8 Mart 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

8 Mart 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, AKŞAMDAN AKŞAMA Yanlış mı? İJoğru mu? Karilerimden Nuri Nermi Bey, | fahiş bir hatâmı yakaladığını ya- zyor. Bir cümlemde: “Tesadüfen rastgeldim . e ayıpmış bu, ne ayıpmış! VND TAREN KE sından geçerken bir atlı suvariye tesadufen rastgeldim! demeli imişim de mesele tamam olmalı imiş. Nuri Nermi B., yukarıya çarpık harflerle — naklettiğim — cümleden daha fahiş bir yanlış lâf olmuya- cağını zannediyor galiba... Müsa- adelerile bu zebaplarını tashihe çalışıyorum: 1 — Ay mehtabı.. Bu terkip niçin yanlış olsun ? Ay, hilâl halinde, bedir halinde, husuf halinde, mehtap halinde olabili Demek, “mehtap,, kamerin muh- telif ahvalindendir; içinde “meh, kelimesi olmakla beraber alelü: müm ay manasına / gelmez; işiği demektir. Bir âşıkı şeyda şair, Çyahut —müteşair ), - sevgilisine: “Yüzünün mehtabı ayın mehta- , dese, belki pek söz söylemiş olur amma lügat noktasından o kadar Hele bu, tamamile doğru bir sözdi Babiâli bir müessese, bir dairedir: Damı, odası, sofası, bacası, pen- | kapısı vardır. Bu müesse- senin kapısı yeşile boyansa, hadi- seyi “Babiâli kapısı yeşile boyandı,, | cümlesinden maada nasıl ifade edebiliriz? 3 — Atlı suvari... keza yanlış değil! Çünkü, he vari olur..; olur, eşekli suvari ahırda / birakmış le suvari olur. Atlı öte- kilerden farkettirmek atlı suvari,, demek lüzumu 4 — Nihayet benim kullandığım tabir: “tesadülen rastgelmek, Fazediniz ki, dün, filânca hanımın evden çıkmak İadı dünüz zamanını ; köşe başını ona göre dön- ve Hanimefendiye, bile dahilinde olarak Halbuki, bu bile, bir plân rastgeldiniz. gün taliniz yar oldu: Hiç ummadığınız, beklemediğiniz bir sokakta karşı- laştınız. Bu, “tesadüfen rastgelmek,, değil de nedir? Gözülüyor ki, —lisanın — sabık kaideleri ve ölçüleri artık tama- | mevi eskim ( Akşamcı ) W danların - günahlarına girmişim... Çamur gayet mühim bir şey söy- leyecekmiş gibi yutkundu, — yut- kundu. Ondan sonra da: Der Bir müddet sustu: — Ben istemiyorum onun se- Yznım. Şimdi buraya yerleşmişim, | at rahat geçinip gidiyorum.. Telefon söze karıştı: — Sen onun selâmını istemi- Yersun ama o seni istiyor.. Bak bunu da sana gönderdi. Gülizarın sana selâmı var. kullanmışım.. Aman ya- | hesap- | roman No: 87 Diye düşünüyordum. Lâkin oğ- | Terkns şırketı Nafıa vekâleti 15 güne kadar kat'i karar verecek Terkos şirketinin vaziyetile alâ- kadar olmak ve susuzluk hakkında tetkikatta bulunmak üzere şebı mize gelen Nafıa vekâl, yazlı şirketler müdür vel him Etem B. tetkikatını etmiştir. İbrahim Etem bey, şehremane- tile Terkos şirketinin düşüncele- rini “öğrenmiştir. İbrahim Etem bey, tetkikatına ait raporunu 'nafıa vekâletine vermiştir. Rapor mufassaldır. Naha ve- kâleti bu raporu tetkik edecek ve şirket hakkında son kararını verecektir. İmtiyazın feshi veya - temdi. meselesi nihayet 15 güne kadar kararlaştırılacaktır. Maaş yoklaması Zat maaşları muhasipliğinden: Bilümum şuabatça yapilmakta olan yoklama ve maaş cüzdar rını tebdil muamelesi cumartesi , Pazar , dul ve yetimlere ve Pa- zartesi mütekaitlere olmak üzere üç gün daha temdit edilmiştir. Mütekaitler İnhisar idarelerindeki mütekait memurların | tekaüt maaşları kesiliyor br: ikmal İnhisar idareleri gibi devlet müesseselerinde memur bulunan | Mmütekait memurların tekaüt maaş- | ları kesilecektir. Şayet bu memur- | lar bu dairelerden ücretle çalışı- | yorlarsa tekaüt maaşlarının yalnız gü şeker ve petrol relerindeki memurların listesini istemiştir. Bunların tekaut maaş- ları kesilecektir Bu haber inhisar idarelerindeki mütekaitleri çok müteessir etmiştir. Bunlar aldıkları az maaşla tekaüt maaşını birleştirerek ancak ge- çinebiliyorlardı. Yeni emir üzerine çok müşkil bir vaziyete düşmüş- lerdir. Tütün inhısarmî açılacak | | memuriyetler |.. Maliye vekâletinden tütün ü | sar idaresine gelen bir emirde | vazifelerinden istifa edenlerin ve yya her hangi bir suretle işinden | çekilenlerin yerine başka bir me- bildirilmiştir. Böyle söyliyerek | duran torbaya attı ve bir küçük | sepet koca yemişi çıkardı.. Sepe- | tin üstü gelinciklerle | Benim sepeti almak için uzanma- |diğimi görünce Çamur kalkıp | onu yanıma koydu... Ağır ağır söylenmeğe başladı | —— Senin çergeden gitmen Gü- lizara çok dokundu İskara.. Çok | amma.. Bütün gün çadırında ya- ! tiyor. | — Kiminle.. Kız Mahmutla mı? — Yoo.. Gülizar Mahmudu çergeden kovdu.. iptida: evin camlarını kırdı, hem de adamcağızı vurdu! lırı:. sustalı bir. yaralan- S- küdarda nasıl suretle anlatmıştır: “Beni yaralayan rençber Agop- tur. Agop bir akşam evel bizim camlarını kırmış, kaçmıştı. gece evime giderken bir denbire karşıma çıktı: “Evinin çamılarını ben kırdım, kafanı da Benden ne Yolumdan çekil! , dedim. ederek elindeki bıçakla üzı hücum etti. Ben kendimi müda- faa etmeğe vakit ' bulamadım. Agobun bıçağı sol. böğrüme gir- op ılmî için yaptı. Çünkü kendisi bana rehin olarak elbise getirdi, ben ona 4 lira verdim. Bir kaç defa bana müracaat ederek elbiseyi istedi. “4 lirayı ver, elbisni al!, dedim O buna bu işi yaptı, doktoru tarafından —mu- ayenesi yapılan Kerimin yarası tehlikeli görülerek bir müzekkere ile Fakülteye gönderilmiştir. Tevkif edilen Agop hakkı bugün adliyeye tevdi edi- lecektir. benden - intikam Hususi zabıta Bu hususta bazı müra- caatlar vakı oldu ekser yerlerinde Avrupa'nın rak çalışır. ve zabıta ile sıkı temasta bulunur. Şehrimizde de kabil / işlerle meşgul olmak müracaatlar vakı olmuş- tur. Bu müracaatlar tetkik ediliyor. lis müdürü Şerif -bey bu tın faydalı olacağını söyle- 900 bin lira Tütün ve müskirat inhisarında malülin hissesi Tütün ve müskirat inhisar releri satış bedelinin yüzde ikisini şehit evlâtları ile malöl gazilere ir. Her iki dairenin malüline bisse 900 bin lirayı tecavüz ediyor. Bu para haziran da tevzi edilecektir. Yanımdal elim yavaş yavaş tanışlıyordu.. Par- maklarımı gelinciklere değdirince inde bir rüşe i küçük ku- gelincik — yatağı aklıma ik Çamur : —Haydi seni çergeye Dedi.. — Caddenin gürültüsü ta oturduğumuz odaya kadar geli- şimdiye — Demek kız Mahmut caddeyi tuttu ha. — Hem de ne tutuğ.. Gülizar onu paçavra yerine bile koymadı. Çocuklar hep birden: — Seni almağa - geldik. haydi yürü diye ısrara başlayınca beni bir düşüncedir aldı.. Şehir demek benim için her şey demekti.. Bir ocayemiş sepeti ile | kere refah ve zenginlik demekti, Sanayi kongresi Sanayi birliği hazırlıklara başladı Yakında Anl a'da bir sanayi kongresi toplanacağı yazılımştı. Kongrede görüşülecek mesele- ler şunlardır. 1 — Ham madde, 2 — Ser- maye ve kredi, 3 — Vergiler ve rüsum, 4 — Teşviki sanayi kanu- nu, 5 — Standartize etmek me- selesi, 6 — Sınai tedrisat, 7 — Nakliyat tarifeleri. Kongreden maksat yerli mab larımızın miktarını çoğaltmak ve yabancı mallar derecesinde nefa- setini temin etmektir. Ayni zamanda muhtelif. sanayi erbabının ihtiyaçlarını mümkün | olduğu kadar toplu bir h: 'temin etmek te kongrede gör lecektir. Bundanbaşka — kongrede ayrı bir sanayi odası teşkili de mev- zubahı olacaktır. Sanayi birliği Ankara kongre- sine iştirak etmek için hazırlıklara başlamıştır. Cenaze otomobili Emanet lüks bir kaç otomobil alacak! Emanetin cenaze nakline mah- sus bir iki otomobili. vardır. Cenazesi olan bazı kimseler bu otomobilleri beğenmiyerek cenaze alayının daha muhteşem olmasını, cenazelerin daha süslü otomobille istiyorlar. obillerden almak niyetindedir. bir kaç model ve resim t ettirilmiştir. -Yakında otomobil mübayaatına başlanacaktır. Mektep - talebesinin fenezzühlı Pazartesi ve perşembe günleri mepteplerde öğleye kadar ders- lere devam ediliyor. Öğleden | sonraki tatilde bazı çocukların tahsil ve terbiyelerile mütenasip olmıyacak surette vakit geçi leri görül. Bu suretle havalar güzel gittiği | bügünlerde talebe pazartesi ve || perşembe günleri muallimleri re- | fakatinde kırlara / çıkarılacaklar, burada bedii. ve terbiyevi oyun- | larlarla vakit geçirmelerine ve “toplu bir. halde - bulanmalarına | çalışılacaktır. çünkü bu sayede zengin oluyor- düm.. Elimde iki nefis kadın vardı, mevküm / vardı.. Halbuki çergede tehlikeden başka bir şey yoktu. Meselâ benim tekrar çergeye döndüğümü görünce her şeyi gö- züme alarak beni polise ihbar edebilirdi. Zaten bunu bir kaç defa bana söylemişti de... Mama- fih bütün bunlara rağmen çerge- de Gülizar vardı. O Gülizar ki Kız Mahmudu kovmuştu... Bir anda ayağa kalktım: — Geliyorum... - Dedir de sizinle beraber geliyorum.. ı-:ı- evel aldığım hazır eli .. Cavide benim esrarengiz bir şekilde kaybolduğumu görüp polise meseleyi haber verirse halim haraptı.. Bunun için ona mühim bir işim çıktığını ve Yalovaya | mahkemeye -MEMLEKET MEKTUFLIİRİ Konya'da kar ihtiyacı Konya 3 ( Hususi ) — Bir kaç zamandanberi herkeste ayni dü- şünce: — Acaba kar kar — yağacak mi? yağarsa bu sene kuraklık — tehlikesi olacaktır. Onun için her yerde havaların iyi gitmesi beklenirken biz Kon- ya'lılar dört gözle karı bekliyoruz. Karla beraber konya'ya bereket, bolluk gelecektir Bir kaç zamandır Konyada yeni yeni bir hırsızlık başladı: Elektrik çalmak !, Bazı kimselerin evinin önünden geçen elektrik tellerine bir tel rabtetmek süretile cereyan çal- dıkları yapılan ” tahkikat netice- sinde. anlaşılmıştır. Haydar isminde bir adamın da aymı tarzda elektrik hırsızlığı yaptığı anlaşılmış ve - kendisi verilmiştir. Haydar elektrik — çalacağım diye ayni zamanda hayatını da - tehlikeye tamamile zai elektrik - telini evinin - önündeki kabloya raptet- meğe uğraşan Haydar bir aralık cereyanın tesirile sarsılmağa baş- lamış ve kendisini üzerinide bulun- duğu yüksek bir duvardan aşa- Şıya atmıştır. Mahkeme Hıydın üç ay hapse Geçın Kd cöğiekerik ça hi yapan iki kişi daha yakalan. Şirket elektrik tevı bir kontrol altına almıştır. Yapılan tahkikat neticesinde bazı — mahallelerde muhtarların evlenme parası olarak 10- 15lira gibi gayet fazla bir para istedik- leri anlaşılmıştır. Bütün muhtar- bususta sıkı bir tenbih geçili Evi /lenme-parastolarak — |Tazla ücret talep eden muhtarlar şiddetle tecziye olunacaktır. Konya - Kadınhanı yolunun inşasına — başl metro - genişli şose olacaktır. Yıkılmak tehlike: kemerli köprü tahkim gösteren edilmiştir. Bu yol üzerinde daha bir kaç köprü yapılması düşünülmektedir. Bu şosenin Konyanın iktisadi hayatı üzerinde büyük bir tesiri vardır. Şevval Ruzikasım 120 kadar gideceğimi bir kâgıda yaza- rak hizmetçiye bıraktım. Paltomu giydim... Çocuklara: — Ben kapıdan çıkayım.. Siz gene pencereden — inin. Köşe başında buluşalım.. De Bir şey anaforlamasınlar diye onları birer birer pencereden in- dirdim. En sona kalan Çamur: — Yanıma bir kaç para al da eğlenelim.. Dedi Cüzdanımın idi, cevap verdim: — Sen merak etme... ünyalık dolu * — Dört senedir otomobile bin- memiştim be... — Ben geçen gün bindim.. — Atma be yahu din karde şiyiz.. — Vallahi bindim ulan... Bir kamyon geciyordu, arkasına ta- kıldım.. (Mabadi var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: