16 Nisan 1966 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 5

16 Nisan 1966 tarihli Akis Dergisi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

HAFTANIN İÇİNDEN Bunlar meczup! Ya, cüretleri? İzmirde, elinde bir baltayla Atatürkün heykeli üze- rine çıkıp marifetler yapmaya kalkışan adam, Ata- türkün büstlerini orada burada kıranlar, hiç kimse şüphe etmesin, İktidara büyük hizmette bulunmuş- lardır. İktidar, ya bir gaflet ya bir dalâlet içinde, bu memleketin bir önemli özelliğini unutmuşa benziyor- du. Farkında görünmüyordu ki din, bir kere şişesin- den çıkarıldı mı, bir daha şişesine kansız sokulama- yan dev gibidir. Dinle oynamanın, kimine dindar, ki- mine dinsiz demenin, hidayete ermişler ve hidayete ermemişler ayırımı yapmanın bir kolay başarı yolu olduğuna, Demirelin İktidarı kendisini pek inandır- mışa benziyordu. İnşallah ortaya çıkan meczuplar, tutulan yolun yanlışlığını ve tehlikesini gözlerin önü- ne koymuşlardır. A.P. bir yutturmaca hevesinden o vazgeçmelidir. A.P. bu memlekette komünizme karşı mücadelenin ne mihrakı veya bayrağı, ne de tesirli şampiyonudur. A.P. bu memlekette komünizme karşı mücadeleyi de- jenere eden ve o karakteri itibariyle bir yandan komü- nizmin ekmeğine yağ süren, diğer taraftan tarifsiz huzursuzlukları toplumumuza musallat kılan talihsiz siyasi teşekküldür. Komünizme karşı silâh diye, ilâç diye dini ortaya çıkarmaya kalkışmak sadece bir ta- kım eli baltalı yobazları Atatürkün heykellerine sal- dırttırır. Türkiyede ne zaman bir iktidar bu usullere başvurduysa, adı ticani veya nurcu olan bir takım çember sakallılar kendileri için asıl hedefi teşkil eden Atatürkten hınçlarını çıkarma saatinin nihayet gel- diğini daima sanmışlardır. D.P.'nin on yıllık İktidar devresinde bunun kaç tecrübesi geçirilmiştir.. Tecrü- besiz bir Başbakan bu tecrübelerin yeniden geçiril- mesinin sebebini teşkil edemez. Demirel nihayet ya- kın tarihe bakar ve öğrenir. Öğrenemezse çeker gider. Türkiye şimdiye kadar bu yoldan çok acılı hatıralar edinmiştir. Bunlara yenilerini ekletmek kimsenin kârı olmamalıdır. Çember sakallı için komünizmin mânası ne ola ki? Komünist gâvurdur. Gâvur da, Atatürk! İktidar kendisine "Haydi!" dedi mi, onun doğrüca Atatürkün heykellerine saldırması bu yüzdendir. Komünizm de, İsmet Paşa da, C.H.P. de, ilerici bütün kuvvetler de, hattâ masonlar da, batılılık da hepsi, hepsi çember sakallının nazarında Atatürkün sembolleridir. Onla- ra düşmanlığında çember sakallı, Atatürke düşman- lığını söyler. Bu kafayı, Türkiyede komünizmle mü- cadelenin vasıtası diye kullanmaya kalkışmak düşü- nülecek gafletlerin en akıl almazıdır. Türkiyede bir komünizm hareketinin bulunmadı- ğını söylemek elbette ki budalalıktır. Komünizm dün- yanın her memleketinde hareket halinde olacak, bir Türkiyede, kolları göğsünde bekleyecek! Türkiyede kripto "Komünist diye Komünist Parti mensubuna derler. Türkiyede Komünist Parti yoktur. O halde komünist de yoktur" diyecek ve buna inanılacak.. Al- lahtan Brejnef bu safsatanın aşına soğuk suyu bo- şaltıvermiştir. Nihayet, bir takım kalemlerin, hattâ 16 Nisan 1966 Metin TOKER bazı ciddi gazetelerde bolşevik edebiyatından örnek- ler verdiğini görmemek için ya bir salon sosyalisti, ya pek saf olmak lâzımdır. Bu edebiyatın genç nesil- ler üzerinde, aslında mutlaka fena da olmayan bir tesir bıraktığı da muhakkaktır. ee, bu gayretlere baraj diye, XX. Asrın ikinci yarısında dini ve Demirel İktidarının küflenmiş fikir- lerini, görüşlerini, bayağı ve yavan demagojisini mi çıkaracağız? Eğer dünyaya şöyle bir bakmak kabili- yetimizi kaybetmediysek her gün gözlerimizin önün- de sayısız misal cereyan etmektedir ve bunların so- nuncusunu, belki de en ilgi çekici olanını İngiltere vermiştir .İngilterede seçimi kazanan Wilson'un İşçi- leri artık sosyalist bile değildirler. Bizde meşhur ol- muş tâbirle, ancak Ortanın Sonuldadırlar. İngiltere bir yandan Muhafazakârların paslı (o felsefesine, bir yandan aşırı solun zelzele taraftarı tekliflerine Orta- nın Solunun basiret ve itidal yolunu tercih etmiştir. Bizim kripto istediği kadar "Dünya sosyalizme gidi- yor!" diye hamamda şarkı söylesin. Bir İktidar ki NATO ile bağlarını sıkı muhafaza, etmektedir. Bir İk- tidar ki, özel teşebbüsün dinamizmini sürdürmek için devletleştirmelerden vazgeçmiştir. Bir İktidar ki, işçilerin taleplerine bir tavan tesbit etmiştir ve Bu, bizim kriptonun anladığı sosyalizm değildir. Ama bu, bugün Wilson'un İşçileri- nin açık politikasıdır. Ortanın Soludur. Wilson İngil- tereye, İngilterenin menfaatinin bunda olduğunu an- latmayı başarmıştır. Bundan dolayıdır ki İngiliz iş âlemi de, ingiliz orta tabakası ve ingiliz işçisi gibi iktisadi gelişmenin ve mali istikrarın en sağlam ga- rantisinin Ortanın Solunda bir hükümet olduğunu görmüştür. Bundan dolayıdır ki Londra Borsasının organı "Financial Times" memleketin Wilson'un İş- çilerine oy vermesini istemiştir. Yazık ki Türkiye bu gerçeği 10 Ekim seçimlerin- de görmemiştir. Ama şimdi, her geçen gün, bilhassa din istismarcılığının sonuçları ortaya çıktıkça Türki- yede ayılanların adedi artmaktadır ve bunlar en ziya- de, A.P.'yi bir garanti saymak hatasını işlemiş çev- relerden gelmektedir. OOrtanın Solu İngilterede ikti- sadi gelişmenin ve mali istikrarın en sağlam garan- tisidir. Türkiyede de öyle.. Bakınız, şu bir kaç aylık Demirel İktidarı iktisadi gelişmeyi nasıl durdurdu ve mali istikrarı bozdu. Türk parası tekrar başaşağı git- mektedir. Ama Ortanın Solu Türkiyede komünist gay- retlere karşı da tek barajdır. Adam, kripto, iktisat konuşacak, sen "lIâilâheillallah" diyeceksin. Adam sos- yoloji konuşacak, sen "elhamdülillah" diyeceksin. A- dam dünyayı gösterecek, sen ahretteki garanti yer- den bahsedeceksin. Sonra da sanacaksın ki, komü- nizmi ezdin gitti. Hele bir de, rus orkestralarının çaldığı oBeethoven'leri polislerine toplattın mı, ta- mamdır kâfirlerin hesabı. İzmirdeki meczup baltasını asıl, Atatürkün atı- nın kıçına değil, bu kafaya indirmiş bulunuyor.

Bu sayıdan diğer sayfalar: