için Moskova, 8 (A.A.) — Tayyare- ci Bolotof Moskovadan hareket et- miştir. Tayyareci Vladivostuk'a muvasalâtmdan sonra o vapurla | Vakllen'e gidecek ve orada Çeliu- iskin felâketzedelerinin kurtarıl- ması işine iştirak edecektir, Bolotof 1929 da Çestakof'la bir- likte “Sovyetler memleketi,, ismin- deki tayyare ile Moskovadan ce- nubi Amerikaya parlak bir uçuş yapmış olan tayyarecidir. O zaman bindiği tayyare Oson günlerde tayareci Liapidevski'nin ve Çeliuiskin felâketzedelerin kam pından kadmlarla çocukları naklet tiği tayyarenin aynı tipte idi. Cihan süt kongresi Ro- mada toplanıyor Roma, 8 (A.A.) — Gelecek 30 Nisanda Romada açılacak olan ci- han süt kongresine şimdiye kadar 31 memleket iştirak edeceğini bil» dirmiştir. Y Kongre azası Papa tarafından kabul edilecektir. Kongre 2 Ma- Bu taş, ya altı, ya oniki parçaya; Yısa kadar Romada çalışacak ve fayrılarak Hint racalarına satılacaktır. murahhaslar 3 Mayısta Milanoya zel Erika Patzek'in evlenme mera- (Çünkü bunler hâlâ büyük taşlara rağbet! giderek 5 ve 6 Mayis tarihlerinde simi icra edilmiştir. Sabah saat 11 inden itibaren bekliyen fotoğrafçılar ve meraklı gösteriyorlar. Fakat bu taşı kesmek de pek mühim! sonra mesaisini bitirecektir. bir iştir. Onu ancak altı ay içinde kos- mek mümkün olacaktır. Bu taş, göze Tayyare Cemiyeti İstanbul şu- | bir halk kalabalığı, genç evlileri görünmiyecek derecede ince olan fosfor belediyenin kapısında karşılamış- bronz bir destere ile kesilmektedir. besinden: Kurban bayramında teşkilâtı- | mız tarafından © toplanacak deri ve barsaklar pazarlık saretiyle | lardır, Tunusta kar! Kar nedir bilmiyen Tunus aha- Çok kısa mevceler hak- kında tecrübeler ! orada yapacakları toplantılardan Kayıp olan altınlar nerede ? Londra, (A. A.) — Polis müdiriyeti hafiyeleri cenubi Afri- kadaki Standard bank tarafından gönderilerek esrarengiz bir şekil. Ez — Ayrı ayrı müzay. e konmuştur. e ye edem günü ent | ii bir kaç gül oveel bunu değ” 16 da fiat haddi lâyık görüldüğü müşlerdir. Tunusun şim-li garbi- takdirde ihalesi yapılacaktır. Ta- | sine bol kar yağmış ve bir çok te- tiplerin şartnameyi görmek üzere peler kar altında kalmıştır. Maa- Cağaloğlundaki şubemize müra- mafih karlar ateşin Afrika güneşi» İ ne dayanamayıp erimişlerdir. Genes, 8 (A.A.) — Markoninin de kaybolan 6360 ingiliz liralık iş arkadaşı mühendis Matyo - San- 930 once altını aramaktadırlar. ta Margarita'ya gelmiş ve Marko- Altını getiren Balmarolcastle ninin bir kaç aydır tevakkuf eden va p Capetavn'dan Santhamp- onda fena bir hareket görecek nız, siz bunu kolaylıkla tas- 8 ie. Bu suretle belki çok kısa mevceler hakkındaki tec. t “ldiği vakit altınm içinde rübelere tekrar başlamasını temine b lğu kasada çimento oldu- matuf mesaisine başlamıştır. | Say müştür. Bİ a ML İİ İLİ İmmün a Gİ içini öde di İİ inen banka se man em ib İİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: