7 Nisan 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

7 Nisan 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— bir sas bevap verdi: — Şi Lambayı / gerdirince — hepsinin göğüslerinde etleri üzerine bir şeyler hakkedilmiş olduğunu gör- düm. Birisinde bu yazı tamam 3 satırdı ve şu sözler yazılmıştı : Mazi beni atlattı Hal eza veriyor İstikbal korkutuyuor Bir başkasında ise yalnız bir kelimeden ibaretti; bu kelime de * Amen, idi. Meger bu mahküm eskiden rahip ir Ben bu. tetkikat ile meşgul iken Sahile yaklaştık. Ortada kiman değil bir rıhtım bile yoktur. Kürek — mahkümları tutup — sizi sahile çıkarmasalar günlerce bu- rada kalmağa mahkümsunuz. İskele yerinde 50 kadar kadın erkek Güyanlı dürüyordü. Bü zenciler için en büyük eğlence pesta paketlerinin karaya çıkarıl- Masımı seyretmektir. Karaya ayak basınca uzaktan ilen soluk fenerlerin elektrik | gö Tambaları olduğunu anladım. Fakat ne elektrik... Sanki bir ipe geçirilmiş beş altı küçük ziya damla: Önüme tesadüf eden sokakta ilerlemeğe başladım. Beş dakika | yürümemiştim ki kıra çıktım. Her | taraf çalılıktı. Tekrar geri dön- düm. İskele yerine gelince önüme çıkan bir beyaz adama sordum: — Bu şehirde nerede yalılı Kaldırımı göstererek : — Burada! Dedi. Taşlar üzerinde gece- lelmeğe hiç niyetim yoktu. De- miz kenarına doğru geldim: — Beni vapura götürecek bir sandal yok mu?.. diye bağırdı — Buyrun ustal Demin postayı getiren sandal- — da dümende duran adamdı.. He- men sandala — atladım, vapura döndüm ve geceyi vapurda geçir- dim. Ertesi gün Güyan — valisinin kimmetile kendime bir oda, bir yatak, bir cibinlik ve bir hizme- tçi kadın, buldm; odama - yer- leştim. Henüz — sokağaj çıkmamıştım ki bir hizmetçi elinde bir. mek- tupla geldi. Mektubu. getiren bizmetciliğe terfi etmiş bir kürek mahkümu idi. Kayende mufus başına / bir hizmelçi vardır. itibarla Kayeni âdeta bir hizmetçi mektebi addedebiliriz. Mektupta şu satırlar yazılı idi: Aziz meslektaşım: YER YÜZÜNDE CEHENNEM Güyanda kürek mahkümlarının hayaı | ğım zaman saat akşamın beşi Kayene muvasalatınızı. büyük bir memnuniyetle haber aldım. “Hoş geldiniz,, diyebilmek içir zi ne zaman ziyaret edebileceğimi bilbirmenizi rica ederim. Hür- metler..,, İmza yerinde “kayen kanpında 35,150 numeroda v..., yazılı idi. Bu kürek makümunun “kim oldu- | ğunu öğrenmeğe merak ettim; hemen kendisini kabul edeceğimi bildirdim. Bir çeyrek sonra temiz gemici elbisesi giymiş yüzünden sıhhat fışkıran bir. genç adam kapımı çaldı. İçeriye girer girmez bu | gencin kim olduğunu hatırladım | ve sordum: — Siz hâlâ müddetinizi bitir- mediniz mi? — Hayır, 'ben müebbet kürek cezasına mahkümum. O halde üzerinizdeki bu nedir? İzahat verdi: " Güyan mebusu ile arası pek iyi imiş.,. Nişan almak istiyen muhafızlar mebus nezdinde tevassutta — bulunması için kendisine çok iyi “muamele ediyorlarmış. Bir müddet kendisile görüştük-. ten sonra beni hayretler içinde bırakarakgitti. Kürek mahkümla- rının kampını ziyaret Güyana gönderilen kürek mah- kümları için başlıca iki merkez vardır. Bunlardan biri Sen Lors du Maroni, diğeri Je dü Salü yani kurtuluş adasıdır. Bu adaya bu ismin verilmesi ne çok hayret ettim. kurtuluş değil, eza ve cefa adasıdıı Mahkümlar kampına vasıl oldu- kapı - yanında 45903 nümerolu mahküm yere serilmiş yatıyordu. Bu sırada oradan geçmekte olan kamp memurlarından birini görün- ce inleyerek seslendi: — Komandan... Badüclde ça- lışirken basta... landım. Ayakta du... ra... mi ... yorum... Sıtmadan titri yorur Allah aşkına... bana bir örtü verin. — Bu adama bir örtü verin! Mahkümun huma nevbeti içinde titreşmesini bir nevi dans zannden küçük bir kedi üstüne atlayarak oynaşıyordu... Beni içeri, mahkümların bulun- duğu yere götürdüler. Gördüğüm manzara karşısında bir adım geri çekildim, Demir kafesler için ellişer kişi taksim edilmişti. (Mabadı var ) | vekili ae Akşam GÜNÜN HABERLERİ a Tevfik Rüştü Beyin seyahatı Cenevreye gidecek olan Hariciye Tevik Rüştü Beye mülâki olmak üzere Roma sefirimiz Suat ve Paris sefirimiz Fethi Beylere tebliğat yapılmıştır, Bu zevat Cenevrede Hariciye vekilini bekliyecekler ve her iki hükümetle olan münasebatı siyasiyemiz — hakkında — Tevfik Rüştü Beye izahat vereceklerdir. Diğer taraftan Cenevrede Tev- fik Rüştü Beyle Yunan başvekili Mösyö Venizelos arasında bir mülâkat vuku bulacağı ve bu mülâkatta iki Hükümetin müba- dele işleri hakkındaki noktai nazarı tetkik edileceği söyleniyor. >£ Emanette tebeddülat yok— Emanet Beyoğlu, Beyazıt, bele- diye müdürleri ile tenzifat Mi rünun tebdil edileceklerin' lardı. Şehremini Muhiddin Bey bu haber - külliyen hilâfi hakikattır. demiştir. >* Doktar Odaları — Doktor Odaları teşkili hakkındaki nizam- | name Heyeti Vekilece tastik olun- muş, Vilâyetlere tebliğ edilmiştir. x£ Yeni askeri ceza kanunu — Yeni askeri ceza kanımu Âli şurayı askeride tetkik edilmekte- dir. Kanun on beş yirmi güne güne kadar meclise gönderile- cektir. * Sıhhiye Vekili — Sıhhiye Vekili Doktor Refik Bey dün akşamki trenle Ankaraya hareket elmiş ve istasyonda bir çok dok- torlar ve zevatı. saire tarafından teşyi edilmiştr. x İspanyol * heyeti Ankaraya gitli — Geçen gün — şehrimize gelen İspanyol heyeti dün ak- şamki trenle Ankaraya gitmiştir. Bu siyasi - heyet Ankarada bu gün sade bir. maslahatgüzarımı- bulunduğu Madride bir sefir izamını iltimas edecek ve Hükü- metimizle bazı mükavelât al için teşebbüsatta bulunacaktır. * Meclisi umumideki münhal azalık — Meclisi umumü vilâyet azasından Raşit Beyin başka bir memuriyete tayini üzerine bir aza- hk inhilâl etmiştir. Pazartesi günü saat 14 te Cemiyeti belediye aza- ları ile Fatih ve Beyazıt dairei belediye azaları Darülfünun kon- ferans salonuna giderek yeni aza intihabı için reylerini atacaklardır. Hususi dersler hanenizde ve ya mektepte Gördüğü rağbeti fevkalâde ve vaki olan talebi umumi üzerine Leon Poirier in şaheseri VERDO TARİHİ HAYALLER - filiminin iraesi FRANSIZ SİNEMA VE TİYATROSUNDA Önümüzdeki çarşamba gününe kadar devam edecektir. Yarinki 16,1/2 matinesile bütün suvarelerde Parisin büyük yıldızı 've en güzel muganniyesi JAN MARSO tarafından müntehip numerolar KOLEN MOR un büyük komedisi AŞKIN PERİSİ Önümüzdeki çarşamba akşamından itibaren başlayacaktır. FRED NİBLONUN eserlerinden İŞEYTANİ RAKKASE GiLDA GREY G1 tdex'Hakra OPERA DA | GELECEK HAFTA |Fişbu Cumartesi günü ve yarınki Pazartesi günü tam saat 16,5 da ASRİ sinemaDA VARYETE Bu günkü matinelere iştirak W edecek hanımlara meşhur NEİGE DES CEVENNES fabrikası mamulâtından - bir CİTRONEİGE nümunesi mec- canen tevzi edilecektir. KANSIZLIK Nörasteni, Zaniyet ve «Chlorose» benizsizlik icin yegâne deva kani Ahya eden ÇEmoglobinli Deşiyen) Şurubudür. En muntahip etibba tarafından tertip edilmiştir. Lik maçi Dün Galatasaray ile Beşiktaş arası lik maçı havanın fenalığı hasebile tehir edilmişti Çocuk haftası 231) Nisanda başlar j Himayeicifale bu - hafta zarfında yapacağınız yardım W memleketin hem nufusunu tezyit edecek ilk temeli miş olacaksı hemde kim- | sesiz yavruların şikâyetlerini dindireceksiniz. Her Türk bu mukaddes işe sarılmalı- dır. 23 Nisanda başlıyacal Çocuk haftasında Her lokanta sahibi her gün Himayeietfale bir ek- |) mek parası verecek olursa gıdasız. yavruların midesine sıcak yemek girecektir. Her | Aırsatta memlekete en bü- yük hizmeti yapmaktan çe- (( kinmeyen muhterem esnafın () Himayeietfalden de bu yar- )) csirgemiyeceğinden e geeti dimin * Amerika sefiri geldi — Ankarada bulunmakta olan Ame- rika sefiri M. Gruv dün şehrimize gelm x& Hüsrev Bev Ankaraya gitti— Sofya sefirimiz Hüsrev Bey dün akşamki trenle Ankaraya gitmi Bir adam boği Mardinde Cıxıre ıkıuxı halkım- li Hizal aei gen mek isterken nehrin cereyanına kapılarak boğulmuştur Toptan ve perakende KREP DÖ ŞİN En eyi Bursa krep dö şini en ucuz fiatla TOLACİOĞLU FEHMİ KAYA B. mağazasında Çakmakçılar No 79 İstanbul Tden 11 nisana karlar müptedi ve gakki talebe- için yeni kurslar açıyor. Telrika nümerosu:52 BENİN HATIR 7 Nisan 1929 — TI Nükili liz (Vü-Nü) Sokağımız pek dardır. karşımızda da bir bekâr pansiyonu var. Geceleri, odamıza çekildiğimiz zaman, ben elektrikleri söndürmek isterdim. — Biliyorsunuz ki, biz, bir apartımanın ikinci katında oturu- yoruz, “NN,, hanım efendi, Soka- Şamız pek dardır; karşımızda da bir pansiyon varl... Burada, mün- hasıran, genç ve bekâr erkekler yaşar... Geceleri, odamıza çekil- dikten sonra, ben, eskiden, elek- trikleri söndürmek isterdim... Fa- zila, buna mani olurdu: * — Ben, karanlıkta - uyuya- maml - derdi. Fazıla mani olurdu. — * “ — Uyumak için değik, canım, uyumadan evel azıcık kapatalım. Sonra, dalacağımız sırada — gene yakarız! * Diye itiraz etmem üzerine: — Hayır! Olmaz! Karanlıkta uyumam şöyle dursun, karanlıkta oturmaktan / ve yatmaktan da korkarım... -derdi, 'e, lâambaları södürmezdik... — Bari, perdeleri kapatalım! * — Yok devet, ... Bu sıcak dim bari... Niyetin, beni boğmaksa, o da başka. Peki, amma, Fazılacığım, karşımızda - bekârların - oturduğu pansiyon var.. Bizi seyrederlerse?, Görürlerse?.. — Neden — görecekler, mm?... Baksan a.: karşıki pen- cereler kapkaranlık! * — Kapkaranlıksa?... * — Kapkaranlıksa, — mesele meydanda... İçeride kimse yok demektir! Ne zaman odalarına girseler, lâmbayı yakıyorlar... Be- kâr herifler bu saatte, evleri zifir gibi bırakacak değiller ya.., Evde olsalar, elbette, lümba ya- karlardı. * Bu kat numu böl * İşiği pencereyi ve perdeyi kapatmazdım. tere sözler üzerine boy rdim. söndürmez; havada pencereleri de kapatsay- | | “Bu hal, böylece, hemen he- | — “— Eyvah! | anen bütün bir yaz mesimi devam | — “— Düştü! etti, “NN ,, hanım efendi... “— Parçalandı. “Derhal, kendimizi topladık. “Yataktan yere atlıyarak pen- cereye koştuk. Nihayet, bir geceydi; karım, karyolamızın - vaziyetini değişti miş onu pencereye daha yakın- laştırmıştı. “Tam o aralık, karşımızdaki | * İkimiz de uyumuyorduk. bekâr pansiyonunun bütün ışık- * Yataktaydık. ları birden yandı. “A “Bütün odalar hıncahımç genç- lerle dolu! * Ve, havanın sıcaklığı yüzün- den, açık saçıktık efendim. “Fazla tafsilât vermekten içtinap ediyorum. “Hele tam karşımızdaki pence:e * Ben, dünanın farkında değil- | tiklım tıklıml... dim. “Delikanlılardan kimi kanı “ Bütün büviyetimle Fazılanın | lerin ve iskemlelerin — üstünc, olmuştum. kimi pencerenin üstüne çıkmış.. * Şangırtı ile şungurtu da bu odadan geliyordu işte.. “ Pencere pervazına abanan gençlerden biri, pervaz ve kasa ile beraber sokağa yuvarlanmıştı (Mabadi var ) “Birden bire, karşıki evin pen- ceresinden doğru bir şangırtı, gümbürtü duyuldu. * Akabinde bağırışmalar: ASN

Bu sayıdan diğer sayfalar: