25 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 12

25 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER ça kabarık olması Üniversiteyi bir hayli müşkül vaziyette (o bırakmıştı. En kısa zamanda bu boşluk doldu- rulmazsa is bir hayli zor yürüyecek ve bu yılki tedrisat* Hocanın leyleği kuşa benzetmesi hikâyesine dönecek- ti. Her fakülteden gösterilen beşer kişilik adaylardan 23 kişilik bir heyet seçildi. "Doçentler Jürisi" derhal işe girişecek ve boş kürsülerin doldurul- ması için ilk muameleye bağlıyacak- tı. Jüri doçentleri imtihan edecekti. Bu imtihan en geç 15 Aralıkta bite- cek ve Öğretim üyeleri yerli yerine gidecekti. Bu son derece zaruri bir meseleydi. Zira öğretim üyelerinin durumunu görüşecek olan Üniversi- telerarası Kurul o affedilenlerin geri alınacağından pek ümitli değildi. İhracatın iyisi alında mesele, Komitenin bâzı nok- A talarda tereddüd etmesi mesele- siydi. Hata yapıldığının farkına varıl- mıştı. Ama geri. dönerken, karardan bütünüyle rücü etmek Milli Birlik Komitesinin bundan böyle alacağı kararlar üzerine tesir edecektir dü- şüncesi Kurmaylar arasında yaygın- dı. İşe el atılmalı, üzerinde durulmalı, çok büyük hatalar düzeltilmeli. Üni- versite için hayati ehemmiyeti haiz olan birkaç kişi geri alınmalı, operas- yonun dikişi daha fazla sökülmeme- liydi. Aksi halde memlekette oldukça büyük tereddüdler hasıl olacak, bun- dan sonra yapılacak hiç bir işe umu- mi efkâr emin nazarlarla bakmıya- . Peki ama, gegri alınmıyan öğ- retim üyeleri ne olacaktı ? Bunun ça- resi de düşünülmüştü. Bunlara dış memleketlerde vazifeler verilebilirdi. Ama bu vazifeler Dışişleri Bakanlığı kadrosuna dahil, ciddi vazifeler ola- caktı. Türk Hariciyesinin hakikaten değerli kişilere ihtiyacı vardı. Bunu da böylece kapayabilirlerdi. Yâni pek yakında hava alanlarında gene büyük bir canlılık göze çarpacak, uçak şir- ketleri bir hayli sebeplenecek ti. Komite hakikaten müşkül durum- daydı. Affedilen üniversite öğretim üyelerinden geri (alınanların sayısı arttıkça Komiteyi bir zümrenin yap- tığı mânevi baskı artacaktı. Bunlar emekliye ayrılan subaylardı. Hakika- ten emekli subaylar, bir süredir de- vamlı olarak orduya geri dönmek is- tediklerini o belirtiyorlardı. Hele pa- zartesi günü başkentte yaptıkları bir toplantıda bunu pek hararetle müda- faa ettiler ve orduya o susadıklarını söyliyerek, bir müddet bekliyecekle- ini, ancak mücadeleden vâzgeçmiye- ceklerini açıkça ifada ettiler. Hakla- rıda yok sayılmazdı ama, Komite de haksız değildi. Pazartesi günü yapılan toplantı- da. Üniversitelerarası okurul ikinci 12 mesele olarak yeni Üniversiteler ka- nununun ücretlerle alâkalı kısmım ele aldı. Gerçi yeni kanun, ücretlerde bir miktar arttırma yapmış, Doçent- lere verilen tazminatı o yükseltmişti ama Kurul gene de ücretleri az görü- yordu. Kanunun diğer aksak bir ta- rafi da Dekanlara verilen yetkiler ve öğretim üyelerinin kontrolü mesele- siydi. Öğretim üyeliğini bir memur gibi kabul etmek hatalı olurdu. Her sabah imza defterine imza atmak, Saat 9 da Fakültede bulunmak mec- buriyeti üyelerin hoşuna gitmiyordu. Toplantı bittiğinde 147 öğretim ü- yesinin durumundan zerre kadar bah- sedilmemişti. Bu konuya dokunul- mamış, daha doğrusu es geçilmişti. Toplantıyı müteakip Ankara Üniver- sitesi Rektörü Suud Kemal Yetkin aliyete geçmişti. Üniversitede bir o- perasyon yapılmasına, bazı öğretim üyelerinin ayıklanmasına prensip o- larak Komite karar vermişti. Ancak bunların kimler olacağı bunun üzerinde İşte bu listelerin hazırlanması işini Türkeş kapı yoldaşlarına vermişti. Üniversitede bulunan kendi gibi dü- şünce sahibi ve Türk Kültür Ocak- larına tiye olan öğretim üyeleri bu işle vazifelendirilmişti. Her fakülte- de iyi kötü birini bulmak mümkün- dü. Kapı yoldaşları vakit geçirme- den faaliyete geçmişlerdi. Listeler hazırlanmıştı. İş pek uzun sürmemiş- ti. Esaaen suyun altındaki düşünceler su üstüne çıkınca iş daha evvel bel- lenenlerin adım daktilo etmekle hal- Üniversitelerarası Kurul toplantı halinde Yılan hikâyesini konuşuyorlar basına bazı bilgiler verdi. Efendim, 147 öğretim üyesinin affı meselesi daha sonra konuşulacaktı. Zira hü- kümet nezdinde yapılan müracaata henüz cevap gelmemişti. Bundan do- layı iş biraz daha gecikecek, sonraki toplantılarda ele alınacaktı. Üniver- sitelerarası Kurul bütün bunların ya- nında Devlet ve Hükümet Başkanıyla meseleyi behemahal görüşmek arzu- sundaydı. İşe ondan sonra başlamak istiyorlardı. Listelerin tertibi Kk toplantılarına devam ederken başkentte bir hâdise daha gün ışığına, çıktı. İşin ucu gene bir za- manların kudretli Albayına uzanıyor- du. Albay Türkeş Türk Kültür Ocak- larım teşkil ettikten sonra derhal fa- ledilmişti. Badireden İlahiyat Fakül- tesi kurtulmuştu. Bu tesadüf değil, vazifeli kılman öğretim üyesinin in- safı neticesiydi. Kasden işi geciktir- miş, listeyi vermemekte ısrar etmiş- ti. Si acele olduğundan ilahiyat Fe- li rüzgârın önünden kurtulmuş- tu. Üstelik diğer bazı fakültelerde bir takım Doçentler adeta organize ihbar teşkilâtları okurmuşlar, arala- rından adamlar ayırıp Ankaralara göndermişlerdi. Hal böyle olunca Üniversite mese- lesi bir hayli çapraşık bir duruma gi- riyordu. Aşağısı sakal, yukarısı bı- yıktı. İşin içinden çıkmak büyük bir hüner olacaktı. Bilinen, Üniversitelerarası Kuru- lun hâdiseyi Devlet Başkanıyla bir AKİS, 25 KASIM 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: