25 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 32

25 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 32
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

DÜNYADA OLUP BİTENLER Kong Mobutu sertleşiyor e hafta Birleşmiş Milletler Ge- nel Kurulu New York'ta Kongo- yu Birleşmiş Milletlerde kimin temsil edeceği meselesini görüşmeye baş- larken, Leopoldville'de de Kongonun askeri lideri Mobutu, bütün Asya - devletleri oarasında geniş yankılar uyandıracak iki önemli ka- rar alıyordu. Bu kararlarla birincisi Kongo ile Cana arasındaki diplomatik münase- betlerin kesilmesiydi. Mobutu, Gana- lıların Kongonun iç işlerine karıştık- larını ileri sürerek Gana elçiliği men- suplarının 48 aaat içinde Kongoyu terketmelerini (o istiyordu. Bu karar açıklanmadan bir gün önce Mobutu'- nun askerleri Leopoldville'deki Gana elçiliği kâtiplerinden Lovelace Men- sah'ı tevkif etmişler, fakat sonra ser- best bırakmışlardı. Şimdi, bütün el- çilik mensuplarının bavulları ellerine Yeriliyor ve memleketlerine dönme- leri söyleniyordu Lumumba ile Kasavubu - Mobutu ikilisi arasında girişilen kuvvet dene- mesinde Gana'nın, eski Başbakanı tuttuğu çok İyi bilinen bir gerçekti. Lumumba'nın iktidarı kaybetmesine varan olayları Batılıların Afrikadaki Üstünlüklerini devam oynadıkları bir Grna, Başbakanlıktan uzaklaştırıl- dıktan sonra da Lumumba'yı tutmak- ta devam ediyor, Birleşmiş Milletler- de hâlâ Lumumba'nın dâvasını savu- şuyordu. Mobutu, Gananın daha da ileri giderek Kongodaki Birleşmiş Milletler kuvveti içindeki birlikleri- ni eski Başbakanın emrine vermiş ol- duğunu bile iddia etmişti. Mobutu, Birleşmiş Milletlerde ku- rulan 15 üyeli Asya - Afrika Uzlaş- tırma Komisyonunu da Gana'nın bir oyunu olarak görüyordu. Bu Komis- yon Kongoya gelerek taraflar arasın- da bir uzlaşma yolu arayacak, Mo- butu tarafından dağıtılan Kongo par- toplanmasını " Mobutu'ya göre bu kadarı çok fazlaydı, Komis- yonun Kongonun iç işlerine karışma- ya hakkı yoktu, İşte geçen hafta içinde Leopoldville'de açıklanan ikin- ci karar bu -Komisyon ile ilgiliydi. Si- lâh yoluyla bile olsa, Mobutu bu ko- misyonun Kongoya girmesine engel olacağını söylüyordu. Halbuki böyle konuşmakla Mobu- tu Kongonun durumunu büsbütün karıştırıyordu. Son haftalar içindeki bütün gelişmeler yabancı bir devlette yardımı olmadan hiçbir liderin Kon- goda duruma tek başına hâkim ola- 33 Lumumba Neşteri elinde tutan adam mıyacağını açıkça ortaya koymuştu. İster Batılı olsun, isterse Doğulu, hiçbir yabancı devletin Kongo işine karışması artık odüşünülemiyeceğine göre, Çombe'den Lumumba'ya ve Ka- savubu'ya kadar bütün liderler için şahsi kin ve emelleri bir tarafa bıra- karak oturup konuşmaktan ve bir anlaşmaya varmaktan başka çâre kalmıyordu. o Doğrusu, son günlerde Kongo için görünen tek çıkar yol da buydu. Japonya Liberallerin zaferi eride bıraktığımız pazar günü oy Ül yenmek üzere sakin sakin sandık başlarına giden Japonları gören biri, bunların birkaç ay önce Tokyoda bü- yük karışıklıklar çıkaran olduğuna imkânı yok inanmaz, hele bu karışıldıkları seçimleri kazanan Liberal Partinin politikasını beğen- medikleri için çıkardıklarım duyarsa büsbütün hayretler içinde kalırdı. Aslında, karışıklıkların sebebini bütün Liberal Parti politikasına yük- lemek aşırı bir yorum olurdu. Japon- yanın A.B.D. ile bir savunma andlaş- ması imzalaması Japon solcu çevre- lerinde derin akisler yaratmış ve bun- lar Liberal Partiye karşı bir yaylım ateşi açmışlardı. Fakat asıl hareket bunlardan değil, o günlerde Başba- kan olan Kishi'nin politikasını be- genmeyen gençlerden gelmişti ve bu gençlerin içinde liberaller büyük bir çoğunluğu teşkil ediyordu. Nitekim Kishi akıllıca davranıp istifa ettikten sonra karışıklıklar yatışmış ve yeni Başbakan İkeda ciddi bir güçlükle karşılaşmadan andlaşmayı Temsilci- ler Meclisinden geçirmişti. Pazar gü- nü yapılan seçimlerde Liberal Parti- nin 297 sandalya kazanması Japonla- rın çoğunluğunun böyle bir andlaş- mamn imzalanmasına aykırı olmadı- ğım gösteriyordu. Haziran ayaklanmaları sırasında oldukça büyük bir kuvvet gibi beli- ren Sosyalistlerin durumuna gelince, seçimin sonucu, bunların sanıldığı kadar büyük bir kuvvet olmadıkları- nı bir kere daha ortaya koyuyordu. Sosyalistler seçim kampanyasını iki ana konu etrafında toplamışlardı. Bunların birincisi Amerikan - Japon savunma andlaşması, ikincisi de sos- yal adalet ve eşitlik meselesiydi. An- cak İkeda ilk konu etrafında hiç tar- tışmaya girişmeden ikinci konu üÜze- rinde Sosyalistlerden daha çok sosyal adalet ve eşitlik taraftarı gözükmüş ve onların en önemli silâhlarını ene- rinden alarak 145 sandalya ile yetin- melerine sebep olmuştu. A.B.D. Beklenmeyen bir karar Bö” Sarayın, pek yakında yerini Kennedy'nin adamı Pierre Salin- ger'e bırakacak basın sözcüsü James Hegerty, sekiz yıllık dostları olan gazetecilere giderayak Başkan EFi- senhower'in çok önemli bir kararını açıkladı. Bu açıklamaya göre, Ame- rikan Hükümeti, geçen hafta karı- şıklık içinde bulunan Guatemala ve Nikaragua hükümetlerinin isteği ü- zerine, Orta Amerika sularına büyük bir deniz kuvveti yollıyacaktı. Gene Hegerty'nin açıkladığına göre, bu kuvvet Orta Amerika sula- rna Guatemala ve Nikaragualı âsi- lerle uğraşmak için oyollanmıyordu. Bütün maksat, dışardan gelebilecek bir komünist sızmasını o önlemekti. Sovyetler Birliğinden binlerce mil uzakta olan Nikaragua ile Guatema- la'ya nereden komünist sızması ola- bilirdi? Bu soru sorulunca akla ister istemez Küba geliyordu. Nitekim bü- yük komşularından yardım isterken her iki devletin o idarecileri âsilerin Kübadan yardım gördüklerini ileri sürmüşlerdi. işte Orta Amerika su- AKİS, 25 KASIM 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: