15 Şubat 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

15 Şubat 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

E T Prof. Kubalı -Prof. W. Golhorn- Ord. Prof. Onar Doğru söyliyeni... rof Hüseyin Nail Kubalıyı Chi- Üniversitesine davet eden Amerıkalı Hukuk profesörü Cheat- ham Elliot bir muhabirin sualine ce- vaben "Amerikada profesörler politi- kayla — uğraşabilirler” dedi. — Sonra da nedense şu sözü ilâve etti: "Bili- yorsunuz ki kanunlar milletlerin bünyesine göre hazırlanır." Sayın profesörün bilgi hatalarına düşme- mesi için hemen kendisine bir ten- bihte, bulunalım: milletlerin bünyesi- ni en iyi öğreten rehberin Time mec- muası olduğunu zinhar zannetmesin! Istanbul Valisi Mümtaz Tarhan terkos suyunun metre mikâbının 15 kuruştan 20 kurusa çıkarılması yüzünden vatandaş butçesınle yükle- necek masraf, fazlalıgı mevzuunda konuşarak şö yle dedi: "Bu meblâğlar vatandaşların asla hâs dahi etmiyece- ği miktarlardır." Vali Beyın haklı olduğu muhakkaktır; bugün en şid- detli muhalifler bile o meblagların mühim sayılabilecegini iddia edemez- ler. Fakat a "bu meblaglar ın “his dahi edılmıyecek miktarlar" ha- e gelmesine sebebiyet veren para felâketinin mesulü kimidir ? I raktan İstanbula gelen bir ziya- rettiçi, Ortadoğu — politikamızın başlıca dayanağı olan bu memleketin durumunun anlaşılması için iyi bir misal teşkil etti. Tedavi ettirmek ü- zere oğluyla birlikte Londraya gider- ken İstanbul'da-bir gün kalan Şeyh Mahrut El Hatal Irakta iki yüz bin kişilik bir kabilenin — reisidir. —Aynı zamanda İrak parlâmentosunda me- 28 bus olan Şeyh Hazretleri gazetecile- re ondört kere evlenmiş bulunduğu- nu ve halen dört karısı olduğunu a- çıkladı. Muhabirler siyasi sual sor- mak gibi bir münasebetsizlik yapınca şeyh ve kabile reisi mebus görüsünü pek vecız surette ifade etti: "Hükü- met ne politika güderse ben de o po- litikayı güdenim." obert Kolej İktisad Profesörü Dr. Peter G. Frank Hilton Otelin- de bir klübün öğle ziyafetinde verdi- ği konferansta Türkiyede cam fab- rikası kurulmasını menfaatlerine ay- kırı butlan Avrupa cam fabrikatörle- rinin tekelci zihniyetine hücum etti. Amerikanın takındıgı tavırdan da bahseden profesör şu suali ortaya attı: "Türkiyenin ihtiyatlarını bitir- mek neticesini vereceği belli olan bir liberasyon rejimi bu memlekete niçin tavsiye edildi?" Cam mevzuunda ko- nuşurken garpta cari ekonomik usul- lerin mihrak noktasının ne yapıp ya- mal mak olduğunu anladığını bellı eden profesor liberasyon tavsi- yesi bahsinde de aynı prensibi ha- tırlarsa sualinin cevabını kendi bu- lacaktır e htiyarlıgın işe göre değişen nisbi pir mefhum olduğu kaidesinin ye- ni bir misali görüldü. İzzet Sedes ni- zami yaşı geçtiği için mevkiinden çe- kilerek yerini Yüksek Mühendis Hü- seyin Sezmişe bıraktı. Sedesin yaşı: 30. Mevkii: C. H. P. İstanbul Genç- lik Kolu Başkan T ahsisatsızlık" diye — ifade olu. nan hesapsızlık yüzünden bun- dan evvel de 1kı kere telefonlarının kesilmesi — tehlikesine maruz lan İstanbul Maarif Müdürlüğü yine ay- nı derde çattı: Telefon idaresi bor- cun Ödenmesi için müdürlüğe bir hafta müddet verdi. Müdürlüğün) yal- nız 1958 yılı Ocak ayında 2800 lirayı bulan telefon ucretı memleketteki bü- tün diğer Müdürlüklerinin bir aylık mükaleme masrafına be- deldir. Acaba vatan sathındaki he- sapsızlık örnekleri az mı geliyor ki bu müdürlük çocuklara böyle bir is- raf numunesı göstermek lüzumunu duydu I stanbul Belediyesinin de başından gayet mizahi bir bütçe — macerası geçti. Bundan bir müddet evvel oto- parklarda duran vasıtalardan işgali- yle resmi alınması kararlaştırılmış ve bu kaynaktan senede bir milyon lira kadar bir gelir temin olunacağı tah- min edılmıştı İlk altı aylık tatbıkat— tan abu resmin alınmasından vazgeçıldı Zira bu devrenin bılanço şöyledir: tahsilat 62223 lira, bu para- yı temin 1ç1n yapılan masraf yekünu 333000 lira! e I stanbul ile Edirne arasında vaktiy- le içki yasağı devrinde Amerika- da cereyan eden hadiselere benzer heyecanlı hırsız-polis kovalamaçları oluyor. Kaçırılanı nesne: kahve Ka- çakçıların elebaşısı: Kahve. ade, havadisleri okuyan vatandaş- ların aklını kurcalayan bir sual var. Bildirildiğine göre şebekelerden biri öküz karşılığında Yunanistandan yurda 2078 kilo kahve sokmuş bulu- nuyor. İnsana hiç de fena görünme- yen bu alışverişe itiraz nedir? Mem- lekette kahve kıtlığı var, öküz kıtlığı yok... hamdolsun Öyleyse Mü Suya — yapılan — "sudan”" zam AKİS, 15 ŞUBAT 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: