2 Ocak 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2

2 Ocak 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 2 Akşam | 3 Kânunusani 1929 AKSAMDAN AKŞAMA Alacaklı Bir iş müessisesi sahibi arka- im telefon ediyordu. Söze şöyle — Allol.. Siz misiniz beyfendi. mffedersiniz rahatsız ettim... Şu huni küçük bir hesap vardı da... — İstiram ederim / efendim, malümya işler dürgün. yoksa Bizi tordi etmezdim. — ehemmiyeti yok — efendim, pek oz da olsa makbulümdür.. te- şekkür ederim elendim. Son senelerde bu gibi muhave- gelere sık sik şabit oluyuruz. Bu O gün alacaklı, vereceklinin kar sırda mahçup ve ricacı mevkiinde bulümüyer. Alacağım isteyen bir © dayinin, medyunun önünde ezilip büzülmesi ve adeta borç istiyor- müş gibi bin rica ve minnctle boyen bükmesi an'ane haline girmeye başladı. Mükellef bir yazıhanenin, geniş maroken - koltuğuna — gömülmüş, debdece ve tantana ile siğara tellendiren bir zat tasavvur ediniz sonra gözlerimizin önül süklüm püklm giren bir adam getiriniz, bu biçare adam alacaklı © mutantan zat vereceklidir. ala- caklı zavallı bir tavurla para ister öteki yüksek perdeden atar — On gün sonra gell.. Öteki için yapılacak bir çare vardır, geldiği ğibi çıkıp gitmek. Bu hali bir şeyle tevil edebili- riz utanarak mahcup oluyorlar... — Fakat tevil edilemeyecek haller “de var. Meselâ tramvayda / bilet- Kirk para alacağınız kalıyor... kuruşu istemeğe utananlar ekse- iyeti — teşkil /ediyorlar. — bi gelip geçerken: —Hanı bizim kuruş nerede? demek şöyle dursun, Biletçinin yüzüne bile bakamayanlar var. Alacak verecek, borç ve fay meselelerinin hakikaten çok acı — cibetleri var. Deşilmesi lâzım olan bu çiban günün birinde nasıl olsa — mu zamana bırakalım. — Heralacaklı mahçup vaziyetin- de dedik; hayır: Köprü tahsildar- ları müstesna! Selâmi İzzet — ğmramtnnamemaetaneaeenn yaka sıgarası şehrimizde bulunan tütün bayi- — leri inhisar idaresinin yaka sigarasi O yapmadıgından şikâyet ediyorlar. yalar fazla aranmaktadır. kapedan Alacaklılar aldıkları fahiş faizlerden baş verecek, ve boşalacaktır. Bu- | Bayilerin söylediğine göre bu siğa- — Yazı makineleri Erkeklerden çoğu makineleri kollanamiyor Her daire daktilo kadrosunu “tesbit etmiştir. Devaire daktilo olarak girmek isteyenlerin müracaalları, münhal olmadığı cevabile reddedil- mektedir. bazı dairelerde ötedenberi mü- betmemek için yazı makinesi ile yazı yazmağa başlamışlardır. Ancak bu. efendilerden çoğu, aksamını bilmedikleri makineler daha şim- diden — bozulmuştur. -bu itibarla yazı yazmasını iyice bilmiyenler istimalden - mene- bu makineleri dileceklerdir. Hişantaşindakı hırsız çetesi Nişantaşında geçen gece polisle müsademe eden hırsızlardan üçü pangaltı merkesi 2 sabikalı adâmı — daha Bunların evelce yaka- arkadaşları olduğu tatulmuştu. şüpheli ve tutmuştur. Tananların nediliyor. Sokakta kalanlar Emanet Ankaraya müracaat etti Anadoludaki muhtelif vilâyetler- den her gün Istanbula, meecanen tedavi edilmek üzre, 15-20 hasta gönderiliyor. Şehrin hastahaneleri kâmiler dolmüş - bulundağu için gelen hastalar ya sokak ortasında r vazıyetie — kelıyoryyabur avdet paraları tedarik edilerek tekrar memleketlerine iade ediliyor. Dahiliye ve Sıkhiye vekâletleri bundan evel bütün vekâletlere bir tamim — göndererek İstanbula an- cak hir mütahassis tarafından mua- yene edilmesi Tâzım gelen kimse- lerin izaminı, — bunlar. için de evvelâ Şehremaneti ile mühabe- rede, bulunularak yer olup olma- dığınin tespitini bildirmişler. Bu tamimlere rağınen Anadolu- dan sorulmadan sevkiyat yapılıyor. Emanet Şi vaziyete bir nihayet verilmesi için tekrar Dahiliye ve sıhhiye vekâletlerine müracaat et- miştir, "| — Gümrük resmi hakkında Dün bir refikimiz rüsumat ida- gömrük resmini —altın olarak alacağına dâir garip bir havadis — neşretmiştir. -Alâkadar zevat bu haberi hayretle karşıla- muştır. b?yyizlik edn kâtipler işlerini kay- | / Telefor. muhaberatı esaslı bir teftiş —| yapmak lazımdır telefon Şirketinin 1913 te hükü- metle yaptığı mukavele, mucibince şirketin müamelâlı posta ve tel- ğraf idaresi tarafından muntahap komiserler tarafından murakabe edilmekte idi 1929 tarihinde yapılan müzey: Ü yel bir mukavele ile murakaba | kakkının bir kısmı Şehremanetine verilmiştir. | — Emanet o zamandan beri şirket | muamelatile — yakından — meşgul | oluyor. | Son gönlerde telefon muhâbe- ratında bazı yolsuzluklar olması halkın şikâyetini celbediyor. Emanet, muhaberatının - teah- hurü ve bazı hatların” ikide bozulması sebebini anlamak üzere şirket muamelatını tetkike karar Halk kitapları Istanbulda bir neşriyat şubesi açılıyor halka vereceği Maarit vekâletinin neşriyata ehemmiyet yazmıştık. Vekâletin basacağı kitap- lar için Devlet metbası tertibat almaga başlamıştır. Vekâlet İstanbulda da bir neş- riyat şubesi açmağa karar ver- mişlir. ; Bu şube — İstanbulda — tertip ; ğ meşgül olacaktır. Seyrisefain vapurları Sahil şehirlerinde bulunan bazı ticaret odaları Seyrisefain idaresinin vapurlarından şikâyet etmişlerdir. Iktisat Vekâleti Samsun, İzmir, “Trabzon Ticaret müdüriyetlerine bu hususta tamim göndermişt Bu tamime göre Ticaret müdü- riyetleri — seyrisefalır vapnırlarında teftişatta bulunacaklar, Şikâyetler hakkında vekületin mazarı dikka. tini celbedeceklerdir. Mahlüt yağ imalâthaneleri Bakkallar cemiyetinin bir yağ fabrikası açacagı yazılmıştı, cemiyet| fabrikayı açmadan evel şehrimizde 'ne kadar mahlüt yağ imalâthanesi bulunduğunu tetkik etmiştir. yapılan bir hesaba göre İstanbulda (120) tane mahlüt yağ imalâthanesi vardır. EE A NERMERLIR Petrol gümrüğü Servi burnunda bir gümrük — | ihdas edilecek tarafından bir Rüsumat idare petrol gümrügü ihdası dü yor. Petrol gümrüğünün tesisine sebep şudürr. Ümüryeri ve ser- fi burnu gibi petrol depolarında gümrük muamelâtının daha salim şekilde cereyanı alâkadar — bir daire tarafından arzu ediliyor. bu depolara transit olarak dökülen benzin ve petrol memleketimize ihraç olunacağı“zaman - petrol veznine mahsus bir aletle tartı- hiyor. bu. tartılma ameliyesine yalnız bir Rüsumat memuru meza- ret ediyor. Petrol inhisarı bu muamelede bir memurun mevcudiyetini gayrı kâfi görmektedir. Günden güne artan petrol muamelesi bir daire ibdasına lüzum göstermiştir. Esasen tütün, kereste, kömür gibi maddelerin gümrük muame- lesi ayrı ayn daireler tarafından ifa ediliyor. ŞirKetler komiseri Perşenbe günü karar verilecek Encumeni Emanet son iç anda işten el çektirilen Şirketler komiseri Halit bey hakkındaki tahkikat evrakının mutalaası ile meşğul olmuştur. Halit bey, hak- Cevap hazırlamıştır. İçtimada azadan her biri Halit beyden ayrıca izahat almışdir. Halit hey de kendisini şifahı ola- rak müdafaa etmiştir. Tahkikat fezlekesi çok mühim mevaddı. ihtiva — ettiğinden aza kanaatlarını izbar için ikinci bir içtimaa Tuzum göstermişlerdir. Luzum ve ya meni muhakeme kararı perşembe günü verilecektir. Yedi kule hava gazı şirketi Yediknle gaz tesisatı imtiyazı Hükümet tarafından Şehremaneti- ne verilmiş ve Emanet te kadi- köy Elektirik ve hava gazı şir- keti ile bir mukavele yapmıştı. yeni şirket 2 seneden beri, tesi- sat yapmakta idi. Son günlerde, tesisat bitmiştir Şirket Istanbul cihetindeki eski abunelerinin çoğu ile yeniden mu- vele yapmıştır. Tesisat bittiği yakında Emanet kabulu kat'i müzmelesini yapacaktır — ARADA SIFADA Yol olur! Yol olur! Bizim gazete de yazdı, başka gazeteler de: dükkân tabelâların daki yanlışlıklar tahammülün bus | dutlarına sığmayacak derecededir! bunlara, belki, fazla masraf edildi; bunlar, belki, harici şekil- leri itibariyle güzeldirler, Fakat, her şeye rağmen, ne kadar yanlış lâvha varsa, hepsinl şehrin meydanlarına toplamalı; ve meşhür fikradaki adam, - sakı İmı nasıl kestiyse tabelâların cüm- |lesini öylece yakmalı: Adamın - birinin gayetle hoş, kivir. kivir, piril piril bir. sakalı varmış, kendisine pek yaraşırıcış; yar ve ağyar beyenirlermiş; hele | kadınlar bayılırlarmış.. Lâkin, günün - birinde, adam, uzanmış yatarken, sakalı üzerin- den bir fare geçmiş; adam da, hemen kalkarak sakalını tâ beper- dah tıraş eylemiş. — Üstünden bir fare geçtiği için o canım sakal kesilir Diye soranlara, ada: — bir farenin geçtiği bir şey degil, sakalım yol olur, 'yol olurl * cevabını vermiş. Evet, belki, dükkânların tabe- harı da, fıkradaki sakal gibi pırl pırıl, cici bicidir; lâkin, hangisi- 'nin üzerinden, ,yanlış” denen fare geçtiyse, asla merhamet gös- termeden imha etmeli. Yoksa yol olur, yol olur... Hem de, harf inkilâbını çıkmaza sokan bir yol. (Vâ-Nü) Piyasada vaziyet — Şehrimisde çıkan bir ermeni gazetesi maruf bir Hcarethaneniy son günlerde müşkil bir mevkide olduğunu yazmıştı. Öğrendiğimize ihracati yapanı, aym zamanda deniz ticareti ile de meşgül olan u müessese tuz ticaretinden bazı müşkülâta uğra. miş, fakat Emlâk ve Eytam ban- göre tütün fındık kasının — müavenetile — vaziyetini islahı etmişti Otomobil ücretleri Şehremaneti — otomobil — taksi | ücretlerini tenzil edecekti. geçen- “derde bazı gazeteler şimdilik tet- kikatın tehir edileceğini yaziyorlardı Emanet bheyeti fenniyesi otomo- bil öcretlerinin kat'i bir şekilde tayini için piyasada çalışan muh- telif. markalardaki otomobillerin maliyet fiatlarını tetkik ettikten sonra yeni ücretleri tayin edecektir. Şehremaneti muhakkak surette ücretleri tenzil edecektir. Muharriri: ezar, bu zadamın yavaş yavaş istediği bell i. İştemim dınların kleopatra — aleyhtarlığın- dan istifade ediyordu. Aleyhteki dedikodular ve onu takip eden mitingler Sezarı hiç de korkutmamıyordu. Maiyet askerlerini sokaklardaki mitinkçiler - üzerine yürüttü ve YERİZ bütün dünyayı skendıııyeyı kendine payıtaht yapacağını | Romalılara bildirdi. uhuriyeti | hepsini çil yavrusu gibi dağı! kendini imparator ilân | 2, kânunusani 928 (Vâ-Nü) T fethedeceğini, ve, Artık: Kleopatrayı istemeyiz!,, Naraları Romanın ufkunda işi- tilmez .ıı.ı.ı Yarı isyan mahiyetindeki bu halk Harebetini bastırdıktan sonra, Sezar, muzaffer bir halde Senaya girdi. Meşbur nutkunu söyledi. bu nutukta bir çok tasavvur- lardan bahsediyordu. Diyordu ki, hükümetimin hududu olmasını is- temiyorum bu sebeple, dünyanın garp tarafında nasıl bahri Muhitin kenarına kadar tekmil toprakları zâpt ettimse, dünyanın şarkında- da öyle yapacağım: Evelâ iranı, sonra da, iranın ötesinde isken- deri kebirin bile varamadığı top- rakları istilâ edeceğim. Sezar bu fikri ileri atmakla beraber, ilk önce Senada, sonra alelâmum Romada gayet menfi bir tesir bırakan şu sözleri söy- ledi — bütün dünyayı zapttan son- ra, artık Romaya dönmiyeceğim. Payıtahtımı iskenderiyede kura- cağım. Kleopatra ile evlenerek ken- dimi impator, Klepatrayı impara- toriçe, ve Sezaryonu veli'aht ya- pacağım. Serdarın bu küstahane, bu mey- AA dan okurcasına sözleri bütün Ro- mayı galeyana getirdi. Hattâ, dik- tatörun evlatlığı olan brütüs bile onun aleyhine döndü. Öyle ya: payıtahtın iskenderi- yeye taşınması demek, her şeyin mahvolması demekti. Asırlardan- beri dünyaya hükmeden, dünyaya hükmederek dünyayi yağma ve taraç eyliyerek yaşayan şehir nasıl olurduda biz - zat kendi yetiştir- dığı bir serdarın bir ırktaşin eliyle hükümranlığını kaybedebilirdi? na- s11?.. buna imkân m vardı?. Romalılar, ilk önce, cumhuriyeti elden kaçırmayalım derken, şimdi postu vereceklerdi. binaenaleyh, postu kurtarmak için, cumhuriyeti fedaya çoktan ra- z oldular. Senada, hemen, bir teşekkül etti. Orduyu elinde bur kunduran Sezar aleyhine kalkı heyet | mak imkânı — olmadığı itibara alarak onu getirmeye çalıştılar. Sezara kırallık teklif eylediler. bean şart ki, hükümet merkezini değiştirmesin! Fakat Sezar, heyeti fena halde istiskal ile geri çevirdi. O, Klcopatrayla vermişti kara- rim ... Hatırasını unutamayacağı İskenderiyeye taşınacakt “İstemeyiz, istemeyiz, iste- meyizl... Kleopatrayı istemeyiz |.. Kleopatra köpeğini istemeyiz l.. istemeyizl.. Gitsin Kleopatral.. memleketine gitsini, diye orlatık çın çın çınladı. Sezar, bu nümayişi kanlı bir surette püskürttükten sonra, tahi kire uğrayan sevgilisine, bir tart ziye vermeyi düşündü . ( Mabadi var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: