14 Temmuz 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

14 Temmuz 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 34
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SPOR bi Cemal Hünalı ziyaret etmesi, bu gazetenin kendisini tutar yolda ya- yın yapması ona yetişmiyordu. — Bu listede idare heyetinden iki üye de vardı. Faruk İlgaz ve İsmet Uluğ... Geri kalan isimler fazla — tanınmış kimseler değillerdi.. Muhalifler Ku- lübün bir malt kriz içinde olduğunu, stad işinin ele alınmadığını, işin dai- ma cakasına ve gösterisine gidildiği- ni söylemekteydiler. Ama son bir yıl içinde alınmış olan derecelerden hiç söz açmıyorlardı. Kongrenin nihai kararı yine Ero- zan lehine idi. Erozan taraftarları seçimi bir kere daha kazanmışlardı. O kadar ki idealistlerin listesinden bir tek Kavrakoğlu İdare heyetine girebilmişti. Bu da son bir yıl içinde alınan ve hiç sözü edilmeyen derece- lerin hikmeti olsa gerekti. Transfer Para suyunu çekince... 959 senesinin futbol transferi dur- gun — geçmektedir. muzda başlayan aktarma faaliyeti uç gün gibi, bugüne kadar görülmemiş de- recede kısa zaman içerisinde sona ermiş, piyasa futbolcuları, kulüple- rin kasalarında sadece — imzalarını havi birer kontrat bırakmışlardır. Hangi kulübün en isabetli trans- fer politikası takip ettiğini için, saman henüz erkendir. ölçü Milli Ligin Ağustos bağlıyacak olan karşılaşmaları sında anlaşılacaktır. âğıt üzerinde transferin en kâr- l1 kulübü olarak Galatasaray gözük- mektedir. Geçtiğimiz devrenin bütün şampiyonluklarını Fenerbahçeye kap- tıran Galatasaray transferın üç gü- nünde ceman 300 bin lira ödemiştir. Sıra- Beşiktaşlı büyük Ahmet Bey kozlu Mustafâ, Muhafızgüçlü Cemıl ve Al- taylı Erol sarı - kırmızılı kulübün yeni mevsim için kozlandır. Ama, bu isimler üç sene evvelki kudretinin, çok altında gözüken Ga- latasaray'a intibak edecekler mi? Bu sualin cevabını vermek şimdilik zor- dur. Beşiktaş ise, kadrosunu gençleş- tirme yolundadır. Transfer faaliye- tini bu fikir üzerinde geliştirmekte- dir. 15 e yakın genç, Beşiktaşın is- tikbaldeki kadrosunu teşkil edecek- tir. Fenerbahçe — transferin en sessiz kulübü olarak kalmayı tercih etmiş- tir. Çünkü, san - lacivertlilerin iki şampıyonluk kazanmış işili kadrosu önümüzdeki seneye de iddia ile girebilecek bir hüviyet taşımak- tadır. Fakat san - lâcivertliler kon- greden sonra bir kaç haf - bek o- luncusu ile anlaşmaya çalışacaklar- dır. Karagümrük geçen yılın para saçan" kulübü olmak yerine "az para ile işe yarar adam toplayan" kulübü haline gelmiştir. Diğer kulüplerde hissedilir. bir durgunluk dikkati çekmektedir. Bu da bütün profesyonel şubesi bulunan kulüpleri tehdit eden mali krizden i- leri gelmektedir. Zira, geçen yılların 3- 5 bin lira kıymetındekı oyuncu- ları transfer borsasındaki fiyat ar- tışı sebebiyle 30 bin gibi yükselt meb- lâğlardan pazarlık kapılarını açmak- tadırlar. Bu transferin de en dikkati çe- ken tarafı, kontratlı futbolcuların dahi basın yoluyla her gün yeni bir oyun tertipleyerek fiyatlarını arttır- mak ve idare heyetlerinden kontrat dışı para koparmak gayretinde el- malarıdır.. Futbol İspanya, seferi 3 Temmuz çarşamba gecesi Frank- furt Hava İstasyonunda koltuklar üzerinde — sabahlayan 22 kişilik bir grup, dünyanın muhtelif memleket- lerine giden ve muhtelif memleket- lerinden buraya gelen yabancı yol- cuların hayli dıkkatını çekti. Kol- tuklar üzerinde gün ağarmasını bekleyen sportmen yanılı gençler, ilk nazarda — turist — zannedildi. Ama Frankfurt hava meydanının — diğer yolcuları koltuklar üzerinde sabah- layan bu grupun, sporcu, hele erte- si gün [spanyada B milli takımı ile karşılaşacak Tü milli futbol ta- kımı olduğunu- Ogrendıklerı zaman daha çok şaşırdılar. Demek ki dün- a yüzünde kendi milli takımını en eziyetli yoldan' hedefine ulaştırabi- en federasyonlar da vardı! Bir milli futbol takımının — milli maçtan evvelki geceyi geçirmek için konforlu bir otel yerine hava mey- danını tercih edişi -sebepler hangi mecburiyetlere dayanırsa dayansın- Türkiyedeki spor idareciliği ve teş- kilâtçılığına ayna tutuyordu. Milli futbol takımımız 3 Tem günü yağmurlu bir havada Istanbul— dan hareket etmiş ve aynı gün saat 19,00 da Frankfurt hava meydanına inmişti. Yolculuğun İspanya — Fede- rasyonu tarafından maç şehri olarak tesbit edilen San Sebastian'a kadar uzanan kısmı buradan başlayacaktı. Ama Frankfurt hava alanında bizim tedbirsiz idarecileri kötü bir sürpriz bekliyordu. Lufthansa şirketi tara- HERKE&S& öÖOKUYOR fından verilen akşam yemeğini mü- teakip selâhiyetli bir Alman memu- ru, Türk kafilesinin İstanbulda tes bit edilen saatte San Sebastian'a ha- reket edemiyeceğini bildiriyordu. Se- bep Lufthansa ıçın gayet normaldı Tahsis edilen uçağın pilotu "Ben gece yarısı Sarı Sebastian'a iniş ya- pamam. Çun ü meydanın ışık terti- batı, zayıftır” demişti. Bu sözler ka- filedeki idarecilere — nakledildiğinde Frankfurt hava alanında bir, ihtilaf başgösterdi. Uzun müzakerelerden, — protesto seslerinden sonra kafile — idarecileri ile şirket memurları arasında şu şe- kilde bir anlaşmaya varılıyordu; Mil- H takım bir otobüsle şehri gezecek, saat 21 de sinemaya gidecek ve sa- at 24 de meydana gelerek uçak sa- atini bekleyecekti. Böylece hava a- lanında gece karanlığı dağılacak, gün ağarmağa başladığı saatlerde de as- keri bir bombardıman tayyaresin- den bozma hususi bir uçak Türk mil- 11 takımını İspanyanın sayfîye şehri San Sebastian'a götüre İlk teşkil edildiği gunden beri şanssızlıktan yakasını kurtaramayan B milli takımını aynı meydanda di- ğer bir talihsizlik bekliyordu. Uzun ve sıkıntılı bir bekleyişten sonra ha- valanan askeri uçak Türk. milli ta- kımım dört saat sonunda Fransanın Biarritz şehrine götürmüş ve bura- an da otobüsle San Sebastian'a ge- çilmişti. Türk milli takımı cuma gü- nü çıktığı İstanbuldan pazar günü maç yapacağı San Sebastian'a — cu- martesi günü öğleye doğru varıyor- du. Bu, futbolun tabi olduğu fîzık ve moral şartları bilenler için a yüzünde hiç bir spor kafilesinin ba— şına gelmemiş bir eziyetti. Millt takımı pazar günü oynana- cak bir milli maç için cumadan yola çıkarmak hataların en büyüğüydü. Futbol Federasyonu biraz haritaları tetkik etseydi şu neticeye varacaktı. San Sebastian'a gitmek için en kısa yol Madrit'tir ve Frankfurt'un istas- yon seçilişinin pratik hiç bir faydası yoktur. Ama, bu hususta suale mu- hatap olan yetkililer "Ne yapalım. Umum Müdürlük muhtelif şirketlere teklif getirmelerini bildirdi bir ta- nesi cevap verdi" diyorla İşte milli takımımız San Sebas- tian'a bu şartlar altında vardı, aynı şartlar dahilinde aynı yoldan ve iki gece Frankfurt'ta bekletilerek — yur- da döndü. Kaldı ki, Frankfurt'ta ge- çen iki gece için de uçak şirketi, prensip sahibi Türk Spor Teşkilâtı- nın temsilcilerine üçüncü sınıf bir o- teli lâyık görmüştü. Futbolcular i- kinci gece yemek yiyecek para bu- lamamış, gruplar halinde sandviç sa- tan dükkânların yolunu tutmuşlar- dı. B milli takımının üç günü hava- da ve karada geçen 5 günlük İspan- ya seferi gümrükçülerin Yeşilköyde kurduktan barajda bitiyor ve en az ilki kadar ibret verici bir muamele- ye maruz kalınıyordu..

Bu sayıdan diğer sayfalar: