15 Aralık 1938 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 17

15 Aralık 1938 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mm ii i ÇIRPINAN SULAR hn. Bundan ok temkinli hareket etmek lâzımgeldiğini anlıyorum. Mahir güldü. — Yok eğlenme. Dün geceki tesa- düf, bayatta rastladığım hâdiselerin hiçbiri ile kabili kıyas değildir. Hem, benim maymun iştahlı bir adam oldu” söylersin ama, kime benden kö- tülük geldi? Bir beğendiğim, sevdiğimi sandığım, gece gündüz rüyasını gördü- üm kadınların hangisi gönlümün de- liliklerinden haber aldı ? içbir gün bu çılgın haveslerim, bu çocukca tasivvurlarım dudağa düştü mü? Fakat şimdi öyle değil, Hiç öyle değil!.. Bu defa bambaşka bir Si haleti içinde- yim. Mülhış bir bulırana kapıldım, ateşe doğru koştuğumun farkındayım, Çünkü ben görür görmez tutuluşun, bir bakışta âşık olmanın normal birşey OOlmadığına herkesten fazla inananlardanım. Görecek- sin, mantıkla bu davanın içinden çıkabi- leceğim, — Bunu çok isterim Sermet! Fakat bilmem ağvalık olacak mısın ? Aşk öyle bir kudrettir ki, mantığa, iradeye yol ver- mez, herşeye basıp geçer. Düşünce uçu- rumuyle karşılaşan bir ii esasen köklü bilrkeğ olduğuna inanılm u tanımıyorum, alkan başka hiçbir şeyini eyer, belki ruhu ha- rikulâde mükemmel, belkide korkunç, iğrenç birşey! Onu tanımağa kalkışmadan uzaklaşmak bence en kestirme yoldur. — Bence de öyle halde beni mazur göreceksin, artik onunla karşılaşmak ihtimali bulunan toplantıların hiçbirinde bulunmıyacağım. — İtikâfa yese demek ? — Lâzım değil m — Eh... orası sak senin bileceğin iş — Macera, belki güzel birşey, fakat benim harcım değil. Ben kalbimi verdiğim insanı mutlak hayatımda da görmek isle- rim, niye gülüyorsun ? ana saray maceralarını hatırlattın 18 ROMAN: MÜKERREM KAMIL SU ii a Sermet. Henüz çok gençsin, şimdiye ka- dar hayalinden ve kalbinden gelip geçen kadınları bu dileğine bağlamağa kalkış- saydın onları nerelere sığdırırdın diye düşündüm. — Saraylara, hattâ belkide şehirlere sığmıyacaklar. — Ne mübalâğa | Zaten ne yapı ne söylesem hakkımdaki Likimile e gişliremiyeceğim. — Maksadiım şakalaşmak azizim, mese- leyi sd bir şekilde tehlil etmeğe kalkı olursak, en doğru yol. hakikaten İN uzaklaşmaktır. Sen toy bir ço- İyisi mi susayım. mu sık sık görmek senin için tehlikeli birşey olacak. Çünkü ©, cidden üzel konuşan, duyan, sükse yapan bir kadındır, Senin gibi mesleğinin ciddiyetile taban tabana zıt bir hayal hastası - mazur gör, sana hasta diyorum - onun karşısında iğnelenmiş bir balon, üflenmiş bir sabun köpüğü gibi sönmeğe mahküm Seni iyi tanırım e yakalanırsan kolay kolay kurtulamıyacağa benzersin dostum Hele onun gibi muğlâk bir kadın kalbinin ağına düşecek olursan... Çünkü onu hiçbir zaman hayatında görmene imkân yoktur. u imkânsızlığı bende kavramış blemyoram Hem ilk gördüğüm dakika- la . Ona, karım ol demek cesaretini hiçbir zaman kendimde bulamıyacağım. — u teklif etmek nasıl gülünç bir şeyse, İarzımuhal olarak evlenmeniz de o nisbette fecidir. Bu rabıta, ikiniz için de meşum olur. — Niçin P — Çünkü o seni beğenmez. Bak dik- kat et, sevmez demiyorum. Sevgi bambaş- ka birşeydir. Gönül öyle başıhoş bir kuştur ki, rasgele bir Fakat külün bir ömür için bağlanacak in- sanlara yalnız sevgi kâfi gelmez, değil mi? Erkekle kadın önce biribirlerini beğenme- lidirler dostum. Bu esasa döyanmıyan bir bağlılığın düğümü biraz gevşek olur. Er veya geç çözülür, gider. Ama diyecek- sin ki, bir insan sevdikten sonra meselenin en güç noktasını halletmiş sayılır. Sud; yanlış bir hesap. Sevgi, uzun bir hayal beraberliği içinde öyle ufaktefek arız lara rastlıyacaktır ki, birgün aşınmamasının imkânı olmiyacak falar anlaşmalı, lidir — Bu anlaşma pek kupkuru birşeyi olmaz mı? Bana göre, önce ku sonra kalbe yol verme e anlaşmış, pek mesut ölmüğ karı kocalar tanırım ki, yuvalarının yollar rını sevgilerinin işiği içinde bulmuşlardır. — Bende öylelerini tanırım ki, ker dilerini bir çıkmaza sürükliyen sevgileri lânet etmekte gecikmemişlerdir. i — İki ayrı insanın, yuvada, her bi kımdan bir tek vücut haline gelmesi mi: hakkak ki güç birşey. Bu, öyle çetin mer zu ki, derinlerine dalmak cesaretini henis kendimde bulamıyorum — Sadede gelelim, Birde sin ki, benim nemi bheğenmiyecekmiş? Me kusurlarım var ? Mes'eğim, tahsilim, ger liğim, istikbalimin bazı şeyler vait etmeğ ona kâfi gelmez mi ? Bunlar, birçok £ kıza fazla bile gelir. Fakat ona aslâ pi tişmiyecektir yavrum, aslâ.. — Ondan pek etraf'ı bir şekilde bae diyecek diyorsun, Hususiyetiniz var mı Mehir — Onu epey eskiden tanırım, amet kadındır. min çok beğendiği bir zannederim ki, mazisi ve yaşı, telâkkilerine m gelmiyecek olsaydi onunla evlenmem, arnem için bir yarlık vesilesi teşkil edecekti. — Onu seviyor musun ? — Bir zamanlar sevdin mi diye malıydın. Çünkü az daha bir doğru gözü kapalı gidiyordum. — Nasıl kurtuldun — Garip bir hikâye ve mesut bir te sadütle... Liseyi bitirir bitirmez Avrupapi gönderilecek talebeler arasında benim m de namzet seçildiğimi hatırlarsın elbet. İşte deli gibi âşıktım, g0 e ondan başkasını görecek halde değildi ale o sıralarda, ona

Bu sayıdan diğer sayfalar: