14 Temmuz 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 24

neral Alfredo Strössner, başında bu- lunduğu rejimi kurtarabılmek için, bizzat kendi adamlarından mürek- kep kukla meclisi bile kapatmak lü- zumunu hissetmiş, partısı içinde ile- ri gelen liderleri sürgüne yollamış ve nihayet başşehir Asuncion sokak- larını -şimdilik kendisine sâdık ka- lan- kıtalarla doldurmuştur. - Şimdiki hâlde, diktatörlük reji- mine karşı hiçbir açık mukavemetin gözükmediği tek Latın Amerika dev- leti Dominik — Cumhuriyetidir, Son samanlarda kendi kendisini mare- şallığa terfi ettiren — Başkan Rafael Leonidas Trujilo — Molina, — henüz memleket uzerındekı mutlak hâki- mıyetını kaybetmemiştir ve Nikara- gu ile Paraguay'daki durumun aksıne, koltugunun sağlamlığından pek emin gözükmektedir. Ortaya çıkan ayıplar unların dışında kalan Lâtin Ame- rika memleketleri, 1955 den beri başlarındaki diktatörleri teker teker ortadan kaldırmak imkânını bulmuş- lardır. Dört yıl önce bir halk ayak- lanması sonunda iktidardan düşürü- len Arjantinli diktatör Juan Peron'- un gidişiyle başlayan — hareket, en son vuku bulan Küba ıhtılalıyle bir- likte nıhaı safhaya hayli yaklaşmış sayılabilir. Fidel Castro, kendisinin işbaşına gelmesiyle herşeyin bittiği- ne kani değildir. Şimdi de etrafın- daki memleketlerde ve bilhassa Ni- karagua'da mevcut mukavemet ha- reketlerini desteklemek için elinden geleni yapmaktadır. Hiç şüphesiz, bütün bu memle- ketleri sıyası istikrarsızlık ve rejim 'buhranları içine atan başlıca âmil, iktisadi şartların bozuk oluşudur Fakat, bunun da sebeplerini yeni ku- rulan rejımlerde değil, eski rejımle— rİ (Diktatörlükler, e usuülleri ve mekanizmaları sayesinde, rı hatalı yatırımları birer zafer olarak gostermege muvaffak olmuşlardı. Şimdi, yeni kurulan re- jimlerin aydınlığında bu hatalar bi- rer birer anlaşılmakta, şatafatlı a- çılış törenlerinin ardındaki hâkikat- lar ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, yıl- Ö adımların neticeleri şımdı hissedilmeğe başlan- flâs Lâtin ik mıştır. En Amerika memleketlerımn bünyesini — kemir- mektedir. Bunu durdurmak için alınan zecri tedbirler de -sosyal a- daleti sağlayacak müesseseler henüz kurulamadığından- fakir halkın sı- kıntılarını büsbütün arttırmakta, iş- sizlerin, gayrimemnunların ve sefl— lerin sayısı korkunç rakamlara var- maktadır. Güney Amerikanın siyasi ve iktisadi kurtuluş hareketlerinden murekkep iki safhalı uyanma esinin birinci safhasını tamamlaya— 'bilen liderler, şimdi ikinci — safhayı başaramamak yüzünden tekrar baş— tehlike- siyle karşı karşıyadırlar. Diktatör- lüklerin Lâtin merikaya ektikleri musibetler, bir iki yılda temizlene- miyecek kadar köklü olmuştur. Anne ve çocuğu Ağaç yaşken eğilir Terbiye Uyku huysuzluğu Bazı evlerde çocuğun yemek yeme- uyuması, oyun oynaması gü- rultulu hâdiselere sebep olur. Evde- kilerin keyfi hareketi yüzünden ço- cuk bir çok huysuzluklar edinir ve bu huysuzluklar çocukluk — devresi geçinceye kadar sürüp — gider. İlk yaşlardaki uyku intizamsızlığı daha ileri yaşlarda alışkanlık halini alır. Bu kötü alışkanlıktan vaz geçirmek de pek kolay olmaz. Çocuğu uyutmak için — vasıtaya lüzum yoktur. Hele "Öcü geliyor", "Bekçiyi cağırmm". "Dilenciye ve- ririm" gibi lüzumsuz korkularla ço- cuğu uyutmağa kalkmak, bu günün annesinin katiyen kabul edemiyeceği çok yanlış bir terbiye usulüdür. Çocuk daha ilk aylarda, emzik- ten sonra yatağına bırakmak ve o- dadan çıkmak suretiyle, kendi ken- dine uyumağa alıştırılmalıdır. Eğer, hemen uyumuyor, ağlıyorsa mutlaka bir rahatsızlıgı vardır O halde gerı önüp çocuğu mak ve giyimini gözden geçirmek 1cabeder Katlanan kumaş parçası sertlik, yaptığı için canını acıtmış olabilir. Belki de altı kirlenmiştir., Ağlamasının sebebi bunlar değilse, hastalıktan şüphe e- dilmelidir. İntizama alışan çocuk uykusunu muntazam ve rahat uyur. Uyku ra hatlığını temin etmek için ne beşiği ve salıncağa, ne de ninni söyleme! lüzum vardır. Çocuk uyumadan önce huysuzlu etmeğe alışmışsa, biraz sabırla kötü alışkanlık düzeltilebilir. Çocuk yatırıldıktan sonra odadan çıkılma lıdır. Aksi halde mutlaka alıştı; hırçınlığı yapacaktır Kucakta sal— lanmak istiyeci ninni ile mayı beklıyecektır İstediklerini ya madığınız müddetçe — ağlıyacak belki de katılma sesleri anneyi lüzumsuz yacaktır. Ağlamanın hiç bir zara olmayacağını düşünerek aldırış et memek girişilen mücadelenin ilk başarısı olacaktır. Bir kaç gün bu şekilde devam edilir ve nihayet ço cuk ağlamalarla alâka çekemiyece ğine inandırılırsa, daha az huysuz luk etmeğe baslar. Günün birinde kendi kendine uyumasını öğrenir. Kabah uyumayan çocukları değil, evdekılerdedır Akşam misa firlerinin yanına çıkarılan — öpülüp sevilen, sigara dumanları içinde ol- mıyan, iyi kötü huylarının anlatılaca ğını duyan çocuk "hadi yat" deni lince elbette huysuzluk kendisini gönül rızası ile bu "eğle ce"den mahrum etmek istemiyecek tir.