25 Kasım 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

25 Kasım 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

meli, koyu renk bir elbise giymişti. Gene mütadın dışında' olarak bu el- bise vücudunun hatlarını çıkarmıyor, bilâkis lüzumundan fazla bol ve u- zun görünüyordu. Zaten Beyfendi son zamanlarda biraz süzülmüşlerdi. Ba- kanların başında kimin olduğu husu- su tartışmaya yol açtı. Son günlerin gözdesi ve resmi Başbakan Yardım- cısı Medeni Berk uzun boyu, dik vü- cudu, altın çerçeveli gözlükleriyle a- yakta duruyordu. Ama başka bir Başbakan Yardımcısı daha vardı: Sa- met Ağaoğlu. Vücuduna bol gelen flanel, gri kruvaze elbisesi ve iyice kesilmiş saçlarıyla tam bir baykuşu andırıyor ve kendisini öyle çizen, da- ha doğrusu çizmiş bulunan karikatü- ristlerin teşhislerini haklı Hem Ağaoğlunun, Berke nazaran bir ' 'rüçhan hakkı" vardı. DP. iktida- rının, o İlk Başbakan Yardımcısıydı. Ağaoğlu o sıfatla çalım satarken Me- deni Berk kim bilir hangi bankada başkalarının parasını saymakla meş- guldü. Ama iki adayın müşterek ra- kibi de toplantıda hazır bulunuyor- du. O da koyu renk, kruvaze bir elbi- se giymişti. Kısa boyu Berk ile tezat teşkil ediyorsa da, Ağaoğlunun ya- nında pek yakışıklı duruyordu. Saç- ları, tepesinde dökülmüş, şakakların- . Ama, teravetini mu- rol! Bey fendinin I numaralı ideal ar- kadaşı resmen Başbakan Yardımcılı- ğı sıfatını hiç taşımamıştı, fakat öyle bir devir olmuştu ki bütün Bakanlar onun huzurunda ilki büklüm eğilmiş- ler ve sanki Beyfendinin gölgesi kar- şısında bulunuyorlarmış gibi ceket- lerini iliklemişlerdi. Şimdi, bu üç a- day arasında "I numaralı Bakan" kim olacaktı? Mesele, gözlerin başka bir şahsa takılmasıyla halledildi. Fuat Köprülü de oradaydı. Köprülünün, Menderes- ten sonra gelme hakkı herkese naza- ran kuvvetliydi ve inkâr edilmez hal- deydi. Bir defa Kurucuydu. Sonra, Başbakan Yardımcılığını resmen de yapmıştı. Gerçi sonradan o sapıtmış, gözleri Görülmemiş Kalkınmayı gör- mez olmuş -ece, Görülmemiş Kalkın- mayı görmek de her babayiğidin har- cı değildir ya..-, Muhalefetin kuca- ğına düşmüştü ama, ne de olsa hem D.P. de, hem de onun iktidarında e- meği vardı. Köprülü gene babayani, gene sevimli, gene derbeder ve Allah- lıktı. Hiç değişmemiş denebilirdi. Pan talonu tabii ütüsüz, ceketi ayrı bir renk, gömleğinin yakaları buruşuk ve kravatı kirliydi. Halefi ve selefi Fatin Rüştü Zorlu da Bakanların arasındaydı. İşte o, ih- tiyarlamıştı. Sâdece ihtiyarlamamış, çökmüş, çirkinleşmiş, bitmişti. Aya- AKİS, 25 KASIM 1960. Sanel Ağaoğlu tanik mikrofonu önünde Tuluat kumpanyasnın baş artisti ğa kalktığında okamburlaşmış uzun boyuyla karga gibi sallanıyordu. Üze- rindeki siyah elbise bu teşbihi biraz daha haklı hale sokuyordu. O zorlu İİ geriye bir şirretliği kalmış- Milyonlarına gelince, onlar muh- ele dışarda, bir bankanın kasa- sında yatıyor, ya da yar-i vefakârı hanımının ellerinde harcanıyordu. Göze çarpan bir başkası Sıtkı Yır- calıydı. Menderes okabinelerinin bu yan gedikli şair Bakanı açık lâcivert elbisesi, beyaz gömleği ve mavi kra- vatıyla pek zarif görünüyordu. Zayıf- lamış bulunduğu halde elbiseleri bol gelmiyor, bu yüzden şık duruyordu. İki elini sallayarak, seri adımlarla yürüyordu. Saçlarındaki beyazlar la- civertli mavili kıyafetine uyuyordu, Bâzı sahalarda halef * selef olduğu YASSIADA DURUŞMALARI ideal arkadaşlarından Emin Kalafat kısacık boyuyla gene bir alay mevzu- uydu. Kendisini gören pek çok kimse meşhur uçak kazasında vücudundan bir kaç santimin daha eksilip eksil- mediğini merak etti. Bir de, nasılsa, sarhoş değildi. Fakat konuşması hep o eski sarhoş konuşmasıydı. Kruvaze, lâcivert bir kostüm giymişti. Krava- tı, mütad veçhile pek, ama pek şıktı. Nedim Ökmen de oradaydı. Bir za- manlar Başbakan olabilecek hale gel- diği halde kıratındaki noksan yüzün- den başaramamış körpe kıs merak- lısı Bakan, bir ara göründü, sonra kayboldu. Üzerinde lâcivert elbisesi vardı, Öyle görünüp kaybolan, üste- lik tıpkı Ökmen gibi lâcivert giyin- miş, ama fasla kilo vermiş bir baş- kası Hasan Polatkandı. Gedikli Mali- 19

Bu sayıdan diğer sayfalar: