16 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

16 Nisan 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS ettiren ve pipe-line işini dönüleme- yecek bir mihraka sokan Topaloğlu ve Özer Derbil, "milliyetçi", "halk çocuğu" olduğunu söyleyip duran Mehmet Turgutla Demirel tarafın- dan görevlerinden alınmışlardır. Yerlerine ise,"sermaye piyasası fah- ri uzmanı" Gülez ile Yakup Neyaptı -Petrol Ofis Genel Müdür Yardım- cılığına- o getirilmişlerdir. e Ortada, Neyaptının ne yaptığını gösteren EM bir belirti mevcut değil- dir. Fakat Gülezin, fahri uzmanlığa başladığındanberi (o yaptıkları bilin. mektedir. Halkı sömürme formülü Bunlardan biri olan ve iyi bir ma- liyeci olarak tanınan, eski Dev- let Plânlama Teşkilâtı maliye uz- manı Arslan Başer Kafaoğlu, -TPAO'da iktisat (omüşaviri olarak çalışmaktayken Gülez tarafından işine son verilmiştir-, 9 Nisan ta- rihli Milliyette çıkan yazısında en- dişelerini şöyle belirtmektedir: "Demir boru hattı 330 milyona çıkacaktır. Bunun 180 milyon lirası harcanmış, kalan 150 milyon yüzde 7 faizle Devlet Yatırım Bankasın- dan sağlanmıştır. Boru hattı ile yılda 3,5 milyon ton ham petrol de- nize aktarılacaktır. Ton başına 30- 40 lira bir nakliye tarifesi için Pet- rol Kanunu elverişlidir. Bu takdir- de amortisman ve kâr olarak 90-125 milyon liralık bir fon TPAO'na ka- lacaktır. Taşınacak petrolün yüzde 801 yabancı şirketlere ait olacağın- dan, bu fonlar onların TPAO'na kar- şı rekabet gücünü azaltacaktır. İ- lerde genişleyecek olan milli pet- rol yatırımları için pipe-line hattı kesintisiz ve güvenli bir gelir kay- nağı olacaktır. Yukardaki verilere bakılınca tesise özel teşebbüsün ortak edilmesinin Ee Skçösini anla- maya imkân yo Bu kararın, elli de, Devlet Ya- tırım Bankasından sağlanan yüzde 7 faizli paradan kurtulmak için a- lındığını söyleyen Kafaoğlu, bu me- selede halk teşebbüsü diye takdim edilen özel teşebbüsün Türkiyedeki sermaye piyasası faiz oranından daha düşük -yüzde 15 - 18- kârla his- se senetlerini satın almıyacağına işaret etmekte, "yüzde 7 faiz ver- meyelim derlen, kendilerine 'halk' denilen özel teşebbüse yüzde 15 kâr verilecektir" demektedir. o Yapılan hesaplara göre, pipe -line şirketi 30- milyon lira kârı TPAO yerine ö- zel sektöre vermekle kalmayacak, bağımsız olarak kurulacak şirketin 16 Nisan 1966 amortisman fonları da dışarda ka- lacağından, milli petrol şirketinin gerçek kaybı yılda 60-80 milyon li- rayı bulacaktır. Senetleri kim yapar? Bir başka mesele ise, İhsan Topal- oğlunun da belirttiği gibi, şir- ket sermayesine katılacak özel sek- törün katlanacağı 'mihnet"le ne o- randa "nimet"e kavu: vuşacağı mesele- sidir. Türkiyede bu çeşit "49451" ortaklıklarında, genel olarak işlet- menin sermayesi düşük tutularak, nazenin sektörün arzusu kabartılır. Bu hesaba göre. pipe-line şirketi- nin 350 milyona varacağı kabul e- dilen sermâyesi ortaklık şartname- sinde düşük tutulur ve meselâ 100 milyon lira kabul edilirse, özel sektörün 49 milyon lira ile 350 milyonluk şirkete ortak olması mümkün olacaktır! Hattâ ilk yıl bunun da dörtte birini yatır- mak yeter sayılacağından, özel sek- törün, 350 milyonluk yatırımın da- ha ilk yıl sağlıyacağı 30 milyon li- ralık taşıma ücretleri hasılatından 14 milyon liradan fazla kârı alabil- mesi için sadece 12 milyon 250 bin lira yatırması yetmektedir! Böyle- ce daha ilk yılın kârı bile konulan parayı karşılamaya, hattâ geçmeye başlıyacağından, tezgâhlanmak is- tenen ve arkasında şimdiden iki bankanın koşuştuğu görülen iş, tam Ayn bir "tatlı kâr" olacaktır. Ayrıca, eski Genel Müdür Topal- oğlunun belirttiği bir başka tehlike YURTTA OLUP BİTENLER daha vardır. Bu, çıkarılacak hisse senetlerini, fiiliyatta halk yerine Mobil, Shell, BP gibi yabancı pet- rol şirketlerinin ele geçirmeleridir. Dr. Topaloğlu bunu şöyle açıkla- maktadır: "— Dağıtılacak kâr oranı bu de- rece yüksek olmazsa, tıpkı Ereğli Demir - Çelik hisse senetlerinde ve bazı işletmelerin senetlerinde oldu- ğu gibi bu şirketin hisse senetleri de küçük tasarruf sahipleri tarafın- dan alınmıyacaktır. Buna rağmen hisse senetlerini alanlar olursa, bunların da çok dikkatle izlenmesi gerekecektir. Çünkü piyasadaki fiili faiz oranının altındaki kâra rıza gösterenlerin muhakkak bazı çev- relerle bir ilişkisi olacaktır. Tica- ret hayatının günlük pratiğinde çok rastlanan bu iş ise, bizim zamanı- mızda pipe-line'a ortak olmak iste- yen yabancı petrol şirketlerinin dolaylı yoldan aynı etkileri sağlıya bilmelerine oyarayacak tehlikeler yaratacaktır." Pipe-line konusunda yakın gün- lerde alınacak kararın mahiyeti sa- dece yeni Genel Müdürün değil, AP'- nin de tutumunu somut olarak or- taya koyacaktır. İstenen odur ki, Arslan Başer Kafaoğlunun yazısın- da sözünü ettiği, Rockefeller'in "Ir- mağın döküldüğü yer, o kaynağın- dan önemlidir" sözü, pipe-line örne- ğinde yabancı petrol şirketlerinin yararına değil, Türkiyenin yararına değerlendirilmiş olsun. (AKİS — 114) 23

Bu sayıdan diğer sayfalar: