15 Aralık 1938 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 23

15 Aralık 1938 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

v.— dai önline ER. amman m alim a klamki in ei RM m ğe Beş sene sonra bir sonbahar akşamı; Gladis, orman civarındaki tenha bir bul- vardan geçiyordu. Henüz saat dört ol- duğu halde akşam yavaş yavaş iniyor ve alaca karanlık, ıslak bir orman kokusuyle ortalığa yayılıyordu. Gladis, otomobili göndererek süratle ve bu ıslak kokuyu içine sindirerek acele acele yürüyordu. Etrafında kimseler yoktu, Yalnız bir köpek, yerleri koklıyarak önden gidiyor- du. Evler, kapalı pancurların arkasında karanlıktı, bahçeler yağmur damlaları al- tinda parlıyordu Birdenbire, bir fener direği altında açık başlı ve arkasında kurşuni muşum- balı bir genç gördü. Onu bekliyor gibiydi. Yabancıya hayretle baktıktan sonra bilâ- ihtiyar paltosunun altından inci gerdanlı- ğını yokladı, Genç adam onun geçmesine müsande etmiş ve sonra arkasind üştü, Gladis adımlarını sıklaştırdı, fakat bir iki dakika sonra adamın nefeslerini arkasında hissedince daha çok koşmağa başladı. Meçhul genş birdenbire gece karanlığında kayboldu... Tam Gladisin onu unuttuğu bir dakikada tekrar kem- disine yaklaştı ve ta lâmbanın altına ka dar takip ettikten sonra alçak bir sesle çağırdı : — Madam... ayıf ve genç bir vücudu, ağır bir başın öne eğdişi narin bir boynu vardı. — Beni dinlemek istemiyor musunuz? Korkuyor musunuz madam? Pep bir kül- hanbeyi değilim, Bana bakımı — Ne istiyorsunuz? Genç, hiç cevap vermeden yanında yürümekte devam etti. O kadar ki, Gladis onun nefeslerini düyuyordu, Biraz sonra «Şen dul» valsini ıslıkla çalmuğa başladı. Gladis, boş sokaklarda yürüyen ayak seslerine n bu havayı acaip bir ek dinliyordu. JVo.15 o Birdenbire durarak çantasını açtı, fakat “genç adam elinin bir hareketile onu menetli: — Hayır madam. halde ne istiyorsunuz? Ateşli ve kısık bir sesle: — Sizi takip etmek istiyorum, dedi. Bu, birinci defa olmuyor. Darılmıyacak- sınız değil mi madam? Bu sizin için yeni birşey değildir, değil mi? Gölgeler altın- da kaybolmuş bir adam sizi takip ediyor.. ümilsiz bir halde... Siz bana hiç dikkat etmemiş miydiniz? Halbuki, işte bir ay- dadberi sokakta sizi bekliyorum... Eviniz- den çıkışınızı, gece geç vakit avdetinizi görüyorum. Dostlarınızı, onlarla otomobile bindiğinizi görüyorum. Bunun bana ne kadar heyecan verdiğini tasavvur ede. mezsiniz,.. Fakat şimdiye kadar sizi hiç yalnız bulamamıştım, Bana darılmıyacak- sıme değil mi madam” Gladis ona bakarak yavaşça omuzla- rını kaldırdı. — Kaç yaşındasınız? — Yirmi, — Meçhul bir kadını takip etmekle mi vakit geçiriyorsunuz e uhunu > an bırakmıyan ifrit, tes mek a onu yine sarmış ve biliyer sesi ami iz iyi bir kadına benziyorsunuz madam, Yalnız sizi düşünen zavallı bir çocuğa bir nazar, bir tebessüm sadakası vermek istemez misin Hulyanın titrettiği ei bir sesle de- vam etti; — Öyle urun zamandanberi... — Siz bir çocuksunuz! Sizi sabırla din! edim ama, beni rahat Krala lâzım a siz e a ni değil mi? var ve hareketinizi gi akyilamani a — Sizin kocanız yoktur madam... Siz am serbet ve yalnızsınız... Öyle | yalnız CL e ile tekrarladı : — Herhalde beni rahat bırakmanızı rica ederim. enç, bir saniye tereddüt etti, Başını eğerek bir duvar kenarına dayandı. Gladis onun, a kaşkolünün uçlarıyla oynadı: ğını g Bir otomobil bulmak ümidile daha ibi yürüdü. Fakat ortalık tenha idi. Biraz sonra tekrar arkasında ayn ayak seslerini duyunca, bu defa durarık bekledi ve genç adam yaklaştığı vakit, hiddetle ; — Artık kâfi... dedi. Ya beni birr kırsınız. yahut ta ilk rastladığım polise sizden şikâyet edeceğim... Adam sert bir sesle: — Hayır... dedi. — Deli misiniz? — Benim ismimi öğrenmek isteme misiniz? — İsminizi mi? Çıldırdınız mı siz? nl Sizi tanımıyorum ve isminiz beni alâkadar | etmez... — Bu, tamamile doğru bir söz deği dir. Beni tanımıyorsunuz ama, ismimi duy- duğunuz gibi benimle yakından alâkadar olacaksınız.. Bir dakika durdu ve daha yavaş sesle tekrarladı : — Çok yakından... Gladis susuyordu; fakat ağzının iki ralının ie görülüyordu. 8 ismim Bernar Martendir. Giadis, e benziyen Yibai bir sesle içini çekti. şka bir isim mi bekliyordunuz? Bani başl ismim yoktur. — Sızi tanımıyorum. — Ben sizin forununuzum. — Br sizi tanıyorum. Benim torunum Bunu e âdeta samimi idi

Bu sayıdan diğer sayfalar: