1 Mart 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

1 Mart 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CEMİ Amerıkanın M. I. T. diye bilinen eşhur Üniversiesi Massachusetts Institute of Technology'de Endüst- ri Münasebetleri Kısmı Direktörü Porf. Charles A. İstanbula elerek Sendikalar Birliğinde Sen- dikacılara bir konferans verdi ve so- rL_ılan bir suali şöyle cevaplandırdı: “İşçilerine grev hakkını tanımayan bir cemıyet asla hür ve demokratik sayılamaz * urkıye Muallimler Birliği üyeleri Prof. 'Mustafa Şekip Tunçun ve- fatıyla boşalan fahri reisliklerine gayet yerinde bir intihapla İstanbul Vali ve Belediye Reisi Mümtaz Tar- hanı seçtiler. Böylece şehrin eğitimi yolundaki şevkinin daha da artacagı tahmin olunan sayın Vali, hat ta Belediye zabıtası mensuplarının bazı 'hususlarda aydınlatılmasıyla oldu; teşkilâtın — müdürüne kısa bir konferansta, dediği belediye zabıta memur- larının yerde suç arayacaklarına gök- teki yıldızları saydıklarından bah- setti. Bu sözler vatandaşlar arasında degışık tepkilere yol açtı. Kimi ternasyonal jeofizik yılı astronomi çalışmalarına hiç değilse bu suretle iştirakimizin fena birşey olmadığını, kimi de devrimizde asıl Cezaya müs- tahak suçlar yükseklerde işlendiğin- den bunların oralarda — aranmasına doğru bulduklarını söylediler; ları da belediye zabıtası mensupla- rının başlarını göğe kaldırmalarının yıldız saymak için olmayıp sırf za- vallı memurların piyasayla boğuş- ma yolunda Allahtan sabır dileme arzularından İleri geldiğini iddia et- tiler. Fakat sonunda olanlar yine kü- çük esnafa oldu: teşkilat müdürünün talhnatıyla hayrete gelen yeşıllıler yle amansızca ceza kesmeğe baş- ladılar ki birkaç gün önce takdir- nameyle taltif edilen bazıları bile ellerine ceza fişi verilince neye uğra- dıklarını şaşırdılar Fransız çıplağı B. B.namı diğer Brigitte Bardot'nun "Ve Allah Ka- dını Yarattı" filmindeki meşhur par- töneri Curd Jurgens Ingrid Bergman de Hong Kongda bir film çevirmek üzere Uzak Şarka giderken İstan- bula uğrayıp Hiltonda (bir basın top- lantısı yaptı ve verdiği — malümatla cinsi mevzularda pek mutaassıp sayı- lamayacak — Beyoğlu — muhabirlerini bile biraz şaşırttı. Hazır bulunanla- ra “yol arkadaşını ve hususi kızım" diye takdim ettiği Simone Blcheron adında pek güzel bir hanımla seya- hat eden meşhur aktör üç kere ev- lenmiş. Sonuncu karısı Eva Bartok kendisinden ayrıldıktan sonra daha aradan bir sene geçmeden dünyaya nur topu gibi bir çocuk getirmiş. Herr Jurgems'in üç gün evvel annesinin kucağında Londrada gördüğü — bu yavrunun babasının kim — olduğunu 28 YE T dişinin üç izdivacından hiç çocuğu olmamış ama, biri on dokuz yaşında olmak üzere iki adet ganmeşru oğlu varmış, vesaire vesaire...Bu izahat- tan sonra yıldıza bir Turk şirketindin çevireceği "Ve Allah Ahlâk Zabıta- sını Yarattı" filminin baş rolü teklif edilecektir. Zevcesıyle birlikte İstanbula gelen anın Henry Glass Şirketi Umum Müdürü Mr. Ellis Wilner ga— zetecilere "Türk kadınları Avrup, kadınlarından daha iyi gıyınıyorlar dedi, bu güzel bükme varmak için luzumlu bilgileri nerede edindiği sorulunca "Hilton Otelinin salonla- rındaki diye kadınlarınıza baktım" cevap verdi. Wuner Amerikaya döndükten sonra aynı kaynaktan edi- b N Aya Erduran Bir elçi kimse (bilmiyormuş. Yıldızın ken- nilmiş bilgilere dayanarak memleke- timizde herkesin nefis binalarda 0- turup harikulade yemekler yediğini, rahat koltuklara gömülüp viski yu- dumlayarak gizli oparlörlerden gelen tatlı nağmeleri dinlediğini söylerse, üç yüz milyonu alma ihtimalimizin büsbütün Zzayıflamasından endişe e- dilmektedir Meslek buhranı arttıkça vatandaş- lar gitgide daha zecri tedbirlere başvurmağa başladılar. Kadıköyde 0- turan Hasan adında bir müteahhit bu hafta bir akşam evine döndüğü zaman bir buçuk sene evvel boşadı- ği eski karısı Dürriyeyi yeni kocasıy- la birlikte içerde buldu: Evinde ne aradıklarını soran sabık kocasına Dürriye Hanımın cevabı: "EV sahi- i evsız kaldık A- bulamadık. Sonunda aklıma geldi. Eskiden kalmış — anahtarımla kapıyı açıp yerleştik. Hiçbir yere gi- emeyiz Nereye istersen — müracaat et!" dedi. Başına bu duyulmamı» dert gelen eski koca bütün uğraşmalarına rağmen davetsiz misafirleri evinden çıkaraanayınca aleyhlerine fuzuli gal davası açtı. * Bir senedir Pobeda isimli — beyaz renkli, büyük bir Rus turist ge- misi muntazam seferleri — esnasında İstanbula uğrar fakat, içerdekiler umumiyetle dışarı çıkamazlar dışar- dakıler de rıhtıma öcü yanaşmış gi- n yan bakarak yolcu salonunun biraz açığında dolaşırlar. Bu tekinsiz gemi nihayet bu hafta bir işe yara- dı. Viyolonistimiz Ayla Erduran Po- beda ile Odesa'ya hareket etti. Sehzadabaşında oturan Cevat Say- gun adımda bir komiser bu hafta bir gece birdenbire cinnet getirerek yatağından kalkıp etrafa ateş etme- ce başladı. Evde bulunan karısı, kızı ve yaşlı bir kadın dışarı kaçtıktan sonra üst kattakiler de itfaiyie merdi- veniyle kurtarıldı, fakat — sokaktaki amir ve arkadaşlarının bütün sözle- rine aldırmayan kom mahalle zaman heyecanlandır— dı, sabahın ilk saatlerinde trafiği aksattı ve ancak öğleye doğru eve giren üçünicü şube müdürüyle kuman- da şefi tarafından yakalanabildi. Bed- baht komiserin niçin çıldırdığı ma- lüm değilse de bu hususta ipucu a- rayanü yakınları bir yıl öncesine , ka- dar kendisinin üç sene müddetle"İs- tanbul savcısı Hicabi Dincin memur- luğunu yaptığını bildirmektedirleı halkını uzun Nurettın Kari Steinhorst — adında müslüman olmuş bir Alman İs- tanbul a geldi. Kendisinin atom ve roket âlimi olduğunu söyleyen Stein- horst Bey, "İstediğim işi bulursam memleketinizde kalınım" demektedir. ve roket — falbrikaitörlerimizin dikkatine arzolunur * I stanbulda yepyeni bir taktikle ça- lışan bir dolandırıcı türedi. Son o- larak fabrikatör Haraza Karahanın karısının dolandıran bu zatın usulü şu- ur: dolandıracağı kimselerin evine gidip karılarına "Kocanız - kavga edip adam öldürdü, balen nezaret altında beni size yolladı, bin lira kadar birşey verin de kurtaralım i Bukadar kaba bir tak- tiğin başarıyla neticelenmesi ilk na- zarda garip görünebilirse de düşünü- lürse — cemiyetimizdeki tehlikeli bir ruh haline işaret olduğu muha tır: Vatandaşlar adam öldürmüş bır kimsenin bile muayyen bir para kar- şıhgında kolayca kurtulabılecegme i- nanmağa mı başlıyorla AKİS, 1 MART 1958

Bu sayıdan diğer sayfalar: