30 Mayıs 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

30 Mayıs 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N A Sesli filim Emil Yaningsin kontratı | tecdit edilmiyor Sesli filimden ilk defa bahse- dildiği zaman biç kimse buna büyük bir ehemmiyet vermemişti. Şimdiye kadar — yapılan tecrü- beler muvaffakiyetle meticelen- mediği için bu defaki teşeb- büslerine de akim kalacağı zan- molunmuştur . — Hatbuki — bütün tahminlerin hilâfına olarak bu de- fa sesli film teşebbüsü muvaffa- kiyetle — neticelendi, Amerikada halk sesli filimi beğendi. İlk sesli filimler rağbet görün- ce bunun yenileri ve daha mü- kemmelleri takip etti, nihayet Holivut — stüdyolarında — yavaş yavaş yalnız sesli filim çevirmek için tertibat alınmağa başlandı. Sesli filim çevirmek için, diger evsaftan mada da güzel sesli olmak, ve İngilizce bilmek lâzım- dir. Bügün sesli filimler yalnız Amrikada ve İngilizce konuşulan yerlerde gösteriliyor. Bu sebeple Şarkıların ve muhaverelerin İngi- lizce olması lâzımdır. İngilizce bilmiyenler ve ya fena Lunuşnnlnr muvaffak olamadıkları ıçııı mukaveleleri tecdit er iyor. Bu günün en büyük sanatldrı olan Emil Yaningste mukavelesi tecdit edilmiyecekler arasındadır. EmilYanings İngilizceyi çok fena söyler. Bu sebeple sesli filimlerde muvaffak olamayacağı anlaşılmış- tır. Yanings Eylülde Amerikaya giderek son filmini çevirecek, 'ondan sonra Almanyaya dönerek orada filim çevirecektir. Bir filim yıldızının yumrukları Meşhur — filim ıl(tnılemıden (Marin Corda)am aleyhine Herr (Berger) namındaki Alman filim müdürü tarafından darp davası ikame olunmuştur. aktrisle Holivutta bir. :ıî'knî':î(!elllîşlît. Bu mukavele mücibince aktris beş hafta filmde rol icra etmek icin Berline gider. Aktris bu me- gaisine mukabil 3000 İngiliz lirası âkin arada ihtilaf çıkmış. Bir münakaşa esnasında müdür ağır sözler söylediğinden esasen boksör olan akiris. direktorun kulak tozuma iki müthiş yumruk indirmiştir. Direktor dava ikame etmiş ve elit kızın her yumruğu için 2500 İngiliz lirası tazminat talep etmiş- fir. Direktor, sanatkâr maaşından vaz geçtiği takdirde kendisi de Beda 2 r edeceğini an- latmışta Armena filim Paristeki ermeniler bir filim şirketi teşkil ettiler Pariste bulunan ermeni zengin- lerinden Hamp: birinin teşebbüsü üzerine “Armena filim,, isminde bir vucuda Bu şirket in filimler getirilmiştir. ermeni propagandası vucuda getirecektir. Armena filmin başında meşhur ermeni artisti Şakatuni buluna- caktır. Şakatuni geçende Antranik isminde ve komitacı Antranikin hayatını göstarir bir propaganda filimi çevirmişt. Bu filimi Pariste bulunan 30 kadar - ermeni çok beğenmiştir. Yeni şirkete Bunların ileri gelenleri muave- net edeceklerdir. “Asri kız,, yarıda kaldı.. Mis Anita Paj sahne tertibatı hususunda rejisörle itilâf edemiyor Amerikada her hangi bir stü yoda çevrilen filimler çok büyük gürültüler ve dedikodular- tevl etmektedir. Bu gü, kodular ekseriya re; ler Bütün stüdyolarda çalışan rinci sınıf yıldızların sahne - terti batızda kendi zevklerinin hakim | olmasında israr etmeleri, rle yıldızlar arasında başlıca ihtilâf noktasını teşkil etmekte Rejisörlerle daima mi edenlerden ve verilen rolleri ek- seriya kendi noktai narzarına gö- re değiştirenlerden biri de Mis ANİTA PAGEdır. Mis Anita son defa kendisine verilen “Asri kız,, rolünü, eserin manasını büsbütün değiştirecek bir şekilde temsile ve sahne ter- tibatım tepdile kalkıştığı ” için Paj Mr. B. Adolf ilefaralarında zuhur eden ihtilaf, sinema âleminde iyük — münakaşalara — sebebiyet vermiş Mir. B. Adolf ile Mis Anitanın taralftarları arasında da bu yüz- den büyük gürültüler ve münaka- şalar ceryan etmiş ve filim, yüz binlerce . dolar sarfedildiği halde ikmal edilememiştir. Amerikanm meşhur nekkitlerinden Mr. Georgia Var- ren bu. hadiseden bahsederken diyor ki: Meselede Mis Anita hak- hdır. Bir sanatkâr, temsil edeceği her hangi bir eserin ruhunu kav- ramış olmadıkca filim çevirmeğe cesaret edemez. Artistin muvaf- fak olması için, sahne tertibatında reğisörden ziyade temsil eden sanatkârın zevki hakim olması şarttı KOMİK ZİGOTOYA BENZİYEN BİR TÜRK GENCİ.. Meşhur komik Zigoto Zigotoya nenziyen Nazım bey İstanbulda, meşhur komik Zigotoya benziyen bir Türk genci var: Ameli hayat ticaret lisan mektebi 3 üncü sınıf talebesinden Nazım B. Şeklen benzediği kadar tab'an da Zigotoya benziyen Nazım bey henüz 18-20 yaşındadır. Almanyadabir. sinema fabrikasile muhabere | Nazım beyin Berlin d takliden filim çevirmek üzre Almanyaya etmiş olan Zigotoyu söylenmektedir. evel vefat eden davet — edildigi bir kaç ay beğeniyor. Bl Bundan on beş yirmi sene eve- line kadar biyik, Lâkin harpten sonra bıyğa olan ragbet — birdenm bire azaldı. ve büyük bir kısımı biyıklarını - tıraş ettiler. Lâkin sinema artistlerinden ba- ziları rol icabı bırakmak ve ya suni bıyık takmak mecburiyetinde kalmaktadırlar . Meselâ — Duglas Fayerbanksın, Adolf Menjunun, Aleksandır Dar- seyin, — Ronalt Kolmanın. biyik- ları vardır. Şar- lonun takma bi- yıkları kısa ve fırça gibi serttir. Duglasın bıyıkları uzun ve gaylan | gibidir. Adolf Menjununkiler eski raman | delikanlılarının bıyıklarını hatırla- |tır, Aleksandr. Daseyinkiler de çok cazip ve Fotojeniktir. Bir muharrir bütün bu bıyıklar- dan hangisinin, çok hoşuma gittiğini merak etmiş ve tetkikata başlamış. Muharriri uzun uzun tetkikattan sonra aldığı | netice şadur Kadınların - ekserisi Şarlonun diş fırçasını andıran sert ve kısa bıyıklarını beğenmiyorlar. Dugla- Birer tabanca ve talebesinden beş arkadaş Yaşları dokuz ile on bir olan bu beş yaramazın arzuları heyecanlı bir in bu kü; famurcak- lardan biri ortaya ir atıyor: — Haydi cenubi Amerikay: | de orada kırmızı derili vahşileri avlayalım! Beş çocuk bu fikir üzerine he- yecanlı hayallere dalmışlar. ve bir. an evel hazırlıklarını tamamlayıp cenubi Amerikaya gitmek için irmeğe başlamışlardır. yra macera arayan İcük iktirdikleri dolârlarla birer satın Küçükler bu esnada Meksikada isyan olduğunu gazetelerde oku- ] muşlar ve ihtilâkiler arasına ka- l rışmağı, kırmızı derili insan avla- maktan daha cazip bulmuşlar- | dır. Bu suretle Meksikaya gitme- ğe karar veren beş ahbap çavuş- lar yanlarına biraz yiyecek alarak | gözlükleri gözlerinde, tabancaları i bellerinde yola revan olmuşlar. Küçükler az gitmişler uz gitmiş ler, fakat biraz sonra, yanlarında pusla ve harita olmadığı için | yolu şaşırmışlar, sağa sola bi | İamağa başlamışlardır. Beş ihtilâlci bilmedikleri yollarda ne yapacak- Tarını şaşırmışlar içlerinden biri: — Beni siz kandırdınız, yoksa ben ihtilâl filan istemiyorum.. Diye höngür höngür ağlamağa | | beslamıştır. Bu. çocek geçirdiği | | Bıyıklı mı bıyıksız mıi? Bıyık ancak sakalla *beraber olursa a güzelmiş.. Kadınların çoğu matruş erkeği” ıklar içinde Darseymld edîhybî adınların " daha | Yukarıda Şarlo ve Duglas, aşağıda Menju ve Darsey Sın uzun gaytan bıyıkları da pek © kadar hoşa gitmiyor. Adolf Menjunun eski zaman rini barmlama v Biydlimmne. — Bin ae ları beğeniyor. Lâkin kadınlar 'nezdinde en ziyade hoşa giden Aleksandır Dorseyin benüz ter- Temiş bıyıklarıdır. Mamafih şunu da söyleyelim ki | kadınlar biyıksizlıği daha ziyade | sevmektedirler. Temizlik ve Xü— zellik itibarile matruş bir dudak | tercih edilmektedir. Hanımlar'n fikrine nazaren bıyık | sakalla beraber olduğu zaman | güzelmiş Meksika ihtilâlcileri! gözlükle seyahata çıkan beş mektepli nasıl yakalandı? y evyorkta, Estalen İzlant mek- ü Meksikaya ihtilâl çıkarmağa 'giden yumurcaklar maceradan pişman olduktan sonra arkadaşlarından ayrılmış ve Nev Yorka dönmek için yol aramağa başlamıştır. Ötekileri yollarına devam et- mişlerdir. Gürüptan ayrılan çocuk sonra soruştura / soruştura — nihayet bir köye tasadüf etmiş ve buradakiler. vasıtası ile Nev Yorka kadar gelmiş atıldıkları macerayı polise haber vermiştir. Esasen fena halde telaşta olan öteki çocukların ailesi harekete — geçmişler Zabıta | araya araya öteki dört yumurcağı da bulmuştur. Meksika asileri polis memurlarının ” nezaretinde Nevyorka getirilmiştir. y

Bu sayıdan diğer sayfalar: