7 Şubat 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 26

7 Şubat 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 26
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Türk Kadınlar azetelerde ilân edildiğine göre bu yazının çıkaca- G ğı gün, Ankarada Türk Kadınlar Birliğinin olağan üstü kongresi yapılacaktır Bu haberi doğrusu çoktan- beri bekliyordum. Çünkü bundan evvelki genel Kongre- yi takip edenler Birliğin buna ergeç mecbur kalacağı- na kanaat getirmişlerdi. Geçen Kongreye ait görüşle- rimi, bir kere daha burada açıklamayı, bir Türk kadı- nı olarak vazife addetmekteyim. Çünkü Türk Kadınlar Birliği, yaptığı işler dolayısı ile değilse de, taşıdığı isim dolayısı ile bugün, içerde ve dışarda Türk kadın- lığını temsil etmektedir ve bugün, henüz en ileri cemi- yetler dahi kadın dâvalarını halledemeınişken elbetteki bizde bu konuda yapılacak pek çok iş vardır. Kadın dâvası deyince bunu bir feminist iddia ile düşündüğüm sanılmasın. Bugün memleketimizdeki kadın dâvaları faizim sosyal dâvalarımızın esasını teşkıl etmektedir. u bir memleket davasıdır. İste bunun için Türk Ka- dılar Birliğinin bugün içinde bulunduğu — keşmekeşten kurtulmasını, kadın ha koruyan. Türk kadını- nı yukseltmeye çalışan bir teşekkül, olarak kuvvet ka- zanmasını, bütün Türk kadınları gibi canı gönülden ar- zu etmekteyım Ne yazık ki, bizim birliğimiz uzun yıllardan beri bütün vazifelerini İhmal etmiş, gayelerinden uzaklaş- mış ve nihayet tam mânası ile bir işimden ibaret kal- mış durumdadır. 1935 senesinden beri kadın faaliyetle- rini takip etmek amacı ile, sık sk Birliğe gidip gel- mişimdir. Maalesef orada güzel bir lokal ve nazik bir misafirperverlikten başka hiçbir sey bulamadım. Daha doğrusu orada birşey daha gördüm gayesiz bir hırs vs bunun yanında ziyan olup giden, iyi organize edilmiş bir iyi nıyet Herhangi bir teşekkülde seçim mücadelesi normaldir. , Filânca bahis falanca işi yapmak için seçilmek ıstıyecektır Eibetteki bunu ayıp- lamak kimsenin aklından geçmez. Hele bahis konusu olan böyle bir gönüllü işi ise çalışmak isteyen ancak takdir edilecektir. Ne var ki mücadele meşru yollardan, hileye 'İftiraya ve dedikodulara baş vürulmadan yapıl- malıdır. Şurası münakaşa götürmez ki, bir kongrenin hakiki bir kongre olabilmesi için herşeyden evvel bir kongreye kâtılacak olan delegelerin dürüst şekilde se- çilmeleri şarttır! Bu hususta zihinlerde' en ufak bir şüphe olmamalı, bütün üyelerin iştiraki 'temin edilme- ye çalışılmalı, ne sihirdir ne keramet nevinden seçim- lere iltifat edıllmemelıdır Bu munasebetle gecen senek! Ankara del seçimlerinden — bahsetmek istiyorum. Türk Kadınlar Birliği Genel Kongreye gidiyordu. An- kara delege seçimleri gelip çatmışta." N asıl oldu bilmi- yoruz. Birliğe bağlı olmakla beraber müstakil birer ku- lüp halinde çalışan ev ekonomisi kulüplerinin bazı üye- leri, böyle bir hakları olduğu bilinmediği halde, seçim- lere iştirak ettiler, hattâ delege seçildiler. Mesele tetkik edilince sırf bazı üyelerin iştirakini, temin edebiler ek kayğuşu ile bütün üyelerin otomatikman ve kendi mu- vafakatleri alınmadan. Birliğe kaydedildikleri Öğre- nildi. İşte iyi bir istikbal vadeden kulüplerin dağılma- si vardır. Bunu ailenin emniyeti, sa- adeti için şart bilir fakat bunu yapa- bilmek için medeni ihtiyaçlardan vâz geçmesi icap etmemektedir. Halbu- ki bizde'birçok aileler meseleyi ka- lem kağıtla halletmeye Özendiklerin- ye yeltendikten caktır a meselesi aile saadetinin faktörü ol- makta devam etmektedir. oş bir mücadele,. Normal bir bütçe 'anlayışına göre değilse bile. bize göre bir bütçe yap- mak zorundayız İnsan böyle bir şe- ay işin içinden çıkamıyacağını sana- ma, hakika na geldikten sonra onlara intibak et- mek te gene zamanla mümkün Ay basından itibaren bilgi ile masrafları kısmak, buren ve gelişigüzel masrafları kıs- mâktan herhalde çok daha faydalı- dır. Meselâ ev kadım daha az para Birliği Jale CANDAN sına sebep olan hâdise budur. Otomatik üyelik kulüp üyelerini hayret ve dehşet içinde bırakmıştı. İstifalarını verdiler. Bundan başka İzmir, İstanbul ve daha bazı vilâyetlerde bu delege seçimleri gayet hâdiseli ve dedi- kodulu geçmiş ve birçok istifalara sebebiyet vermişti. Bu-seçimlerin en göz alıcı noktası particilik perdesi al- tında taraftar toplamak taktiği idi. Tabii bu arada Türk Kadınlar Birliği idare heyeti dikensiz gül bahçesine çevrilecek, muhalif partilere meyledenler her ne pa- hasına olursa olsun uzaklaştırlacaklardı. İşte bu nazırlıklardan sonra yapılan Genel Kongre, Genel Başkan İstanbul milletvekili Nazlı Tlabarın da arzusu üzerine gayet sakin, tenkidsiz, mücadelesiz, bol alkışlı ve bilhassa muhalefetsiz geçmişti. Vakıa Anado- ludan gelen birçok delegeler ilk gün esaslı kadın dâvala- rına temas etmek cesaretini göstermişlerdi ama, etraf- ta nasihat vererek dolaşan "ablalar" onları susturma- sını bilmişlerdi. Fakat bütün bu tedbirlere rağmen 'hâdise gene de patlak vermiş, olaylara bile karıştığı iddia edilmiş vb sevimlerden sonra, bir geceyi mühürsüz torbalarda ge çiren oylar, yeni baştan sayılmış, büyük farklar mey- dana çıkarılmış, mesele haysiyet divanına intikal et- mişti. Gene bu grede sırf Nazlı Tlabarı yeniden başkan seçebılme çın tüzük değişikliği yapılmış, fa- kat seçim şaşkınlıgı ıçınde bu zamanında ilgili makam- lara bıldırılmedıgı için kanunen hükümsüz kalmıştı. n Kadınlar Birliği acaba yalnızca bu yanlışlığı düzeltmek için mi olağanüstü toplantıya gitmektedir? Yoksa kendisine esaslı surette bir çeki düzen verme lüzumunu mu duymuştur? Buna cevap verecek olan hâdiselerdir. Delege seçimleri demokratik bir mücadele sistemi içinde mi yanılacaktır, — yoksa gene iktidarı elinde tutanların hazırladıkları listelere göre mi ayar- lanacaktır? Yeni tüzük tadilâtı Türk Kadınlar Birliği- ni daha ileriye mi daha geriye mi götürecektir? Bunda şahıslarmı yoksa prensipler mi korunacaktır? Delege- ler Kongreden evvel hususi toplantılarda ikna edilip kongrede sus pus olacaklar mıdır? Yoksa Türk Kadın- lar Birliğinin esas gayelerini .hatırlayıp idare heyetine bu konuda neler yaptıklarını sormak cesaretini göstere- cek, bunun kendileri için bir hak olduğu kadar bir va- zife olduğunu da hatırlıyacaklar mıdır? Şahıslar, gene de' çalışmıyacaklarını defalarca ikrar ettikleri halde, sırf bir isim, sırf hatır, sırf Demokrat Partili oldukları için mi seçileceklerdir? Fakat bütün suçu tek tarafa yüklemek ne derece doğrudur bilmem ki?. Organize edilmemiş iyi- .niyet, biraz harekete geçmemeli mi? — Delegeler ve bilhassa idare heyetinde çalışarak meselenin iç yüzünü bilenler ortaya çıkıp konuşmadıkça, dertlere teşhis koymadık- ça işler düzelir mi? Ne yazık ki, onlar peşinen konuş- mamaya söz veriyorlar ve bunu Türk Kadınlar Birliğini sevmek sanıyo Halbuki gemı batıyor. Onu kurtarmak lâzımdır! ile aynı gıdayı temin eden yemeklık— lere rağbet edebilir, i sıhhatine Zzarar vermeden mutfak sonra belki bir iki masraflarından bir miktar kısabilir ve böylece de,,onları mahrumiyetle- tlerle burun buru- rinden korur. Giyim, bilgi sayesinde, cok daha ekonomik olabilir. Niha- ola- — yet, geliri ile giderini ayarlıyamıyân aile, kendisine başka gelir kaynakla- rı, bulmak zorunda olduğunu görerek bütün aile — fertlerinin — çalışmasını sağlamaya bakar. Zamana ve zemine uymak şarttır! sonunda mec- AKİS,7 ŞUBAT 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: