16 Eylül 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 13

16 Eylül 1967 tarihli Akis Dergisi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKİS yaptığını bir başkası tekrar edecek. Böylece, memleketin her köşesi ne- ye muhtaç ise ona sahip olacak, kimsenin kimseye er kalmıya- cak. İşçi rahat edecek, herkes hu- zura kavuşacak. İşçi muhteristir. O- na her gördüğünü vermek zorunda- SINIZ. Oysa ki mujik, daima azla ye- tinir." "— Böyle odüşünenlerini, mu?" diye sordun — Böyle düşünenlerimiz var. Bunlar, en akıllılarıdı — Şu halde siz, ileri sevmi- yorsunuz?” — Neden? Ben yalnızca, bunlar toplu halde bulundukları zaman tehlikeli olurlar, demek istedim. Bunları küçük gruplara ayırmalı. Yüz tanesi burada, yüz tanesi şura- da olursa rahat ederler Köylülerin komizim hakkında ne düşündüklerine gelince; bunu en mükemmel şekilde anlatan bir ör- nek, bence, istidatlı bir şair olan bir köylü arkadaşıma, kendi köylüleri- nin Me uğu öğüttür: atli ol, İvan; sakın, par- tiye ln girme! Yoksa babam, er- kek ye ve iki komşunu öldü- rürüz — “Komşularımı neden?" — Çünkü, sizin HE inizi kö- künden kazımak lâzım çok " Rus köylüsü ve aydın Vardığım sonuç nedir? Herşeyden önce, budalalık ve küçüklük an- cak insanlara özgü birşey olmakla beraber, insan budalalığının ve kü- çüklüğünün yarattığı kini İnsanlara karşı ilgisizlik şeklinde değerlen- dirmemek gerekir. Ben Rus ihtilali trajedisinin oynandığı ve oynan- makta olduğu yeri, anladığım şekil- de çizmeye çalıştım. Bu, yan vahşi insanların yaşadığı bir yerdir. İhtilâlin vahşeti, bence, rus mil- letinin müstesna vahşetinin bir so- nucudur. İhtilâlin liderlerini ve en faal aydınlar grupunu kandökü- cülükle suçladıkları zaman, bu suç- lamaları ben, politika mücadelesi- nin kaçınılmaz sonucu olarak kabul ederim. ger bunu iddia edenler namuslu kişilerse, o zaman da bu, onların iyiniyetle işledikleri bir ha- adır. Şunu hatırlatmak isterim ki, çir- kin ve mütecaviz birtakım söylen- tiler hep, yenilenlerin, küçük dü- şenlerin uydurduğu yalanlardır. Fa- kat, bu sözlerimle, mücadeleden ga- 16 Eylül 1967 lip çıkanların iddialarını tartışıl- maz, kutsal gerçekler olarak kabul ettiğimi sanmanızı da istemem. Hayır! Ben, yalnızca bildiğimi, hiç- bir mübalâğaya kaçmadan, -acı söz- lerle de olsa..-, anlatmak istiyorum: İnsanlar, kendilerini yöneten fikir- ler ne olursa olsun, pratik faaliyet- lerinde henüz "hayvan"dırlar. Hem de, Ofkeli hayvanlar... Bazen, bu öf- keyi korku ile izah etmek de müm- kündür. Ben, genellikle, herhangi aydın grupuna yönelti- len ihtiras, namussuzluk ve ego- istlik gibi suçlamaları gülünç bulu- ARAŞTIRMA rum ve bu suçlamaları yapanların da bunu düşünmeden, inanmadan yaptıkları kanısındayım. Bununla beraber, yeryüzündeki bütün bu kahrolası günahkârlar içinde, en büyük suçun politikacı- larda olduğunu dut inkâr edecek de- ğilim. Buna sebep de, bence, içinde bulunulan politik ortamın, politika- cıları, "gaye, vasıtayı meşru kılar" felsefesini izlemeye ozorlamasından ibaretti " Pakat şunu da unutmamak gere- kir ki, gerçekten seven insanlar ve fikir seviyesi yüksek kimseler, baş- (Basın A: 20248) — 358 13

Bu sayıdan diğer sayfalar: