19 Eylül 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 17

19 Eylül 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 17
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Hayrettin Perk İle Bir Konuşma Sual: 20 Eylülde Yüksek Soruş- Cevap: Evvelce de söylediğimiz gibi buna iddianame denmesi doğ- ru değildir. Yüksek Soruşturma Kurulu bir Sorgu hâkimi sıfatın haizdir. Sorgu Hâkiminin vereceği karar ancak, lüzum-u muhakeme veya men-i muhakeme kararı ola- bilir. Yüksek Soruşturma Kurulu- nun ittihaz edeceği karar işte böy- le bir karar olacaktır. Taktir bu- yurursunuz ki aylardan beri tah- kik mevzua yapılan olayların bir günde karara bağlanması imkânsız- dır; Esasen bu gibi işlerde kesin tarih söylemek doğru değildir. Biz, en kısa zamanda neticenin abnması için bütün kudretimizle çalışmaktayız. Sual: Geri kalan soruşturmaların durumu ne olacak? Cevap: Bu toplantıya getiremediğimiz tahkikat, bittabii devam ede- cektir. Onlar da ikmal edildikçe peyderpey s Sual: çin değişikliğe lüzum görüldü? evk olunacaktır. Savcılık heyetinin pata ile ilgili olarak Anayasada ni- evap: Biliyorsunuz ki Soruşturma Kurulu azaları da evvelce otuz kişiydi. Bu miktarın ihtiyacı karşılamadığı anlaşıldı ve bir ay evvel çı- kan 55 sayılı kanunla Soruşturma Kuruluna yeteri kadar üye verildi. Böylece heyetimize 12 üye daha ilâve edilmiş olda. Bu böyle olunca, iş- lerin azameti ve kesreti karşısında Yüce Divanda iddia makamım teş- kil edecek olan heyetin de yeteri kadar yükseltilmesi icab diyordu. İşte 81 saydı kanun bu ihtiyacı karşılamak içindir. Sual: Bu durum Yüce Divan için de bahis mevzuu mudur Yüce Divanın yedek üyeleri vardır. İhtiyaç hasıl e ye- Cevap: deklerin yardımı sağlanabilir. üzerine devam ediyordu. Haberi ka- leme alan muhayyele o kadar işlekti ki, okuyanların tüyleri diken diker oluyordu. Gazetenin Ankara bürosun- dan İstanbula (geçirilen bu nadide at latma haber, merkezde gereken ihti- dosyaların başlamamışlardı. Bu nun içindir ki haber alâkalı çevre- lerde, uçurulan hir balon tesiri yap ti, Üzerinde durulması gereken bu "balon - haber" Milli Birlik Komitesi- nin samimiyetleri müsellem üyeleri- AKİS, 19 EYLÜL 1960 nl biraz kırgınlığa, biraz da kızgınlı- ga şevketti, öyle ya, ortada fol yok yumurta yokken bu kabil haberlerle umumi ekân bulandırmanın sebebi neydi? Nitekim bir selâhiyetli Milli Birlik Komitesi üyesi bu kırgınlığını gazetenin Ankara bürosunun bece- rikli elemanlarına ifade etmek lüzu- munu hissetti; Haberin kaynağı ma- lâm değildi. Ne Yüksek Soruşturma Kurulu Başkanı Hayrettin Perk, ne de Adalet Bakanı Âmil Artusun böy- le hir idam talebinden haberleri var- dı. Her ikisi de bunun bir hukuk işi olduğunu, üstelik bu mevzuda muta- a serdetmenin dahi mevcut nizamı ".edeleyici bir mahiyet arzedebileceği mi ifade «diyorlardı. Mesele anlaşılı- yordu. Haber tamamen bir tahmin nahiye tini taşıyordu ve esası yoktu. Nitekim ertesi gün yayınlanan gaze- te, Basın Ahlâk Yasasına riayeti bir vecibe telâkki ediyor ve Milli Birlik Komitesinin açıklamasını lâyık oldu- gu yerde neşrediyordu. İşte, geçen haftanın ilk günlerin- de ortaya fırlatılan bu tarz tahmini haberlere rağmen Soruşturma Kuru- lu mesaisini adalet ve nasfet kaidele- riyle telif ederek dosyaları tetkike devam ediyordu. Ortada henüz karar yoktu. Ancak, 20 Eylülde fevkalâde hâdiseler zuhur etmez, yeni deliller ortaya çıkmazsa, görüşünü bir ka- rarname ile Yüksek Adalet Divanına bildirmek üzere toplanacaktı. İstanbulda hazırlık Başkentte durum buyken, bu hafta İstanbulda da hummalı bir faali- yet hüküm sürmekteydi. Faaliyetin merkez sikletini, Yassıadayla irtibatı sağlayacak büronun bulunduğu De- niz müzesi teşkil ediyordu. Milli Bir- lik Komitesi Yassıada İrtibat Büro- su olarak kullanılan Deniz Müzesinin dış tarafında deniz kıyısında, gri tu- lumlu İşçiler harıl harıl bir takım de- mir borular taşıyorlar, oksijen kay- nakları ile demir boruları birleştiri- Çalışan işçiler İETT Şişli deposuna bağlı Bakım ve İnşa ser- visinin ustaları idi ve bir turnike in- şa ediyorlardı. Geçen hafta pazartesi günü sabahleyin işe o başlamışlar ve turnikenin Müzenin dışında, çoğu de- falar amatör futbolseverlerin top oy- nadıkları deniz (kıyısındaki kısmını tamamlamışlardı. İETT işçileri 10 ar kişilik gruplar halinde çalışıyor- lardı. Turnike, 14 bölüm olacak ve bir, anda 600 kişi turnikelere girebilecek- ti. Haftanın sonunda turnikenin de- mir dayanakları yerlerine oturtul- muş, üzerine çimentodan, dalgalı bir çatı konulmuş ve turnike demirleri- lanmıştı. Duruşmaları takip edecek gazeteciler ve sabıkların o yakınları, kendilerini , Yassı adaya götürecek çerek ve gerekli kontrol yapıldıktan sonra binebileceklerdi. Deniz Müzesinin cümle kapısının bitişiğinde ve sağ tarafta bulunan kubbeli kısma işe demir iskeleler ko- nulmuş ve orada badana işine baş- Turnikelerin inşasına baş- 9 İrti Bürosunun olarak kullanılan bu kısmında çalışan bir tank yüzba- şısı ile bir üsteğmen, içeriye naklet- mişlerdi. Badana bittikten sonra Da- nışma Servisi tekrar o kısımda faa- liyete geçecekti . Deniz Müzesinin rengi atmış ye- şil demir cümle kapışından avluya ve oradan da İrtibat Bürosunun ça- lıştığı kısma giriliyordu. Avluyu ge- çince, dört ayak mermer merdiven- 17

Bu sayıdan diğer sayfalar: