22 Haziran 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

22 Haziran 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 4 g— TABITA MUHARRİRİMİZİN MÜŞARADELERİ: —, Esrarkeşler arasında BİR ALEM... Yazan: Ahmet Süleyman di İşte burası bir ha- mam imiş Safa geldiniz iz hoş geldiniz diyerek beni soymağa başladılar bu sürüsüle dizilmiş gacoların önünden geçlik. Haylübir yürüdükten son- ra kapısı üzerinde perde asılmış bir odadan içeriye gi- rerek, bu odada 4 Arap otur- muş konuşup — gülüşüyordu. Gaco, bu araplardan birisinin önüne giderek benim 'gacoya iğildiği gibi ona da eğilerek: Ç — Emir buyurdular, ha- mama girecek, dedi ve yine doğrularak gitmek istedi. Ar- kasından bende çıkmak için adırmmı atmak isterken arap bana hitaben: — Aman beyfendimiz, mü- saade buyurunuz da - sultan hanımım emirlerini ila edelim, dedi. Durdum. Durdum amma bir. tek kelime anlamadan durdum. O esnada arap yanıma gelerek: —Buyurunuz beyfendimiz, i .lıîdı öne beni geçirmek - istes Enayi olmadığımı bilirsin. - Yok vallahi kardeşim, ben önden volta almam, sen al önden voltanı, dedim ve arabı. — sigortalayarak n) öne geçirdim. Arap önde, ben arkada. Haylt şürüdükten — sonra bit bahçeye geldik. Bahçeyi de geçlikten sonra küçücük bir €v gibt yere girdik. İşte burası hamam imiş. Bir çok adamlar karşdayarak bizi bir yere oturttular. Aradan beş dakika geçmiş- ti genç ve güzel bir delikanlı gelerek: — Sefa geldiniz. hoş geldi- nız, Beyefendi diyerek beni soymağa başladı. Evvelâ caketimden başla- yarak sıra ile: Hep hepsi yağlı ve kirli bir tane olan mintanımın, kollarını lıırlıııı. diye yırtığım simsi- yah fanelâmı, derken arkası Üle paçıları yırtık pantalonu- Mu, iç donum zaten yoktu. Hemen saat kapağı tulumba- tılarını çıkardı. — Ayağımda Çorap olmadığını görünce zah- metetmeyerek beni çır çıplak soydü. Bunun — üzerine şimdiye kadar görmediğim bir havlu takımıma beni sardı, ayakla- — VUiSizorta —Sağlam Be'ki bu defa söyledim ki mes'al değilsin. Bu iş için biri sinim kafasını kesmek lüzim gelirse, oda benim... Sen ne korkuyorsun ? Ben seni ölünce- ye kadar müdafaa edeceğim. Fakat sana (yaptığım — feda- kârliktan dolayi beni takbih etme! Bügün mes'ut isen, bu saadetin © darbedon mütevel- lit olduğunu unutma! — Unutmanın imkânı var mı ? Her an azap içindeyim. âıih geçen bir dakikam yok — Birde bana tor, benim yarm) acaba? Yaptığım gi rima sedef ve — sırmalı bir çift nahn vererek içeriye gö- türdü. Hamam oldukça büyük ve ferahtı. Fakat, bizim - bildiği- miz hamamlar gibi değildi. Bununla — beraber içinde de kimseler yoktu. İşte bu genç yani, beni soyan genç, bent göbek taşına benzer bir taşın üzerine oturtarak:! — Beyelfendimiz; Burda beş dakika istirahat — buyurunuz şimdi geleceğira, |dedi ve dr şarıya çıkıp gitti. Etrafımı avel avel dikizle- meğe başladım. Fakat, dikizlerken kork- mağa ve manzaradan ürkme- ge başlamıştım* O ara nlim- larını takır. ve tokurdatarak içeriye yine o genç elinde bir tasile sabun, birda kocaman sünger olduğu halde girdi. — Haydı buyurunuz efen: dim dedi. Ve beni bir kurna başına oturtarak güzelce ye kamağa başladı. Kendimi yaylı bir karyola- nın üzerinde hamamdaki va- ziyetim 'gibi çırçıplak bir ziyette buldum. (Devamı var) * vü- Bir şişedeki tozu üf- leyince adam bayılmış | “Hapishaneden yeni tahliye edilen sabıkalı Alfret dün Be yoğlunda Azaryan hamndaki şapkacı AdolfEfendinin mağa- zasına girerek ödünç para is temiştir. Adolf Efendi de yok demiştir. Bu sırada Alfret cebinden çıkarmış yüzüne bir şişe toz serpmiştiri Tozun tesirinden Adolf Ef. bayılmış, — Alfret'te Adolfun cebinden 50 lirayı sirkat ede- rek firar etmiştir. Yarım saat sonra ayılan Adolf efendi po- lise meseleyi bildirmiş, arası çok geçmeden Aliret yaka- Tanmıştır. Muharriri: Hüseyin Zeki rin neticelerinden korktuğum için değil, seni, nefret etti- ğim bir adamın yanında bil- diğim için atım yok.. Ve eminim ki, bu herif için ba- na yalân söyledin... Geçen se- ne seni piç gibi bırakıp başr ka bir kadınla evlendiği za.- man, bana gelip saatlerce, gön- lerce hınçkırdığını unuttun mu? Budalâ! O zaman, öldürüle- cek, kadın değil, 6 nemrut herifi. ! — Yusuf! — Ne? ne var” ismimi bi- Tiyorum ben! Senin haykır: /O mana lüzum yok! Kadınlar Adlî& İsyan Tarıhçesı yazısının davasına başlandı Biririnci umumi müfettişlik amuru tahririye müdürlüğün. den müstafi Muzaffer Muhit- tin Beyin evvelce gazstemizde yazdığı —“İsyanın tarihçesi, serlevhalı yazı müddelumu- milikce esrarı Askeriyeyi faş filinen — dolayı — gazetemiz mes'ul müdürü Süleyman Tev- fik B.le mumaileyh aleyhine açılan davaya dün ikinci ce- zada başlanmıştır. Esnayı muhakemede Mu- zaffer B. bu yazının esrarı askeriyeden olmadığını ve bu- nun memuriyeti sabıkası 2a- manında ittiba peyda ettiği mevattan — olmayıp gazete- lerde perakende suüretile top- Janan havadisleri toplıyarak ve kendiliğinden bazı malümatı ta- rihiye ve coğrafiye ilüvesile yazılmış bir olduğunu söylemiştir. Heyeti hâkime, bazı husu- satın — istilâmı zımnında mu- hakemeyi başka bir güne ta- lik etmiştir. İdamdan berate! Şileye giderken yolda ar- kadaşı Hüseyni öldüren Şileli Salihin — muhakemesi — dün ağır cezada nihayetlenmiştir. Malümdur ki Salih tara> fından idam talebile ağır ce- zaya sevk edilmiş ve makamı iddia da 15 sene ağır hapse mahküm — olunmasını — talep etmişti. Heyeti hâkime müzakere- den sonra maznunun cürmünü sabit görmeyerek beratine ka- rar vermiştir. lo ay hapis eser l;olîıte T « Katil Polis ikinci şubesi tarafından yakalandı Manlsaada bir kadın. öldü. rüp firar eden Celep Hakkı, po: lis ikinci şübe memurları ta- rafından şehrimizde yakala- nıp adliyeye verilmiştir Mantarcılar Nurosmaniyede — mantar- cılık eden Âdil, Musa ve Sü- leyman isminde üç kişiyi dün polis yakalamıştır. Bunlar kıymetli mücevheratı saf insanlara gösterip el çabuk- luğu ile sahte ve adi mücev- berleri sürmektedir. Bu üç mantarcı yakalanmış, evrakı tahkikiyeleri ikmal edilerek Adliyeye verilmiştir. Otomobil çarptı Arkasında kömür çuvalı yüklü olduğu halde Sirkeciden gitmekte olan 80 yaşlarında hamal Şerif ağaya dün, Ahme- din idaresindeki 1537 numaralı otomobil çarpmış, başından ve ayağından yaralamıştır. nn muhakemesi dün Ağırce- zada nihayet bulmuştur. Natan bu çorapları muh- telif — zamanlarda - çaldığın- dan ve mağaza — sahibinin emniyetini — sullstimal — etti- iinden davası — Ağır cezada mevkuf olamak — görülüyordu. Malümdurki bu davada maz> munün babası Maorinv — ile ağabeyi Samuel de dahildir. Heyeti hâkime Natanın bir sene dakuz ay, Marinvin bir sene hapsine ve 30lira ağır cezayı nakdiye, Samuelin 10 ay hapsine ve 25 lira cezayı Karlman mağazasından 700 nakdi iwermesine karar ver. tlr. Adana Tapu dairesi Çalışılmaz | bir halde! Bu vaziyette halk ta memurlar da dehşetli müşkülât çekiyor “Yeni Adana, gazetesi şu haberi veriyor : Hükümet daireleri içinde halkın işimin çok olduğu ve çok muamele yaptırdığı kısmın ba- şında Tapu dairesi gelir. Halb buki Adanadaki Tapu dairesi beklenen faaliyetle mütenasi olamıyacak bir vaziyettedir. İki dar odada - sıkıştırılmış olan dalire her gün ve her saat istasyon ve vapur iskeleleri gibi biribiri üstüne toplanmış halk kütlesile doludur. Bu kalabalıktan çıkmakta olan gürültüleri hiç sorup din- lemeyin.! Herbes iş'nin çabuak görül. her şeyi çabuk unutuyorlar. Bir. ande, adama her türlü cinayetleri yapıyorlar. Ve son" ra, hemen ellerini |yıkayıve-» riyorlar. Söyle, söyle! unuttunmu? bir sabah, göz yaşları içinde, bana gelmiştin. Ben, bir. ke- Time söylemeden vak'ayı an- latmıştın Karilerime bu vak'ayı ben anlatmak isterim: “Enis, amücası Sabri Efen- dinin sözü üzerine, |Hicranın evine gitmiş, miras mukave- lesini - istemişti. Genç kadın, bu arzuyuda is'af etmek için odasına gide- rek çekmeceleri karıştırmış ve matlâp mukaveleyi, — Enlse uzataraki Diyerek vermişti. Enis, bu mukaveleyi tetkik için sabre- demedi. — Artık genç kadının karşınında bulunmak bile iste- mesi için memurların - ismini bağırmak suretile ricada bu- kunur. Bu hal karşıstnda hem halk ve hemde memur haklh- dır. Çünkâ memur - tetkikat yaparak iş görmek mecburl- yetinde ashabı mesalih ise bir an evvel işinl bitirmek zaru- retindedir. Esasen eski kadro kâfi gelmiyerek Izdihamın önü alnamaz iken bu son tasar- ruf mucibince nahiye tapu memurluklarında lagvedilerek bütün iş merkezdeki bir kaç memurun üzerinde kalmıştır. Şu vaziyet karşısında me mar kâfi olmadığı gibi iki miyordu. Tımıı ellertle kkiıdı açtı ve okudu. — Niçin bu mukavele, iz- divaç mukavelesile beraber değildi? Hicran, bir celtâdı bile rik- kate getirebilecek nazar'arını Enise- çevirdi. Fakat o, bir heykel kadar hissizdi. Kelime- ler 'üzerinde durarak yavaş verdi: ladığıma göre, ga- Enis, kendinden geçerek bağırdı:| — Yalan söyleme! Genç kadin ürkerek mu- kabele etmek istedi: — Ben mi, sana- mı? — Evet! Sen, bana! Za- ten seni tanıdığım gönderberi yalan söylemekten bir an geri dürmadık ki... Erenköyünde, Caddebostanmda, — töyledikle- Finin heps! yalan! Tavru ha- reketin, çehren, vaziyetin, le HALK GAZETESİi Bu sütunumugun — muharriri, kendisidir. muhabirl, Vatandaşlar — şahsiyat müdürü bizzat Halkın icinde — etraflarında gördükleri tenalıktarı kendi gazeteleri olan Du sütunumnza ver- Desiçe yazar ve müllete bildirirler. Para kazanınız! Bir karı mektubunda polisin naza- rı dikkatini celbediniz diyor! Dün karilerimizden — biri şikâyette bulundu. Diyorki: Muhtelif adreslere surettini kuyduğumuz tezkereler gön- deriliyormuş: *Para kazanınız, “Eğer işalz iseniz yahut günde iki liradan az para kazanıyorsanız bize yazınız biz size fazla kazandıracağız. Bilgi ve sermayeye lüzum yoktur. Hoş ve kolay bir iş için posta ile bize göndere- ceksiniz. 50 kuruşluk damga pulu mukabilinde — size bir li> rahk faideli bir nümune ve tafsilâtını meccanen irsaal ede- ceğimiz menfaatliniz icabı ola rak acele etmenizi tavsiye ede- riz. Adres: G. S.N. Galatata posta kutumu Bu hususta palisin nazarı dikkatini (celbetmenizi - rica ediyorum. Bir genç bakın ne diyor? Trabzondan Bilâl imzasile: Ben beş seneyi mütecaviz bir zamandanberi Belediye dairesi memurlarından - iken asker edildim bittabi datreden alâkamı kesmek mecburiyeti hi l oıdu. Şimdi ise " Maarif vekâleti Muallim mekteplerinde tadilât — yapıyor Mersindea, bildiriliyoz Maarif vekâleti bu sene muallim mekteplerinin ilk s- mflarını lâğvetmeğe ve bundan sonra orta mektep mezunu olmıyan talebeden maadi n muşllim mekteplerine kabul edilmemesine dair bBir karar vermiştir. — İlk sınıflarda kalan talebe bir *sene - için Konya muallim mektebine toplana- caktır. hiz- Yankesicilik Akaazaydan tamvaya ra- kip olan tüccardan Alemdar zade Tevfik Beyin cüzdanını yankesicilik suretile sirkat eden sabıkalı Hüseyin yakalanmış, hakkında tahkikata başlan- maıştır. odadan ibaret olan çalışma yeri hiç müsalt değildir. Bu gidişle ne memur çali- şabilir ve ne da biribirini itip kalka orada toptanan halkın isl görülür. P tal gibi inanıyordum. Namus- la, sade, iyi ve şevkatli bir kadın - olduğuna inanıyordum. Mazinin hicabını, — servetinin gizli membamı yüzüre öyle şiddet le çarptılar ki rü'yadan -uyan dim. Son kelimeler, hınçkırık- lar içinde bitti, Enis, başı göğsüne düşmüş, çok — seviliği kadını süzüyordü. Onu, böyle zelil, hakir görmek istemiyor, bununla beraber, yine hid- detle hakaret etmekten kem cini alamiyordu. Genç kadının nevmidane Baykırdığını işittir — Enis, Enis ! — Herkesin yalanına inanımal!... Onların, bizi ayırmakta kimbilir. ne menfaatleri vardır? Enis, huşunetle yerinden | min, hepsi yalan! Ben de ap- | fırladı : — Kim? Ananem mi? Alk: rabam mı? — Onları N ithama cesaret ediyorsun ha? meti askeriyemi ifa ederek avdet eyledim ve mezkür va: zifemin ladest veya buna mu- adil bir memuriyet verilmesi için vukubulan muracaatımda hiç bir işe tayin edilemiye- ceğimi, hattâ münhal olsa bile meclisin kat'l kararı veçhile hariçten kinıse alınmayacağı cevabile karşılaştım. Mecburk yeti askeriye dolayısile ayrıl- diığım malüm- olduğu halde imkânı olamıyacağı werar edil- mektedir. Halbuki, Ben |mu- kaddes ve vatani bir hizmete kaştum, Binaenaleyh nasıl ve ne suretle hariç tutulabilirim? Bunu bir türlü anlıyamıyorum! 8 Heaziran tarihli gazetenizin bu sütununda: H. Hilmi im- zalı bir arkadaşın — feryat ettiği gibiz Aceba biz memu- riyetten nereye gittik? Yaptır ğımız hizmet bu vatana alt değilmidir kt bu haksızlıklara maruz kalıyoruz? | Türk yetiştirmiyormuş! Balya maden şirketi maki> nistlerinden biri diyor kk *Balya maden şirketi su tahr liyesi için altmış memur bırak- tı. Bir de mühendis bırakıldı. On senedenberidir bir Türke bile san'at öğretmemiştir. Bu nasıl şey ? Bizi çıkar- dılıır bu niçin kaldı ?> Marsinda Yeni bir lise açılıyor Maarif vekâlerince mem- lekette mevcut liselere ilâve- ten açılması takarrür eden dört liseden birisinin de Mer- siade bulunması / tensip edil- miştir. Lise için münasip bins. bu- lunup — bulunmadığı — vekâlet tarafından vilâyet makamile Maarif — müdiriyetinden sual edilniğinden halen Maarif ve Nafia dairelerinin işgal ettiği büyük bınanın lise için çok münasip olduğu cevabı. verik miştir. Ölümle tehdit Beşiktaş Şenlikdede ma- hallesinde oturan hamal Sa- Uılmaşın zevcesi 40 yaşlarında Melek hanım, © gündenbert hizmetçi bulunduğu Beşiktaş köyiçinde Mahmut bey apart- maanında mukim Hayri bey tarafından bir yemek mesele- Si için tabanca ile tehtit edik miş, korkusundan - hastalana- rak Beyoğlu hastanesine kal- dırılmıştır. Hicran yürüdü. Genç adam iki kolun kendini sardığını hissetti. Hicran, başı omuzunu, üzerinde, yüzünün hatları kar ma karışık fakat her vakitkin den çok daha güzel, mırıldan- di — Enin, beni affel! Doğru, kabahatliyim, mücrimim: S- ni aldattım!.. Lâkin, seni çıl- ginca sevdiğim için mazururm, seni tanıdıktan sonra, yalnız bir gayem, Bir emelim vardı: Seni kendime ebediyen bağ- lamak... Şimdi anlıyorum ki, çok fena yapmışım. Benim gi- bi kadınlar, senin derecendeki insanların harimine giremez. Ciddt münakaşanın İk daki- kasından itibaren, istinat etti- #im çeyler yıkıldı... Müvaffak olamıyacağımı — biliyordum, Tâkin gene bir ümilim vardı. Öyleya! Belkt veziyetimi na: zarı itibare almıyacak kadar (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: