16 Aralık 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

16 Aralık 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER ise 51145 idi Buna göre, daha 94855 öğretmen lazımdı. Halbuki Türkiyede bir senede bin öğretmen yetıştırılmekteydi. Bu he- saba bakılırsa, anc 4 sene sonra Türkiyenin 1959 senesindeki Öğret- men ihtiyacı karşılanacaktı. Demek arada bir yüz senelik fark vardı. Bu tempoyla hareket edildiği takdirde Türkiyede öğretmen ihtiyacının kar- şılandığı yıllar, muhtemelen ayda tedrisata başlıyacak bir üniversite- nin açılış merasimiyle aynı seneye rastlayabilecekti! lde yüz yıl sonra dahi öğ- retmen ihtiyacı bakımından bir adım bile ilerlenmiş olmıyacaktı. Hele bu- na ölüm, emekliye ayrılma, Bakanlık emrine alınma gibi faktörlerle, mem- leketimizin büyük bir suratle artan nüfusu da katılırsa yüz sene sonra ış, içinden çıkılmaz bir hale gelecek- Ya okul adedi?. Okulların adedi meselesine gelince, da insanı nikbinliğe — sevkedecek mahiyet arzetmiyordu. in Tür- kiyedeki okuma yaşında olan çocuk- lar için 30 bin ilk okula ihtiyaç var- dı. Eldeki mevcut okul sayısı ise 21 bindi 1950 den 1959 senesine kadar ilk- okul yapılması için sarfedilen para 227 milyon liraydı. Bu iş için senede ortalama 25 mılyon lira ayrılabiliyor- du. Bu p ile de bir yılda ancak 250 okul bınası inşa edilebilirdi. Öy- leyse bu tempo ile gidildiği takdirde ancak 36 - 40 sene sonra bugünün ihtiyacı karşılanabilecekti. Hal bö le olunca okul binası ihtiyacı bakı- mından da yarım asırlık bir rötar vu- ku bulacaktı Kaldı ki D. P. iktidarı- nın "Her köye bir okul" prensibine göre bu hesap pek kısır kalıyordu. D. P. iktidarı vaadini tutarak her köye bir okul yapmağa kalksa, rinde olacaktı. O zaman da rötar ya- rım asırdan | asıra otomatikman çı- kıyordu Gazeteci Hıfzı Oğuz ütün memleketin, meşhur "Eği- tim Komisyonu Raporu" dolayı- sıyla Eğitim durumumuzun acı man- zarası karşısında ırkildiği sırada ha- zırlanan bu kanun tasarısı şu günler- de dikkati Hıfzı Oğuz Bekatanın ü- zerine çekecektir. Bekata, 1957 se- çimlerini takiben — girdiği Mecliste bilhassa bütçe müzakereleri sırasın- da İktidar hatipleri ve bunların ba- şında Başbakan Menderesle yaptığı çetin mücadeleler dolayısıyla adını duyurmuştur. Başkentin bu muvazeneli ve iti- dalli milletvekili dogma büyüme An- karalıdır Hıfzi Oğuz Bekata 1911 yılında Ankarada doğdu. — Çakmakçıoğulla- rından Müderris Bekır Sıtkının oğlu- ur. İlk ve orta tahsilini Ankara a yaptı. Sonra Bursa lisesinde okudu. Hıfzı Oğuzun Milli Eğitim mevzu- larına yakınlıgı tab'ındaki okuma merakından başladı. 14 Bu merak, gene Hıfzıyı yazı yazmaya sevketti ve de- likanlı, çok genç yaşta basın hayatı- na karı tı. 1926 - yılları arasın- da Istanbulda çıkan Resımlı Perşem- be, Asri Hafta, Büyük Gazete ve Ye- ni Ses gazetelerine yazılar yazdı. Bir taraftan da tahsiline devam ediyor- Genç Hıfzı bu gazetelerde yazdıgı yazılarla kendini tatm Kendi kendine bir mecmua çıkarma— ğa başladı. Gençlik mecmuasının çı- kışı böyledir. Bir yıl kadar devam eden neşir hayatından sonra, Genç- lik yerini Mehtaba bıraktı. Hıfzı O- ğuz hala bir taraftan tahsiline devam ederken bir taraftan da mecmuası- nın işleriyle meşgul oluyordu. Seneler genç yazarı olgunlaştır- dı. Bursada çıkan Yeşil Yurt gazete- sine evvelâ makaleler, sonra Başma- kale yazmağa başladı. Başmakalele- Bekata ve lideri Eş — merak: Eğitim rine karşı aldığı telif ücreti 50 kuruş- u. Bekata şimdi bunları anlatırken tatlı tatlı gülümsemekte ve "Olduk— ça iyi paraydı 50 kuruş, o zaman" demektedir. Bekata 1933 yılından itibaren Çı- ğır mecmuasını çıkarmağa koyuldu. Mecmuanın zaman zaman muharir- lıgını musahhihliğini, mesul müdürlü- ğünü, daha doğrusu her şeyini yaptı. Politikacı Hıfzı Oğuz ğır mecmuası neşir hayatına de- am ederken Hukuk Fakültesini bitiren Hıfzı Oğuz, Ekonomi ve Ti- caret Bakanlıgında vazıfe aldı. Me- muriyeti sırasında i Genel mü- dür muavinliğine kadar yükseldi. 1948 yılında da Ankaradan milletve- kili seçildi. Genç milletvekili tek par- ti devrinin ağır havasına ayak uy- duracaklardan degildi Grupta yap- tığı konuşmalarla göze battı. Ağır tehkidler yapmaktan çekınmıyordu Çok Partili rejim Bekatanın işini ko- laylaştırdı. Hasan Sakanın Başbakanlığı sı- rasında geçen bir hadise Bekatanın ne derece atak bir milletvekili oldu- ğunu ortaya çıkardı. . nin yeni olduğu sıralardaydı. Hasan Saka hükümeti şekere zam yapmıştı. Ne- var ki aynı hükümetin Başbakanı hâ- diseden daha birkaç hafta evvel şe- kere zam yapılmıyacağını kati bir lisanla açıklamış ve Sakanın beyana- tı gazetelerde manşetlere çıkmıştı. Meclis kapalıydı. Parti kongrele- ri yer yer yapılıyor ve mılletvekıllerı mumi mevzular üzerinde kon yorlardı. Şeker fiatlarına zammın üzerinden bir hafta geçmiş— ti ki Bekata Kırıkkale C.H.P Kon resinde devrin Başbakanı için şunları soyledı Bir müddet evvel şekere zam yapmayacağını açıkça ifade eden bir hükümet başkanı, bir müddet sonra sözlerinin hilafına hareket ederse o- nun yeri artık, hükümet başkanlığı değildir. Bunu Mecliste sızlerın he- sabına hükümetten soracağız.. Bekatanın bu sözleri derin akis- ler yaptı. Devrin Başbakanı hakkın- da söylenen bu sözden dolayı Bekata ne parti disiplinine aykırı hareket ettiği iddiasıyla cezalandırıldı, ne de C.H.P. den ihraç edildi. Bekata ha- kikaten sözünü tuttu ve bir takrirle meseleyi Meclise getirdi. Aynı mese- le ile ilgili bir gensoru da o zaman muhalefeti temsil eden D. P. tarafın- dan verilmişti. Bekataya rica edildi. Genç Ankara milletvekili takririni Meclisten geri aldı ama. P. Grubunda meselenin goruşulmesınde ısrar etti. Grupta yaptığı birbuçuk saatlik konuşması Saka hükümetinin İstifasını hazırlıyan amillerden biri oldu. 1950 yılına kadar C. H. P. - letvekili olan Bekata 1950 - 57 yılla— rı arasında Ankarada C. H. P. seçim- leri kazanamadığından Meclısten u- zak kaldı. İktidarın el değiştirmesiy- le bir çok politikacıda vaki olan de- ğişiklik biraz yaşlanan, daha olgun- laşan Bekatada görülmedi. Ankara mılletvekılı 1943 ile 50 arasında ney- e gene o kaldı. İktidardaki bir parti- nin mensubu olarak yaptığı ten- kidleri bu sefer muhalefetteki bir par- tinin mensubu olarak yapmakta de- vam etti. Tenkidlerinin ne dozunu, ne üslubunu değiştirdi. Beğenmediği şey- leri, eskisi gibi açıkça, fakat bir par- lamento adamı edası içinde ifade et- 1954 seçimlerinde giriştiği "Karma lıste" denemesi netice Vermedı An- karada şans 1957 de C. H. P. ye, do- layısıyla Bekataya güldü. Bekata 57 yılından sonra devrin Başbaka- nı Menderese Meclisin bir celsesinde şoyle demiştir: Benim bildiğim — Başbakan, B.M.M. ne hesap verme mevkiinde, onun önünde diz çökerek onun emir- AKİS, 16 ARALIK 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: