2 Haziran 1956 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

2 Haziran 1956 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Bunların bir kısmında - Fas ve Tu- nus - hemen hemen muvaffakiyete yaklaşan hükümet Cezayir meselesi- ni halledememiştir. Cezayır İşleri Ba- kanı Lacoste ve Başbakan Guy Mol- let ile Mendes-France'ın arasında gö- rıış ayrılıkları da bu yüzden doğmuş- Seçimler esnasında müşterek ha- reket eden Cumhuriyetçi Cephe lider- leri programlarında seçimlerden mu- zaffer çıkıp hükümeti kurdukları za- an ilk mesele olarak Cezayiri ele a- lacaklarını bildiriyor ve Başbakanın ihtilâfı yerinde tetkike gideceğini vaad ediyordu. Cezayir meselesinin hallinin tek taraflı olmıyacağı ve bunda karşı tarafın da, yani Ceza- yirlilerin de, görüşlerinin nazarı iti- bara sunacağı ayrıca tasrih edilmiş- ra Catroux'yu Cezayir İşleri Bakanı yapmıştı. Yeni Bakan vazife mahalli- ne gidince oradaki Fransızlar tara- fından hüsnü kabul görmemiş ve isti- fa etmek zorunda kalmıştı. Guy Mol- let bu istifayı kabul ederek yerine La- coste'u tayin etmişti. Lacoste' un İc- raatı hükümetin de tasvibi ile asi di- ye vasıflandırılan milliyetçileri aske- ri takibe maruz tutmak ve buna mu- vazi olarak iktisadi ve sosyal reform- lara girişmek olmuştur. Bu arada, programın — gerçekleşebilmesi — için Fransa Cezayirdeki askeri kuvvetle- sonra bir idari reforma girişmektir. İşte Mendes-France'la hükümet çevreleri arasındaki ihtilâf buradan doğmaktadır. Mendes-France Ceza- yirde Müslüman halka Fransızlarla Mendes - France İnsan haklarına sadakat eşit muamele edilmediği kanaatinde- dir. i Başbakan askeri harekâta, sosyal ve ekonomik reformlara mu- halif değildir, hattâ bunları tasvip etmektedir. Fakat hükümetin buna muvazi olarak siyasi meselelerle Ce- zayirin statüsüyle de ugraşmasmı ıs- temektedir. —Mendes-France gerçekleşebilmesi için 7 maddelık bır program ileri sürmüştür. Bu prog- m, 1 — İnsan haklarını çiğnemi- yerek hiç bir kanuni sebebe istinad edilmeden hapsedilen siyasi mahküm- ların serbest bırakılmasını, 2 — Mıllıyetçılerı destekleyen ba- , İsyan kin etmemesı şartıyle, serbest bır km ayı. şe- kilde hareket eden Cezayirdeki Fran- sız basınını cezalandırmayı, 3 ayirdeki idareyi yerli halk aleyhine kullanarak kanunlara ve a- dalete aykırı hareket eden memurla- ra işten el çektirmeyi, — Yerli halkı esmek için kanun haricine çıkan bütün belediye teşki- lâtlarının lağvını — Büyük arazı sahiplerinin e- lınden bu araziyi almak ve daha u- fak parçalar halinde halka dağıtma- yı. 6 — Bir avuç büyük arazi sahibi- nin elinde oyuncak olan zirai kredi- ler alanında bir reform yapmayı, 7 — Ücretleri arttırmayı, derpiş ediyordu. Görüldüğü gibi bir Fransız Hükümet adamı tarafından kaleme alınan bu program Ceza; halkının problemlerim — gösteriyor. Mendes-France'a göre bir insan küt- lesinin insan hakları beyannamesine uygun şartlar altında yaşamak ıste- ği en meşru bir dilektir ve buna se mani olamaz Eğer Fransa Ceza- yiri tamamen kaybetmek istemiyorsa yukarıda gösterilen reformları bir an evvel yapmalıdır. Aksi halde Cezayı - rin elden çıkması bir zaman meselesi olacaktır. Çok kuvvetli olan Cezayirli Fran- sızlar tesir sahalarım hükümet çev- relerine kadar yaymışlar ve — şahsi menfaatlerini haleldar edecek olan böyle bir programın tatbikine mâni olmuşlardır. Hükümetle — Mendes - France arasındaki mücadele nihayet bu şekilde, Mendes-France'ın istifa- siyle neticelenmiştir. Hiç şüphesiz ki bu istifa, halen geniş bir oy ekseri- yetine sahip Guy Mollet kabınesıne fazla tesir etmiyecektir. Fakat şüp- he yok ki, Mendes-France Fransada bir görüşü temsil etmektedir. İnsan haklarına ait meseleler de, bu mefhu- mun vatanı olan Fransada geniş alâ- ka celbetmektedir. Bu yüzden efkârı umumiyedeki tazyikler — neticesinde hükümet görüşünü değiştirebilir ve İnsan haklarının kurucusuna yaraşa- cak bir hal yolu bulabilir. Orta Doğu İki blok Dunyanın kaynayan kazanı Orta- e İsrail arasında geçici olması kabil bır anlaşma zemi- G. Mollet ve R. Lacoste Zor oyunu bozar ni hazırlandığı halde hava bir türlü yumuşamamıştır. Bilindiği gibi bun- dan bir müddet evvel Amerikanın teklifi ıle Birleşmiş Milletler Genel Sekrete ammarskjoeld ara- bulucu sıfatı ile Orta Doğuya gitmiş ve İsraillilerle Arapların arasını bul- muştu. Fakat ondan sonra gelişen hâ- diseler anlaşmazlığın merkezinin bir defa daha bu ihtilafta olmadığını gös- termiştir. Bir çok defa belırtıldıgı gibi esas gerginlik Orta Doğuda Çeşitli men- faatlerin çarpışmasından doğmakta- Bu karışık bölgede dıger dunya meselelerınde aralarında as çok gö- rüş birliği bulunan devletler dahı menfaatlerini korumak için birbirle- rine cephe almış bulunmaktadırlar. Orta Doğuda bııgun esaslı olarak iki kuvvet bulunm I l dan biri Türkiye, Iı'ak İran, Pakis- tan ve İngilterenin teşkıl etmiş ol- duğu Bağdat Paktı, diğeri de Mısır. Suudi Arabistan, Yemen, Suriye ta- rafından kurulan Bağımsız Arap Blokudur. Bu iki blok arasındaki üs- tünlük mücadelesi ve diğer büyük devletlerin bu mücadeleden zararlı çıkmamaya gayret etmeleri dünyanın bu bölgesinde havayı teneffüs edile- mez hale sokmuştur. İsrail - Mısır uz- laştırılmasının temin edilmesi ile Or- oğuda harp tehlikesinin azaldı- ğım iddia etmek de kabil değildir. Rusya Arap devletlerine silah yardımı yaparken kendisini rahatsız eden Bağdat Paktını tesirsiz hale ge- tirmek gayesini de gütmektedir. Bun- da başta Mısır olmak üzere diğer Arap devletlerinin de menfaati var- dır. Batılılar ise bu durum karşısında Orta Doğuda bir istikrar unsuru ad- AKİS 2 HAZİRAN 1956

Bu sayıdan diğer sayfalar: