27 Temmuz 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

27 Temmuz 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 30
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER dan, Togodan ve yeni bağımsızlığını kazanan Fransız Kongosuyla Merke- zi Afrika Cumhuriyetinden yerli as- kerler akın etmeğe başlamışlardı. Geçen haftanın sonunda Güvenlik Konseyi, Genel Sekreter Hammarsk- jöld'ün raporunu dinlemek üzere top- landığı vakit durum işte bu merkez- deydi. Toplantıda ilk sözü Kongo De- legesi Thomas Kanza aldı ve memle- ketinin Belçikayla dost kalmak iste- diğini, ancak bunun için Belçika, bir- liklerinin harekâta son verip çekil- mesini ve Katangadaki kapitalist Bel- çika Ufağı Eyalet Başbakanının ilân ettiği bağımsızlığın tanınmamasını istedi. Esasen herkes, Belçika Dışiş- leri Bakanı Wigny dahil, aynı fikir- deydi. Kanza, sözlerini Birleşmiş Mil- letlerin Kongoyu, Sovyet birliklerini çağırmak zorunluğunda ( bırakmıya- cağını umduğunu o belirterek bitirdi. Zaten, Başbakan Lumumba Krut- çefe, sırf Batıldan telâşlandırmak ve meselenin önemine dikkatlerini çekmek için başvurmuştu. Hakikat- te Lumumba milliyetçi bir liderdi ve milletlerarası komünizmin lideri olan memleketin askerlerini kendi toprak- larında görmeği hiç mi hiç istemiyor- du. Nitekim, istediğini de elde et- mişti. Fakat, Amerika bu arada her- kesin akimi başına almasını sağla- mak maksadiyle, Kongoya gönderil- 30 meğe teşebbüs edilecek Demirperde gerisi birliklerinin oraya varmasına mâni olmak hususunda kesin karar sahibi olduğunu açıklamağı da ihmal etmiyordu. A.B.C. Sırası mı? (Gecen hafta Ankarada Dışişleri Ba- kanlığı Enformasyon Dairesi Ge- nel Müdürü Hasan İstinyelinin tele- fonu her çaldığında, Kahire Büyükel- çiliğimizin eski başarılı Müsteşarına sorulan soru, B.A.C. deki tek parti- nin -Milhi birlik Partisi- programına Hatayın "kurtarılması" hakkında konulan maddeye karşı Türk Hükü- metinin nasıl bir "tepki göstereceği yolundaydı. Hasan İstinyeli bu sorulara gayet sakin cevaplar veriyordu. Hatay Tür- kiye Cumhuriyetinin ayrılmaz bir parçasıydı. Türkiye Cumhuriyetinin bir Türk ilini hiç kimseye terketme- ğe niyeti yoktu. Hatay, Türkiyeye o zamanki Milletler Cemiyetinin de tasdiki sayesinde işlemiş bir usülün sonunda ilhak edilmişti. Herkesin Türkiyenin bugünkü sınırlarını ta- nıması zarureti kesindi. Kaldı ki "a- lırım” demekle islerin bitmeyeceğini -hele Türkiyeden toprak istemek ba- his konusu olunca- herkesin çok iyi bilmesi için sonsuz sebepler vardı. Bu sözler İnkılâp o Hükümetinin, Kahiredeki Milli Birlik Partisi Kon- gresinde alınan münasebetsiz karar hakkındaki kanaatini eksiksiz ifade . ediyordu. Nitekim, Dışişleri Bakan- lığı derhal harekete geçerek Kahire Büyükelçiliğimiz vasıtasiyle B.A.C. Dışişleri Bakanlığından bu manasız maddeyle ne kasdedildiğini soruyor- du. Buna rağmen İnkılâp Hükümeti soğukkanlılığını (okaybetmedi. Milli- yetçiliğin romantik devrini yaşıyan milletler bazen böyle delilik buhran- ları geçirebilirlerdi. Hele bu millet- ler Arap iseler bu krizlerin isterik bir mahiyet kazandığı sık sık vâkiy- di. Fellâha kızmağa, ona misliyle mukabeleye (o kalkışmağa hiç lüzum yoktu. Nasıl olsa, kimsenin Hatayı Türkiyenin elinden almasına imkân ve ihtimal yoktu. Yapılacak şey, A- rap - memleketlerinde milliyetçiliğin romantik ve isterik devresinin geç- mesini soğukkanlılıkla beklemek ve bu gibi münasebetsizlikler karşısın- da, onların haklı dâvalarına karşı sempati göstermekten vazgeçmeye- rek gülüp geçmek ve vakur bir eday- la gereken İhtarı bir ağabey sıfatiy- le yapmaktan ibaretti. Nitekim, ih- tar yapıldı ve gülünüp geçildi. AKİS, 27 TEMMUZ 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: