9 Şubat 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

9 Şubat 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÇEKOSLO. VAKYA 100 biv Son zamanlarda berri teslihatın da takdidi lehinde bir cereyan hasıl olmuştur. Bu münasebetle muh- telif devletlerin bugün silâh altında bulundurdukları kuvvetleri gösteren yukarıdaki haritayı dercediyoruz. Nüfusuna nazaran İtalyada 58, Fransada 63, Sırbistanda 88, Romanyada 90, Çekoslavakyada 130, İngil- terede 223, Rusyada 230, Almanyada 240, Amerikada 705 kişide bir kişi asker- oluyor. Askerliği alâkadar eden iki keşif Motörsüz tayyarelerle uçuş ve telsiz vasıtasile uzağı görmek Son zamanlarda oldukça — inkişafa — mazhar olan ve ses- siz sedasız tarakl sine devam eden ' — iki mühim icat var- dir ki askerlik nok- tai nazarından her halde ehemmiyetle tetkik ve takibe değer. - Aym manda Spor ve Fen noktaj nazarından şayanı ehemmiyet olan bu kususlar hakkında kari- lerimizin ve bilhassa fen adamla- Tımızın nazarı dikkatini celbetmek için bir kaç satır yazacağız. Bu yeni icatlardan biri törsüz tayyareler, diğeri de telsiz le uzağı görmektir. Motörsüz — tayyarelerle —w artık bir hayal değildir, b mektepleri, sporcuları, hatta kı- yılmış rökorları ” olan mükemmel bir spor halini almıştır. Meselâ bu sene Almanyada yapılan yelkenli tayyare ile uçan mülâzım — Dinart — teşrinievveli 19uncu günü saat 15.19 da hava- lanmış ve ertesi günü saat 6.03de yere inmiştir ki bu bisapça 14 saat 43 dakika 2Ssaniye havada kalınış demektir. Bir sene evel rökoru kıran Şulç ise 14 saat 7 dakıka havada kalmıştı. Bu misallerden anlaşılıyor. ki, bugün yaloız spor vasıtası olarak mütalca edilmekte olan motörsüz içinde — pekâlâ Hfade Bik Bal lll Bunların en ziyade büyük-mo- törlü tayyareler inşasından menc- dilen Almanlar tarafından tecri edilmesi de acaba bu tahmi mizi takviyeye bir delil addoluna- maz mi? Her ne suretle mütalea edilirse edilsin —şurası“ muhakkaktır ki, motörsüz - tayyareler harp noktai nazarından bir çok faydaları haiz bulunmaktadır: 1 — Sessizlik, 2 — Mevaddı — muharikeden tasarruf, 3 — İmalinin kolaylık ve ucuz- luğu, V. S Motörsüz bir tayyare uçuş halinde Belki bunlardan yük taşıma hu- sunda — veya bomba tayyaresi olarak istifade edilemez,memleket içerilerine doğru akın yapamazlar. Fakat cephede ve bilhassa ge- celeri - keşif için elverişli olacak- ları da muhakkaktır. Hatta sessiz- likleri dolayısile bu işi motörlüler- den daha iyi becerebilirler. Şimdilik - bizim için şayanı te- memni olan keyfiyet yelkenli yareciliğin — tarakkiyatının takil ve Sporcu gençlik arasında buna heves uyandırılmasıdır. Beyaz yel- kenlerini açmış deniz üstünde k: yan kotradan daha zevkli olaca; muhakkak bulunan beyaz kanatlı kuşlarla uçmak neden bizim se* mamızda da görülmesin? Motörsüz tayyarelerin tertibatı umumiyesi hakkında fikir edinmek karilerimizi bir dereceye kadar tat- min etmiş olmak için arzedelim ki yekenli kayık ile yelkenli tay- yarenin terlibatı umumiyeleri he- en biribirinin aynıdır. Mesele izgâra mümanaat eden bir satıh vasıtasile bir kuvvei muharrike elde etmektir. Kayıkta bu kuv- | vet yelken satlıma nazaran olduk- | ça ağır bulunan kayık gövdesini | su üstünde sürükler,tayyarede ( yelken satlına nazaran pek hafit | olan tayyare gövdesini haval dırır ve dümenin gösterdiği ist kamete sevkeder, Telsizle uzaktan görmek Diğer mühim ihtiraa gelince, bu da telsirle uzaktan görmektir. Bunun askerlikçe ehemmiyeti ise her şeyden üstündür. Harbi ve askerliği bilenlerin derhal tasdik edeceği üzere kum- andanın bütün gayret ve arzusu düşmanını görmek ve bilmektir. Tayyareler ancak bu iş için büyük ehemmiyet kesbetmiş, koca suvari kütleleri hep bu maksat için kullanılmakta bulunmuştur . Şimdi her hangi bir alet icat | olunur da kumandana oturduğu yerden istediği mahalli görmek kabiliyetini bahşederse ğüç olan kumandanlık sanatının yarı müş- keyfiyeti böyle bir i haiz bulunuyor. Meşhur İngiliz fizik âlimi “Baird,, daha 1928 den itibaren - renkli mevaddı. uzaktan — göstermeğe muvaffak — olmakla beraber bu yukarıda tevsif ettiğimiz tekemmü- lâttan daha haylı uzaktır. Ziya hâdisesi de sada gibi bir izaz hâdisesinden ibarettir ve bu ihtizazların tulü mevcelerine göre biz. muhtelif renkte ziyalar görürüz. İşte bu muhtelif tulü mevcedeki ziyaların bir telsiz mür- lesi üzerinde husule getirdiği diğer bir ma üzerinde kaydederek © cismi çok uzak bir mesafeden görebiliyoruz. Buradan anlaşılıyor ki biz uzak- tan görebilmek için görülecek şeyin mutlaka bir mürsileye vaz- edilmesi Jâzımdır, ve yukarıda cihazı bi gimiz kumandan düşman safları arasında böyle bir mür- işinede — yarama, Fakat ziya ihtizazatile c a bulunan sıkı n ba zarı itiba sonra herhanği bir mürsüleye ha- cet kalmadan uzaktan görmenin ün - olabileceğ u hususta çok uzak da ku kıtalarının bulun- sahayı uzaktan — göreb askerlikçe — mühim çok bu da adımdır. ektir ki bir M Ş. Sahife $ Yenipazarda deve güreşi Yenipazar ve civarı halkının en çok iki der Olanipatar 31 (Husut) — Bu mektubumu güzel bir deve güreşi seyrettikten sonra İzmire avdet etmek üzre hazırlandıktan sonra H enipazar, 600 haneye - yakın Söke, Nazilli, Bozdoğan ve Çine kazalarının arasına sıkışımış idari vaziyeti Bozduğan kaymakamlığma tedilmiş çok şirin ve güzel rnıhiyeşdir.ç İktisadi v.ı;f:ıi..i bilhassa, pamuk ve kendir. mah- verdiği ehmmiyet ve e kurtarmıştır. Şimdiki halde külliyetli mik- tarda pamuk ve işlenmiş ip, halat, urgan ve gemi çımaları imal ve ibraç edilir. Şimdiki halde nahi- iki büyük imuk fabrikası hali faaliyettedir. u fabrikalardan biri milli müca- üyük varlıklar gösteren, fakat bir gün İzmirde sinemaya giderken Kordon - tramvayından atlıyarak, düşen ve iki ayağından mahrum kalan Yürük Ali efeye aittir. Ahali çalışkan ve ziraata düşkün- lür. Maarife de son derece alâka lamıştır. Hattâ bu alâkayı bir ki sene evel maarif vekâleti de yakından — görmüş ve muazzam bir ilk yatı mektebi tesis ve küşat etmişti Her yerin başka başka bir merakı vardır. Meselâ bizim mem- leketlerde spor, maç, bazı yerler- de pehlivan, horos, bir. çok yer- lerde de boğa güreştirmek me- andan bu- | | ilerisini "| rakı vardır. Yenipazar da - deve güreştirmekte” şöhret almış bir nahiyedir. Her sene bu mev- | simde civar vilâyet ve nahiyeler- den binlerce davetl Yenipazara sırf deve güreşini görmek heve- sile gelir, Dün de bu deve güreşi günlerinden biri idi. fazilli, Boz- doğan, Sultanhisar, Atça, Köşk, Umurlu - gibi. civar kazalardan halk akın akın Yenipaza iyor- du. Deve güreşi için — intihap | edilmiş olan İlyaskır — denilen Akşam - Çocuk dünyası heyecan duyduğu spor budur —— n müsaslamız Çocuklarımıza İstanbulu tanıtalım Bu resim Istanbulun neresidir? güreşirken mabal 3000 nüfus tahmin edilecek bir kalabalıkla dolmuştu. Burada deve kelimesini bıra kacağım çünkü burada istirak edecek erkek deveye İN tabir ediyorlar. — Başını havaya dikmiş ağzından beyaz köpükler saçan kızgın tülüler görünmiyecek yekilde inie siler ve gel islenmişti. İştirak edecek tülüler şöyle bir meydana fakat birbirin- den ayrı bir şekilde başlarında çobanları olduğu halde sıraya kondu. Hakem heyetinin başında mütehassıslardan Terzi zade Meh- met ağa bulunuyordu mükâfatlarda birinci, “ikinci - üçüncü kaidesi yoktu. Belediye reisi Hasanbey, : Başa 100, ortaya 75 sona da 25 liral, Diye verilecek ikramiyeleri ilân etti. Güreş dört davul ve sekiz zurnanın mütemadi dan.. dan. ve yızıltıları arasında tam dört saat heyecanla devam etti. Güreşen tülüler bir birine mahir birer pehlivan gibi çelme takıyor ve hasmını yere yatırmaya çabalıyordu. Nihayet güreş bitti ve - Ümure ludan Mehmet ağanın çam kıran ismindeki tülüsü birinci gel Güreşten sonra Y Vocağı - futbol takımı / tarafından | moça davet edilen Bozdoğan kaza futbolcuları arasında bir maç Sporun bir nahiyede bile ri gitmesine ve karşılanmasına — hayret lüp oyuncularıda arkadaşlarına güzel paslar veri- yor ve fırsatlar kolluyorlardı.. ci — haftayımda — Yenipazar ir gol attı, fakat ikinci haftayım sonunda faaliyete geçen Bozdo ganlılar — birbiri arkasma dört gol attılar ve maç — Yeni- pazarın dörde karşı bir sayı mağlübiyeti ile neticelendi. Artık maç ta bitmişti. Davet- erden ve güreşi seyre gelen halk arasında bir kaynaşma oldu herkes merkeplerine bir çokları a binerek köylerine - Resim bilmecesi No: 20

Bu sayıdan diğer sayfalar: