11 Mart 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

11 Mart 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

11 Mart 1930 AKŞAMDAN AKŞAMA Gayyâ iri: Şüküfe Nihal. Naşiri: Aı!ışı:'ı'iııığüuupım: aö tume. 76 sahifa. Fiati: 50 kuruş.) Bize evelce “Yıldızlar ve Göl- geler,, “Hazan Ri n sere Hamesi altında iki şür mecmuası 've “Renksiz İstirap, , “Tevekkü. lün Cezası,, sernamesi altında iki bikâye kitabı ihda etmiş olan Şüküfe Nihal Hf., bu sefer de, Rusya'nın en yeni şairlerinden olup geçenlerde pek gençken inti- har eden meşhur “Yesenin,,, yaşa- dığı devirdeki sahte, ruhsuz, ma- hasiz ve sırf kalıptan ibaret yenileş- me temayüllerini ( — alelâcajp fütü- rismleri, ecişbücüş kübismleri, havlama / halindeki — dadaismleri, hezeyankâri sürrealismleri ) yadır- gamiş; basit faniler için hiçbir mana ifade eylemiyen bu erba- bınca dahiyane sanat mektepleri- 'nin aksülamelini meydana getire- rek, özü yeni, fakat şekli. eski girler yazınıştır. Bir manzumesin. le: uısulle söylerimn! i - bilerekten tağını Tinin eskiliği ile, manzumeleri de benzemektedir. Özü kadar şeklinde de samimi ve muvaffakıyetli olan ”- Nâzım Hikmet'i ve birkaç istidatlı genci bu — şaibeden — bittabi — istisna ederek - söyliyorum: son zaman- larda, edebiyât — bostanını, bir takım yenilmez yutulmaz cinsten asırganlar bürüdü idi. Şi'rin hik- meti vücudu sanki — manasının anlaşılmamasında, ve ancak bu suretle “büyük lâf. olmasında imiş gibi, — bülheves zamane şairleri manzumelerini, lâf kalaba- lığına boğuyorlardı. Şiriyetin ilk şartı, — muammaalütlüktu! — İşte, Şüküfe Nihal Hf., bu palavracı: lığın aksülâmeli olarak, bize, saf, temiz, manası (Oh! elhamdülillâh!) anlaşılır. manzümeler - yazmıştır. Bir tanesini dercediyorum. Bozma odanı , divanlar k: sinde Nihal hülyaya dabın y r, Füzüli'ler, Nedim' Gazip kalan ruhuma bir alev & Şi nin 'esenin,,inkilere Değil mi? Oh, hele çok şüki Bu manzumenin manası Hay Allah razı olsun... (Vâ - Na Tefrika numarası: 90 ISKARA MAŞA Hikmet Feridun Dört okka — kocayemiş, — bir parça gelincik, bir de yepyeni maşa ile bir ıskara aldım.. Iskara ile maşayı yatağımın baş ucuna an yana - koydum.. — Aşagıya Kocayemişlerden — enfes im... Çingene içk- sini boş bir konserve kutusuna doldurdum... — Kutuyu — kafama kaldırarak patlayıncıya kadar tim.. Bir anda, tepeden inme bir serhoşluk... Çıplak ayaklarımı tahtalarda sürüyerek ilerledim. Elimle bur- numu sildim ve maşayı kucağıma alarak sızdım. T var 'Bir Buçuk aydır. hep - böyle " Gene böyl Sene böyle gecelerden bir gece.. Yattığım Oodanım penceresinden hafifçe tıkırdadı.. Camın arkasında — Sahife 3 Traş ne demek? Emanetle berber- ler cemiyeti nasıl anlıyor? Berberler kesmek, ti tarife tespit etmi emanete vermi; cemiyeti, traş, saç bir ve tasdik için Emanet encü- meni henüz bir karar vermemiştir. Ancak alâkadar dairenin kanaatına göre Emanet, traş, saç ve hı çehre, - yüz türlü tuvaletleri için bir muvafık görmüyor. Z ihtikâra kalkışılırsa buna mani olacaktır. Meselâ berberler cemi için 10 kuruş etmişti. Berberler bu 10 kuruş traş ücre- tini berberlerin sabun sürerek traş etmekten ibaret telakki ediyor- lar. Emanet, ise traş demek y nız sakalı kazımak demek olmadığı fikrindedir. Emanete göre traştan maksat, sakalı kazıdıktan sonra yüze bir az kolonya ve pudra sürmek ve zülüfleri düzelterek, saçı taramaktan ibarettir. Emanet traş ve tuvalete ait her kelimeyi ayrı ayrı tarif ve ilân edecektir. Seyyahlara teshilât i traş alınacağını - tespit Seyyah otomobilleri hududu serbestçe geçecek Memleketimizi otomobille ziya- ret etmek isteyen seyyahlara karşı rüsumat idaresi müşkülât çıkarıyordu. Her memlekette sey- yahlar huduttan geçerken otomo- bilin gümrük resmini vermezler, Her memleketin idaresi elinde beynemilel Türing klüp ittihadının vsikası bulunan seyyah otomobil lerini serbest bırakır. Ayni usul memleketimizde tatbik edilmedi- ginden şikâyet ediliyordu. | Seyyahin cemiyetinin teşebbüsü | üzerine maliye vekâleti otomobil | seyyahlarına teshilât gösterecek- tir. Bunun için Rüsumat umum "| yoktur. Bilhassa yumurta, zeytin şim- müdürlüği edilmiştir. Komisyon hudutlarımızdan ge- | çen seyyah otomobillerine yapı- | lacak muamele hakkında bir ta- limatname hazırlıyacakttır. Beynelmilel Türig klüpler ittihadi | hükümetimizin gösterdiği bu te; | kilâta / karşı teşekkür telgrafları | göndermişle le bir komisyon teşkil Bu sefer hiç telâş etmedim.. Gi tim pencereyi açtım. Birer birer içeri girdiler.. Evvelâ hiç konuş- madık.. Bir müddet böyle geçti Rakının verdiği cesaretle sordum: — Öldü mü? Camur cevap verdi: — Öldül. Seni almağa geldik Kemal. Artık o da yok... Biz çerge ile | iki güne kadar İzmi Sende gel.. Belki açılırsın.. Gülizarsız çerge vakıa bomboş bir şeydi, lâkin çergenin gürültü- hareketsiz hayatına her halde iyacım vardı. Kafamı uyuştur. mak için bundan başka çare yok.. — Geliyorum.. — © Söre yo Diyerek derhal giyindim. Cüz- danımı yanıma aldım. Hem bu sefer büsbütün gitmeğe karar verdiğim için Cavideye kâğıt filân yazmağa da lüzum görmedim.. Pencereden duvarın üstüne atladık. A; Umizin ucuna basarak - ilerle. Duvarın altında bir gölge duru- | yordu.. Olduğum yerde kakıldım Piyasa durgun Yumurta zeytin patates fiatları düşüyor iatlarının düşmesine rağmen gene sürümü diye kadar görülmemiş bir surette Li Di aa yi murtaların beher sandığı 32 liraya inmiştir. Her sandıkta 1440 adet yümurta vardır. Eskişehir, Afyon malları 38 liradır. Zeytin fiatlerine gelince en iyi mallar 40 kuruştur. En ucuz mallar da 15 kuruşa satılıyor. 15 kuruşa satılan bu zeytinler geçen sene 50 kuruştu. Zeytin yağ fiatleri de düşkündür. En eyi mallar 70 kuruşla 68 kuruş arasında; Patates fiatleri de geçen seneye mazaran ucuzdur. — Adapazarının 'en iyi malları 11 kuruştur. Tica- vet odası piyasa cedvelindeki fiatler şunlardır: Adapazarı başkelle 9 kuruş orta kelle6 , aK Yi battal 10 7 » — başkelle 7 7 » ortakelle 5 - üd Li SS NĞ Bu sene fiatlar geçen ovtaran ucuzdur. Fakat piyasada geçen seneki gibi hararet yoktur. Sigorta tarifeleri yeniden tetkik edilecek Sigorta şirketlerinin hayat si- görta - tarifeleri yeniden tetkik edilecektir. Bu bususta ticaret müdüriyetinde bir komisyon teş- kil edilmiştir. Komisyona sigorta isi Zühtü ticaret müdürü sigorta komiserlerinden Yevmi, Siyast gazete İDAREHANE — Acımusluk- sokağı Telgraf adresli “Akşüm, İetar Telefon : yazı işleri Telefon * idare işleri Gönderilen yazılar sahibine lade edilmez ABONE ÜCRETLERİ Türkiye içim v seneliği 1700 altı aylığı 900, üç aylığı $00 kuruş. Ecnebi 30007 altı )0 kuruştur. memleketler için * Seneliği Gazetemiz. İlânlardan mes'üliyet kabul Şevval: 10 — Kasım: 124 . Çamura: | Ja duranı görüyor mu- .. Dedim, güldü, dikkat edince bu gölgenin bir kadın gölgesi olduğam Tekettiaz | — Ne gülüyorsun kuzum Çamur? — Kemalciğim.. Ben sana bir yalan söyledim.. O Gülizar do- muzu yok muü? Ölmedi hınzır... İşte bBu gölge o. Sen gelesin diye bu yalanı kıvırdık... Gülizar seni aşağıda bekliyor! Bir anda gözümün önüne ayak- kabı, mendil, kravat. kız Mahut, iki çıplak ayak geldi , çergenin sağır ses düşündüm.. Gü- lizarla anlaşmak yıldızlara kurşun sıkmak kadar manasız bir şeyx — Ben gitmeyorum.. Dedim ve bunu o kadar kuvvetle söyle- dim ki fazla israr etmediler.. Bir | hamam kaç gün sonra İzmite gidecekleri için Geculinlk GüRÜlMük.. Dop- | yerde durdu.. Sonra hep birden Para bulunursa Tamir edilmemiş sokak kalmıyacak Cemiyeti belediyenin fırka gru- bu içtimat hakkında sabah arka- daşlarımızın verdikleri haber tas- hihe muhtaçtır. Bu. içtimada bü- tün şehir yollarının tamiri, fener bulunmayan yerlere elektrik ve ya hava gazi lambası konulması kararlaşmıştır. -Ancak yazıldığı gibi bu işlerin yapılabilmesi için tahsisatın verilebilmesi için ema- net fen heyeti bu hususta tetkikat yapacak, bu işler için - sarfedile- cek para bundan sonra tespit edilecektir. Cemiyeti belediye fır- ka grubunun arzusu gibi bütün sokak ve caddelerin tar tahsisat bulunursa tamir edilme- miş sokak ve cadde kalmaya- caktır. Kopenhag kofisolosumuz Kopenhag fahri Konsolosumuz M. Hanses dün Ticaret odasında umumi kâtip Vehbi beyi ziyaret M. Hanses dün Kopen- iştir. Fuzuli için Bir eser türkçeye terceme edilecek Geçen sene vefat eden Ermeni katolik baş papazı Kevork Terzi başyan efendi 25 sene uğraşarak büyük Türk şairi Fuzuli hakkında 4 ciltlik büyük bir eser yazmıştı. Kevork efendi. Fuzuli'nin asrının en büyük şairi ” olduğunu isbat etmiştir. Bu eser ermenice Şarjum gazetesi sahibi gazeteci arkadaş- larımızdan Zamiyan ef. tarafından türkçeye terceme edilecektir. Ese- rin tashihi rülüzade Fuat B. deruhte etmiştir. Şamiyan efen- dinin ricası üzerine maarif vel Cemal Hüsnü B. bu eserin Devlet matbaası - tarafından basılmasını Bursa kaplıcaları Bursa kaplıcalarını ıslah teşekkül —eden şirket yakında faaliyete - başlıyacaktır. Şirketim bu ay sonunda - senelik - içtimar olacaktır. Bu — içtimada — idare heyeti Bursada yapılacak — otel, silanları hakkında umumi ahat verece! heyete İskaram çoban kulubesini begen — Beğendim Maşam, Cavide beni otomobille çoban kulubesine götürdü. Ben gelincik yatağı görünce, sanki ilk dafa görmüşüm gibi az daha hayretten dilimi yuta- caktım.. Şimdi dönüyoruz.. Bir- denbire katırları, ve - toplanmış cadırları ile bize doğru gelen bir. çergeye rastladık.. - Derh: tanıdım ve yüreğim ağzıma geldi Onlarl. Yanımıza yaklaştılar.. Bizimkiler pişkin çocuklarmış vallabi.. Beni tanımamazlıktan — geldiler. İçle- rinde kız Mahmut ta/ vardı, reket beni görmedi. Lâ esnada Gülizar otomobile doğru ilerleyince ben de renk attı. ideye - baktım o da. öyle Zaten gayet yavaş giden otomo- bili durdurduk... Gülizar: — Size bir sepet / kocayemiş | getireyiml. Dedi.. Bir koşu katı- | Kaptan olmak lazım Takma kirpik —modası, uzun etek modası kadar taammüm etti. Hanımlarımız - şimdi bir yere giderlerken, Boyoğlunda bir ber- bere giriyorlar ve istediklerine göre kâh dümdüz, kâh yukarıya doğru kıvrık kâh ok gibi sivri kirpikler takıyorlar ve gidecekleri yere öyle gidiyorlar. Korkarım ki pek az zaman sonra yolda giderken bir kaç dükkâna uğrayıp burunlarımızın şeklini, gözlerimizin rengini dudak- Jarımızın — vaziyetini - değiştirmek kabil olacal Faraza evlisiniz. tam sokağa çıkacaksınız.. Hanımefendi: — Aman bey koş.. Kirpiklerimi yukarıda unuttum.. Diyor.. Siz kan ter içinde yukarı koşup kirpikleri getiriyorsunuz.. Sokağa çıktınız. Vapura yetiş- mek için acele ediyorsunuz. Fakat ftam bu sırada zevceniz olduğu yerde duruyor: — Aman gögsümün lastikleri güsle gidemem ya. Haydi eve im.. Diye tutturuyor.. zevceniz kızmış, hiddetle hizmetciye bagırıyor: — Getir kız şu azı dişlerimi de beyi bir ısırayım... Yahut bir mecliste oturup ko- nuşurken — bir de bakıyorsunuz zevcenizin — kirpiklerinden — birl yavaş yavaş kopiyor İşaretler.. İşmarlar.. Lâkin zev- in farkında değil. Müte- n kendi kirpiklerinin gü zelliğinde bahsedip duruyor.. Bence böyle bir kadını idare etmek, bir transatlantiği idare etmekten daha güç, daha müş- küldür. Ve idare etmek için de kocadan ziyade kaptan olmak lazımdır. Hikmet Feridun Edirnekap! surları merdivenir kirletenler Şehramaneti, bir kaç sene evel 300 lira sarfile Edirnek: rına seyyah ve ziyaretçilerin çika- bilmeleri için bir merdiven yap- mişti. Bu merdivenin yani başında kurulan iki çingene çergesi mer- divenin medhali telvis edip duru- yorlar. Seyyahlar için çirkin bir manzara teşkil eden bu çergiler emanet tarafından kaldırılmıştır. Emanet seyyahların daimi surette gezecekleri yerlerin bilhassa temiz kat edecektir — Şayanı hayretl yanına gil Gülizar beni de Cavideyi de ta- mimamış — görünüyordu.. Bir aş sonra yanımıza döndüğü zaman elinde üstü gelinciklerle / k: bir kocayemişi sepeti, bir ıskara bir maşa vardı.. Cavide ona aş- nalık etti. — Geçen sefer Refik beyle buradan geçerken sizin bir sev giliniz vardı. Ne oldu?. Gülizar bana bakarak cevap bir maşa vereyim.. Diyerek eline dekileri otomobilin içine koydu.. Gülizar bundan sonr; — Eh yollarımız ayrı biz gide- lim.. Dedi, çerğe harekete geldi. Bir az sonra biz son vitesle şe- hire gürültüye kalabalıga poğru gidiyorduk, onlarda katırları ile dört nala dağa sessizliğe tenhalığa doğru yollandıl; — Son —

Bu sayıdan diğer sayfalar: