30 Mayıs 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

30 Mayıs 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

Sayfaya ait küpürler

 izzeddin paşa Trabzon, 28 (Hususi) — Ordu müfettişi İzzeddin paşa dün şehrimize geldi ve merasimle karşı'andı....
 Edebiyatımız ne halde? “İlimsiz edebiyat olmaz, çok okumalıdır,, Ahmet Rasim bey « Ben şairlerden bir az korkarım » diyor...
 Ankara müzakeratı İtilâf hakkında M. Rivasın beyanatı Teferruata ait bir iki nokta tetkık edilecek Türk - yunan müzakeratının
 . 4.- . İktisat vekilinin . 129 isti fası İktisat Vekili Rahmi bey isti'fa etmiştir. Dün - geceden beri Ankaradan gelen...
 Birinci iş Havada, bulutlarda bir değişiklik oldu, yağmur yağdı. Kuraklıktan bağrı yanan Orta Anadolunun yüzü güldü. Bir...
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Günün Haberleri AKŞAM Her gün 8 sahife Sene 1l — No : 3816 PERŞEMBE — 30 Mayıs 1929 Yeni iktisat Birinci iş Havada, bulutlarda bir deği- şiklik oldu, yağmur yağdı. Kurak- lıktan bağrı yanan Orta Anado- lunun yüzü güldü. Bir bafta ewvel kıtlıktan korkan yerlerde şimdi bolluk sevinci var. Her taraftan gelen haberler, tam zamanında yağan yağmurların arık toprağa bereket getirdiğini bildiriyor. Kaç günden beri, sararan başaklara endişe ile bakan gözler, hasretle yukar kalkarak semayi 'seyredi” yordu. Bütün bir milletin başı havaya kalkmış, su tanesi olma- dan ufuklarda dolaşan kara bulut- lari heyecanla takip etti Başka çaremiz yöktu. İktisadi hayatta - şiddetle —hissettiğimiz sıkantı, parasızlık, tcaret buhranı nihayet mahsul darlığına müncer oluyor. Üç senedir daima artan bu darlık. üç seneden beri devam eden mahsul azlığınn neticesidir. Mahsul azlığı da kuraklıktan ileri geldi. Dört, beş sene evel, mem- leketimiz göze çarpacak derecekle mühim bir refaha kavuşmuştu. Ticaret hayatında bu günkü buh- an, bu iflâslar, ticareti terkeden müesseseler - yoktu.- O zamanki gümrük istatistiklerini tetkik eder- | sek görürüz ki ihracatımız ile idha- Tatiliee. v adindalamreğakim ö ozdlı: Parbamiın - döyüntlür bukardak d" imemişlk Bi : bal' nödel deri rdu? sonra ne oldu da bu- Şünkü, akişik iyaziyete düştük? Bu refahın sebebi, iki sene sıra ile memlekete yağmur yağ- miş olması, ve mahsulün bollu- gudur. Dört senedir ise gittikce artan şiddetli kışlar, ve kurak mevsimlerle karşılaştık. Basit bir hakikattir ki, iktisadi müvazene- miz sırf toprak mahsulâtına nad ediyor. Toprak bereketi ise, bizde sade — tesadüfe, havanın keyfine bağlıdır. Demek ki, bu Vaziyette iktisadi — refahımız bulutların keyfine tâbiydir. Cumhuriyet hükümeti kaç se- 'neden beri düşünüyor. Nafia Ve- kâleti bu sene Meclise kabul ettirdiği programla muazzam bir sulama işi hazırla; Asırlardan beri Osmanlı imparatorluğunun, bir çok israfları arasır dı bile düşünmediği bu >bayati işi, bi lerce müdafaa ve imar derdi içinde gene Cumhuriyet Devleti düşündü, Gelecek nesiller, her köşesi sulak,. yemyeşil Anadolu ortasında, riyazi bir katiyetle, her sene ekdiklerini bol bol idrak ederken bu günüm devlet adam- larını şükranla anacaklardır. Memleketimizin refahı, serveti, ticayetin yürümesi, iktisadiyatı- mızın inkişafı hep bu su mesele- sine bağlı olduğu için, bunu azami çabuk yapmak neye mütevakkıf ise ilisül etmemeli;:her çe ve ted: biri bulmalıdır. İyice kaniz ki hükümet de bu fikirdedir. Necmeddin Sadık izzeddin paşa Trabzon, 28 (Hususi) — Ordu şi İzzeddin paşa dün şeh- ize geldi ve merasimle karşı- indi. Ankara müzakeratı İtilâf hakkında M. Rivasın beyanatı Teferruata ait bir iki nokta teıkıî( edilecek Akü nn Hlkakcızlma hitam — buldu- HBA K kınada Hüabr imzası — muh- temel bülün- duğunu — dün yazmıştık. An- karadan gelen son haberlere före esasa ait ütün mesele- lerde itilâfhar — Bitarat azadan sıl olmuştur, M. Holştat yalnız - teferruata ait bir kaç nokta hakkında yunan — mürah: Blüği Möllden”'talimkk belii” yorlar. Ankaraya gitmiş olan muhtelit mübadele komisyonu — reisi 'M. Rivas müzakereye — ueticelenmiş mazarile bakilabileceğini söylemiş ve şu beyanatta bülunmuştur: — Son müzakerede - bitaraflar ne mütevassıt, ne de hakem rölü ifa etmemişlerdir. Zaten vazife- mız buna manidir. Bizim yap- tiğımiz sarih cevaplar istiyerek" şimdiye kadar cereyan etmiş olan müzake- relerle nerelerde ve ne gibi itilâf ihtimalleri hasıl olmüş olduğunu inci sahifede ) İspanya Kralı - kızını evlendiriyor ispanya Kralının kızı ve dük dö Norfolk İspanya — kralının büyük / kızı ile ingiliz prenslerinden dük dö Norfolkun namzetlikleri takarrür etmiştir. İki ganç yakında evle- neceklerdir. iş muhtelif noktalarda Sahifedir Abdülhak Hamit Beyefendinin edebiyat anketi- mize cevapları $Şen yazılar Sinema Resimli siyasi icmal Çocuk dünyası L velilinin isti fası Iktisat Vekili Rahmi bey is- tÜfa elmıl;n'r. a Dün- geceden beri Ankara- dan gelen tel- graflar, bu is- ti'fanın sebebi hakkında bir şey - söylemi- | gorlar. Aldı- gımız bir tel- graf, sıhki ah- vali sebep ola- rak gösteriyor. Yeni vekil Şakir bey Her ne olursa olsun, iktisadi iş- lerir n idaresinde bir tebeddüle intizar edildiğini söylemek hata olmaz. Bundan dolayı bu isti'fa büyük bir hayretle karşılanmıya- caktır. Yalnız, bu - değişiklik, memleket iktisadiyatının idare- sini yeni ellere vermiş olması - dolayısile , efkârı umumiyede mühim ve ümit verici bir tesir yapacaktir. Rahmi Beyin yerine İktisat Vekâletine Edirne mebusu Şakir bey geçmiştir, Şakir bey Millet Meclisi bütçe encümeni reisidir. Bu vazifedeki muvaffakıyet ve faaliyeti bütün Meclisin daima takdirini mucip olmaktadır. Şa- | kir bey, çok çalışkan, gayet dü- rüst bir maliye ve iktisat ada- | mıdır. Kendisine bu yeni vazife- | sinde muvaffakıyet temenni eder- ken memleketin bu işte ne büyük 've vukufa müstenit bir çalışmaya intizar ettiğini ilâve eylemeyi zait addederiz. Muhterem yi Vekilin bir taraftan istiksalimı çoğaltacak — tedbirleri — ararken, diğer taraftan da — ihracatımızı arttıracak çareler bulacağını ve iktisadi hayatımıza — müvazene gireceğini ümit ederiz. Sürmenede bir ihtilâs Trabzon 28 (Hususi) — Sürme- ne Tayyare şubesi ” veznedarının 4100 lira ihtilâsı müfettişlikçe yapılan tahkikat neticesinde te - BE — ___üxü aa vekili işe başliyor Edebiyatımız ne halde? “İlimsiz edebiyat olmaz, çok okumalıdır,, Ahmet Rasim bey « Ben şairlerden bir az korkarım» diyor Kadıköyünde Şifa bahçesinde tam kapının yanında tahtadan bir çardak vardır.. Çardak ama öyle böyle çardak değil.. Koskocaman bol gölgeli, püfür püfür bir çardak. Tahta masa, arkalıksız hasır iskemleler.. Köşede su dolu büyük bir kova, kovanın içinde iri bir buz parçası ve beş altı tane de salatalık.. İşte bu çardak Ahmet Rasim beyin çardağıdır. Üstadı her gün saat ücten yediye kadar, katta yedi buçuğa kadar orada bulabilirsiniz.. Kâğıt helvacıya kadar bahçe- ye her giren bir kere bizim ta- rafa bakıyor, üstada selâm veri- yordu. —Vallahi efendim.: Düne haza- ran bugün diğorsüüuz ama güze- lin eskisi yenisi olmaz... Güzel daima. güzeldir. Meselâ: “Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş, bunun, bu mısran güzelliği ebedidir. Bu het zaman güzeldir. Böyle dünün güzelleri - oldu; gibi bugünün de güzelleri varı — Beyfendi niçin Ahmet Mit- hat efendi gibi her sahada yazı yazdınız ? Meselâ fenni makaleler yazdınız, tarih” yazdınız, maarif yazıları” yazdımız, hayat etütleri yaptınız, musababeler makaleler yazdınız.. — Efendim hangi sahada eksik gördümse orada çalıştım.. Bizim zamanımız, müthiş bir zamandı. O devirde her'akla gelen mesele hakkında kalem yürütmek nere- de?. Biz onun için, fındık fare- İleri gibio meseleden bu meseieye atlar, adeta gümrükten mal ka- çırma tarzında yazı yazardık... Her sahada yazı yazıyorsunuz buyurdunuz da- batırladım.. Ben vaktile, Jül Simonun Fransa ma- arif nezareti devirli le fransız- ların bütün iptidai programlarını Ahmet Rasım bey terceme ettim.. O zaman Fransa iptidat tahsiline fevkalâde ehem- miyet veriyordu... İstedim ki biz de bu mesaiye bigâne kalmayalım. Fakat efendim.. Sen misin bu programları Jisanımıza nakleden? Bizi bir istintak, bir istintak.. © vakit ben elifbeye varıncaya kadar bir çok kitapları terceme ettim.. — Tarih yazmak merakı - size 'nereden geldi?. — Mektepte — tarih okudum anlamadım .. Mektepten 'çıktıktan sonra baktım adam akıllı bir ta- rih yok...Sultan Hamit zamanında tarih okumak adeta bir cürümdü © zaman tarihleri okur, bu kitap- lardan bana lâzım olan parçaları koparır, tavanın içinde saklardım. Meşrutiyetten sonra bu koparıp koparıp sakladığım parçaları mey- dana çıkardım. (Devamı ikinci sahifede ) Darısı başımıza ! #ç — Müjde hanım müjde.. beyyün etmiştir. | Artık iş yapmaktan kurtuluyorsun; koraşunun hizmetçisi bana ilâmı aşketti 1..

Bu sayıdan diğer sayfalar: