5 Mart 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 7

5 Mart 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS nıştay kararları ile ilgili olarak: "— İster uygularım, ister uygu- lamam, bu benim bileceğim bir iş tir" dedi ve bir anda ortalığın ka- rışmasına sebep oldu Kürsüden bir kahraman edasıy- la inen Dinçer, Başbakan tarafin- dan hararetle tebrik edildi. lilerin cüretini artırdı. Hükümette yapılacak revizyonda bir Bakanlık koltuğu kapabilme sevdasında olan baz azı AP'liler sağa sola küfürler sa- vurup, yumruklar sallamakta ge- cikmediler. Bunlar arasında en çok puvanı İhsan Ataöv, Şevki Güler -Hac konvoyu başkanı-, Hamido -Hamit Fendoğlu-, Osman Yüksel -Serdengeçti- ve Mehmet Ateşoğlu -Kayseri kahramanı- topladılar. Bu hava Yemi cereyan eden gö- rüşmeler. Başkan Vekillerinin ger- çek kişiliklerinin. ortaya çıkmasını da sağladı. AP'li Başkan Vekillerin- den Nurettin Ok, görüşmeler sıra- sında, ne pahasına olursa otsun, Hükümeti ve partisini güç durum- lardan kurtarmasını bildi. Oku. İç- tüzük hükümlerini çiğneyerek taraf tutmaya iten olay, eclis bütçesi görüşülürken cereyan etti. Bir ara İhsan Ataöv, Başkandan söz istedi. İsteği kabul edilmeyince, oarka- daşlarına dönerek şöyle bağırdı: — Ben size adam seçmesini. bil- miyoruz dememiş miydim? İşte, gördünüz!.." Bu sözler AP'li Başkan vekili Ok zerinde soğuk di tesiri yap- mış olacaktı ki, kısa bir süre sonra, sırası olmadığı "halde Ataövü, şahsı adına konuşmak üzere kürsüye da- vet etti. Bu, Ataöve bir "sus payı" idi. İçtüzük mü dediniz? O günden bu yana Nurettin Ok, partisine hizmette bir kusur gös- termedi. Hele, Turizm ve Tanıtma Bakanlığı bütçesi görüşülürken, Ba- kanın ortaya attığı iddiaların ce- vaplandırılması için CHP'lilere söz vermeyişi, DP devrinin lie şen- lik Başkan Vekili nı ha- Usul hakkında SÖZ İsteyen CHP'lilere defalarca ihtar ve tak- bih cezaları yağdıran Ok, bir ara şöyle dedi: "— sözü vermeğe mecbur değilim! Meclisin kendisine has bir idare tarzı, kendisine has bir hava- sı vardır." Yani, Başkanın uyması gerekli bir İçtüzük yoktu! 5 Mart 1966 YURTTA OLUP BİTENLER Nurettin Ok - Ahmet Bilgin Erozana taş çıkartıyorlar Bundan sonra, Bakana yönelti- len soruların yeterliğine dair AP'li- lerce verilen ) okundu. Baş- kan, önergeyi tam oya sunacağı sI- rada CHPİLİ İbrahim Sıtkı Hatiboğ- lu önergenin aleyhinde söz istedi ve sadece soruların yeterliğine dair ö- nergenin oylanamıyacağını, bunun İçtüzük hükümlerine aykırı oldu- gunu söyledi. Bunun üzerine Başkan Ok, görü- şili şöyle açıkladı: — Bu mesele hakikaten Meclis- te daha önce, bendeniz Başkanlık taki görevimi ifa etmediğim bir sı- rada bahis konusu olmuştur. Mese- le tartışılmış, sonunda Meclis yeter- esinin sorular için de veri- lebileceğini kararlaştırmıştır. Yüce Meclisin kararlarını, uygulamağa elbette ki mecburuz. Bu yoldaki karar ise, evlere şen- lik Başkan Vekili MP'li Ahmet Bil- ginin başkanlık yaptığı bir oturum- da alındı. Bilgin, İçtüzük hükümle- rinden tamamen habersiz olduğu için, soruların yeterliğine dair AP- lilerden gelen bir önergeyi, CHP'li- lerin itirazına rağmen oya sundu. Önerge, AP'lilerin oylarıyla kabul e- dildi. Vi İçtüzük bir kenara itilmiş oldu Şurası ilgi çekicidir ki, görüşme- ler sırasında patlak veren olaylar, nedense, Nurettin Ok ile Ahmet Bil- ginin başkanlık yaptıkları oturum- lara tesadüf etti. Bilgin, bir başkan- a bulunması gereken vasıflardan hiçbirine sahip olmadığı için, ba- erine (o eğlenceli dakikalar yaşattı. Milletvekillerinin isimlerini hep yanlış söylediğinden; farkına varmadan, gergin sinirleri yumuşatıverdi. Görüşmeleri tam bir tarafsızlık- la yöneten tek Başkan Vekili ise CHP'li İsmail Arar oldu. Partizanlık Çuvalı delen mızrak (Kapaktaki oyun) Bundan bir hafta kadar önce, iki eski arkadaş, Ziraat Bankası Ge- nel Müdürlük odasında karşılaştı- lar. Yıllar önce, Siyasal Bilgiler Fa- kültesinden birkaç yıl ara ile mezun olan iki arkadaş, ii zaman karşılaşmışlar, hattâ 1esse: sede uzun süre beraber alime dı ama, bu defaki karşılaşma diğer- lerinden farklı oldu. Bu, bir "de- vir ve teslim" karşılaşmasıydı. Ar- tık halef-selef olmuşlardı. 7

Bu sayıdan diğer sayfalar: