15 Ocak 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2

15 Ocak 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 2

Sayfaya ait küpürler

 Dilencili ilik Japon dilencileri buhran içinde Aksayı şarkta, japonya ve Çinde| dilencilik, kâtiplik, bakkallık gibi bir...
 Şakşak!... Geçen gece — Darülbedayide Temsil edilen dişi aşk isimli eseri İYakup Kadri beyin şaheseri zan ederek, şakşakçılık
 Hamalların bazubentleri Şehremaneti, hamalların kollanna talik edilecek olan bazubentleri Türk harflerile tebdil etmiştir.
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 2 Akşep LARADA SIRADA Şakşak!. İGeçen gece — Darülbedayide femsil edilen dişi aşk isimli eseri İYakup Kadri beyin şaheseri zan- ğı!aek, gakşakçılk eden bir laşınız maalesef sadece bir jfam yarması devirmekle kâlmadı, İşlim bir yaramızı da deşmiş oldu: nkit hevesi, alkış merakı. Ne yazık ki, bu merâk we bu leves bizi böyle mütemadiyen İçizmeden yukarı çıkarıyor. bazı İeserler önünde: *Pek güzel efen- (dim, münasiptir. elendim, arada İsırada nebuyurursunuz a benim İefendim, deye kavük sallanıyor. | Diğer bir kısım muharrirlere de İHorhor ağada bostancı başı gibi: #Sen susı.. sen #öğle,, deye ikafa Tutuluyor. *” Bir an bafızamızı“taplayıp, sene- | dörden beri okuduğumuz tenkit- | deri düşünürsek, memlökette iki | mevi muharrir zümresi bulundu- Şana bükmetmemiz Jâzım gelir. dahilerke sehlehler; ve iki” nevi 'eser vardır: Şaheserlerle, maska- aca yazılar. Ba ezbere alkışçılıkla | “vur abalıya,, tenikit, her banği birmmu: harririn eseri hakkında samimi kanaatları söylemek - kuvvetini, bir çök kişiden reletmiştir. Ve bu yüzden “maalesei tenkit kıy- metini kaybetmiş “balunuyor. Çok güride, çok İuvetli, çok kıymetli olduklarında şüphe bulun- Senelerdenberi bu üç edibimi: vin yazmış oldukları eserler hak- kanda bir satır. tenkit, eserde kusur bulan, küçük'bir hata mey- dana çıkaranbirrtenkit oludunuz bu üç edibimiz, karşılarında şak- ”Nl edenleri taktir ederler? “Bunun isikânı yöktur. Seyretti- alkışlayan böyle münekkitler için” de, hakiki şöhreti, takiki kaymeti, hakiki edibi anlamanın imkân ve Alitimali kalmıyor. Okunan, beyenilen kalemlerden örnek âlıp yazı yazmak, ber yeni | kasımdakı tepede Kâiu iki Ertiyen sermaye senelerinide —tesis n İttihat seyrisefain şirketime dair fRicarst vaki ol in azaları | senelerde: Jazını beyanı Verilen yrvürınta - göre izk gayri daal bir vaziyyetedir. Ba günkü variyete Yüşmesine - sebep barbi umumidi Harp başladığı zaman şirket ticareti bahriye işleriyle meşğul olamamış, sermayesini'başka saha- darda işletmöke başlamıştır. Şirket bu zamanlarda İzminde tütün işlerine girişmiş Almanyaya ihracat yapmağa başlamıştır. tütün işinden kâr edememiş bu sahadaki faaliyetini tadil etmiştir. tötün işlerini mütareke seneleri takip etmiş İzmir işgal sedildiği Şirket tarafından-iddin edildigine göve şirketin tütün işlerinden İzmir havalisinde epice alacağı vardır. | JEiyevm işitketin variyeti mahike- ymeye Sintikal cetmiştir. — Mesele yakında mahkeme tarafından hal- Tedilecektir. Hifzissıhha kanumu Sihhiyye / vekâletinin bu sene hifzissihha kanınu Tayihasını mec- dise “tevdi edeceğini yıı.ınqliı_ Hifzissahha — kanunu mütaallik çok mühim .mîî' ihtiva sediyor. 'Bu itibar ile, yiye- İ.ceğe ve içeceğe ait olan mevatta tağşişat , iltikâra teves- yül sedenler «azami ceoza -ilertesziye Ha “sonra csndfin artik “eökisi | f' hileye ve ihtikâra meyilan nhııy cakları muhakkak görü- Tlllıı inhısar idaresine bir “tektif “Yerli sermayedarlardan mürek- kep ibir grup tütün inkisar e- resine müracaatta — bulunmuştur. Grup Londrada inhisar idaresile müşterek bir sigara fabrikası aç- mağı “eklif etmiştir. bu teldifi “ütün inhisarı tetkik etmektedir. in | Mamafi teklifin kabul edilmiye- ceği söyleniyor. "Bandırmada heyelân Bandırmada hapishanesinin üst dMttihatvapur şirke-| tinmn son vaziıyeti | lüriyetine şikâyetler için — piyasadaki — işlerini tasfiye | edememiş, sermayesini “bu arada İkaybetmiştir. Dilencilik Japon dilencileri | buhran içinde / Aksayı şarkta, japonya ve Çinde muntazam teşkilâtı, localarıvardır. Bu memleketlerde dilenciler çok para kazanırlar. Son O zamanlarda — Japonyanın merkezi olan Tokyo şehrinde dilenciler o ikadar çeğalmış ki artık dilencil öndirmemeği başlamış, kârli çıkmıştır. Bunun üzerine dilenciler topla- marâk *bir kongra aktetmişler,ve şehri altı mıntakaya ayırmışlardır Dilenciler de-takımlara ayi “Fakım stayin edildiği mal giderek üç saat dilenir, bu müd- det hitam bulduğu Zaman yerii gelen diger takıma 'terkedermiş. saat çabşarak maişetlerini temine | muvaffak olmuşlardır. Yalnız şimdiki haldz ikadrolar dölü olduğundan cemiyete “yeni dilenci — kabül — edilmeyecekmiş. Münhâl vükmunda da sen cevel müracaat eden'tayin olunacak mış. Telsiz telefon Felemenk ile Hint telemengi arasında Konuşuluyor 'Delsiz telefon şşükekesi bütün ihanı kaplamaktadır. 'Dünyanın “bir biriritlen sen uzakta colan nok- taları arasında teİsiz 'Belefomla: nuşulüyeri | Son zamamlarda. Avsmyanm gi | mülisile bulunan 'Felemenk ile âk- | sayı gşarkta we Sâsya ile Avusturya | zrasmda bulumanı Hindi Felemenği | müstem'ikesi — meyanında — telsiz telefan “tesis -edilmiştir. İlk dela bu tölsiz telefonda Kealiçe Vilhel- mirin valitlesi içe Emma 'ile Botavyada 'Hindi “Kelenrenği ahi zevcesi Madam Graeti gürüşmüştür. Bursada feci bir cinayet Bursanın Ermiye köyünden Ali oğlu Mehmet ayni karyeden Salihi gece evinde, ocak haşında kahve içetken öldürmüştür. lik yüzünden çikmıştır. Hamalların hazubentleri Şehremaneti, *hamalların kolla- eee Z smim mamencenı | Dilenciler bu-suretle günde üçer | Vaka kıskanç- Kıymet takdiri/ Tapu umum * müdürlüğü bır tebliğ göîaerdı" Tenilik müameleleri esası ve kıymet takdiri meselesi hakkında Tapu smum müdürlüğünden bir emirname gönderilmiştir. Rumlar- | dan metruk olan emlâkin kaymet- leri tâkdir edilmeden temlik mı ameleleri yapılacak ve muhacir- ler ile mübadillerle tapu #enet- | leri verilecektir. | Temlik edilen binaların kaymet- leri; Mubtelit Mübadele komisyonu kıymet takdir heyetleri tarafından kat'i tasfiyede kalacaktır. Rum emlâki temellük edenler şimdi | bir para ödemeyeceklerdir. Kat'i | tasfiyede konacak alan kıymetleri | kiymet takdirinden sonra taksit- lerle üdeyecektir. Ermeni semlâkinin temlik mua- | melelerinde Takân Tapu ve Met- Tük:mallar Mü | dan 3 efendi ve mühendis evi gö- rerek kiymet takdir sedilecek ve vilâyet idare heyetinin tastik ede- ceği bu . kaymeti amütemellikler 20 taksite ve 20 senede borç- lanma kanunu mucibince ödeye- ceklerdir! Altın fiatları igiliz lirasının — tereffüü şisida altın fiatları da, yükseliyor. Dün borsada altın Hiatlari *860 kuruşa kadar çıkmıştır. “Altın Hiatları kânumuevelde 840 kuruşla #50 arasında temevvüç etmişti. Ondan bir ay evelde"826 ) Çorumda millet mektepleri — Çotam millet — mekteplerinde | büyük bir faaliyet gösterilmektedir. | Çorüm Vaj n zewcesi Salıha Adıl hanım millet mekteplerinden birinde kurs muallimir Izmirde elektirik tenviratı FEvelki Çarşanba günü İzmir #lektirik Yabrikasının —motörleri soğuktan bozulmuş we şehir bir gece karanlıkta kalmıştır - dzmirde hir ev çöktü İzmizde Selabaddin muhaliesinde birvev çökmüş we ibeş yaşında Hasan isninde bir çocuk serikaz altında kalarak ölmüştür. a. izcileri Mersinc gitmişler ve Mer- |ikedi fırlayıp ikalktı, | başım çikararak mütecessis göz- aat 15 Kinmusani 1929 B” —amaa|) V derin bayramı Jün gece dehşetli bir görültü jle uyandım... “Söfada 'kıyametler sopuyor, kedi sesleri, “miyavl,,-lar “Gmtuf, lar, “purnav,, lar ayyaka çikiyordu.. Birdenbire — kucağımda — yatan yorgandan lerle etrafa bakındı... Biraz sonra dişarda ki sesler, gürültüler, bagınşlar ziyadeleşince karyoladan atladı, kapıyı tırmala- | mağa başladı Evvelâ aldırış etmedim. Lâkin aradan biraz geçtikten senra bi- zim kedliye bir şeyler öldü, ken- dini yerden yere atmağa camlara perdelere tırmanmağa başladı... Kalktım, kapıyı açmağa mecbur oldum... Allahını seven bizim Te- kâri tutmasın. Hayvan kendisini öğle'bir Aışarıya ati ki sor- mayın... Biraz sonra fırtma kesildikçe onun - dişarıda kasik kısik. bi diğim, içli içli miyavladığını i yordum... “Nihayet kedi sesleri uzaklaştıkça uzaklaştı ve artik işitmez oldum. Sabahleyin, giyinirken gözüm karşikı evin damına / Tlişti... 'Bak- tam. irili ufaklı, Trenk renk” bir sürü kedi. Hepsinin de sırtları kabarınış, kuyrakları kalkmrş, göz- leri -.. 'Bu'kedi kalabalığı arasında benim Tekiri de fark ettim. Biraz sonra ikediler bir halka şeklinde dizildiler.Ortalarma bol “tüylü, ufak bir ikedi aldılar, ı—pı-ı. gözü hu bel tüvik »e J&I:nudın birisi aak w yaklaşacak oldu, âbürleri pençe-. lerini kaldırarak bağırmağa baş-, ladılar. Lâkin tam bu esnada bizim tekir orlaya fırladı, fırladı —— ama halkadaki bütün kediler de haydi Tekirin üstüne... Karlı dam üzerinde müthiş bir boğuşmadır. başladı. - Porenk Telö> ” Herkül | Akesilmişti. İBiraz sonra sortada bizim Tekir kalmıştı , bir de bol *üylü üfak kedi.. Iki hayvan uzun müddet bir birlerine *baktılar. Tekir-yavaş yayaş ilerledi, Btekisi sözüm ona kaçar gibi öldu... Nihayet erkekle dişi, uzun bir bacanın içine gire- rek kayboldülar... Tekir, akşama kadar orlalıkta görünmedi. Ancak hava karadık- kan sanra ceve tteşrif edebildiler. Yüzünde iki üç'tane pençe yeri ardı, boynunda kanlar pihtila- mıştı. Bütün bunlardan mada fena bâktım: “Ağk yüzünden '*bir cerh me hapsolup kalırlar. | -zim iheyelân delayisiyle tahliyesine / nnattalik edilecek- olan bazabent- | sin 'Orta mektebine misefir İil- | vdk'ası.,, Dişarıda sinsi sinsi kar etmeyelim : “Teakide, | lüzum görülmüştü. Bu evler tah- | leri Türk harflerile tehdil etmiştir. | anışlardır. Orta mektep elendileri — yağıyor, uzaktan uzağa kedi mi- münekkide ihtiyacımız var. Tiyeden sonra yikılmişlardır. “Nu- | Hamalkır bu bazubentleri yakında | mistfitleri — şerefine “bir *emsil — >—-—cları işitiliyordu.. li Belümü İzzet — | tasça zayıat yöktur. takmaya başlayacaklardır. vermişlerdir. | Hikmet Feridun 15 kmunusani #20 lıli, çocuğum, kalki... 'A'yülıııııı değil, dudaklarımı Üpl... Buseni, belimin etrafında — Snimani! — Sen ha? Sen ha? tra?, — Evet, ı._.._..'“?'”“ | — Aşkımın kuvvetiyle geldim Antaan! — bu orduya nasıl karışlın ? 47 bt orduya masıl ni izarışa- — Bildini?... bu'da nasil sual?... bu jarduya karısabildim ne demek?.. bir kemer gibi dolaştır!» | Ordu, benim ordumdur. Setin W lığmıauı hareketini haber alme> Kilikc ledine £ zelmediğini görür ve Patisilere karşı hareketini öğ- zenince, sordumla “beraber yola çıktım... Senin imdadına geldim. atra... Azıtuan, - Kleopatranın mevzun bilekli, gül gibi, billür gibi ayalır larına kapandı. Ve tekrarladır ” — Kleopatra... 'dam bana gelirsin diye bei- çocuğum <. Kalk .. dudaklarımı ve .. Buseni, belimin, kemer gibi dolaştır. e, münhasıran tahay- dığım Kleopatra.. başka bir kadınla ah zi bin erkekdle sizal... Ki — Niçin şaştın? — Bunu nereden biliyorsun? — Senin her şeyini biliyorum; fakat buna rağmen seni seviyeruml ğun için sana ben- için seviyorum. — Demek ki, senden ayrildik- tan sonra #ürdügün “Gmür, beni — Zerrece... Seni'benden, beni senden biç bir şey uzaklaştırmaz. TAREER AA ŞA 7 VAS CÜK SS PZN aldatan | Ve, bundan sonra, hiç bir şey uzaklaştırarmyacaktır. Artık cbe- diyen senin yanında, senin ayak- larımın dibindeyim, sevgilim. | Parisileri maglüp ettikten sonra | daha ileri gitmek, Hindistana, Çine kadar auzanmak, Arzı Mokşufu tamamen ele geçirmek kabildi. Hattâ, bu yolun yarısını ikatet- miş bulunuyurlardı: İranın ortasına | gelmişlerdi. Lâkin, İskenderiyenin sefahat âlemlerini, askerliğin şanlı Yütu- | | hatına tercih ettiler. İranın yarasına kadar ilerlemiş- ken geriye döndüler. Muzaffer askerlerin bu seyahati, anlatılmağa — cidden deyer bir mevzudür: Garpten şarka geldikleri sırada, 'ne Antuanın me de Kleopatranın | orduşu ahaliye hiş bir fenalık Şapmamız; kıme. . epısna, ker zma, kız kardeşint insemiş; ab dığı erzaka bedel para vermişti. Çünki, o zaman, iki orduda ricat hattının kesilmesinden korkuyordu Parisilesle muharel S ai ae y çıkması cidden feci olurdı Bunu idarak ettiği içindir ki, iki ordu, işte böyle adil dav- ai Fakat sartık, adâlete — ihtiyaç L yok. Zira, ordular, bu geçtikleri yer-, den bir daha geçmiyecek. Binaenaleyh, her uğradıkları kasabayı, her geçtikleri köyü yağma ve taraca başladılar, Yalnız yağmayla da kanmıyorlardı! Geceleri dürdükları köylerde ne ikadar erkek varsa hepsini tutüyor; kazıklara sımsıkı bağir, yorlardı. (Mahadi. var),

Bu sayıdan diğer sayfalar: