12 Ocak 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

12 Ocak 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ve başmuharrirleri değil, yazı işleri müdürleri, muharrir ve muhabirler de davetlıydı. Nitekim saat olduğun da, pavyonun hemen tamamiyle dol- muş bulunduğu görüldü. Başbaka- nın refakatinde Emin Kalafat vardı. Müteakiben heyete başka bankalar da katıldılar. Hükümet başkanının arkasında muhtelif sahalardaki mü- şavirleri yer — almışlardı. — Bunların arasında Dış İşleri müşavirinin yok- luğu hissediliyordu. Gazeteciler tam kadroyla hazırdılar. İçlerinden iki ta- nesi bilhassa dikkati çekiyordu: Na- dir Nadi ve Falih Rıfki Atay. Hüse- yin Cahit Yalçın yoktu. İhtimal top- lantı sadece İst. anbul mahsustu. Başbakan, y: ulda D.P. tarafından çıka vadis gazetesinin başmuharriri Erzu- rum milletvekili Bahadır Dülgeri al- ınıştı. Toplantıyı Adnan Menderes açtı el Başkanı Orta Poftu vaziyeti de ele alındı ve Adnan Menderes bilinen — fikirlerini tekrarladı. Teni hiç bir taraf yoktu. Ertesi gün gazetelerde bu basın toplantısına aıt haberlerı okuy kendi duş orlardı' n bir tek sual vardı, o ise ele bile alınma- mıştı. Sual uydu: Mende hü- ümeti Ve okuduğu ve onu!: taahhüdüyle iti- buna ne zaman başlamayı düşünmek- tedir? Milyonlarca okuyucunun, bu suali arayıp da bulamadığı zaman aklına gelen ilk fikir şu oldu: Galiba Türki- ye'de gazeteci de kalmamıştı! AKİS, 12 OCAK 1957 İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Sarıyar Barajından bir görünüş Dev eserlere etiket yakışır mı! Kalkınma Bütçe ve plân aşbakan Adnan Menderes tara- fından 1957 yılının ilk haftası içinde İstanbulda yapılan ilk basın toplantısı daha önceki basın toplan— tılarına, söylenenlerin ruhu bakımı dan, şaşılacak kadar çok benzıyordu Gerçi gorunuşte bambaşka bazı fikir- ler ileri sürülmüştü. İktisad? plân program anlayışı deres'in sözleri, değil eski söyledikle- rine belki de dünyada hiçbir kimsenin söylediklerine benzemiyordu. Ocak günü İstanbulda yapılan basın toplantısında gazetecilerden bi- -İ, yatırımlarımızın ödeme gücümüze olup ol adıklarını, dışardan a büsünün gerçekleştırılıp, gerçekleştirilmeye- ğini İkt daı' sözcüsü gazetede neşredilen şeklı ıle Başb akan Möenderes bu so- aplandırmağa şöyle başladı: alınız memleketin bütün ya- tırım ve kalkınma faaliyetlerini içine alan bir şümul arzetmektedir. Gene bu sual, iktisadi kalkınma plânı ve programları mevzuuna da temas et- lelerın ardından yedi yıllık in larının izahı- yapılan "Hep bilindiği gibi Türkiyenin ik- tisadi kalkınma hareketlerinde plan- sız ve programsız hareket ettiği ve bu bü bu teşebbüslerin if- lâsla karşılaştığı, memleket imkânla- rı ve ödeme gücünü sadi bir felaketle aştığı için ikti- karşı karşıya_ bu- ara, bugün memlek manzara karşısında, bardan düşmüş sihir ye istifade suretiyle menfi v aleyhine son derece kesif propagan- dalar yapıldığı maalesef hepimizin bildiği bir hakikattir. Ve gene maale- sef bu propagandaların, münasebette bulunduğumuz memleketler üzerinde menfi tesirler yarattığı ve çok zarar- lı tesirler altında bıraktığı, yer yer de yokluğu buh- ranları tevlit ettiği de bir vakıadır". Bu cümlelerde birtakım "vakıalar" his mevzuu edilmektedir. Fakat onları Başbakanın göstermek ıstedı— ği şekilde görme imkânı Türkiyenin plânsız, kınma isteği yüzünden sıkıntıya düş- tüğü bir "vakıa"dır. Bunun pek çok kimse tarafından soylendıgı ği bir "vakıa"dır. lunduğumuz memle tesirler bıraktığımız bir “"vakıa"dır. Yer yer ve zaman zaman madde yokluğu buhranlarına uğra- dığımız bir "vakıa"dır. Fakat Türki- yenin plansızlık, — programsızlık yü- zünden sıkıntıda oldugu yolunda pro- paganda yapıldığı için münasebette bulunduğumuz memleketler üzerinde kötü tesir bıraktığımız, bu yüzden yer yer ve zaman zaman madde yok- lukları buhranlarına uğradığımız bir "vakıa" olamaz. Olamaz, çünkü bu propagandaların tesirini — karşı pro- pagandalarla yok etmek, gerçek- ten plânlı, programlı harekat eden, 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: