18 Ocak 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

18 Ocak 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AKŞAMDAN AKŞAMA His ve fikir Faraza şairsiniz, yahut fantezi yazılar yazan bir muharrirsiniz, yahut ('ne bileyim? ) alelümum bir sanatkârsınız. Senelerdenberi, bissinize istinat ederek bazı eser- ler verip duruyoramuz. Herkes de, eh, beğeniyor; sizi takdir ediyor. Derken efendim, mütemadi okuma ve hayatla temas eyleme neticesi, dimağınızda — muayyen | kanaatler, — muayyen — fikirler hasıl olmuştur. Bunları yazmağa, çizmeğe, ileri sürmeğe başlıyor: sunuz... İşte © zaman hapı yut- tonkz ; Böruftan Tağke “teslitli sen arlık civittın .. | Eski safiyetini (1? ) kaybettin .. | Şuurun — başladığı — yerde şiir suusar derler. Sen de düşünmeğe | başladın; his tarafın — dumura uğrıyacakl ,, Bunun aksi de cari: Mecmua- | lara yazı yazan - mütefekkirlerin Çiktisat — doktorlarının, — felsefe | müntesiplerinin, atçıların, fen — adamlarının yazıla- rma — elbette dikkat ediyorsu- nuzdür. Bunlar, kuürü mü kurü, getrefil mi — çetrefil, — abus mu abus, — çalıkkaşlı mı çatık kaşlı, malet mi nalet! Keenne çerkesçe... Sanki, âlimletimiz, yazılarını şöyle azıcık uslüp zarafeti, teşbih, misal espfi ve saire ile süsleseler tenki- de maruz kalacaklarından korku- yorlar. — Demir leblebi — gibi batiülhazım şeyler yazıyorlar. Hasılı, / birçoklarımız, — his fikri, hernedense, yan yana gel- | mez ateş ve barut, yahut kurtla ile kuzu, yahut Sait Paşa ile Kâmil Paşa zannediyoruz. Halbuki, garpte, en makbul şair, felsefi bir sistemi alan şair- dir. Goethe, bu. mazhariyetile, geçen asrın arkasında dev gibi | Gayei Pala/ badeig Feserbad, | Engels, Marx gibi maddiyetçi mütefekkirler bile, şairler kadar coskundurlar. His ile fikir, biribirinin zıddı değil, mütemmimidir. Şairlı âlimlerimize, bu, böylece malüm ola... (Akşamcı) Vatandaş: 17 Kânunusani Cuma günü yerli mallarını teşhir günüdür. Bugün saat iki de Darülfünun konferans — salonunda yapılacak ictimaa meyi ihmal etme İktisat ve — Siz bu havayı nerden bili- yorsunuz? — Bilirim. — Ama bu şehirlilerin havası.. | üzüme - öyle dikkatli baktı ki bıyık bıraktığıma saçla- Tımı uzattığıma şükreti tanılmama ramak kaldı..Çaldığım parçayı bitirdiğim zaman Cavide rica etti.. — Bir daha çalar mısınız? Öyle mükemmel çalıyorsunuz ki adeta dört sene evelsine döndüm gibiyim. Ya ben.. Ben de öyle değil mi ŞEHİR HABERLERİ Yeni fabrika Gemlikte yapılacak Tütün inhisar idaresi yerli ser- mayedar bir grupla müşterek bir mukavva fabrikası açmağa karar vermiştir. İnhisar idaresile bu grup ara- sında bir ihtilâf çıkmıştır. Bu ihtilâf son zamanlarda büyümüş müşterek bir fabrika açılmasından vaz geçilmiştir. Aldığımız malümata göre tütün inhisar idaresi bu sene kendi hesabına bir mukavva fabrikası yapacaktır. Diğer taraftan yerli grap ta Haliçte bir mukavva fabrikası açacaktır. Tütün inbisar idaresi fabrikanın Gemlikte — yapılmasını — muvafık görmüştür. Fabrikanın yeni bir heyet tara- fından tetkik edilmektedir. Karton fabrikasının Gemlikte yapılmasına sebep bol suya ihtiyaç olmasıdır. Karton fabrikası günde yirmi ton mukavva imal edecek kadar büyük olacaktı Gaz depoları Yangın tehlikesine karşı tedbir alınıyor Şehremaneti encümeni son içti- mamda gaz depolarile meşğul olmuştur. Yapılan tetkikatta şeh- rimizdeki gaz depolarından bir çoğunun tehlikeli oldukları anla- şılmıştır. Bilhassa Beykoz civarında Omur yerinde Mani zade ve Yeşuaya ait gaz depoları fenni vaziyette bulunmamıştır. Emanet, burada, mfilâka mani olacak ve yanğın tehlikesini or- | tadan kaldıracak tedbirler alın- masını mecburi. tutacaktır. Bun- dan başka üç dördü bir arada olan gaz depoları ve mağazaları vardır ki bunların arasında t. likeye mani olacak hiç bir mania yoktur. Bu depolar tehlikeye mani | olacak vaziyete ifrağ edilecektir. ödemişten naklini istiyen bir memur Ödemişte bulunan inhisar ida- resi memurlarından biri. öteden- beri İstanbula nakli için çalışmakta imiş. Memur son zamanlarda nak- lini temin için Ödemişte daha fazla kalamıyacağını, Çünki kendisini | öldüreceklerini bildirmiş, İstanbula naktini istemiştir. Alakadar daire bu müracaattan ödemiş adliye makamatını haberdar etmiş, gene naklin? muvafakat etmemiştir. —| V .A 41 yim? Içimden: — A Cavide dört sene evel mehtaplı geceler gene ben değil miydim bu parçayı sana çalan ? Cavide yüzüme bakdı bakdı da:| — Bu kadar olur benzeyiş. Yarım elmanın yarısı Kemal yarısı bu.. Sonra bana döndü.. Bir çinge- 'neye gösterilmesi adet olmayan bir nezaketle sordı — Affedersiniz size bir şey | soracağım.. | Yüreğim güm güm güm. — | Dedi. | |Mukavva fabrikası Beyhude yoruluyor! İngiliz doktorunun faaliyeti | bakkında Behçet bey ne diyor? doktorunun - tütün tuplar gönderdiğinden bahsetmiştik. | Tütün inhisar idaresi tütün aley- inde yapılan bu propagandayı tetkike lüzum görmüştür. İnhisar idaresi umumi müdün Behçet bey bu mesele bakkında diyor ki: — İngiliz doktorunun gayesine nasıl muvaffak - olacağını bilmiyo- rum. Bu faali Türk tütünle- rine biç bir tesiri olmaz. Çünkü bizim nefis tütünlerimiz dünyada nikotini en az dlan tötünlerdir. İngiliz doktoru ne kadar çalışsa kokulu ve içimleri tatlı olan türk tütünlerinden biç kimseyi vaz ge- çiremez, Ada ğamları Emanet bir talimatname tanzim ediyor Emanet Ada çamlarını evkaftan kira ile devren aldıktan sonra çamların muhafazası için bir ta- Timatname hazırlamıştır. Bu tal matnamede halkın riayet edeceği ahkâm vardır: Çamlıkta yemek pişirmek, ateş yakmak, sigara iç- mek, çöp atmak, dal kesmek, kaza koparmak, çamlar arasında araba otomobil, at ile gezmek, ağaçlara salıncak bağlamak yasaktı Emanet agaçların tedavisi, içi ayrıca tetkikat yapmaktadır. Bu sene ilk iş olmak üzer agaçların keseleri ” temizlenecek, ilâç tat- bikine başlanacaktır. Emanet, bu işi bir mütehassısa cektir. havale ede- “AKŞAM ,, n Ne kadar çok okunduğunu| anlamak istiyorsanız 30 kuruş Verip bir “Küçük ilân ,, koydurunuz ! — Soruz — Siz çingene misiniz ? | Güldüm : — Çingene olmasam burada | işim ne.. Amma da sual ha.. — Yooo.. Hiç çingeneye ben- rsunuz da.. Demek halis çingenesiniz.. — Halis muhlis çingeneyim.. Süt besüt çingeneyim... Refik bey gülümsdi, sözde de alay etti — Eh tebrik ederim sizi öyle lerifin bu sözüne fena kızdım.. Onları adam akıllı şaşırtmak için zarif bir reverans yaptım: —Mersi beyfendi, dedim, bu çin: gene kulunuza fazla iltifat gös- teriyorsunuz.. Bir çingene delikan- lısı agzından çıkan bu söz ve ir az evel ki zarif reverans on- ları hayretten dondurdu... Fazla gayret! Şehir içinde mektup- taşımak kaçakçılık mıdır? Şehir içinde müesseseler ara- sında hususi mektuplar - öteden- beri bu müesseselerin memurları tarafından nakil ve tevzi edilir. Fakat bu yüzden bir hadise olmuştur. Ticaret odasının bir müvezziü odaya ait mektupları dağıtırken bir posta Mmüvezzli tarafından | görülmüş kaçak ve pulsuz mek- | tup taşıdığı ileriye sürülmüştür. Bu müameleye bir zabıta memu- Yü da mudahale / etmiş odanın hususi müvezzli hakkında kaçakçı | diye zabıt tutulmuştur. Vakadan - haberdar - olan ada posta idaresinin nazarı dikkatini celbetmiş, odanın müvezzü serbest bırakılmıştır. * Hadiseden dolayı posta ve tel- graf baş müdiriyeti odaya itizar aetmiştir. Portakallar Nakliyat iyi yapılmadığın- dan mallar yolda çürüyor Portakal tacirleri vapar kum- panyalarından şikâyet ediyorlar. Şikâyete sebep şudur: Mersinden vapurlara yükletilen portakal pa- ketleri vapur ambarlarına indirilirken. portakallar zedelenmektedir. Bu yüzden portakallar çabuk çürüyor. Tacirler vapurlarda anbarcıların portakal nakliyatına daha fazla ehemmiyet vermesini istiyorlar. Son'zamnlarda ekseri tacirler portakal nakliyatım şimendüferle yapmağa başlamışlardır. Şimen- düferde bir paket portakal 70, vapurda ise 40 kuruşa nakledili- yor. Buna rağmen herkes şimen- düferi tercih etmektedir. | . Eski eserler Eski musiki eserlerinin notaları müzede saklanacak | Konservatuarda — eski türk mu- sikisine ait eserler bir heyet tarz fından toplanmaktadır. e kadar heyet eski eserlerden 160 parça tefrik etmi ride tesis edile- cek muüsikı müzesinde - saklar caktır. Musıki müzesinin tesisi heyetin mesaisini bitirmesine bağ- hdır. Heyetin eski asar hakkın- daki tetkikatın ne zaman biteceği lüm değildir. İlk şaşkınlık geçtikten - sonra Cavide: — Dünyada sizin çingene oldu- ğunuza inanamayacagım. Dedi.. Baktım ki iş s: yor ben hemen çingenel aldım: — İster inan ister inanma... Ben mis gibi çingeneyim.. - Kıbtiyim kabi Cavidenin benimle fazla alâ- kadar olduğunu gören Refik bey karısını kolundan çekti.... Gülizar hayretler içinde, belliki olan biten- den bir şey anlayamıyor... Otomobile binerlerken Refik bey şöyle etrafına bir bakındı itimat getirmiş olmalı ki cüzda- mını cıkardı, bana bir liralık bir kâgıt uzattı.. Cavide bunu az bul- muştu oda çantasını açtı: — Bu da benim hediyem.. Diye bana beş Hiralık bir ban- " Eöğme çamıpadaı " Her şey yerli yerinde gerek.. İstanbul, hiç bir eşyasını yerli yerine koymayan, pasaklı, intiz- amsız, dağnık, savruk bir kadının karma karışık odasına benziyor... Meselâ Beşiktaşta / oturuyorsu: nuz.. Nufus dairesinde bir işiniz var değil mi?.. Lâkin aldamıp ta Beşiktaş nufus dairesini - Bes taşta aramayın. nüfus dairesi Tal Bir. talehe mekti imdedlir... - kaydi için Ve bine gitseniz.. — Yedi yedi gece Vefada Vefa ıı(ı Va;fıııı;!ı bulamazsınız, ü fa Hiseşi Cağaloğlunda; Satrm deln Ydt el n ğksırıy zabitaj belediye mevi ehzadebaşındadır, Beyoğlu Evkaf dairesi — Beşiktaştı ahzaskerşubesi Kılıinc - Ali ane yokuşunda Beyoğlu müftiliği tophanede beyanıt polis merkezi Şehzadebaşında, Beyoğlo evkaf dairesi Beşiktaşta, Samatya Gazlıçeşme rüsumat mev» kü Bakırköyde, kasımpaşa nufus emurluğu taksimde, Süleymaniye nufus memurluğu Beyazıtta, Has- köy polis merkezi Hahcıoğlunda» | dir Telefon rehberindeki adresler karıştırılırsa daha bu gibi bir çok isimler meydana çıkar. Aklım ermiyor. vesselâm.. Ak- saray zabitai belediye — mevkü Şehzadebaşında oturur da Aksa- Tayın işlerile nasıl meşgul olur? Ben olsam bu yerli yerinde olmayan daireler arasında beca- yişl Beşiktaş nufus da- si Beyoğlunda , Beyoğlu mül- Ben kendi hesabıma Beyoğlu müftülüğünü, — şimdi 1 bulunan Beşiktaş nüfus mer luğunun binasın çunu da — Beyoğlu mül- Beşiktaşta ki binasına naklederim... Bu kabilden, yerinde bulunma- yan diğer dairelerin binaları ara- sında da bir becayiş yapılırsa bana fena olmaz gibi geliyor... Hikmet Feridun Yermi, Siyan arate İDAREHANE — acimunlak sokağı Telgraf adresi - “Akşam, istanbulg Telefon 1685 K y HN yan işleri (çi “Telefon 1 İdare işler Gönüüle yamler. eşhikimü BNYÜ ABONE ÜCRETLERİ Tükiye aylığı 908 Üüç aylığı S00 kuraş. Eehebi emeliği 30005 ai memleketler için: aylığı 1600 üç konot verdi ve ben eski sevgi min uzattığı bu kokulu - parayı aldım.. -Almasam bütün foyam meydana çıkacak.. Mamafih onları hayretten hay- rete düşürmek pek de hoşuma gidiyordu hani,, Parayı aldıktan — Teşekkür ederim, fazla hu tufğârlık gösterdiniz.. Bende size bir. çingene serenadı çala) Vaka akşam olmadı ama.. Bu sözlerin üzerine az daha hayretlerinden düşüp bayılacak- lardı. Hele bu serenat kelimesi onları adeta aptallaştırdı.. Tevfik bey bu sefer de dudak bül —Maşallah siz nelerde biliyorsu- nuz... Serenatı nereden öğrendini — Gene o şehirli arkadaşımdan. (Mabadi var) " — Ka O O G — CO

Bu sayıdan diğer sayfalar: