19 Haziran 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

19 Haziran 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Köylüyü ınletmeyın' —et Köylüler banka- nın önüne yığıl- dılar, bu nedir ? Cebeli Bereket muha- birimizin mektubu : Cebeli Bereket muhabirimiz yazıyor. Dinleyin : Günlerden beri bir Insan seli halinde çar- gdan geçiyor, kapısının üzerin- le muazzam (Ziraat Bankası) levhası asılı bir binanın önünde saatlerce bekliyor, nihayet elleri boş, karınları aç geldikleri gibi dönüp gidiyorlardı. Bu yanık bağırlı pejmürde kıyafetli insan- lar elli gün evvel tahakkuk et- türdikleri Ziraat bankasının ve- receği parayı sadaka ister gibi almaya gelen köylülerdi. İktisat vekili B. buraya gel- diği zaman çifçinin fahiş mura- bahacıların çenberi içinde kıv- rabdığını görmüş, Ziraat ban- kasının 20,000 — liralık ikrazat yapmasını Ankaraya döndüğü zaman temin etmişti. Bu paranın havalesi iki ay ev- vel geldiği ve elli gün evvel de ikrazat muamelesine başlandığı halde hâlâ köylüler gelip git- mekte ve her gelişte karşılarına yeni bir müşkülât çıkarılmakta- dır. Bu biçarelere müşkülât çı- karan memur ef. Türk köylüsü mes'elesi Türk devletinin iktisa- di kudreti hayati meselesi oldu- ğunu düşünmiyor veya düşün- | meye İüzum hissetmiyor. Dörtyol we Ceyhan çifçisine verilen 70-80 bin liranın on günde tevzi edildiği halde Osmaniye köylüsüne veri- lecek olan yirmi bin liranın | elli gündenberi hâlâ tevzi edil- memesi düşünmeyor olduğuna * kat'i bürhandır. “Yüzlerce çifçiye verilecek olan yirmi bin lira olduğuna gö- | re bir çifçinin azami alacağı para | miktarı 50-100 İira arasındadır. Şimdi köylü müşkülât çıkarılır | yor ona mı yansın ? gelip gittik- çe alacağı parayı sarfetti, ona mı yansın ? parayı alıp kazasının otunu temizletecekti parayı ala- madı, vakıt geçti ot kazayı kapladı ona mı yansın ? Atilâ Yetim ve dul Ma- aşları veriliyor | 20 gün kadar taahhura ug- rayan 3 aylık maaşlar gelecek haf- ta Pazartesi günü mutlak surette' verilecektir. Bu seferki aylıklar- da 'da zam kanunu tatbik edl.lınl'llr. KP Ş «Hadise» kapandı ( Birinci sahifeden devam | matbaaları dolaşarak “Hırllıe,. ıunleılnlnhl—hnııııııı için imza l almıştır. Gazetenin seddiae sebep im- tiyazının edebi ve içtimat olma- sına rağmen SiİyYâsti Mmakaleler yazmasıdır. Bu mes'ele hakkında akşam geç vakit polis müdüriyeti nğö- betçi müdürlüğüne telefonla mü- racaat ettik, gazetenin — teddo- lunduğu cevabını aldık. Gazetenin — sahibi — imtiyaz! kasım zade Muhiddin beyle mes ul müdürü Emin bey hakkında imtiyaz hilâfına neşriyattan do- layı tahkikat yapılacaktır. ı Maarıf vekili acaba ne cevap verir %&WM%& Amerıka Haa e Gümrük tarifesi imzalandı Tashington, 17 ( A.A ) — Re- isicümhur EM. Hoover yeni güm- rük (tarifesini imzalamıştır. M. Hoover soekiz senedenberi bini mütecaviz. maddeye tatbik edi- len gümrük tarifelerini tadil eden ve bir çok idari şekiller ihdas ey- leyen kanun lâyihasını imza ey- lediği sırada M. Mellon ile birçok zevat hazır bulunmakta idi. zevat relsicümhurun imzasını al- kışlamışlardır, Bu kanun gece ya- Hintte —öe0m . 'Tayyare bombar - idımanları yapılıyor Lonndra, I7(A.A) — Hint ! hükümeti, hava kuvvetleri tara- finden yepilan son bombardıman esnasında akıncı Afridis kabile- sine mensup eşhastan 80 kişinin telef ve yüzü müteca vizinin yara- lanmış olduğunu bildirmektedir. Şimali garbı bududundaki eya- ' Tette hali hazırde istikrar haszl rısından itibaren mer'iyet mevki- j ine girmektedir. Bir çok gemiler | Amerikan limanlarına gece yarı- sından evvel girmek ve bu suret- | dak ve le ithalât tacirlerine binlerce do- ! lar kazandırmak için istical et- | mektedirler. Bolivyada ihtilâl Buenos Ayreş, 17 (A.A) — Nacion gazetesi, Bolivya'da bir ihtilâl zuhur etmiş olduğunu haber vermektedir Amerikada içki taraftar-' | baş göstermesi üzerine, relsicü- ları kazanıyor Nev York, 18(A.A.) — İçki memnuiyeti kanununun tatbik mevktinden kaldırılmasının ha- raretli taraftarlarından biri olan sabık Meksika sefiri M. Dvight Morrov, âyan âzâlığı için Nev- jersey hükümeti dahilinde yapı- lan ilk intihabata kahir bir ek- riyet temin etmiştir. İ olmuştur. Ajansa verilen bir. mezuüniıyet Ankara, 18 (A.A) — Zongul- civarında korkunç bir hastalık zuhuür ettiğine dair çıka- rılan haberin asıl ve esası olma- dığını beyana Anadolu Ajansı mezundur. Komünizm düşmanlığı baş gösterdi! Helsingfors, 18 (A.A) — münızm aleyhinde bir cereyan mbur Riksdag meclisini tatil ni- hayetinden evel bir Temmuz de fevkalâde surette ictimaa davete karar vermiştir. Hükümet mec- lise iki kanun lâyihası tevdi edecektir. Bunlardan biri .cüm- huriyetin müdafaasına, diğeri hükümete tam Ve vasi salâhiyet verllmodııe dıl'dlr ? | Birinci sahifeden devam | Maarif vekili Cemal Hüsnü ve Darülfünun emini Neşst Ömer beylere yapılan şiddetli itirazlar ve neşriyat üzerine vaz geçilmiş- tir. Fakat bunun başka bir yol- dan gitmek için olduğu anlaşıl- mişlir. Zira bu sefer tıp fakültesin- de bir münhal muallimlik bulun- muş ve Kâzım Esat Beyin bu münhale tayist olunduğu hakkın- da kararname 3 gün evel Maarif | | k vekâleti tarafından. Darülfünuna | gönderilmiştir. Ancak yalnız kararname de- sat müdârü Şükrü B. de bu iş için İstanbula gönderilmiştir. Ev- | velki gün Mumatleyh Şükrü" Bey | Darülfünun Emini Neşet Ömer fen fakültesi reisi Hüsnü Hamit, köprülü zade Funt Beylerle bir- likte Darülfünun eminliği köşkün:' de akşam 9 buçuga müzakeratta — bulunmuşlar bu tayinin kabul edilmesi i- çin Tıp fakültesi reisi Süreyya fonla cevap beklediğini miştir. h Bu harekâttan son — derece müteessir olan fakülte reisi Sü- reyya B. fakülte arkadaşlarına endine emanet edilen Darülfü- nun kanun ve haysiyetini feda edemeyeceğini söylemiş ve saat 12 de yüktek tedrisat müdürü Beye şu mektubu göndermiştir: Mektebi mülkiyede Şükrü Bey Efendiye : «Müsaadenizle düşün- düm. Mer'i kanun ve söyle- | nizamat hilâfına hareket | ğil aynı zamanda yüksek tedri- | | ınıışetınden kadar | ve | beye kararı tebliği Şükrü Beye , tevdi etmişlerdir. Maarif vekilinin gönderdiği kararnamenin kanunen tıp fa- kültesinden geçmesi zaruri oldu- ğu ve bu yapılmamış bulunduğu için nefsimde kudret gö- remiyorum . — Riyaset- ten çekilmek ıııLchU“' yetindeyim. Tıp fakültesi istifamın hörmetlerimle kabulünün vekil B. efendiye arzını rica ederim.» Tıp fakültesi reisi Süreyya beyin kanunsuzluk karşısında fyüksek bir feragatla istifanı dün Darül- fünunu dilhun bırakmıştır- Dün bir çok müderrisler te- lefonlarla ve bizzat ziyarete | giderek Süreyya beyi hem taziye | hem tebrik etmişler, bazı mü- ! derris ve muallimler fartı tees- için fakülte reisi Süreyya Bey ! nezdinde teşebbüsat yapılması | tahtı karara alınmış bulunuyordu. ' Yüksek tedrisat müdürü Şük- | * mü Beyle Neşet Ümer beye sora> rü B. dün öğleden evvel tıp fa- kültesi reisi Süreyya Beyi ziya- * tet etmiş, hiç bir şey düşünme- | | Mesini, bu tayin keyfiyetini ka- | bul etmesini bildirmiş ve Maarif | vekili Cemal Hüsnü beyin öğle- — yin 12 yekadar Ankarada tele- * sürlerinden ağlamışlardır. Biz Darülfünunun bu derin tectsürüne iştirak ederiz. Ve Maarif vekili Cemal Hüs- rız: Darölfünun gibi en yüksek müessesemizde bir fakülte reisinin kanunsuz müdahalekere şerefini ! #iper eden bu ulvt mukabelesine ne cevap verirler? İ | Balkan /ıx fgç/ aa aa Kasan | Venizelos — 3e0mş te— İtilâf hakkında ne- ler söyledi Atina, 18 (ALA).— Türk-Yu- nan itilâfnamesini meb'usan mec- lisine tevdi ederken M. Venize- los bu siyasi muahedenin meclis- te kabulünü istilzam eden esbabı izah etmiştir. Müumaile;h Türkiye ve Yuna- nistan arasında sıkı ve samimi dostluk münasebatı tesisi lüzu- mundan bahsederek keudisinin harbinden evvel dahi Türkiye ile uyuşulr atına taraftar | olduğunu zikretmiş ve Girit mes'- elesi hakkında Türkiye ile bir uz- laşmaya vasıl olmak için vaki olan teşebbüslerini ve gayretle- rini hatırlatarak demiştir ki : “Bu gün değişmiş ahval ve şerait karşısında bulunuyoruz. Türkiye milli ve mütecanis bir devlet teşkili gayesini takip ediyor. Biz dahi mümkün ol- duğu kadar bütün Rum, Yunan ahalisini ihtiva eden milli bir | devleti vücuda getirmekle meş- gul bulunuyoruz. Bundan dolayı tarafımızdan Türkiye ile gayet sıkı dostluk münasebatı tesisine natuf bir siyasetin takibi pek muvafık ve münasiptir. Komşu- luğumuz bilhassa Yunan ve Türk | milletlerinin ayni toprak üzı-rınde. yaşadığı uzun seneler iki milletin | * en iyi bir surette anlaşmasıra î müsaade etmektedir. Bu anlaşma; bilhassta iktisadi | sahada teşriki mesaimizin, bali | hazırdaki hudutlarını — samimi | olarak kabul eden, tevsii arazi ihtirası beslemiyen, daimi ima- rına hasrı nefseden iki milletin menfaatlerine temamen hadim. olmasını tekeffül eder. Biz Türkiye hükümetinin, Türk devletinin taalisi için bu gün vücuda getirmekte olduğu eseri hakiki bir takdirle takip etmek- teyiz. Meclisten tasdikını istediğim itilâf Türkiye ile müzakeratın hitamı demek olmayıp bilâkis iki memleket münasebatının, sulh için veŞarkın refahı için yeni bir tarihi devrenin mukaddimesini teşkil etmektedir. K. Fuat Kabine buhranına çare arayor! Kahire, 18 (AA) — Kral Fuat hükümet buhranının halli mak- sadile âyan ve meb'usan meclis- leri reislerini kabul etmiş ve ken- dilerinden bu husus hakkındaki fikirlerini sormuştur. Hudut komisyonu toplandı Mardin, 18 (A.A) — Türkiye ltak daimi hudut İkomisyonu Müzakeratına memur İrak mu- rahhas heyeti dün şehrimize 8elmiş ve müzakerata başlanmıştır. B'Hlye tarafından İrak heyeti terefine bir ziyefet verilmiştir. Kazım paşa bugün şehri- mize geliyor Ankara, 18 (Hu.Mu.) Millet Meclisi Reisi Kâzım paşa bugün on iki trenile İstanbula hareket etmiştir. | | | | | | | l | | | | yor. kalkmalı M rate- anafcemıyetle" ) böyle düzelir! — Esnaf cemiyetleri ve bunların para işlerinin Iyi idare edilme” diği'nakkında esnaftan A. B. bir mMüuharririmize şu şayanı dikkat izahatı vermiştir. — İstanbulda elli bini müt€” caviz küçük esnaf vardır. B ümuümi İstanbul nüfusunun *© kizde biri demektir. Bunlarıf 42 cemiyeti bulunuyor. Fakat başlarına getirilen 2* vat bir takım yüksek nüfuz V€ tesirden istifade ediyor, Bu tesi” ve nüfuz bu cemiyetlerin işlerini — darma dağınık ve hakkile kont — rol edilemez - bir hale sokuyor: Bir misal zikredelim. Geçen sen€ T.T. cemiyetinin hesabında bif —— çok bozukluk ve yolsuzluk olduıı ortaya atıldı. ç Çünkü buradaki heyeti idar€ .kendi muhtacinine yardım ederkef — kendine göre bir formül bulmut ve buna göre yardım etmiş. Bu duyulunca teftişat filan başladı: Sudan bir teftiş yaptılar. Fakat bu sudan yapılan teftişte o zalıl orada | kalmasını güçleştirmişti- | Alâkadar makamlar buna göz yumamıyacak bir hale geldiler. Esnaf arasında işidildi ki, bu cemiyette para meselesi bozuk giden ve cemiyetten atılması icap eden adam Ankarada yüksek bir. zata müracaat etmi ve de- halet etmiştir. (Bunun üzerine kendisile eskidenberi arkadaşlık- ları olan bu zat burada alâka- — dar makamlara bir kâğıt yazıyor ve —bu cemiyetin başındaki dokunulmamasını — söyli- Meseleği böyle — kalıyor. zata | Cemiyet hesapları yerinden de — | teftiş edilse zannetmeyin ki or- | taya bir şey çıkacaktır. Asıl bunlar üzerindeki görülmiyen | nüfuzu kaldırmak lâzımdır. Yok- sa esnaf cemiyetlerinin düzel- mesine bu günkü halile imkân yok(uı Pariste komünistler mah- küm oldu Paris, 17 (A.A) Komünist ri- saleleri tevzi eden eşhastan dör- dü Say hapse ve 2000 - frank nakti cezaya, diğer dördü de 2 sene hapse ve keza 2000 frank nakti cezaya mahküm edilmiş- lerdir. vremeijicese Gazi köprüsü Gazi köprüsünün şartnamesi- ni müzakere ve münakasa etmek üzere emanette mütehassıslardan mürekkep bir komisyon teşkil İ edilmiştir. Bu komisyon dün e- — manette içtima ederek bilâ fasıla sabahtan akşama kadar bu işi müzakere etmiştir. f Bir parti posta pulu daha geldi! Dün Posta telgraf idaresinin Londraya sipariş ettiği pulların son partisi olmak üzere 44 bin posta pulu daha gelmiştir. Bun- larda ilk gelenlerin aynidırlar. Borsa komiseri Londraya gidiyor. Borsa komiseri Abdülkadif bey Maliye vekâleti namına Ot manlı bankasının hey'eti umumi” ye içtimama İştirak etmek üzf€ bügün Londraya müteveccihe? hareket etmektedir,

Bu sayıdan diğer sayfalar: