29 Ekim 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 17

29 Ekim 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ie Nazan filmi çe- | Ydetmiştik. Şarlo, bu Mhmiyet o vermekle, el pması lâzım gel ususunda hâlâ mi - Mk Ya Ni NE ortaya ik Kin arkadaşı Ne N oynıyacağmı ilân emiş ge da, daha kati Si di değilmiş! de? Acaba ne- tak ediyorsanız, bu meşhur komiğin « İşte, o, şöy- ik | olan | Ke ötedenberi benim için İN dim ip iz h yon Bonapartı gö > Sİ eğ pr dm, al Onun hayatını Ma m haya ge eme * e Onun hayatma İçerisind, i Ni > Naygasarla, e, mev- ie idi ae, kütüp- dım. Tipler- X diğeri de onun a arından beri ar- bir adamı Bu arkas nceli, menfi duy- kendisinin Na-| Pim çevrilme saf- | Herkes Gibi Ve Filmdeki Kıyafetile lo diğer ismiyle Çar- | gulu, bedbin, her şeye, hatta ide- | 4 hazırlıklarla meşgul | Napolyona arkadaş olacak adamı, Filmin çevrilmesi» | böyle bir adam olarak gözlerimin başlanmak üze- önünde canlandırdım! at, hd ik garip görülen ta- | biri, Şarlonun film. | dehasını sezen bir muallimin fik- ale bile dudak büken, karşısına iyi ve güzel ne çıkarsa çıksın, alay eden bir adami. Ben, filmde Bu arkadaş, daha Briyen as » keri mektebinde iken Napolyonun rine zıt bir fikir besliyor. O, bu telebe arkadaşmın ileride hiç bir şey olamıyacağma kanidir. Onun bu kanaatini her vesile ile, sık ark ortaya atışı, Napolyonun içinde bir şey olmak, bu bedbini haksız çıkarmak arzusunu (uyandırıyor, onu daima ileri atılmağa tahrik e- | diyor. Parlak bir çıkış imtihanı mı?... Kendisinden başka da böyle imti- ! han verenler var! Liyon akademi si mükâfatı mı? Buda herhalde talebelerden birine nasıl gar veris lecekti! Çabucak yüzbaşı olmak, binbaşı olarak Korsika ihtilâlcile- rine karş» gidip isyanı bastırmak suretiyle muvaffakiyet kazanmak mı?.. Daha yirmi altı yaşında iken Paris garnizonuna kumandan ta - yin olunmak mı?.. Bir sene sonra mübim vazife ile İtalyaya gönde- rilmek mi?... Eh, bir zabitin şansı olursa, bunlar olabilir. Bunlar bir | kudret ifade (etmez. Mısırdaki hareket mi?.. Konsül?.. İmpara - tor?... Bedbin arkadaş, daima Na- polyon Bonapartın ( yolu üstüne çıkarak istihfafla omuz kaldırı - yor?.. Bütün bunlardan ne çıkar, | manasına | Napolyon, ancak Moskova se- ferindeki hezimetinden sonra bu arkadaşının hoşuna gitmeğe başlı» | yor. Layptsig muharebesindeki mağlübiyeti üzerine, bu arkadaş, İ Napolyona karşı daha ziyade ar -| tan alâka duyuyor o ve nihayet Sent Helen adasındaki menfa - smda onu (buluyor. Napolyon, gençlik arkadaşının gelişini gö - rünce, başını önüne eğiyor. Ar - kadaşı: “Nihayet, nihayet gayeye eriştin. Şimdi, bu kadar aldanış- *İ tansonra, sana ey Napolyon, se-| ni beğendiğimi ( söyliyebilirim. Gel, kollarımın arasma!,, diyor. Filmin mevzuu, işte anahatla - riyle budur. Pek sade değil mi?... i derecede zihnimi karıştırıyor. i daşı mı?... Ve ben, bu iki rolden İ hangisini alsam! Ah, tereddüdü - Mu Yoksa Onun *. Arkadaşı Mı Kahraman? Bunu Kestiremedi! Fakat, ayni zamanda beşeri! Or- tada kahramanlık göz kamaştırı - i yer. Hem ciddi, hem komik mev- zulu bir film.. En ziyade şöhre' kazandığım zamanlarda çevirme- sini tasavvur ettiğim film! İ Yalnız, bir cihet, geceleri uy - İ kumun kaçmasına (sebep olacak | Bu ! mevzuun, bu vakanın, bu filmin | asıl kahramanı hangisi? Meşhur | Napolyon mu, yoksa meçhul arka- mü bir yenebilsem!, Bazan stud - yomda hazırlıklara nezaret eder- ken, faaliyeti durdurup benimle | beraber çalışanları evlerine gön - | dereceğim ve filme başlamadan, Napolyon rolü için bir başkasını ayıracağım geliyor. Herhalde bul- makta o kadargüç olmıyacak. Holivuddaki iş adamlarınm elle » rinde bulunan yıldız namzetleri - nin resimleri dolu sTbümlerde, pek | çok Napolyon tipi mevcuttur. An- cak, benim'Napolyon tipim, şim» | diye kadar muhtelif filmlerde gös | terilen Napolyon tipinden (Obam- başkadır. Yok, .yok, burol o ka - dar hususiyetlidir ki (omuhakkak| ben oynamalıyım. Bununla bera - | ber,.. asıl kahramanı ve rolümü seçmekte tereddüdüm, daha geç - | medi!,, Hanri Vilkokson Ve Klodet Kolberi, Filmde En çok mevzuu tarihte geçen vak- mak işinin Klodet Kelberte verilme - alardan alınmış filmler yapan rejisör | Sesil B. dö Milin “Kleopatra” filmi - nin çevrilmesi tamamlandı. Rejisör, simdi “Haçlılar seferleri” filmini yap- mağa başlamak üzeredir, “Kleopatra” filminde, bu isimdeki Mısır melikesi rolünde Klodet Kolbert bulunuyor. Romalı Mark Antuvan ro- lünü yapan da, Hanri Vilkoksondur. Bu İngiliz aktörü, rejisör tarafından ba rol için en uyğun tipte olduğu kay- diyle seçilmiştir. Film sahasında el - dığı en büyük rol de, bu filmde aldığı ! Romalı serdar rolüdür. Kendisinden evvel, Mark Antuvan rolü için “Roma : ateşler içinde” filminde Roma valisi | rolünde muvaffak olan Fredrik Marş düşünülüyordu. “Kleopatra” filminde Mısır meli « si, biraz hayret uyandırmıştı. Bu mu- nis, yumuşak kadın tipindeki yıldızın, Romalı serdara hâlim olan Mısır Me- likesi rolünde muvaffak olacağın - şüpbe ediliyordu. Fakat, rejisör, seçişinin İsabetli olduğunu ileri sür « dü. Esasen, “Roma ateşler içinde” fil. minde Neronun karısı rolünü de bu yıldız yapmıştı, Hülâsa, rejisör, seçi « şinin isabetli olduğunda serar etti! Bu yıldızın o filmde Neronun karı. sx rolünü tam bir benimseyişle yapa - madığını söyliyerek, ona Mısır Meli. kesi rolünün verilmesi doğru olmadı « ğma söyliyenlere karşı, rejisör, “Göre ceksiniz!” demişti. Film, yakında Av- rupa ve Amerika sinemalarında gös - terilecektir. Bakalım, nasıl karşılana- İ kesi olan meşhur kadım canlandır - | cak! Kavgacı Yıldıza Göre Aşk? Coni Vaysmüller Ve Lupe Velez, Bisiklette Nik en e leşe ünlü hele itmeli tendzndiz zenne nd iünbdei İll eti eği Ge İİ amk ği dağ... kalı de azmak Lupe Velez ve kocası Conl Vaysmüller, Nevyorktan Lond - raya gelmişlerdir. Dünya yüzme şampiyonlarmndan olan (o yıldızm karısı, Meksikalr yıldız, Londra gazetecilerinin sordukları bir su- ale şu cevabı vermiştir: — Kocamdan ayrılmak mı?... Ah, bu dedikodu yok mu!... Bu dedikodu, benim hiç peşimi br- rakmaz. Nereye gitsem, peşim sı- ra koşup gelir. Kimbilir, kaçmcer defadır tekziplerle kovduğum hal de!.. Pek arsız şey doğrusu! Hayır, ne ben, nede kocam, boşanmak fikrindeyiz. Sıksık kav- ga ettiğimiz doğrudur. Fakat, bu aşkın şiddetinden © ileri geliyor. Kavgayı çıkaran hep benim. Ko- cam, uslu bir erkektir. Ben, neden kavga çıkarıyorum?.. Çünkü onu şiddetle sevivorum!.. Kavga, a$- kın delilidir! Ben, yaradılıştan kavgncr bir yıldızım. İçten ateşliyim. Bir boks maçını seyrederken, benimsedi - ğim boksör hesabına yanımda o - turanlarla kavgaya giriştiğim çok olmuştur.! Beni filmde kavga ederken, sk sık görürsünüz, Rol icabı, yalanı dan kavga ediyor, sanmaymız. Ben, filmde de kavganın zevkini sahiden d zol yaparım! si lnizieüdie isme di özü

Bu sayıdan diğer sayfalar: