21 Aralık 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

21 Aralık 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tır. Bu, ince siyah yünlülerden, moher- li kumaşlardan, jerseden © yapılabilir. Kumaşına göre etek kısmının solla as- tarlanması lâzımdır ki, yer yapmasın. Böyle bir kılıf elbiseyi hiç dikiş bil- saat içinde rahatça dikebilir. Elbisenin arka kısmında çok uzun bir gizli fermuarı vardır ve zaten bü- tün işçilik de bu fermuarın biçimli şe- kilde yerleştirilmesinden ibarettir. E- teğin sofla veya herhangi bir ipekli ile astarlanması meselesi de gayet ba- sittir. Sof enine kullanılır; bele ancak, birkaç dikişle birkaç yerden tutturulur ve bundan'sonra yan dikişlere birleşti- rilmeden serbest bırakılır. Boyu, elbise boyundan üç-dört santim kısadır ve iç eteğin dış etekten daha dar olması da tabiidir. Kılıf elbisenin özellikleri KV elde edildikten sonra kadının unun üzerinde artık bütün buluş vs sanatını kullanması çok zevk veri- cidir. Çünkü bu elbise artık, bir yaka, bir kemer, bir bolero ilâvesiyle her de- fasında hüvviyet değiştirecek, yemeğe, dansa, resmi ziyarete (gidecek veya manto içine giyilebilecektir. Kendi ku- maşından yapılmış yuvarlak biye pir ince kemer, bir veya iki sıra inci ile kılıf şık, fakat sade bir ziyaret veya akşam yemeği elbisesi olur. İki sıra incinin biri iri taneli, diğeri ufak ta- neli olursa, bu çok modadır. İki sıralı inci, yakadan aşağıya inecek kadar u- zun olabilir. Tek sıra boyuna daha ya- kın olmalıdır. o Aynı kılıf, gene evde hazırlıyabileceğiniz taşlar ve inciler- le süslenmiş, sırmalı veya işlemeli, ya- hut eski zaman kumaşından yapılmış değişik bir kemerle ve. elbisenin omuz kısmına doğru yakaya iliştirilen ka- mere uygun bir iğne ile veya iğnesiz başka bir şıklık kazanır, nefis bir öğle yemeği kıyafeti olur. Beyaz bir yaka, siyah bir şapka ile kılıf, gündelik bir elbisedir. Ona çok moda olan dönük, boğazı saran- simli bir yüksek yaka ilâ- ve etmek, ona yepyeni bir veçhe ver- mek . için kâfidir. (Piyasada bulunan simli açık kahverengi yünden, boğazı saracak uzunlukta bir düz parça öÖr- mek ve bunu alttan yakaya dikerek üs- te çevirmek gayet kolaydır ve bu el- biseye yepyeni, çok modern bir hava verecektir. Aynı yünden moda bir be- re işlemek de pekâlâ mümkündür ve kıyafeti oOyüzdeyüz güzelleştirecektir. Simli bere de zaten çok modadır ve bu tip yünler daha çok spor sveterlerde, spor aksesuarlarda hoş durmaktadır. Siyah kılıfın etek kısmına ilâve edile- SOSYAL HAYAT Bir Yeni Moda Demokratik rejim, Türkiyede topluma artık köklü' olarak yerleşmiştir. Za- ten 27 Mayıs İhtilâli de Atatürk devrimlerini ve bu devrimlerin son hal- kası olan demokrasiyi kurtarmak amacı ile yapılmış, bundan ötürü başa- rı kazanmış, bundan ötürü demokratik seçimle sonuçlanmıştır. Ancak şu gerçeği de kabul etmek gerekir ki, siyasi hürriyetin önemini çok iyi kav- ramış olan halkımız, demokratik sistemin meydana çıkardığı 1 numaralı adama, politikacıya karşı güvensizdir. (Üstelik bu güvensizlik, , politikacı- larımızın zaman zaman iş edikleri büyük hatalar yüzünden, gün geçtikçe daha vahim bir hal almaktadır. sia politikacıyı bir siyaset © canbaz ve şüphe ile bakılan bir adam durum düşürenler biraz da, muhtelif ge- rekçelerle, "bu memlekette demokrasi sökmez" tezini osavunanlardır ve bunlar politikacılarımızın yardımıyla son yıllar içinde iyi iş yapmışlar ve yaymak istedikleri "politikacıya güvenilmez" inancını yaymakta başarı, kazanmışlardır ama, politikacıların, kendi bindikleri dalı kesmekte inanıl- maz bir inat gösterdikleri de inkâr edilemez. Mahalli seçimler kampanyası münasebetiyle halkla yaptığımız temas- larda göze batan başlıca husus, halkın politikacılara, karşı duyduğu güven- sizlik olmuştur. Bu güvensizlik, köyde de, şehir merkezlerinde de, şehirle- rin etrafım saran gecekondu mahallelerinde de aynı şekilde mevcuttu. Ge- cekondu mahalleleri ile köylerde bu güvensizlik secime iştirak nispetini de- ğiştirmemiştir. Çünkü buralarda yaşıyan büyük halk kitleleri oy kullan- manın kendileri için ne büyük kuvvet olduğunu, anlamış durumdadırlar. Buna mukabil, "politikacıya güvensizlik" şehir merkezlerinde, (seçimlere iştirak nispetinde belirli bir düşüşe sebebiyet verecek kadar etkili olmuş- tur. Halbi “politikacıya güvensizlik” duygusu bence (tamamiyle yanlış bir temele dayanmaktadır. İnsan politikacı oldu diye değişemez. Ancak, politikacı olduğu için artık sahneye o çıkmıştır ve bütün hareketlerini bu sahnede, seyirci önünde yaptığı için göze batmağa başlar. Demokratik ol- mıyan idare sistemlerinde ayni insanlar ayni hataları, perde arkasında, çok daha büyük rahatlıkla yapmaktadırlar. Yani bu sistemlerde bu hatalar da- ha mebzulen işlenmektedir ama, kontrol durumunda olmıyan halk bun- lardan mümkün mertebe habersiz yaşar, alkışladığı kimselerin nitelikleri- ni, gerçek kişiliklerini bilmez, gözlerini kapamıştır. Bu gözler ancak iş işten geçtikten ve hatalar vahim sonuçlar doğurduktan sonra açılır. Fakat bir takım olaylar gene de karanlıktadır. Yani kabahatli olan politikacı değil, insandır. İnsanı kontrol altında tutarak en iyi terbiye eden sistem gene de- mokratik sistemdir. Bir devirde, memleketimizde doktorlar aleyhinde konuşmak moda ol- muştu. Bir ara devlet büyükleri, gazetecileri parmaklarına doladılar. Son- ra Üniversite mensupları ve gençlik sırayı savdı. (Şimdi sıra, sahnedeki adamda, politikacıda. Halbuki bir toplumun yetiştirdiği insanları meslek- lerine veya işlerine bakarak itham etmek m değildir. Seçme yetkisi elimizde oldukça en iyisini seçmeye çalışmak, çirkin politikacıyı saf dışı bırakmanın tek yoludur. Bunun için de politikacıyı suf bu sıfatı yüzünden yermek değil, değerlendirmek ve iyi evsafta kimseleri bu yola itmek gere- kir. Geçenlerde, çok iyi yetişmekte olan çocuğuna "Aman evlâdum, politi- kacı olma da ne istersen ol" diyen bir anneye şahit oldum. Halbuki dün- yanın iftihar ettiği büyük adamlar arasında politikacıların işgal ettikleri yer küçümsenecek bir yer değildir ve iyi bir politikacının, yaşadığı topluma yaptığı iyiliği başka kimse yapamaz. Jale CANDAN cek bir band tüylü kürk, aynı Kürk şapka ile meydana pahalı bir kıyafet çıkarır. Bunu tüyden yapmak da müm- kündür ve elbisenin sadeliği, kıyafeti hafif kaçmaktan kurtaracaktır. Siyah kılıf, baştan geçirilen, aynı kumaştan yapılmış ve bel üstünde bi- ten kollu bir bolero ile derhal çok a- gır bir kokteyl elbisesi olur. Bunu da bir gösterişli, güzel iğne ile süslemek lâzımdır. AKİS/27

Bu sayıdan diğer sayfalar: