20 Temmuz 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

20 Temmuz 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Celâl Fransız mektebinde fransıZca dahi öğrenemedi Ve Alman bankasın- da koyunun bulunmadığı yerde Ab- durrahman Çelebi adını taşıyabilecek bilgiyi, edindi. Komitecilik başlıyor - B' sırada Mahmut Celâlin yaşı yir- miye gelmiş, sene 1905 olmuştu. Jön Türklerin faaliyeti yavaş yavaş memleketin büyük şehirlerine yayılı- yordu. Nihayet İttihat ve Terakki Cemiyeti Bursada gizli teşkilât yap- mak kararını aldığında Mahmut Ce- lâli harar bir eleman olarak buldu. Böylece Bayar politikaya ilk adımı- nı atıyordu. Kendisini en yüksek mevkilere çıkartacak, o fakat kültür noksanlığı yüzünden daima oralardan bir boş kova gibi dibi üstüne düşüre- cek politikaya.. Mahmut Celâl itti- hat ve Terakki Cemiyetinde süratle yükseldi, İzmirin kâtibi mesulü oldu. İktidar değişip Hürriyet-i itilâf başa geldiğinde o kendisine has "uyma ka- da bir kulp takmışlar, masının tabii neticesi olarak belirt- mişlerdir ama işin aslında Bayarın komitecilik (o vasıfları (o temizliğinden daha büyük rol oynamıştır. Maama- fih genç politikacı sonuna kadar bir İttihatçı olarak kalmış, o mekteple edindiği tecrübeleri ömrü boyunca tatbik etmiştir. Metodlar şartlara uyduğunda Bayara başarı sağlamış, fakat şartlara göre metodda tadilât kültürsüz Mahmut Celâl hiç bir za- man başaramamıştır. Zaten büyük noksanı da bu olmuştur. Birinci Dünya Harbinin sonunda- ki hezimet Plevne muhacirini Saru- han mebusu olarak buldu. Bayar Os- manlı Meclisi Mebusanına girmişti. Mahmut Celâl İzmirin işgal edilece- gini duyduğunda'en seri yoldan tami- re geçti ve yer altı faaliyetine girişti. Maksadı bütün mukavemet teşekkül- lerini bir araya toplamak, onlara yol göstermekti. Fakat bu işi bir mebus hüviyeti içinde yapamayacağını anla- dığından kılık değiştirdi, din adamı kisvesine büründü ve Galip Hoca a- dıyla şöhret yaptı. Galip Hoca cev- val, , hareketli ve azimliydi. Akhisar, Nazilli, Aydın, Ödemiş o cephelerini dolaştı. Gür, siyah saçları, temiz bir cübbesi, beyaz sarığı vardı. Güzel ko- El etrafındakileri inandırıyor- du. Din adamı rolünü öylesine başa- rılı şekilde oynadı ki otuz sene sonra, P. Genel Başkanı olarak iktidar mücadelesine giriştiğinde Türkiyenin gördüğü bu en mülevves Cumhurbaş- kanı kuvvetli bir mümin, din hürriye- tinin bulunmamasından dolayı ciğeri yanık, helâl süt emmiş bir müslüman olarak görünmeye mükemmeldi mu- AKİS, 20 TEMMUZ 1960 vaffak oldu. Galip Hoca Egeden bir ara İstan- bula döndü, mebus kılığını tekrar gi- yerek Osmanlı Meclisine gitti, orada nutuklar verdi. Sırrını iyi saklamış, Galip Hocanın Saruhan mebusu Mahmut Celâl bey olduğu açıklanma- mıştı. Fakat İngilizler hakikati sez- mekte gecikmediler. Nitekim Galip Hoca hakkında tevkif kararı çıktı. Ancak Galip Hoca o koku alma has- sasıyla vaziyeti sezmiş ve kapağı ye- niden Aydına atmıştı. o Aydında 56. Fırka Kumandanı Miralay Mehmet Şefik beyin yanına gitti. İstanbul makamları Galip Hoca oralarda gö- ründüğünde tevkifi için mutasarrıfa emir vermişlerdi. Mahmut Celâl E- YURTTA OLUP BİTENLER resmi orduya yardım ediyor, cephe- ler kuruyordu. Nitekim bunlar o de- rece çoğaldı ki en sonda hepsini niza- mi orduya bağlamak zarureti kendi- sini hissettirdi ve işte o zaman meş- hur Çerkes Ethem vakası çıktı. Ankara Meclisi çalışmaya başla- yınca Mahmut Celâl Saruhan mebu- su olarak Ankaraya geldi, toplantı- lara katıldı. Mecliste alâka uyandı- rıcı bir kaç konuşma yaptı ve dikka- ti çekti. Ankara o tarihlerde kıymet bakımından öyle ahım ma lâl ilk defa 21 Mayıs 337 de, yani 1921 de İktisat Vekili oolarak hükümete girdi. O tarihte 37 yaşındaydı. İkti- sat Vekilliğinde ozafere kadar kaldı. Gençlerin Bayar için hazırladıkları döviz Yalancının gede Galip Hoca kılığında dolaşmak- ta devam etti. Faydalı işler de yaptı. Akhisar cephesini idare oediyordu. Demirci efeye müşavirlik yaptı. Gök- çen efe, Yörük Ali efeyle dostluk mü- nasebetleri kurdu. Bu vazifeleri ba- şarıyla yürütüyordu. Tabiatı müsa- itti ve âdeta kanında komitecilik vardı. Gerçi sonradan resmi biyografları Celâl Bayarın bu Galip Hocalık dev- resini âdeta Milli Mücadelenin en a- lâka uyandırıcı hâdisesi yaptılar ve milli zaferi bile ona bağladılar. Mah- mut Celâlin bir hizmet yaptığı mu- hakkaktır. Ancak bu sırada onun gi- bi binlerle insan dağ taş dolaşıyor, MUMU İkinci defa 1933 de aynı makama gel- di ve Başbakanlığa getirildiğinde o- radan ayrıldı. Bayar Ankarada fazla bit güven hissi uyandırmadı. o Gerçi kendisine hangi hizmet teklif edilse yapıyordu. Nitekim Gazi emredince Komünist Partiyi bile kurdu Çerkes Ethemin Yeşilordu vakasında da ondan istifa- de olundu Fakat Çerkeş Etheme Ba- yan gönderen Atatürk bu adama dikkat etmesini İnönüye ve ayrıca ve hususi surette bildirmişti. Mah- mut Celâlin mönüyü Çerkes Etheme götürme teşebbüsü bu yüzden akim Bayar ve arkadaşları yalnız gittiler. Ancak onlar oradayken Çer- 15

Bu sayıdan diğer sayfalar: