6 Kasım 1961 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

6 Kasım 1961 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

kursta yetişmişler, elbiselerini ken- dileri bu kursta dikmişlerdi. Aysel Süar, üzerindeki mavi tru- akarılkardı, kendisini seyretmekte olan dâetlilerin önünde tecrübeli bir manken zerafetiyle döndü ve: — Dikiş öğrendiğime çok, çok memnunum. Artık hayattan kork- muyorum" dedi. Dekorasyon Teferruat Birotel odası ne kadar şık ve güzel döşenmiş olursa olsun, hiçbir za- man kâfi derecede şirin ve sıcak bir havaya sahip olamaz. Otel odasıyla evi ayıran şey, işte bu havadır. Bu havayı yaratan şey de, büyük parça eşyalardan ziyade, teferruattır. Bir resim, bir biblo, bir tabla, bir vazo i dekoratif küçük eşya, O i verebilir. gerekir ki, teferruat, evi çirkinleştirebilir. yerini bulmamış olan bir güzelleştireceği yerde Duvara asılacak tablonun iyi se- çilmesi, renginin (eşyalara uydurul- maya çalışılması şarttır. İyi bir röp- rodüksiyonu kötü bir esere tercih etmek elbette ki daha iyi netice ve- rir. Büyük bir kıymeti olmayan, fa- kat güzel çerçevelenmiş hafif, iddia- sız, dekoratif eserler de odayı güzel- leştirir. Resmin o seçilmesi kadar ö- nemli birşey de, asılacağı yerdir. Re- selâ bir kanapenin, bir masanın, şö- minenin, yatağın, büfenin üstüne a- sılmalıdır. Bugün, resimleri tek tek duvarlara dağıtmaktansa, onları grup halinde toplamayı tercih ediyorlar. Aynı boyda iki resmi yanyana asmak veya birçok küçük resimlerden, şe- killeri değişik te olsa. bir grup teşkil etmek daima iyi netice vermektedir. vara resimlerinizi sergi asabilirsiniz veya tek büyük bir tab- lo koyabilirsiniz. birine uymalı, ne asacak büyük büyük eşyanın üstü- resim yoksa, kü- çekici merkezleri göz hizasından yüksek ol- mamalıdır ve bütün resimler, bakıl- dığında görülebilecek şekilde asıl- malıdır. Uzaktan o seyredilecek bü- ük tablolar biraz daha yüksek ası- labilirler. Eğer resim, üzerinde yük- sek bir eşya, meselâ lâmba bulunan bir masanın veya büfenin duvar kıs- mına asılmak isteniliyorsa, daha iyi AKİS, 6 KASIM 1961 Kadın Hakları ve Demokrasi JaleCANDAN Geçimlerde Bursadan adaylığını koyan bir arkadaşımız, kampanya bo- yunca, gittiği köylerde tek bir kadınla karşılaşmadığını söyledi. Olay üzerinde duruyordu, çünkü bu arkadaşımız 954 ve 957 seçimle- rinde de gene Bursadan adaylığım koymuş ve seçim kampanyası süre- since gittiği köylerde daima seçmen konuşmak, onun da fikrini almak fırsatını bulmuşta. vatandaş olarak, köylü kadınla da Seçim bölgele- rinden dönenleri dinlediğimiz zaman, zaten birçok bölgelerde, on sene- lik bir Demokrat Parti âfetinin gericilik üzerine oynadığı oy yatırım- larının bir bayii yeşermiş olduğunu görmeme ki fırsatçılar, bu hazır olayları toplamakla yetinmediler. daha da verimli sonuçları memleketimizde aynı hisleri okşıyan masallarla İktisadi faktörlerin seçim etmekle beraber, son seçimlerin ek imkânsızdır. Bu sefer- Bunları, kaba hale getirmesini bildiler. üzerindeki oObüyük rolünü kabul zamanda bir ileri - geri mücadelesi şeklinde cereyan ettiğini de kabul etmemiz gere- kir. Seçimler bu bakımdan bize çok lüzumlu bir alarm işareti vermiş- ürkiyenin varlığını tehdit edebilecek en büyük tehlike, ge- riciliktir. Gericilik bizi yalnızca yacaktır, dış düşmanın aradığı | hamlelerimizden alıkoymakla kalmı- numaralı vasatı da hazırlıyacaktır. Seçimler bu bakımdan da bizim için bir alarm işareti olmuştur Türk kadını, Allaha şükür, ayının başında siyasi haklarına kavuşmasının 27. yılın siyasi hürriyetine sahip olan Türk kadını, Ne var ki, toplumlarda ayırmaya imkân yoktur. dit eden tehlike, tonlumu kafesinin arkasına kapatılmak tehlikesiyle karşı kadınla Şu halde, bugün memleketimizde kadını teh- tehdit eden Ur tehlikedir. kadın, kaba bir kara el tarafından evine kapatılmıştır. siyasi oy hakkına sahiptir ve Aralık nı kutlayacaktır. birçok bölgelerde erkeği sınıflandırıp o birbirinden Bursalı seçmen Ben onun 1stı- rap çektiğine, baskı altında bulundurulduğuna ve bunun ne demokrasi ne de hürriyet prensipleriyle bağdaşamıyacağına inanıyorum. Demok- rasi hiçbir zaman çoğunluğun tahakkümü demek değildir. insan haklarına en ön plânda yer veren bir rejimdir. çoğunluk kendi keyfine göre kanun aksine, silerde kanunlara saygı gösterilir, yapamaz. Amerikada meselâ, komünizm kanun dışıdır. Demokrasi, Demokra- Bu temayülü gösterenler sıkıca takip edilirler ve kimse bunun antidemokratik oldu- gunu iddia edemez. Cumhuriyetimizin temeli inkılâplardır. maskesi altında bunların çiğnenmesine e alınan tedbirleri Bu yolda Demokrasi i hân verilmiyecektir. antidemokratik olarak vasıflandır- mak ve demokrasiden umudu kesmek bence hatadır. Seçim sonuçlarının en üzücü tarafı, Kabahat demokraside değil, Demokrasi, İnsan haklarım çiğneyenler, öldürmeye ve memleketteki memlekette bir kan dâvası çığırı açmaya itenler, de girseler girseler hapse girerler, umutlarını kesmiş olmalarıdır. siyi yanlış anlıyan bizlerdedir. eğer. zanlığa, adam bazı aydınların demokrasiden demokra- kendi kanunlarına boyun vatandaşı orman yakmaya, parti- adaletten şüphe etmeye, başka memleketler- herhalde millet meclislerine değil.. On seneden beri kadın haklarına yapılmak istenen tecavüzler, demok- rasi anlayışımızın ne kadar da ilgi çekicidir. mokrasiden elbette ki vazgeçmiyeceği yanlış işlediğini göstermek bakımından ama, İnkılaplarımızın da ana dokundurtmayacağız. Zaten bu da demokrasinin Ur icabıdır. Çünkü insan haklarının çoğu memleketimize bu inkılâplarla girmiştir: görünmesi için, ortaya değil, yana aslmalıdır. Bugünkü , dekorasyonda prensip, istifadedir. Biblo bahsinde de, acayip şekilleri fazla işe yaramıyan kullanmamak lâzımdır. Bugün hayvan, böcek; veya isan şeklindeki biblolar yerine, kul- lanışlı o küçük eşyalar, ' meselâ bol tabla, sigara kabı, çakmak, vazo, minimii renkli yastıklar gibi şeyler revaçtadır. Eski hatıraları günün ihtiyacına uydurarak kullanmak da çok tutu- nan bir modadır. Meselâ bir eski za- man bardağı,. sigara (kabı olabilir. Güzel bir sepet, omecmualık olarak kullanılabilir. | Testiden Z her- hangi bir aile hatırasından bir duvar süsü yapılabilir. dekoratif eşyayı işe yaratmak cak eşyaya dekoratif bir sekil kazan- dırmaktır, 29

Bu sayıdan diğer sayfalar: