9 Mart 1957 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

9 Mart 1957 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇALIŞMA İŞÇİ SEMİNERLERİ sanayi hareket- ler bunlarla bırlıkte iş- çı sınıfının dogum tarihi geçen as- onlarına rastlamakla beraber, ışçılerımızın yeni bir anlayışla teş- 10 yıl Gerek Memleketımızde m de hakkın pratık edinmelerine en- man İ tecrübeleri vardı. gelişmesiyle belır hayat seviyesi farkları takım çareler bul lmak ğuyordu. Bu zaruret karşısında bir taraftan yeni yeni İktisadi ve siya- st doktrinler ortaya atılırken diğer taraftan da Avrupa işçi sınıfı, kur- tuluşu uğrunda bir takım mücade- leler yapıyordu. Bütün bu fikir reyanları ve sosyal mücadeleler i- çinde Batı memleketleri işçisi şu urlaıııyor, kendı teşkılatını kuruyor miyet içinde ekonomik, sosya ve polıtık mevkıını yavaş yavaş ka- zanıyordu. Batıdaki fikir cereyanlarından ve mücadeleden Türk işçisinin pek a haberdardı. Haberdar olanlar da memleketimizdeki ı çi sayısının az- nd apılan grevlere rağmen, sının derlenıp toplandıgını ıddıa et- son 10 yıl ıçınde dunyada ve bızde bir çok şeyler değişmişti. —Türk ışçısının sayısı, ihtiyaçları ve ehemmiyeti i hayatında andaş züm- - © .'2 E B z B D4 B - © z -© - hareket için gerekli teorık bılgılere ihtiyacı vardı. Halbuki, ne biri diğeri sağlandı. Hakıkaten, ışçılerın yalnız meslekt teşekküller . sendi- kalar, kurmaları ile iş bitmiyordu. Sendikaların bire!l olduğu doğruydu. Fakat bu mektepte on- lara yeni hayat mucadelesı ıçın ge- rekli bilgiler verilmiyor ve b delenın en kuvvetli sılalıı olan gre- aade olunmuyordu. Sendi SIZI grev olabilirdi. yapabilmişlerdi. Fakat grevsiz sen- dika, ancak bazı memleketlerde gö- len acayip bir teşekküldü. Türk işçisi bu durumu asla kabul AKİS, 9 MART 1957 etmedi ve grev yasagının kaldırıl- ması için durmadan müc Bununla beraber yalnız grev y sa- ğiının kaldırılması ile mesele bitmi- yordu. İşçilerin, içinde mühim bir yer ışgal ettıklerı ekonomık ve po- litik düzenin m ve İş- lemesi lıakkında bılgı sahıbı olmala- rı şarttı. Bundan bir takım netice- ler çıkarmaları ve başkalarının çı- kardığı neticeleri, bilmeleri lâzım- dı. Gene işçilerimizin bilmesi ic u bir ta kım haksız- meseleler vardı zeninin dogurd ğ lıklar ve çeşıtlı rın gider çözülmes ıçın ılerı suruleıı çeşıtlı fikirler, Ba- tıda işçi hareketinin istikamet al- masında faydalı olmuştu. İşte bü- tün bunlardan mahrum olarak eko- nomik ve politik mücadeleye giriş- mek fayda sağlayamazdı. Bunu bi- len işçilerimiz bir taraftan grev ya- sağının kaldırılması yolunda müca- taraftan da İs- tanbulda bir "İşçi rulması için ebbüse geçmışlerdı Bu teşebbüs stanbul Üniversitesince ve Çalışma Bakanlığınca evvelâ müsbet karşı- lanmış; kat sonra meşhur "tahsi- sat” mazereti ile reddedilmişti. Ba- tıda ve bilhassa İngılterede bu çeşit enstitüler ı — r geçen asırda işçi dosta av- amlarla birlikte işçiler tarafından urulmuş ve büyü favdalar — sağ- lanmıştı. Bizde ise birçok "aydın" ile "işçi" arasında "gece" ile "gün- uz" kadar fark vardı : - n çoğu için işçi mesel, eleri 'basıt meselelerdı İşçilerimiz de kendi kânları ile bu enstitüyü kurabılecek- eri halde nedense bu yola sapmadı- r. Nihayet Marshall plânı yardıma oştu ve oradan sağlanan bir fon- la Çalışma Bakanlığı, İşçi Seminer- leri açtı. Türkiye değilse bile ya- bancı memleketler, Türk İşçısıne ehemmiyet — veriyorlardı. Basıp ve kültür ataşeleri yanında Türkiyeye iş ataşeleri de gönderiyorlardı, Bu şartların tesiri ile 1955 yılında İs- tanbul, Ankara, Adana ve Zongul- da kurulabil- kta "işçi seminerleri" seminerlerde -Çalışma Ba- kanlığıııııı tesbit ettiği çerçeve için- de- a sendika hareketleri, Türk işçi lıareketı, iş hukuku ve işçi si- gortaları mevzuatı iş uyuşm. lık- larının çözülm tik bilgiler veriliyordu. hib birçok faydalı bılgıler edınıyor ve bunları diğer Adil AŞÇIOĞLU arkadaşlarına verebilecek hale ge- liyorlardı. Türk sendikalizmi, ele- manlarının fikri gelişmesini böylec sağlıyor ve bilgili sendikalistler ço- ğalıyordu. Bu durumdan Çalışma Bakanı dahi m ğını soranlara, "işçilerimizin bil- gi ile teçhiz edılmekte oldukların- dan söz açıy Fakat daha bu sözlerin uzerınd en bır ay geçmeden "İşçi seminerleri" -İstanbulda- tatil ediliyordu. Anlaşılan grev hakkında yı süren "grev edebiya - sağının kaldırılmasına tercih edilmişse, dört dönemlik r "sterisı de ' ışçılerımızın l)ıl- ' için kâfi görülm t işçil b durmanın bır e bu seminerlere üyelerini gönder- meği reddetmişti. Bunda şaşılacak bir taraf yoktu. İşçiler grev yapmak hakkından mahrum iken sendikala- rın ne faydası vardı? İşçi birlik ve federasyonları kapatıldıktan sonra ise, Çalışma Bakanlığının sendika- cı yetiştirmesinin ne mânası olabi- lirdi? Fakat ne yapalım ki Türki- ye tezatlar memleketiydi Grevsiz kurulu,; a sendika birlikleri kapatıldıgı lıalde sendıka- yetiştiriliyordu. Biz bun böyle mıştık ve pek Bölge kapatılmasından sonra gelen Bakana karşıcı Çalışma Bakanı bu hare hareketsizliğin ne demek olduğunu ıyı l)ılırdı Onun için Sakarya Böl- i İşçi Sendikaları Birliğinin ka- patılmasından haberi olmadığım mek zorunda kaldı ve Birliğin faalıyetıne y dildi. eniden müsaade e Kapatılmayan — birlik ve — federas- yonların da defterleri aylardır "yet- kililer” tarafından alıkonulduğu halde faaliyetten menedilmemişler- E— Bütün bunlar gösteriyor ki, Türk işçisi her türlü haklarını lmak u- kiye C uri disine tanıdığı ütün hak ve imkân- lardan faydalanarak mücadele ede- cektir. Bu "İşçi seminerieri"- nin tatili karşısında işçilerimizin "İsçi Enstitüsü" fikrini yakın bir gelecekte gerçekleştırdıklermı go— rürsek, buna hayret etmemeliy 21

Bu sayıdan diğer sayfalar: