3 Eylül 1929 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

3 Eylül 1929 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAMDAN AKŞAMA Asılları garpli kelimeler Geçenlerde yukarıki serlâvba ile bir yazı yazmıştım. Buna dair, başta Dr Kemal Conap, Küzum Nami ve Gülhane hastahanesi — doktorlarından — Haydar Şevket Beyler olmak üzere, bazı zevat fan mektüplar akdım. Diğerlerinin dedik: Jerini — kasmen — ihtiva eden Kemal Cenap Beyin mektubunu memnuniystle | dercediyorum. Öbür ye geldikçö — etrafile —mevzunbahs. eşliye geğim, —( Va - Nü) tırkini de sırası 25 Ağustos tarihli Akşam'daki * Asılları garplı kelimeler,, mak; lenizi, bu mesele hakkında, epiyce uzun 'süren bir süküttan sonra, boş bir sada olarak telâkki ettim. *“İçtihat, mecmuasının 279 - uncu numarasında gördü beynelmilel — fenni türkçeye alındıkları zaman, ne şekilde yazılıp okunabileceklerine dair bir kalem tecrübesi idi. Ve bu yazım, türkçede “ilmi ıstılahlar meselesi , hakkında neşret ve münevver efkârı umumiyer çe damip Dedilen risilede, ileri sürdüğüm fikirlere uygundur. Ve bu fikirler bana mahsus değildir, latin harflerile yazan - dünyanın usulü ve fikridir. İçtihat, taki makalemde bu kelimelerden — şunları gö- iyorsunuz : Centeral, automat , impression , — emotion, — reflex, morfin , nikotin , alkol , — bun: dan başka sırf fransızca olarak ve fakat bu halde bir mutarıza ine alınarak — yazılan ( Cons- cience), (Conditionne) kelimeleri vardır ki bu şekilde bir fransızca i ilh... kelimeyi, , isterse, mutarıza içinde ürkçe yazıya mal edik memiş bir şekilde makalemde kullandığım — kelimelere — dikkat buyrulursa / görülür ki, meselâ Central kelimesini, eğer türkçeye almak lâzım gelirse, fransıza oku- yarak Santral yazmadım. “Telefon santralı,da şi central okunsun dediğimiz yoktur. Bizde artık köklenmiş gibi kalan bazı böyle kelimeler, fimabat, ala- cağımız kelimelere misâl teşkil etmesin! Zira biz bu “Santral,, kelimesini arap harfleri zamanın: da aldık. O zaman yazımız arap- ca bizde çok ve bilinen bir “latin harfli yazı, olduğndan “Central,, gibi bir beynelmilel ” kelimeyi her hangi bir ecnebi latin har- file ve binaenaleyh, franızca ile okumağa mecburduk. Şimdi ise, hamdolsun, bizim yazımız da latin esasından alındı. “Garplı,, dedi- | ği böyle - kelimeleri alırken, | alfabemize, ve lâhika cihetinden | de selikamıza göre tadilât yapmak mümkün ve bu da yine garpta yapılmış olan şeylere muvafıktır, indi değildir. Meselâ “Ph,, bizde “F. sadasını — vermez, — öylece muhafaza etmeğe mecbur değiliz. İtalyanlar gibi“g,, harfimiz yoktur, pek alâ bunu “k, ile ikame ede- | Fiz. “Y, aşağı çeken sait olma- dığından bunu da “İ,, ile yazarız; Fisiologi kelimesinde olduğu gibi Makalenizde bahsettiginiz “Trans- kripsion , lara iştirak ederim. Fakat beynelmilel “g, harfir “j, ye tahvil etmek tekl doğru bulmam. Buna hiç bir me: buriyetimiz yoktur. Ruslar “h, yi *“gw okuyorlarsa, bu hâl onların “irreflechie, —bir — transkripsion yaktıklarını değil, fakat rusçada “h, harfının “g, okunmasından | * Lyrisme ,,, yerine, yazmışsınız. Zir: lirism , Tam yerinde bir bu beynelmilel kelimeyi rkçe okumuşsunuz ve yazmışsınız. “ Lirizm , diye yaz- saydınız, onu fransızca okumak 've ondan sonra türkçe diye ya: mak olurdu. Sakınılacak acaj Rmeliye ise işte budur. Mesele şundadır. Yine bir po- | Sitif misalle - başlıyayım: - Bütün | diyor ve yazıyorlar. Şim: Hileli petrollar Bakkalların karı- şık petrol satması men'edilecek ! Bakkallar cemiyeti bakkalların hileli petrol satmasına mani ola- caktır. Cemiyet bakkalların bilmi- yerek tacirlerden kolzayla karışık petrol aldığını iddia etmektedir. Cemiyet buna mani olmak için bakkallar”“ kooperatifi — vasıtasile bakkallara halis petrol dağıta- caktır. Koperatif tarafından bakkallara verilen petrol tenekelerinin üzeri mühürlenecektir. Taksimdeki ağaçlar Şehremaneti, Taksimdeki abide meydanı tesviye edilirken oradaki ağaçların köklerini tesviye mak- sadile açmıştı. Ağaç köklerinin bu suretle açılması kurumalarına sebebiyet vermesinden korkuluyor. Emanet bu ağaçları bulundukları yerden biraz daha ileriye gars etmek süretile kurumaktan kur- laracağını tahmin ediyor. Ağaç- ların yeniden, kurumadan tuta- bilmeleri için ' teşrinievele kadar beklemek lâzım gelecektir. O zaman kadar bulvarın tesviyesi techür edecektir. Tiyatro temsilleri Darülbedayi provalara başlıyor Ârtistler yazı geçirdiler Darülbedayi artistleri bu ayın onbeşinden itibaren kışlık tem- siller için provalara başlıyacak- lardır. — Darülbedayi — rejisörü Ertuğrul — Mul pro- valar hakkında artistlere ma- lümat — vermiştir. Yaz tatilinde artistler arasında en ziyade istifade, edenlerden biri Bedia Muvahit hanımdır. Bedia H. yaz aylarını Bostancıda geçirmiştir. Vasli B. iki ay devam eden bir Avrupa seyahatı. yapmıştır. Harım B. de vaktini Heybeli- 'ada sanatoryomunda geceleri has- talara Karagöz oynatmakla geçir- tir. Behzat B. bütün yaz ay- larını pul kolleksiyonu yapmakla essesesi var. Bun: İngilizler : University Almanlar: Universitit Fransızlar: Üniversite İtalyanlar: Üniversita eğer biz Darülfünun müessesemize böyle| bir garpli isim vermek - istersek izce bu ke- meye bir pasaport verecek isek, ancak ve ancak kelimenin lâl kasına - ilişebiliriz; kökü — olan “Üniversit, tarafı aynile kalır. O halde bu kök türkçe de “ ü Ü, ile okun- te,, yazarsanız, bir garplı kelimeyi ancak - fransızca okuyarak türkçeye almak olur! Bundan ise “Elhazer! , ÇÜNKÜ: * Amiyane kelimeler, tamamile binefsihi, tamamile tabii, tama- mile teemmülsüz bir teşekkülün semeresidir; âlimane kelimeler istenilmiş, teemmül edilmiş sun'i- Amiyane kelimeler, kulakla, kelimeler - gözle — yapılır. , ( Ditiacnaire etymologigue de la langue française.— A, Brachet ) Dilimiz fonetiktir diye, beynel- milel bir kelimeyi fransızca fone- tiğile ve kulağımızla değil, fakat gözümüzle yapmalıyız, yani şekil- leri ile..... İmdi, lâzımsa, üniver- site yi Ü ile değil de “U almalıyız efendim. hörmetlerile ile dünya müesseseleri gibi bizde de Kemal Cenap Sıcakların tesiri TUR'ME * Sıcakların bir aydanberi bir iki gün — müstesna şiddetle devam etmesi şehrin faaliyetine, umumi hayatına sekte veriyor. Bilhassa öyle zamanları insana - tatlı bir rehavet çöküyor ve çalışmasına mani oluyor. Resmimiz öğle sıca- ğında bir köşenin başında tatlı tatlı uyuyan bir adamı gösteriyor. Antrepolarda izdiham | j d Antrepo buhranı zail oldu amma eşyanın anbarlara muntazam bir surette anbarlara yerleştirilmesi bir türlü tanzim ve resmimizde görüldüğü Üzre eşya — denkleri antrepoların önünde karma karışık bir halde yığılıyor. Zürraa yardım Ziraat bankası sermayesini çifçilere muavenete tahsis etmelidir Ziraat bankasının şehrin iktisa- di faaliyeti üzerinde ne dereceye kadar faydalı olduğu hakkında tetkikat yaptık. Bu tetkikat ehem- miyetli bazı neticeler meydana çıkartmıştır. Selâhiyettar erbabı ziraattan bir zat diyor kiz Her memlekette ziraat banka- larının en mühim vazifesi, küçük zirai teşekküllere yardım etmek- tir, Ziraat bankaları teşekkül maksatlarındaki — gaye - itibaril mümkün olduğu kadar sıtf ticari olan muamelâta girişmezler. Halbuki, - şehrimizdeki — Ziraat bankası sermayesinin azami mik- tarını ticari krediye tahsis etmek- tedir. Banka, böylece, sermayesinin mühim bir kısmını ticari kredilere tahsis etmekte, kendi noktai na- zarından haklı- olabilir. . Çünki ticari krediler kısa vadeli ” olur; bu suretle banka sermayesi sür- atle tedavül eder. ancak, şurası da var, ki, İstan- bulda, küçük zirai faaliyetle uğ- raşan bir kısım — müteşebbisler de, esasen kendi aralarında hususi teşekkülleri olmadıgından, müşkül vaziyette kalmaktadır. Bu vaziyetin muhtelif neticeleri İstan- bul umümi iktisadi hayatında kendini göstermktedir., Bu neticeye göre, vaziyet şöyle hulâsa olunabilir: “Ziraat bankası “fonksiyon, u itibarile, sermayesinin daha çok bir kısmını zirai kredilere tahsis etmelidir. Vapurlarda sinek Vapurların alt kamaralarında halk oturamıyor Son günlerde Seyrisefain ve aeti İaniri yambaymn kamara ve salonlarında türeyen sineklerin gittikce fazlalaştığından, yolcuları rahatsız ettiğinden bahis- İe buna bir çare bulunması hak- kında bir. çok şikâyetler almak- Vapur salolnlarında artan kara sinekler hakkında karilerimizden gör bir mektubu çok şayanı dikkat bulduk. Karüimiz bu mektubunda ez- cümle diyor ki: — | *.. Geçen gün Kalamış vapu- runun en alt salonunda oturma; mecbur. olmuştuk. İki yaşındal yavrucuğumun yanağını bir kara sinek ısırdı. Çocuğun yanağı git- tikçe kabardı. Ertesi günü aile tabibine gösterdigimiz zaman, mikroplu - olduğunu ve yavrucuğumun bu suretle aşılana- rak hastalandığını söyl Seyrisefain ve Şirketi hayriye idareleri, vapurların alt kat ka- mara ve salonlarını sinekleri öl ren ilâçlarla tathir edeceğini ümit ederiz. Firari değilmiş Behçet B. Seferiyadisin firari ve hukuk müşaviri olmadığını söyliyor Tütün inhisar idaresi Hariç memleketlerde sigara satış hak- kını bir şirkete devretmiştir. Bu şirket resmen teşekkül ettiğini inhisar idaresine bildirmemiştir. Fakat tütün inhisar idaresine gelen bususi haberlere göre şir- ket Londrada teşkilât yapmıştır. Şirket mukavele mucibince Avru- panın altı büyük şehrinde sigara fabrikası açılacaktır iğer şehirlerinde satış teş- kilâtı yapacaktır, Fabrikalarda ta- mamile Türk tütünleri kullanıla caktır. irket resmen teşekkül ettiğini Tütün inhisar idaresine bildi Zaman 500 bin İiralık teminat akçesi verecektir. şirketin bukuk müşavirliğine Se- feryadis isminde firari bir rumun tayin edildiği yazılmıştı. Tütün inbisarı umum müdürü Behçet B. bu aesele hakkında şu - izahatı vermişt: Hehöz şirketin resmen teşkil edildiğinden baberdar - deği Bizim büsüst sürette aldığımız malümata göre bundan 15 sene evel Seferyadis buradan gitmiş ve firari rumlardan değildir. Ayni- zamanda şirkette hukuk müşavir- vazifesini kabul etmiştir. Cemiyeti belediye içtimar Önümüzdeki Cemiyeti belediye şehir ihtiyacı hakkında emanet makamı tarafından tevdi edilen takrirleri müzakere edecektir. Beşiktaşta yeni bir yol Yıldızda Serence bey yokuşuna İtfaiye grupları pek — güçlükle çıktıkları için Emanet Yıldız Serencebey yokuşu arasında yeni bir yol açmağa karar vermiştir. Bu cadde etraftaki evlerin istim- Jâki üzerine cadde derhal açıla- caktır. Âli ticaret mektebi müdürü Âli ticaret mektebi müdürü Hüsnü B. bügün Ankaraya gide- cektir. e) Asaletmaap mahalleler havadis oku- Dün gazetede düm: Yeşilköyde Çerkeriye mahal desinde, Saadetlu sokağında fa- dan filan... Saadetlu sokağı bana İstanbu- lun bütün asaletmaap mahalle ve semtlerini hatırlattı: Beylerbeyi, Sultan tepe, Hünkâr suyu, Paşa- bahçe, Beyoğlu, — Sultan suyu, şehzadebaşı, Aksaray, Veziroğlu semtlerin etrafında bir de maiyeti erkânı bulunur. Meselâ Sultantepenin etrafında muhakkak küçük küçük bir sürü mahalleler vardır: Kapukulu sokağı, Çavüş- başı mahallesi, Abbas efendi sokağı, Sıvacıoğlu caddesi, Sultantepe bütün bu mütevazi mahallelerin arasında hakiki bir sultan gururu ve kibri ile böbür- lene böbürlene oturmakta, etra- fına bakmağa tenezzül etmemek- tedir. Civardaki mahalleler semt- ler asaletli efendilerinin yanında kemali hürmetle el pençe divan dururlar, Kuzguncukla, Çengelköy ara- sında Beylerbeyinin kurum kurum kurulmalarına ne dersiniz?.. Şaka bazı asilzadeler vardır. Necmi ikballeri - sönmüş, kesesi boşalmış ve istanbulinleri solarak siyahtan yeşil bir renge girm'ş iyar asilzadeler... Vaka bunla- rın istanbulinleri — yeşillenmiştir yeşillenmişti.. ama kibarlıktan düşmemek için gene onu sırtia- rından çıkarmazlar. Ben Aksarayı bu çapta asilzadelere benzetiyo- rum... Öküz ölmüş ortaklık ayrıl- mış. Aksarayda ne ak ne de kara saray kalmış.. Lâkin bâlâ bu semt Aksaray gibi muhteşem, muazzam bir isim taşıyor... Hiç de aşağıya kurtarmaz yani, Vallahi şaka maka değil ama mademki bu asaletmaap semtler asaletlerinden vaz geçemiyorlar, şunların asaletini biz refedelim... Zira insan böyle Şehzadebaşı, Sultantepe ve saire gibi devletlü, fehametlâ , — sömahatlü , — rifatlü, atufetlü, izzetlü, Saadetlü mahal- leleri, semtleri çiğnemeğe haya ediyor.. Hikmet Feridun Plajlarda yeni bir moda Avrupada deniz banyolarında yeni bir moda başlamıştır: Ka- dınların ekserisi diz kapaklarından az yukarıya ” kelebekler tersim ettirmektedirler. Bu resimler iğne- lerler ve mavi boya ile yapıldığı için cildin içine girerek bir daha çıkarılmamaktadır. İDAREHANE — acımuzluk sokağı Telgraf adresi: “Akşam, istanbul, Telefon * yazı İşleri: İçini fa 1686 Telefon » idare işleri içim çi TASA Göndleriler yanları aahisina inde edilmee ABONE ÜCRETLERİ Türkiye için! Seneliği 1700 ol 900, üç aylığı S00 kuruş. Eenebi memleketler için: Seneliği 30005 ala aylığı 16007 Üç aylığı 900 kuruştur. hei ünlardan mes'uliyok Kabal ct

Bu sayıdan diğer sayfalar: