9 Mart 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

9 Mart 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER dildiği takdirde 150 koltukluk bir farkla mücadeleyi kazanacaklarını ilân ediyorlardı. İngilterede artık hiç kimse, vakitsiz açan çiçeklerin baha- ra delalet etmiyeceğini savunmuyor- u. Muhafazakâr Parti İngilterenin itimadını kaybetmişti. Muhafazakâr partiye göre dış polıtikalarını ayarla- r eden memleketler, belki hiç hoşlanmıyacakları sürprizlerle burun buruna gelecekler- di. İşçi Partisinin iktidara gelmesiy- le birçok meseleyle birlikte Kıbrıs dâ- vasının da yepyeni bir safhaya giri- vermesi beklenilmiyecek bir hâdise sayılamazdı Kibrıs ve NATO I ngiltere, Kıbrıs bir meselesine bir an önce yapıcı ak bal çaresi bulm zorundaydı. Ekserıya Amerikan hü- kümetinin — görüşlerini aksettiren New1 York Times, geçen hafta çıkan bir başyazısında 'Adanın Yunanista- na verilemiyeceği gibi, statükonun da muhafaza edilemiyeceğini yazıyordu. ir teşebbüs olarak i almamasıydı. York Times'a göre Kıbrıs hak- kında başlıca üç çeşit hal çaresi dü- şünülebilirdi: 1) Muhtarıyete kavuşturulan Ada- nın NATO veya Türkiye ile Yunanis- tanın da katıldıgı Batı Avrupa Birliği çerçevesınde Avrupalilaştırilması DA ı'ınde akimiyeti- ni tanımak Adanın mudafaası— nı Ingıltere veya NATO ya bırakmak.. Commomvealt içinde veya dışında istiklâl tanınması.. İkinci ve üçüncü hal şeklinin Tür- Harold MacMillan Seçime doğru... kıye tarafından kabul edılmesıne ım— ân bulunmadığını New ın başyazısı da kabul ediyordu. Ada- da Yunan hükümranlığını elbette ta- nıyamazdık. Adanın müstakil bir dev- let haline getirilmesi ise Yunanistan tarafından ilhakına doğru bir adım teşkil edebilirdi. NATO veya Batı Av- rupa Birliği çerçevesi içinde Adanın Avrupalılaştırılması ılara Ü- avunma olduğunu ve hükümranlık haklarına sahip bulunmadıgını öne sürüyorlar- di. Bu, çok dar bir hukukçu görüşüy- A lâsik bir ittifak de- birliğini ifade — ediyordu. Yarin askeri faaliyetleri dışında ikti- 1 ve siyasi mesuliyetler de taşıya- bılırdı ve bu zannedıldıgınden çok ko- y mümkün olabilirdi. Hindistan Serbest seçim ünya efkârı Şubatın son hafta- başlayan Hindistan umumi seçimlerini, Galatasaray ile bir taş- a takımının yaptığı maç ne kadar alâka uyandırabılırse o kadar dık— katla takip etti. Halbuki Dünyanın hiç bir yerinde şimdiye kadar bu ka- dar çok insan katıldığı bir ser- best seçim yapılmış değildi. 193 milyon seçmen 3100 koltuğun sa- hibini seçecekti. Seçmenlerin çoğu ma bilmiyordu. kendilerini belli etmek için sembolle- re başvurmak Zzorunda kalmışlardı. Meselâ Nehrunun partisi sapana ko- şulu bir çift öküzü alameti farika o- larak kabullenmişti. Okur yazar sa- yısının bu derece düşük okluğu başka serbest seçimle- iş şey değildi. Hindistan seçimlerini alâka çekici kılmak için kâfiydi. Fa- kat alâkayı azaltan bir husus da Neh- runun e Partisinin bu seçimle- ri rahatça kazanacağının bilinmesiy- di. Neticesi önceden o gösteremiyecek birleşemiyecek kadar âcizdiler. cı Jan Sangh ve Hındu Mahasabha partilerının Prog ramı "öküz kesmenin esini" istemekten ibaret- ti. Seçimlerin neticesi ancak bir a sonra resmen ilin edilebilecekti ama bu gibi partilerin hiç bir eyalette ek- seriyeti kazanamıyacakları şimdiden belliydi. Komunıstler ve Praja Sosya- list Partisi sadece Batı engal vi Güney Kerala eyaletinde ışbırhgı ya- pıyorlardı. Bu bölgelerde ünist ve Sosyalistlerin bazı mevzu muvaf- fakiyetler kazanması mümkündü. Bu partiler yeni Hindistan Parlamento- milletvekiliyle gelmeyi ü- mit edebilirlerdi. 500 mevcutlu Par- lamentonun diğer koltuklarını Kong- re Partisi dolduracaktı. Nehrunun ilk zamanlardaki arzusuna rağmen, Hin Javvaharlal Nehru Muhalefeti de mi o kuracak. distan Parlamentosu ikinci bir West- minster olamıyacaktı. Hintli seçmen- ler kuvvetli bir Muhalefet grubu seç- miyorlardı. Ha endilerim seçtir- mesini bılmeyen Bazı Muhalefet li- derleri, mademki Nehru demokrattır, çıkmıştı. Rakiplerine koltuklar hedı— e et iyor Parlamento ikinci bir Westminster olmasın. Varsın demokrat lider Neh- ru kendisini Kongre Partisinin ba- şında bir diktatör kadar hissetsin, ne çıkardı? Nehru'ya halli gereken iktisadi ve sosyal meseleler kuvvetli bir Muhalefete sahıp olmakı Esa- sen Muhalefet kendi kendını yaratn'— dı, yaratılmazdı. Sovyet Rusya Çıplak kadın Moskovanın sanatsever halkı bir- kaç haftadır, ufak bir resim ga- taşınmaktadır. Bu galeri Leningrad Guzel Sanatlar Akademısı talebelerinden 26 yaşında İlya Glazon- nov'un resimleri teşhir edilmektedir. İlya Glazonnov tanınmamış bir res- samdır ama, bu sergi onu bırden bi- re meşhur rlar arasına, katmıştır. Zira bu genç talebe Ihtılalden bu yana, çıplak bir kadın resmi yapmaya ce- saret eden ilk ressamdır. Moskovalı resim meraklılarının alâkasını çeken, 1şte bu çiplak kadın resmidir. Ressa- mın "Sabah" adım verdiği bu alâka AKİS, 9 MART 1957

Bu sayıdan diğer sayfalar: