3 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4

3 Temmuz 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—00 (— JABITA MUHARRİRİMİZİN MÜŞAHADELERİ: Esrarkeşler arasında ALEMLER... Yazan: Ahmo7t Süleyman z — Yeni dalgalar!. Postabaşının kendi ğzile dalgası- nı dinleyin! DA İkinci ayılan fıyakalı Tah- #in de ayni vaziyette ayılarak. — Ben de aynalı bir dalga | idim. Dedi ve gözlerini uyuş- turmağa başladı. Üçüncü ayı- lan Japon Mehmet te: — Aman abicim eyiki ayıl- dim. Yoksa kuburüun birine düşmek üzere idim. Dedi. Dördüncü ayılan Japon Mehmet bu söz üzerine atıla- rak: — Allahaşkına Posta başı R:ılıuıı anlatta dinleyelim. li. Posta başı da: — Anlatayım be imanım, Snam babam kardeşim. Dedi ve kendi şivesile: — Valla abicim, ne akuz €tsem size porum, (1)| bana sahi, Kıyak ve aynalı bir yerde #lurmuş, sürüsüne bereket ga- colarla (piyis) (2) içiyorduk. (: ara Efe Tosun da içimizde idi. — Ulan keşler dalga geç- meyin de hafif hafif hem pi- yizlenelim, hem de ufak ufak (keriz) (3) edelim, dedi. enun üzerine hepimiz de: — Edelim be abicim. dedik ve hemen Piç kasımın cebin- den çıkardığı zarlarla ufak ufak ker'ze başladık. Evvelâ patakoz, sonra dök- me, derken abicim iş azarak papeller fırladı. Elimi, cebime atmış, papel arayordum. Çıka çıka hep hepsi iki pape- Him çıkmıştı. Ulan ya bu iki papeli deto- ka eder yahuütta iki üç papel zula ederek voltamı alırım de- dim. Sıra bana gelmişti. Zarları aldım: Bir iki(cıvaladıktan|4)) hatırıma (piyastos|5) ) olmak geldi, Hemen Sarı Mehmet yanımda idi. — Ulan Sdrı, Bir diş (6) Mangizi (73) toka edeceğim Çerketeci |8) ol. Dedim. Sarı kopya çıkmış, erkete idi Ben- de zarları yeniden cıvaladım ve: — Önü arkası: Diyerek #ipin işi şıpşak düşesi kondur- dum. Tekrar : — Bire iki deyip attım. Bu sefer de şeş beşi yapıştır- Mış, papelleri de (uçlanmıştım Bİ) üçüncüyü de canı gönül- den sallayordum bir de ne bakayım ? (Aynasız (10) ) elimde zar- lar olduğu halde beni piyas- tos etmiş : —Haydi bakalım karakola — Aman abicim, yaman Abicim, falan filan, | Dedimse- sede voltamı alamıyarak ka- rakola geldim. Ne sorgu ve Hatıratını yazaı l“üa!çdur, hüsnüniyeti — inhisarlarına almışlar, kendileri gibi düşünmeyenleri de suiniyet sahibi — 5 bir şeyler söyledi, hepsl de Talâtin sözlerini tefsir ediyor- Akıllarına — gelmiyordu ki, Abdülhamit hnuılıı:nlll hep- tide Tanzimatıhayriye zihni- yetinin cteriydi. 93 inkılâbı, bu zihniyeti llsana getirmiş, halkın llsanı yapmak istemişti. Tanzimatıhayriye —devri ne- ryede, 10 Temmuz nerede ? Bu adamlar, Tanzlı bayriye devrinde duıı:ı.ı: başka kanunlarla idare edil- | gım. Dedi ve: —) | ne suale çekmeden beni doğ- ruca (kotese (11)) attı. Ara- dan yarım saat geçmişti. Çıkarıp adam akıllı ma- rizime kaydılar. kaydıktan sonra da: — Haydi olan bir daha kumar falan oynayın deme- yin ha! Deyip kapı dışarı etti- ler. İşte abicim, kapı dışarı edi- lir edilmez ( muşli (12) ) ile voltamı almıştım- Omrada ayağıma bir şey takıldı.Hemen (Ala koy (13) ) ettim, Eğilerek küçük bir paketi yardım alıp içerisini açtım. Aman be kardeşim ! Bunu açan senmisin ? İçe- risinde çil çil sarıları gördüm. Şip şak saymadan cebime zula edip yine muşli İle voltamı alıp doğruca Zibaya gelerek alakoy ettim. Eski göz ağrım olan Kati- nanın evine girerek bir sünü | aynalı oymalı- ve afili afili ga- coların ortasına oturup dalga geçmeğe başlamıştım. O sırada ölüsü kınalı uyu- şak geldi adam akıllı dalga geçmek üzere iken beni ayılttı. İşte abicim bentm dalgam bu idi. Ya sizlerin dalgası ne idi? Diye sordu. Bu suale evvelâ yanında oturan cevap vererek: — Sıra ile gitsin Postaba- — Erenler, diye söze baş- ladı. Bunu müteakip öteki yanda bulunan da: — Abicim sıra benim dalga geçmeme geldi. Diyerek — söze istedi. Fakat, gene öteki bulunan: başlamak — Sen dalga geçme ulân benim avel aleyhisselâm. Dedi, Beriki de: — Avel sensin ulân hırt, fiyaka mı satıyorsun ölüsü kı: malı? Dedi. () Porum 12) Piyis rakı Bİ Keriz kümar Hİ Civalamak- 8: r— ENVER PAŞA : 'Turan İmparatoru! İ l (9) Uçlanmak (10) Aynasız — pe Tt1) Kodes (12) Muşli (13) Alakı addediyorlardı diğini bilmiyorlar miydı ? Bilmiyorlardı. Napoleon devrinde yaşa- miyorduk, Madeni — sanayi, | dünyanın hareket makanizma- sını değiştirmişti. Yüksek ma- Hiye, dünyayı bir çerçeve içine almış, halkın ümumi refahına müsait bir hükümet şekli ara- makta idi. a Abdülhamit Türkiyesi, bu yaşatıcı meseleleri bilmek e- temediğiiçin demodd bir dev- almıştı.” Gebze cinayeti muhakemesi Gebzede bağ bekçişi iken bir kız yüzünden Şevketi öl- düren Dervişin mahkemesi- ne dün Ağırcera muhakeme- sinde devam edilmistir. Hâdi- se çöyle olmuştur : Maktul ile katil her ikisi de Nazife isminde bir kızı sevmekte imişler. İşte bu yüzden ,aralarında daimi münazaalar devam et- mekte imiş. Cene bir gün ara: larında münakaşa ederlerken Derviş tabancasını çekerek, Şevketin ağzına ateş etmiştir. | Bu kurşun — ile Şevket dersal ölmüştür. Makamı iddia maz- nunun 448 inci madde muci- bince tecziyesini talep etmiştir. Heyeti hâkime müdefaa ve karar için muhakemeyi başka bir güne talik etmiştir. 95 sene hapis mahkümu ! Mütcaddit sirkatlerden maznun rabıkalı İbrahim ev- velce ağır cezada 95 seneye mahküm edilerek cezası 30 seneye indirilmiştir. Mahkemei temyiz bu kararın teferruat hısmından bazı nöktaları nuliz- etmiştir. Yakındatekrar muh- akemeye başlanacaktır. 3 Temmuz Poliste: ——— Bir kadın* Koynunda çocu- ğunu öldürdü Balatta Karabaş mahalle- sİ sütçü sokağında oturan el- bise boyacısı Amarka bir aylık çocuğu Bahar yatakta koy- nunda yatırmakta iken ölmüş, Madam Amarka haklıında tahkikata başlanmıştır. Eve azılı bir taarruz! Kara gümrükte sakin ma- nav Mehmet ile Şehremi- | ninde sakin arabacı Mehmet dün, Fatih pazar yerinde aşçı Vehbinin hanesine taarruz ederek camlarını kırmış, içe- | riye girerek Vehbinin karde- ş#ine saldırma çekerek tehdit etmişledir. Bu iki mütecaviz yakalanmış, haklarında tahki- kata başlanmıştı Otomobil direğe çarptı Şoför Sezainin idaresinde- ki 1942 numaralı otomobil dün, Arnavutköy Sarraf bu- runundan gecerken 572 numa- | ralı alektrik direğine çarpmış- tır. Araba kısmen harap olmuş, içerde bulunan müşteri Hasan efendi namında biride başın- dan ve kolundan yaralanmışp tır. 600000008005545350000010000000AAAAİAALAAADAAAAAARAAAMAA RAEMİLERETTE| Cihan üzüm rekoltesi noksan Fiatlar yükselecek Yalnız bu seneki yağmurlar Türk üzümlerine tesir yaptı İzmir 2(Huşusi) —Bu se- ne ki mevsimsiz yağmurlar, tekerrür eden seylâp'ar dola- yısile özüm “mahsulü pek az olacaktır. Bundan üç sene ev- vel 70,000 tona kadar çıkan üzüm mahsulü bu sene kuvvet- li bir ihtiamalle 30,000 ton kadar - olacaktır. Bu mıktar vasati Üüzüm istihsalâtımızın yüzde altmış — derecesindedir' 930 senesinde üzüm İstihsalâtın- dan memlekete 17,435,742 lira girmişken bu sene ancak sekiz milyon liralık ihracat yapılaca: ği tahmin edilmektedir. Bu miktar bugünkü vaziye. te göre hesap edilmiştir. Eğer üzümler sergide iken yağmur yağarsa vaziyet büsbütün kö- tüleşecek ve ihtimalki yukar. daki miktardan daha az ihra- cat yapmağa mecbur kalaca- ğız. Bundan sonraki vaziyeti kurtarmak elimizdedir. Bağlar- da sergi yerlerine tente vaz'ı suretile muhtemel — yağmurla- ların tahribatına karşı koymak kabildir. Fakat bağcılar tente almağa maddi imkân bulmu: yorlar. Ziraat bankası müdürü İs- mail Hakkı beyin töylediklerine bakılırsa Ziraat bankasın.n bağ- cılara tente vermek hususunda- ki arzusu bağcılar taraşından On Temmuz inkilâbiı, bü Abdülhamit zihniyetinin orta- dan kaldırılmasile bir inkılâp hareketi olabilirdi. O halde, Abdülhamit devrinin — mali, iktısadi, idari ve siyasi pren- siplerini kaldırmak, yeni dev- rin sistemine uyan kanunları yapmak mecburi idi. Bu efendilere, bunları ve bunların daha ilerisini de söy- ledim. Talât Paşa: — Halk, bu gibi wlahatı kabul edecek bir seviyede değildi! nakaratını tutturdu. Halbuki, bu iddia yanlıştı. Bu millete, kanunu esasi, in- tihabat, belediye ve vilâyet meclisleri gibi hakları veri- yorlardı. Sonra, halkın kuv- vetine dayanarak: — Yirminci asrın devleti- yiz! Diyorlardı. O halde, niçin | davranmaktadır. iyi karşılanmamıştır. Bağcıla- rımız bu hususta — ihmalkâr Halbuki di: ğer taraftan bağcılar ise ten- telerin çok pahalıya mal edil- diğini ve Ziraat bankasınının tente paralarını üç sene içe- risinde almak hususunda gös- terdiği pek k deyi ağır bulmaktadırlar. Bağcılar tente işinin (daha ucuz hallini ve tenlte paralarının alti senede ödenmesini istemektedir. Eğer Ziraat bankası bu işi esaslı bir surette daha şimdi- den halletmezse üzümlerimiz wergi mevsiminde yeni bir teh- like karşısında kalmaktan ve işimizi Allaha havale etmek- ten başka çare kalmıyacaktır. Geçen sene Avusturalyada 45,000 ton üzüm idrâk edil- mişken bu sene bu memleke- tin üzüm mahsulü 30,000 tonu tecavüz etmemektedir. Kaliforni- yada ise geçen sene 1,406,000 ton üzüm istihsal edilmişken bu seneki mahsul geçen sene- den yüzde 25 derecesinde noksandır. Cihan üzüm rekoltesinin U sene az olması fiatların yüksek olmasına sebebiyet ve- recektir. bu halkın seviyesini tokâür ediyorlardı? Onlara diyorum - ki: Bu halk, Naboleon devrinin metafizik idaresini anlardıda sanayi medeniyetinin realist idaresini mi anlamazdı? Herkese, maddi ve manevi refah idaresi kurmak, refahı bir sınıfa inhisar ettirmekten daha basit bir hakikat diğil miydi? Fransız inkılâbı, hangi se- viyeye dayanmıştı, bilmiyor- lar mıydı? Dal sonra, Türkiyenin seviyesini tayin etmek hakkı da kime ait idi, Onlara mı? Şüphesiz ki ne onlara, ne de onlar gibi düşünmiyenle- rein böyle bir inhisarcılık hakları vardı." Bu mesele, <er- best münakaşa — ile, bu mü- nakaşanın esası olans siyası mücadele ile halolunabilirdi. 4 var) | bir tek işçi hak ve hukukile | Millet | müyoruz, keşfi yapıldı, fennt HÜR KONUŞAL nadoluda İzmir'de Izmir, (Hususi) — Bundan evvelki mektubumda İzmirde meşgul olan cemiyet olmadı- ğını yazmış ve bu yüzden İş- çilerin son derece muztarip olduğunu bildirmiştim. Bu acıklı vaziyetlerin canlı sahneleri görünmeğe başlamış- tır. Bundan bir kaç gün evvel 5 6 yüzü mütecaviz İzmir kör- fez amelesi Büyük Millet mec- lisine müracaat ederek hak- larının müdafaasını ve mağ- duriyetten tahlis ettirilmelerini rica etmişlerdir. Bundan evvel grev ilân | ve nihayet halâsını Büyük Meclisinden bizzarure talep eden - işçilerin bu me- selesi cidden mühimdir. Çün- kü; bu ameleler ne bir garaj ve nede her hapgi bir arzu ve emel için değil, mahza büyük bir sefalet —uçuru- muna düşmek üzere bulunan efradı ailelerini kurtarmak için bu yolda hareket etmip- lerdir, Bu ameleyi yukarıda yazılı olduğu Üüzere acı feryatlara mecbur eden sebepler cidden akıllara hayret vericidir. bun- lar ise şunlardan ibarettir. | 1 — Amelenin esasen an- cak yevmi gıdasına kâfi gel- hakkında Müstantiklik tevkif müzekkeresi kesilerek — Tev. kifhaneye sevk edilmişti. Çatalca müddeiumumiliği bu mesele hakkında ilk tah- kikatın Çatalcada yapılması Nazilli 1 (Husui) — Nazil- | li halkı kâmilen denecek kadar | çiftçidir. — Nazilli — ovasında arpa, buğday kındir, misir, | darı, susam en çok pamuk ileri gitmiştir. Bu sene ekilen arpa buğdayjar: |B. Menderez taştı (1) dönüm bile İarpa ve buğşday kalmadı Mayısta arpa ve buğdayların yerine sırf (pamuk) ekti. O da Mayıs Haziran şiddetli yağmurlar- dan yok Avanın pamuğunu su bastı, çok tarlalarda su altın- da kaldı. Bu sene ekilen pamuktan 100 de 10 ancak çıkar. Tarlalar sudan kurtula» bilmiştir. Biraz yağan yağmur- lardan hemen B. Menderes nehri taşıyor, hemen ekilmişleri bitiyor Menderesin on Iki kilo- metre —mesafesini açılan ve 21-2 milyon liraya mal olan bir kanaldan hiç bir faide gör: yapılmamış diye hiç bir damla su akıtılmıyor. Menderes oldu- ğundan tapıyor, ekilen mah- sulleri temizliyor, binlerce çiftçi zarar görüyor. Açılan kanal dağ kenarındaki bütün bin- lerce dönümün havasını çekip kemik gibi kurutuyor, bu zor- luklarla yetişirse yetişen pa: muğu 12-13 kuruşa satıyoruz. Zaten çiftçiye 11-12 kuruşa mal ediliyor. Çönkü Avrupa pi- yasasına tâbi tutuluyor. Ne ya- zık ki İzmir, Aydın havalisinin €en temiz, en çok pabuk çıka- ran Nazilli olduğu halde bir iplik fabrikası açılmıyor. Na- | vam etmektedir. 1M hakikatle Muhabir mektupları aa işçiler İzmir körfez amelesi Millet Meclisine müracaat ettiler | miyen yevmiyelerini );ırı yarıya hattâ dörtte bire indirmek, — Lüzumsuz ve keyfi su- rette ameleleri işlerinden çı- karmak suretile sefalete mah- küm etmek : 4 — İşçi üzerinde sıhhi tedabir. ittihaz — olunmıyarak bir çoklarının mahvolmalarına sebep olmak, İşte İzmir Işçilerinin de en büyük dertleri bunlardır. Bu kadar feci haksızlık. lara uğrayan bu zavallı- lar Büyük millet meclisin- de ki arkadaşlarından bu hak- larının müdafaasını ve bil- hassa yalnız kendilerinin dert- lerile uğraşacak olan “Çiftçi ve İşçi, firkasının bir an ev- vel teşekkülünü bekliyorlar. Siyamettin Kayseride yağmurlar devam ediyor Kayseri, 1 (Hususi) —Bu: rada bereketli yağmurlar de- Yalnız dört Köy doludan müteessir olmuş, mezruat kismen hasara uğramış- tır. Köylüler hasara uğrayan ekinleri ot olarak biçmekte- dirler. Vaziyetten hükümet haberdardır. F. Safa 71,000 lira ihtilâs Yapan ve şehrı'miıııîe yakalanan Şevket Ef. Çatalcaya sevkedildi Geçenlerde Catalcada 77 [ bin lira ihtilâs ederek şelri- mizde yakalanan Şevket Ef. ı | içi Şevket Ef. inin oraya sev: kini istemiştir. Bu talep üzerine Şevket Ef. jandarma refakalinde Ça« talcaya dün sevkedilmiştir. İlk tahkikat safhası biter bitmez Şevket Ef. İstanbula getlrilerek ağırcezada kemesine başlanacaktır. muha- ftçiler ne istiyorlar? Nazilli kan ağlıyor! Nazilli çiftçileri mebus Celâl B.ye müracaat ettiler: ses yok! yaktılar. Menderesin zararları var. Mahsul para elmez, onun için mebus Celâl beye vaziyeti izah ettik söz verdi, fakat bir şey olmadı. Vergiler © kadar dolgun ki pamuk 4 sene evvel SO kuruşa - satılırken konulan ayni vergi, şimdi 12 kuruşa pa- muk - satıyoruz, gene o vergi tarlayı — ekilsin ekilmesin, su bassın basmasın kurusun, yan- tın. İçerimiz. yanık, derdimize derman istiyoruz. Neticede: karnı yarıldı! Tahtakalede Hasır iskele- sinde Cumhuriyet motörü ateş- çisi Faik ile İsmail alacak me- selesinden kavga etmiş, netice- de Falk sustalı ile — İsmaili karnından yaralamıştır. Kambiyo Borsası Kuruş 1030 0,47 12 İngiliz liranı Dolar T. L. mukabili Frank Liret Belga Drahmi Leva Florin Kuron Şiling Pezeta Mark Zloti

Bu sayıdan diğer sayfalar: