6 Eylül 1958 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

Sebati Ataman çocukları ve eşiyle Erkeği bol bir aile fedemediği şeylerden biri daha bu esnada vuku bulmuş ve yapılan ara C. P. azbatasının mılletvekıllıgını reddedilerek kay- bettiği Zonguldaktan Sebati Atama- nı değil, bir başkasını -Kemal Sa- tır- aday — göstermiştir.. Ataman bu "darbe" karşısında da C. H. P. ye kırgınlığını belli etmemiş Ve Kemal Satıra, seçim bölgesinde elinden ge- len bir yardım olurs mağa hazır olduğunu bıldırmıştır Gelgelelim bu ara seçimlerinde Satır da Zonguldaktan seçilmemiş ve — mer- hum Çivinin kızı Edibe Sayar, Zon- guldak Milletvekili olarak Meclise girmiştir. Muğla Valiliği sırasında gerçek- ten tarafsız ve kanunlara saygılı bir idareci olarak hareket eden Sebati Ataman, Muğlaya tayin edildiği za- man oradakı bazı müfrit Demokrat- ların "Eyvah mahvolduk, bir C. P. li vali geliyor" dedıklerını bugun bile zevkle anlatır ve "ben hiç bir zaman partizan vali olarak hareket etmedim, hattâ o kadar ki, yanıma gelen hiç bir muhtara hangi partiye mensupsun diye bile sormadım" der. Ataman Muğlada tarafsız bir valı olarak nam salmasına Trağmen, za- man zaman Muglaya gelen C. H. erkânı ile samimi temaslarını da ak— satmamıştır. O zamanlar kalben da- ima . ye bağlılığını izhar e- den Ataman bır ara Muğladan Mil- letvekili seçılen ve sonra Bakan olan Nuri Özsanla 'takışmış, fakat öy- le olduğu halde yerinde daha bir müddet kalmağa muvaffak -olmuş- tur. Bir zaman sonra i Özsanın bakanlıktan çekilip adının sanının unutulması da Sebati Atamanın D. P. ye karşı olan hayranlığını artır- mıştır. Muğladan merkeze alınan A- taman bir ara İçişleri Bakanlığında ar muavinliği, müsteşar ve- killiği yaptıktan sonra tekrar valili- AKİS, 6 EYLÜL 1958 ğe dönmüş ve 1954 seçimlerine kadar Tekirdağ Valisi olarak kalmıştır. Zoraki iktisatçı abati Ataman — kendisine "trans fer kıymet" denilmesinden — hoş- lanmaz. Ama bunun sebebi tevazuu— dur. Yeni Koordinasyon Ba H. P. den transfer edildiğini 1nkar edecek kadar saf değildir. İtirazı i- kinci kelimeyedir. Kanaatince C. P. devrinde hiç bir an kıymet sayıl— meselâ kabineye beraber gırdıgı arkadaşı Server S lu gibi yüksek mevkiler işgal etme— miş, mesuliyetler yüklenmemiş, söz- cülük dahi yapmamıştır. Sebati Ata- manın kıymeti D.P. etiketi altında belli olmuştur. Hakikaten C.H.P. nin eski NüfusS Umum Müdürü -artık ik- tidarda D. P. bulundugundan ola- cak. 1954 seçimlerine D.P. on- guldak adayı olarak katılmış ve mil- letvekili — sıfatıyla yeniden — Meclis çatısı altına girmiştir. Sebati Ata- man D. P. nin inhitad devri sayıla- bilecek bu devrede, bilhassa bir çok 1946 Demokratının D. P. yi terket- mesi üzerine kendisini — göstermeye başlamış ve kuvvetli mantık oyun- larıyla kısa vadeli zafer peşinde ko- şanları memnun etmiştir. Zongulda- kın D. P. Milletvekili ateşin bir ha- tip olarak göze çarpmış, bazı müş- kül anlarda İktidarı kurtarmış, bu arada iktisada da merak sarmıştır. Bütçe komisyonunda vazife gören hukukçu Ataman sayısız iktisad ki- tabı almış ve bunları okumaya ko- yulmuştur. Koordınasyon Bakanının evinde bugün iki yüzü mütecaviz İk- tisat kitabı vardır. — Bunlar türkçe, fransızca almanca eserlerdir. Atamanın iktisadi bilgileri, belkı de çok geç başladıgından bir tü a- ğızdan dolm olmaktan ılerı gi- dememiştir. Buna ragmen dört sene içinde şaşılacak- bir terakki kaydet- tiği inkâr edilemez. Nitekim kitap- YURTTA OLUP BİTENLER ların tesiri altında kalan Sebati Ata- man bir türlü Bakan olamamanın da verdiği buruklukla zaman zaman İk- tidarın iktisadi gidişini tenkidten ge- ri kalmamış ve bir istikrar politika- sının şampiyon lugunu yapmıştır. Ni- hayet talih kendisine 1957 seçimle- rinden sonra gülmüş, fakat bir ta- lihsizlik eseri olarak bakanlıga ken- disi gibi eski C. P. li Server So- muncuoğluyla bırlıkte tayın edılmış— tir. Bu çifte tayinler D. T ara- sında Sebati Atamana karşı hiç hak etmediği bir soğukluk doğurmuştur'. Aslınd Koordına syon — Bakanı son derece sevimli, damdır. Çok konuşur ama, ve hoş konuştuğundan kendisini din- letir. Bu bakımdan da Atamanı Bur- han —Belgeye benzetmek kabildir. Gene Burhan Belge gibi "medeni a- dam"dır. Üstelik kültürlüdür. Fakat silâhlarını kullanırken hakikatlerden ziyade iktidarda kimin bulunduğunu hesap ettiginden zaman zaman a- çıklar verir Ve —meselelere vukufu olanlar karşısında muşk 1 mevkiler'; e kalır. Tesellisi "meselelere vuku- fu olanlar o kadar az ki.." formülü- dür. Keskin bir zekâsı vardır, çıdır ve iyi polemikçidir. Karşı ta- rafın bir zayıf tarafını yakaladı mı, perişan etmeden bırakmaz. Nitekim son günlerde Ulusta iktisattan anla- mayan bir yazarla ıktısattan ondan bir kampanyaya girişir girişmez kalemı eline almış ve hakikaten Al- lahlık Ulusu benzetmiştir. Ulusun her çırpınışı P. nin beceriksiz ellerdeki talıhsız organım biraz da- ha bastırmış, Seba Ataman buna rağmen gazetenin yakasını bırak- mamıştır. Sevdikleri, sevmedikleri vli ve iki çocuk babası elan A- taman hayatta sevdiği şeyleri bü- yük bir kolaylıkla sıraladığı halde, sevmediği şeylerin adını ağzına al- maya bir türlü razı olmaz.. Almanca ve Fransızca bilen Ataman bu gün- lerde pek lâzım olduğu için Ingılız— ceye de çalışmağa başlamıştır. Son zamanlarda gece hayâtına veda et- miştir. Daha ziyade evinde çocukları arasında oturmağı, dostları ile sat- ranç oynamayı ve zoraki bir-iktisat- çı, olduğundan iktisat kitapları oku- mayı tercih eder. Atamanın eşi son derece kibar bir hanımefendi olan Samiye hanımdır. Aslen Manastırlı olan Samiye hanımın babası, Temyiz Baş savcılarından Fahred- din Karaoğlandır. Sebati Atamanın hayatta olan iki kardeşinden Şinasi Ataman Beden Terbiyesi Umum Mü- dürüdür. Diğer kardeşi ise İstanbul Konservatuvarında öğretmenlik ya- yapan meşhur halk türküleri derle- yicisi Sadi Yaver Atamandır. A- tamanın ilk okula giden dokuz ya- şında Yaprak adında bir kızı ile on- altı yaşında lise —öğrencisi olan Turgut adında bir oğlu vardır Atamanın koyu bir Beşiktaşh .ol- 13