1 Mart 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

1 Mart 1958 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

s P O R Futbol U doğru igara paketlerının arkalarında ya- pılan averaj hesaplarının, müna- kaşaların, iddiaların çekişmelerin, herşeyin ve herşeyın iflâs ettiği gıın- du Milyonların sevgilisi, şampiyon amzedi — Fenerbahı mabahçe Stadmı dolduran onbinlerce taraftarı- şaşkınlıktan dört açılan — göz- leri önünde üst üste iki gol yiyerek İstanbul Spora yenilmiş ve Şampi- yonluğa kati olarak — veda ederek staddan ayrılmıştı. On binlerce seyirci halâ yerlerinden kıpırdamadan Şşaş- kın şaşkın boş sahayı seyrediyor ve bir türlü bu mağlübiyete akıl erdiremi yorlardı. F enerbahçe nasıl olur da böy le bir maglubıyete ugrar nasıl olurdu burnunun — dibi şampiyonluğu kaçırırdı ? İşte seyırcılerın böyle şaş- kın şaşkın boş sahaya bakıp durduk- ları anda Dolmabal hçe Stadının ka- ranlık soyunma odalarından birin genç ve gözleri sevinçten parlayan ir adam, etrafını sarmış olan kala- ba]ık bir gazetecı gurubuyla neşe İ- çinde konuşuyor “— Şerefli insanlara dil uzatan şerefsizlere iyi bir ders verdik.Fener- bahçeli futbolcu kardeşlerim ellerin- den geldiği kadar çalıştılar. Centil- mence oyunlarından dolayı kendileri- ni tebrik ederim" diyordu. Bu, galip İstanbul Sporun kapta- nı eski Fenerli Aydemirdi". Galip ta- kındın kaptanı sahadaki — Fenerliler hariç sarı İlacivertliler içindeki bir zümreye lâyık olduğu — cevabı veri- yordu. Neler olmuştu? Galip kaptan seven böyle konuşmak ihtiyacım duy- muştu? Durum ne efkârı umumiye, ne de basın tarafından biliniyordu. Fenerbahçenin İstanbul Sporla oynıyacağı maçtan önce, halen sarı siyahlı ekipte yer alan bazı eski Fe- nerbahçeli gençler için utanç verici dedikodular ortaya atılmıştı. Bu ma- çın tehlikesini ve önemini bilen bazı insanlar, İstanbul Spor kalecisi Sa- hihin yna mıyacagmı oynasa bile bedava göoller yemeğe hazır oldugu- nu, Aydemirin gol atmamak için kati teminat verdıgını ortaya atıyor, şam- piyonluk uğrunda bu gibi usulleri bi- le tasvip edecek kitleleri avlamaya çalışıyorlardı. Bu çirkin sözler ma- çın oynanacağı Cumartesi sabahı bü- tün İstanbula yayılmıştı. İşte maçtan sonra karanlık soyunma odasında ko- nuşan galip takımın kaptanı, bütün bu dedikoduları çıkaranları kastede rek şöyle diyordu: — Bizim için söylenenleri cevap- landırdık Sabih oynadı ve gol yeme- , ben de canım kadar sevdiğim Fe- er bahçeye gol attım Bunları söy- liyenler utanmalıdır Aydemir bir sporcııydu ve namus- lu bır ınsandı Sportif bir mücadele ini galip getirmek için hayranı olduğu takıma gol atmaktan' çekin- AKİS, MART 1958 memişti. Onun için vazife, evvel geliyordu. Aydemir verdiği — beyanatla içini dökmüş rahatlamıştı. Ama hadise öyle derin, spor âlemimizi ve çok se- vileri bir takımı öylesine — yakından alâkadar ediyordu ki, 'kolay kolay ka- panacağa — benzemiyordu. Milyonla- rın sevgilisi bir takımın başına ge- çenlerin durumları ile bu hâdisenin ehemmiyetli bağları vardı. Bu gurup, Fenerbahçenin — bugünkü idarecileri ve bunların etrafında bir kalkan gibi toplananlardı. sevgiden Maskeler aşağı eçen sezen sonunda uzun müna- kaşalarla tertiplenen Fenerbahçe kongresinin yapıldığı sıralarda AKİS- de, Fenerbahçe camiasının o zaman- ki durumu ile ilgili olarak neşredilen tahlillerden dolayı Kadıköyde taraf- sız kitleye bilenen dişler artmış ve urum, kalabalık gurupların sokak başlarında toplanarak heyecanlı mü- nakaşalar yapmasına, bazan işe bi- lek kuvvetınm de karışmasına kadar gıtmıştı Kongre Öncesi iyi ve plânlı bir çalışma rak hazırlandıkları bılınen Fenerbahçelı idealist gurubun, kongre girişkartı veya üye defter- lerinde vaki silinmeler, yıldırım ih- raçları karşısında düştüğü zor vazi- yet, en yeni üÜüyeler tarafından dahi bılınıyordu Fenerbahçe idare meka- nizmasının başında bulunanlar, son derece rahat, kulüp titrinin Verdiği forsla zırhlı hüviyetlerim kaybetmek istemezlerdi. Kongre için türlü yollar- la barajlarım hazırlamışlar, daha zi- yade açık söz ve kanuni çalışmaya dayanan idealistleri toplantıdan "kız- yolunu bulmuş- yaptıkları dırarak kaçırmak" lardı. Kendi aralarında Osman Kavrakoğlu Reis ki, reis! seçimlerde gene kendilerini seçmişler, bu seçimler için daha sonra "Salon- da bulunan gazozcuların veya hemen kongre sabahı rey hakkı temin etmiş yepyeni Fenerbahçelilerin de rey kul- landığını" iddia edenleri, bilinen bazı basit yollarla sııstıırmuşl ardı. Fakat bu durum ne kadar sürerdi ? Elbette bir gün balon bir yerınden patlak verecek ve bu delik sanıldığıgibi banknotlar veya L Tribünü biletleri ile yapıştırılamıyacaktı! de zaman zaman ehemmi- yetli gurultuler çıkıyor, Hacı Bekir şekercısının önüne dikilerek üzerinde Kirkor. Elektrikçi Ali ve Fe- nerbahçe Kulübü Lokali" yazan bına- ya doğru: "—Demek bilet yok ha!.. Unutma- yınız ki bu seçimi size ben kazandır- dım. Kim buldu otuz reyı" " diye ba- gıranlara rastlanıyordu. purda, tramvayda, Fenerbahçe pla_ıındakı hususı kabinelerden. ço ride çekilen mukellef Ziyafetlerden,__ idare heyeti üyelerin- n birine Önceden satılan idman maçlarından yana yakıla bahseden- ler artıyordu. Ancak Fenerbahçe ku- lübü oyle sadık taraftarlara sahıptı ki, herşeye rağmen bunlar bi “vı- zıltı"” olmaktan öteye gidemiyordu. Futbol takımı ve oyuncularının durumu da hayli Üüzüntü vericiydi. Maçlarda kafasını gözünü parçala- yarak kulübün baş köşesine resimle- ri asılan Solbek Basrinin yılan hikâ- yesine dönen transferini bilmeyen yoktu. Bu oyuncu gunlerce bonolar ve vaitlerle avutulmuş — "paramı al- madan kontrat imzalamam" şeklin- deki haklı isteği de yeni idareci K. Fikretin futbolcular üzerindeki ha- yali sevgi gösterisi ile atlatılmış ve Basri uzun didinmelerden — sonra hakkı olan paranın ancak bir kısmı- nı alabilmişti. Basım ve umumi efkârı hafta- larca meşgul eden bir nara hâdisesi de kaleci Şükrünün başından geçmiş- ti. Beş senedir Fenerbahçede bilâ üc- ret transfersiz oynayan milli kaleci, haklı para isteğini üç veya dört ayda gazetelerin gayreti ıle ve vadeli bo- nolarla koparabilmişti Fenerbahçe kulııbu parasız miıy- dı? Bu nasıl olurdu? Lokalin içinde maaş veya primlerini eksik aldıkları için avazları çıktığı kadar bağırdık- ları ve haklarını istedikleri halde fut- bolcular, Lokal veya Stad müdürü diye kendilerine binlerle maaş bağla- nan alâkasızların yanında pak ses- siz kalıyorlardı. Doğrusu aranırsa Kadı köylüler, kulüplerinin malf duru- mu ile ilgili hakikatleri hem biliyor- lar, hem de hemen hergün ortaya a- tılan söylentileri üzülerek takip edi- yorlardı, Fenerbahçe kulübü bugün- kü başarılı idarecilerinin gayretiyle 237.000 lira gibi muazzam bir borç içine girmişti! Kulübün bu . borcu hangi yolla ödeyeceği veya bu borcun ne suretle ve neden yapıldığı da, ha- kiki Fenerbahçelileri zıyadesıyle Üzen noktalardı Fener idareci sine 100 bin liraya yakın borçluydu. Futbol, ekibinin Almanya seyahatini 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: