9 Ekim 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

9 Ekim 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

yor sanatkârlar ve seyirciler müellifi is- tiyorlardı. Reşat Nuri Güntekin, mizin tatlı ruyalarını nasıl ile besledi ise şimdi de uayyen bir fîkrın tiyatro yoluyla nasıl telkın edıl— mesi — icabettiğini rmek suretiyle neslimı büyük hzmetlerınden bırısını daha ifa ediyordu. Küçük Tiyatro'da Reşat Nuri Gün- ilk gençliği- «Çalıkuşu» tekin'in «Tanrıdağı — Ziyafeti» — isimli eseri temsil edilmiş — ve muvaffakiyet kazanmıştı. n hem yazılışı, hem de sah- neye konuluşu başarılı idi. Meçhul bır_ ulkede_ otuz yıl dikta- etrafındaki için onlara oynadığ e tık didiklenmedik tarafı kalmamış olan politikacılığın termıştır sözü bir adamı ile otuz bır memleketı nasıl 1dare ettiğini anla— mak için «Tanrıdağı Ziyafeti» ni gör- mek lâzımdır. Mareşal diktatördür, as- tığı astık kestıgı kestıktır fakat, yalan- k : «diktatörcükler» — asıl korkulacak mahlüklardır ve onlar her devirde, dün- yanın her tarafında yaşayan sinsi, fir- satçı şarlatanlard Reşat Nuri Güntekin'in <<Tanrıdagı Ziyafeti» ni seyrederken insan Şarlo'- nun «Diktatör» fılmını hatırlıyor. Şarlo Hitler'i ne kadar e komik tarafın dan yakalamışsa Guntekın meçhul dik- tatörünü o kadar ulayım ve insan cephelerıyle almış Ese un gelişmesi, temiz Turkçesı ve telkın vasıtalarının kulla- nılışı bakımından müe nın şohretıne lâyik bir du tiyatro, biraz lânda bırakılmış. Eseri okumuş olsak sadece dikta- tör ile sadık adamı hakkında müşahhas bir fikre sahip oluruz. Diğer şahıslar az veya çok ihmale uğramış, hele ba- zıları sahnede bir eşyadan farksız kal- mış. Bunlar müellifin noksan bıraktığı taraflardır Şüphe yoktur ki dikkatli re- maması icabeder. e çıkan insan ve eşyaya bir mâna vermeye ça- lışmış. Saim Alpago —biraz daha ezber- lemesi lâzım— diktatörlerin de diğerle- rinden farksız birer insan olduklarını, kudret ve zaaflarını hâdiseler karşısın— da gösterdiklerini en tabii ve zahmetsiz bir şekilde atmaya muvaffak oldu. Onda eklik gorunen sertlik hah kızında fazlası ıle mevcuttu. Mareşal Diktatör' ün kızı rolünü temsil eden andan Uran sertliğin ve sinirliliğin ölçüsünü muhafaza ettiği müddetçe rolünü başa- Tıyor yd eden aktör tqrafından da t Diktatö- rün silâh arkadaşı ve otuz senelık mu- hafızıdır. Kaba saba fakat göründüğün- den çok tedbirli olan Nemrut rolünü AKİS. 9 EKİM 1954 Ahmet Evintan canlandırdı. Eserin neşe dağıtan sanatkârı da Ragıp Haykır'dı. Sevimli, soğuklaşmı- yan, ciddi havaya tebessüm saçan Lâ- hut tipini yeni bir muvaffakiyeti olarak alkışladık . Prenses rolünde Meliha Ars ne- dense sahnede iğreti bir hal almıştı. O duruyor, arkasından bir başkası ko- nuşuyor gibi idi. Gene. ıyı çızılmış ka- rakterlerden bırısı de Şaman idi. Asu- man Korad, man dr kendisin- den hasretle bekledıgımız iyi bir kom- pozisyon numunesi verdi. Telsizci Kerim Afşar, Dahiliye Na- Zırı Oguz Bora, Parti Reisi Suat Taşer genç m ebus Gürbüz Bora ayrı ayrı sılık kalmış tipler arasında kendilerine bir yok bulup gölündüler. Muhsin Ertuğrul İhtiyarlayan Rejisör Eserin muvaffakiyetinde, dekorun rolü de büyük oldu. Perde açılır açıl- maz, Çin mi desek, Kore mi desek, Ti- bet veya Mançurya mı desek; Uzakşar- kın rüya âleminden esrarlı bır köşeye götürülmüş gibi oluyoru. Şekil, ışık ve renk ımtıza insan- da bir sıhır tesiri uyandırıyor. Elbise- lere gelince o bir kokteyl idi. Çinli, Avrupalı, Amerikalı... — Ku- tuptan ve Hattıust adan. ünyanın hemen her tarafında gi- yilen kıyafetler bir arada idi. Bu; eserı herhangi muayyen bir yere maletmem endişesinden ileri gelmiş olmalı. Fakat beyhude bir endişe! İdare Yaz - boz tahtası Devlet Tiyatrosu Umum Müdürlüğü' ne yeniden ve mükerreren Muhsin Ertuğrul getirildi. TİYATRO Eski umum müdür Cevat Mem- duh Altar tekrar ve mükerreren Gü- zel sanatlar umum — müdürlüğüne tâ- yin edildi. ir buçuk aydanberi kararsız ve huzursuz bir halde ne yapacağını bi- lemiyen tiyatro; nihayet bir karara ka vuştu ama huhzur bulduğunu zannet- miyoruz. Bilindiği gibi bir müddet evvel Tiyatrosuna Muhsin Ertuğrul'- un getirilmesi vat Memduh Akar da umum mudürlüğüne naklen tâyin edil mişti. Bir ara bu karardan vaz geçıldı herkes yerınde kalmak üzere t de- ğiştirildi, derken Resmi gaz etede yeni bir kararname ile iş tazelendi ve kat- iyet kesbet Resmi Gazetede Muhsin — Ertuğ- rul' un Devlet tiyatrosu umum müdür- lüğüne tâyin edildiği hakkındaki ka- rarname çıktığı sırada diğer bütün ga- zeteler, İstanbulda müptedi bir hanı- ma Hamlet rolünü oynatmak ve Sha- kesepeare le alay etmek suçu ile Muh- sin Ertuğrul'u itham ediyorlardı. Muh- sin Ertugrul un ihtiyar William huzu- runda e günah işlediği sırada memle ketın biricik tiyatro ümidi olan Devlet Tiyatrosunun başına tâyin edil mesi, her halde; sanatın idare makam larınca mak üsen mütenasip olarak kıy metlendırdıgını ıfade eder. daha önce de Müdürlüğü müessesenin — O ür ve tiyatronun bir bınaya sahıp olması yolundaki hizmet leri unutulm. Ancak onun buradan uzakla: şmasını “intaceden sel Muhsın Ertugrul un tab'ında Ertuğrul'un Tıyatrosunun başına geçmesi ile ıdarı bakımdan ok başıbozuk meselen ınzıbat ve dsıplın altına gireceği mu- aktır. hak nutulm, icabe- Muhsin rtuğrul devasız bir tıyatro manısıne mu telâ Her şe le de kalmaz aklına eseni ısrarla tat- bik eder. 1 genç tıyatromuzu gerilere ü m beş yıl ki mektep tıyatrosuna benzetti. AKİIS Hoşunuza gittiyse hemen Abone olunuz

Bu sayıdan diğer sayfalar: