15 Kasım 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

15 Kasım 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

15 Teşrinisani 1931 Buğday fiati Anadoludan çok buğday geliyor Köylü kış gelmeden malı sevketmek istiyor Dünya buğday piyasasında hafif bir yükseliş başladığını yazmıştık. Bu yükseliş Türkiye piyasasında da hissedilmektedir. Fakat Ana- doludan fazla mal geldiği için fiatler çok farketmiyor. Fazla mal (gönderilmesinin sebebi köylünün, yollar kapan- mazdan evel malını sevketmek istemesidir. Bu yüzden buğday nakliyatı artmıştır. Anadoludan Haydarpaşa istasyonuna vasati olarak günde 70 vagon buğday gelmektedir. Şehircilik mütehassısı Izmir ve Bergamaya gidiyor izmirden bildiriliyor : Profesör M. Yansenin şehrimize geleceği | haber alınmıştır. Profesör Yansen şehrimizde bir kaç gün kalarak tetkikat yapacak, aynı zamanda Bergama harabe- lerini ziyaret ettikten sonra Istanbula gidecektir. İzmirin imarı hakkındaki tetkikinden o sonra fikirleri sorulacaktır. Türk enfiyesi İzmirde bir enfiye fabrikası açılacak Tütün inhisar idaresi İzmirde bir enfiye fabrikası açmağa karar vermiştir. Bu fabrikada yapılacak Türk enfiyelerinin Fransız enfi- yeleri derecesinde bir mükemme- diyete malik olmasına dikkat edilecektir. Bunun için Fransız enfiyeciliğinin tetkikine başlanıl- mıştır. Yakında İzmir başmüdürlüğüne enfiye makineleri gelecek ve bu makinelerle tütün tozlarından enfiye imal edilerek piyasada satılacaktır. Tütünlerimiz Son günlerde fazla miktarda tütün alındı Tütün inhisar idaresi tütün satın almağa devam etmektedir. Alâka- darlar, Çeşme, Urla, Gâvurköy, mıntakası, Ödemiş ve Manisa havalisinde hayli tütün mübayaa edildiğini söylemektedirler. Mübayaa edilen iötün miktarı hakkında her 10 günde bir tütün inhisar umum müdürlüğüne ra- porla malümat verilmektedir. Son günlerde alınan tütünlerin mühim bir miktara baliğ olduğu tahmin edilmektedir. Panama kanalı henüz açılmadı Londra 13 (Hususi) — Nevyork- tan bildirildiğine göre Panama kanalı henüz açılmamıştır. Son günlerde yağan tufanâsâ yağmur- lar kanalın kapaklarını bozmuştur. Kanalda nakliyat durmuştur. Kanalın Atlantik tarafında 17 ve 'diğer tarafında 12 vapur içeride kak mıştır. Dürrüşehvar hanımın nişanlanması Maten gazetesine göre sakit halife Apdülmecit efendinin kızı Dürrüşehvar hanımın Haydarabat nizamının büyük oğlu ve veliahtı Âzam Cahile nişan merasimi pek yakında Nis şehrinde, düğün- leri kış esnasında, Hindistanda kâin Haydarabat şehrinde yapıla- caktır. ME Lü m Ehli hayvan sergisi Yukarıda Adanadaki sergide birinci gelen Zeki efendinin arap atı, ortada ikinci gelen Tahsin beyin kısrağı, aşağıda birinci gelen Hulüsi efendinin Halep ırakına mensup boğası. Yukarıda bi:inci gelen All beyin anglo arap tayı, aşağıda Omer efendinin birinci gelen tayı. Sergi hakkında Adana muhabirimizin mektubu sekizinci sahifemizdedir.) Gümrük resmi Avusturya türk eşyalarından ne kadar gümrük alıyor? Viyana konsolosluğundan tica- ret odasına gelen bir raporda Türkiyeden Avusturyaya ithal edi- len başlıca emtiadan elyevm alın- makta olan gümrük resmi hakkın- da şu malümat verilmiştir. Kuru incirlerin beher yüz kilosu için beş kiloluk ambalâj deru- nunda olanlardan 16 altın kzon, beş kilodan fazla olan ambalâj- ların yüz ; kilosundan 8 altun kron, hurda incirlerin yüz kılosun- dan 2 altun kron, safi zeytin yağ- larının yüz kilosundan 4, diğer cinslerinden beş altın kron, afyon- ların beher yüz kilosundan 20 altın kron alınmaktadır. Palamut hulâsası, keçi kılı, meyan kökü gümrük resminden muaftır. Kabuklu bademin yüz kilosun- dan 8 altın kron, kabuksuz bademden 15 altın kron, kabuklu cevizden 2, kabuksuz cevizden 8 altın kron alınmaktadır. Haşhaş tohumunun beher yüz kilosundan 10 altın kron, defne ağacı tezyi- nat için olursa beş altın kron alınmaktadır. Akşam Sabife 5 mmm, | o AKŞAM ın tefrikası: No 35 GÜNÜN HABERLERİ Içki yasağı Amerikada yaş ve kuru mücadelesi Gazeteler masrafa nihayet verilmesini istiyor Vev York 13 (Hususi) — Ame- rikada içği yasağı etrafında yeni- den hararetli münakaşalar başla- mıştır. Gelecek reisi çumhur inti- habında bu meselenin başlıca rolü oynıyacağı anlaşılıyor. Son zamanlarda bir çok mühim kaçakçılık vakaları görülmüştür. Şehirlerde bir çok kimseler ispir- tolu içki taşırken yakalanmışlar- dır. Bu arada reisicumhur M. Hoover'in kayın biraderi de bir kaç şişe viski ile yakalanmıştır. Bir kısım gazeteler içki yasa- ğının bükümet hazinesine verdiği zararlardan bahsetmekte ve yasağı muhafaza için milyarlar sarfına bir nihayet verilmesini istemek- tedir. Bir alman müessesesi krom almak istiyor Bir Alman müessesesi Berlin Türk ticaret odasına müracaat ederek, Türkiyeden krom madeni satın alacağını bildirmiştir. Berlin odası keyfiyeti madenciler birliğine bildirmiştir. | Alman müessesesi şimdilik ayda 1000 ton krom madeni alacaktır. Pariste işsizlik 80 bin kişi kâmilen, 500 bin kişi kısmen işsiz Paris 13 (Hususi) — Paris me- buslarından ellisi yerli ameleyi himaye için bir kanun Jâyibası hazırlamıştır. Bu münasebetle cereyan eden müzakeratta Pariste 80,000 kişi- nin kâmilen işsiz olduğu ve kıs- men işsiz bulunan yani haftanın bazı günleri çalışan ve bazı gün- lerinde çalışmıyan amelenin mik- tarı 500,000 ilâ 600,000 kişi olduğu anlaşılmıştır. Işsiz ameleden 25,000 kişi altı aydanberi işsiz bulunuyor. Nasıl çalışacak? Izmir belediye reisi mesai programını anlatıyor Izmir 14 — Yeni Izmir belediye reisi nasıl çalışacağı hakkında gazetelere şu beyanatta bulun- muştur: — Bugün vazifeye başladım, Sabahleyin .saat yedide evimden bıktım, sekizde belediyede bulu- nuyordum. Mesai saati dokuzda başlar. Saat dokuzda belediye devairini gezdim, bazı kimseleri vazifeleri başında bulamadm. Bütün dairelere bir tamim göndererek memurların hergün mesai saatı zamanında vazifeleri başında bu- lunmalarını bildirdim. Saat birde Belediye daimi encümeni ile müntehip encümeni birlikte osaat onyediye kadar bilâfasıla müzakerede bulunmuştur. On gün zarfında şehrin yapıla- cak işlerini ve saireyi tetkik edeceğim, ondan sonra bu işler üzerinde meşgul olacağım. Rusya eski antika altınları satıyor Londra 13 (Hususi) — Sovyet hükümetine âit bir çok antika altın eşya Londrada müzayedeye cıkarılmıştır.ğ Bu eşya Petresburg- daki Ermitaj sarayına aittir. Satılan eşyanın arasında nevlidof koleksiyonu bu cenubi Rusyadaki hafriyat esnasında meydana çıka- rılan bir çok altın avani ve eski Yunan ve Girit devirlerine ait altın zincirler vardır. —. 15 Teşrinisanı 1931 KIVIRCIK PAŞA | Büyük Milli Roman Perdeyi siper ederek — Kerbelâda mı idik, nerede idik ? diyordu. Üçüncü, dördüncü kadeh der- ken paşa büsbütün kendine gel- mişti. Şehri efendiye lâf söylet- meğe meydan vermiyor : — Konağın da, konaktakilerin de alayının anasını satayım. Bizim korkumuz tereslik, enayilik, her- gelelik ! diye atıp tutuyordu. Sonbaharın ılık, tatlı bir ak- şamı idi. Içkiden, sigara dumanından, sıcaktan odada bunalıyorlardı. Şehri efendi: — Kasımdan sonra kırk gün pastırma 'yazı vardır, sözünde ayni hikmet yokmu? diyerek pencereyi açtı. Karşıki evin fonoğrafı gene harekete gelmiş, (ehli aşkın..) şarkısını çalmağa koyulmuştu. Paşa: — Bizim köftehor, udu eline alınca bunu nasıl çalar, dinleyenide nasıl çıldırtır? Diye coşmuştu. Derhal aşkına birer tane atıldı. Esirci kör Ibrahimin evinde, ilk udu eline aldığı gün, hatırma gelmişti. — Bu şarkıyı (çalarken Çeşmicellâda meftun olmuş, bütün muhakeme ve müvazenesi ogün çıgrığından çıkmıştı. Sonra, Tahir Mollanın evindeki manzaralar (Ogözünün (önünde dalgalanıyordu. Başta gül pembe, penbe tarak; vücut penbe, yanaklar pembe, mızrabın kordelesi penbe; elbise pembe, iç çamaşırlar pembe, ter- likler penbe; yatak örtüsü penbe, perdeler pembe, yer geçesi penbe, tavanda asılı lambanın abajoru pembe, odanın tavanı dıvarları pembe; herşey pembe... Ya o Yakomi nin zurnası fono- ğrafa konar konmaz, Seher hanım da eline tefi alır almaz Çiftetelliye kalkış Her bir azası ayrı ayrı oynıya oynıya, omuzlar titreye titreye, gerdan kıra kıra raks- ediş. Ya bütün o işveler, cilveler... Paşa kendinden geçmiş, üksü- rüğü, aksırığı tutmuştu. Nefes ala- bilmek için başını pencereden uzattı, Kafasını dışarı çıkarır çıkarmaz kiminle karşılaşsa beğenirsinz ? Tam o dakikada Çeşmicellât geçmiyor mu? Giyinmiş kuşanmış, takmış takıştırmış, süslenmiş püslenmiş, arkasında Seher, hanım, kırıla kırıla karşı kaldırımdan geliyor. Paşa derhal başını içeri çek- mekle beraber Şehriye de işaret etti. Perdeyi siper ederek gözet- lemeğe başladılar. Çeşmicellât, konağı aşağıden yukarı iki kerre sözdükten sonra yürüyüp gitti. Müellifi: Sermet Muhtar güzlemiye başladılar Paşanın da aklı başından gitti. Çeşmicellât köşeyi dönünceye kadar odada ses seda çıkmadı. Ikisi de mütemadiyen soluk alıp durdular. Şehride belki paşadan ziyade bet, beniz uçmuştu. İkisi de yerlerinden kıpırdamı- yorlar, gözlerini kapayarak öne, arkaya sallanıyorlardı. Neden sonra süküti paşa boz- du. Âmalar gibi elile rakı kade- hini arıyor, bulamıyordu. Nihayet dayanamadı; şişeyi ağzına dikti, lâk lâk içti. Artık buna canmı dayanırdı? Tahammülü kalmamış, her zaman dediği gibi biçak kemiğe dayan- mıştı. Bir üksürük buhranından sonra mutat ahtini etmişti: — Bir dakika durursem anam avretim olsun! Şehri efendi vaziyete agâhtı. Akıl hocası değil mi ya; hiç im- dada yetişmez mi? — Yarım saatçik olsun bir zi- yaret lâzimei madelet ve vecibei insaniyettir, velinimet! Dedi. Ziyaret hususu âlâ, münasip, diriğ edilmesin. Ya sokağa çıkmak meselesil... Çünki paşa soyunmuş geceliğini giymiş, esbaplarını haremde bı- rakmıştı. Konaktan nasıl çıkabi- lecekti? Şehri efendi onu da düşünmüştü. — Hakipayinizin sevbi hakirini bir müddetçik olsun telebbüs buyorursunuz. Bahçenin arka kapı- sından hufyeten çıkarız; kimse- cikler doymaz. Şimdi, misafirler var bahanesile içeriye teşrif buyu- rulur, ihavan kadimleri Atai beyin vurudu münasebetile enfiye kutu- su, Sunullah bey buyurdular diye (Bestivisal) oyunu verakası taleb edilir; şek ve şüpheye mahal verilmeden Dübara kapıları elde edilir, (o efendimizi de nisfülleyle aramazlar! diyordu. Paşa: Artık o dayanamıyacağim , bağlasalar duramıyacağım. İsterse kıyamet kopsun? Koş, esvapla- rını getir | Kumandasını verdi. Şehri efendi, arkasındaki re- dingotundan başka teklifli yerlere gidildiği zaman giyeceği istanbu- lini oibtiyat olarak sandığında bulundururdu. Emrin saniyesinde yerinden fır- ladı, iki dakika geçmeden elbiseyi getirdi. (Devam edecek) Irlanda tütüre inhisar koydu Ticaret odasına gelen bir ma- lümata göre İrlanda diyet mec- lisi tütün ticaret ve imalâtını inhisar altına alan bir kanunu tastik etmiştir. Bu kanun 1932 sene- sinden itibaren tatbik edilecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: