31 Ağustos 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

31 Ağustos 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER İki şehit daha arşamba günü YIP camiasından iki Çrişi daha ayrıldı. Alicanın esasen uzun zamandan beri karşısında oulu- nan Kastamonu Senatörleri (oOOsman Zeki Oktay ve Sabri Keskin kısa birer istifa mektubuyla ve doğrusu etrafı vel veleye vermeden YTP den çekildiler. YTP içinde istifaların devamı Bek- lenebilir. Meselâ bir Nihat Su -AP den transferdir- günlerdir Grup toplantı- sına girmemekte ve son olaylardan Alicanı yüzde yüz kabahatli görmekte- dir. YIP nin bundan iki ay evwvelki durumunun son derece iyi olduğunu, bu olaylarla ise YIP diye bir siyasi teşekkülün kalmadığım ifade eden po- litikacı, seçim bölgesi olan Antalyada YTP yi kuracak olanların bir gece ev- vel kendisine telefon ederek, özür di- lediklerini ve bu işten son olaylardan sonra ovazgeçtiklerini (o bildirdiklerini ifade etmektedir. Ama, Nihat Sudur ka, hiç bilinmez. Su bir ara A.P. den istifa etmiş, tekrar girip Gümüşpala- nın dizi dibine oturmuş, sonra yeniden ayrılmıştır. Şu satırların yazıldığı sı- rada Y.T.P. de de olabilir, Y.T.P. dı- şında da... YTP içinde halihazır iki büyük grup, bunların içinde de küçük gruplar türemişlerdir. Perinçek ve Öçten ikili- sinin karşısında şimdilik Alican, Aziz- oğlu - Aybar üçlüsü vardır. Birinciler bugün ikincilerinden daha kuvwvetlidir- ler. İkinciler ise gerçekleri diğerlerin- den daha iyi bilmektedirler. Bir serencam Meselenin bu hale gelmesine ogene Alicanın bir büyük hatası yol aç- mıştır. Muhtıranın verilmesinin üze- rinden geçen iki hafta sonunda Alican bazı konularda ısrara devam edince duruma Cumhurbaşkanı müdahale et- meğe karar ferdi. O gün alelacele li- derleri saat 17'de Çankayaya çağırdı. Alican geçen zaman içerisinde muhtı- ranın pek çok kolunu bırakmış - Baş- bakan Yardımcılarının o görevlerinin kesin olarak belirtilmesi gibi-, bir ta- nesine sıkı sıkıya sarılmıştı. e Alican CHP li Bakanları partizanlıkla itham ediyordu. Bu hususta ısrarla Başba- kandan teminat istemekteydi. Üstelik Grupunu da buna inandırmış ve yetki almıştı. İşin bu kertesinde İnönü bir küçük sonda) yaptı. Çankayaya çıkmadan ev- vel CHP li bakanların hepsine haber yolladı ve yanına çağırttı. Kendilerine teker teker sordu: "— Alican partizan İdareden bah- sediyor. Bunda ısrar ediyor ve sizle- AKİS/10 Cemal Gürsel Bir arabulucu rin partizanlık yaptığınızı iddia edi- yor. Kendinize güveniniz var mı? E- ger varsa, şimdi müzakereler lirasında bütün Bakanların partizanlığı (o hak- kında tahkikat açılmasını talep ede- ceğim" CHP 11 Bakanların b orbğ teker teker konuşan ve bu soruyu soran Başbakan müsbet cevap aldı. CHP li asıl diğer kanatların korkması lâzım geldiğini belirttiler. İnönü toplantıya çıkınında bu bü- yük kozla gitti. Liderler bir araya gel- diler ve küskün çocuklar gibi birbirle- rine bakmağa başladılar. Bu sırada yanlarına (o Cumhurbaşkanlığı (oOGenel Sekreteri Nasır Zeytinoğlu geldi. Zey- tinoğlu, Gürselin bir arzusunu kendi- lerine ileteceğini belirtti VS Cumhur- başkanı adına şunları söyledi : "— Gürsel, 'Koalisyonun devamında memleket meseleleri bakımından büyük fayda görüyor. Şayet Koalisyonu bo- zarsanız, sebep olanı halkoyuna açık- lıyacağını ve teşhir edeceğini ifade edi- yor" dedi. Bundan sonra masa başına oturul- du. Gürsel Zeytinoğlunun sözlerini, ay nen hatta biraz daha genişçe tekrarla- dı. Alican bozuldu. Sonra Başbakan İnönü konuştu ve teklifini yaptı: "— Koalisyonun en büyük mahzu- ru partizanca hareket eden Bakanlar- mış. Alican CHP li Bakanları partizan- lıkla itham ediyor. Ben teklif ediyo- rum, bütün bakanlar hakkında tah- kikat açılsın" Başbakanın kesin konuşması üze- rine diğerleri (o ayaklandılar. Aman efendim böyle şey mi olurda. Esasen halkın Hükümete fazla bir güveni oktu. Bu hareket güveni adamakıllı sarsacaktı. İşler karmakarışık hale ge- lecekti. Bütün bunları dinledikten sonra Gürsel bir tebliğ yayınlanmasını iste- di. Partiler tebliğin Cumhurbaşkan- lığınca yayınlanmasını ve kendilerinin buna İştirak etmesini dilediler. Böyle- ce mesele genel olarak kapandı ve Koa- lisyonun kanatlarına intikal etti. CKMP ve CHP rahattı. Ama YIP.. Tipi dindi arşamba günü Y.T.P. de, Koalis- Ç yon içinde varılan anlaşmanın eşi bir anlaşmaya varıldı. Koalisyon için- de "Uyundu, uyanıldı, hiç bir şey ol- mamışçasına yola devam edildi" ya, Y.T.P. de de o tarz bir karar alındı. Perinçek ve arkadaşları Alicanın feda edilmesini "politik" bulmadılar. o Ali- can, işlediği hatayla başbaşa bırakıldı, fakat yerinde muhafaza edildi. Zira Alican ayrıldığı takdirde Koalisyondan da ayrılınacaktı ve bu, Y.T.P. nin fii- len sonu Olacaktı. Zira parti her yerde dökülüyordu ve partiyi ancak Koalis- yonun, yani bir iktidar parçası olma- nın zamkı ayakta tutuyordu. O günkü müzakereler sonunda bu kararlar umumi efkâra açıklandı. Ama açıklanmayan gerçek şudur: Y.T.P. "tavşana kaç, tazıya tut" de- mek olmayan bir politikayı kendisine bulmalı ve onu ciddiyetle takip etme- lidir. Bir yandan Koalisyonda ortak olacaksın, ama öteki taraftan Koalis- yonun başarısının C.H.P. nin başarısı olduğunu düşünerek bu başarıyı azalt- mak veya az göstermek için elinden geleni yapacaksın! Bu, Koalisyondaki

Bu sayıdan diğer sayfalar: