27 Ocak 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

27 Ocak 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

27 Kânunusani 1937 /2 Yıldızlar nasıl yetişirler ? Bir artiste göre insanın güzelleşmesi için enemin yol rakıs imiş Berlin 10 (Hususi) — Bir çok filim heveskârları mütemadiyen sorarlar, araştırırlar: İnsan bir filim yıldızı olmak için hanşi yoldan ilerlemelidir. Kestirme bir cevap vermenin en güç olduğu suallerden birisi de budur. Çünkü bugünkü filim yıl- dızlarının tetkik ederek her biri- sinin başka bir yoldan filme gel- digini, ve şöhret kazandığını görürüz. Öyle ki: temamen aynı suretle ve aynı yoldan filme geçen artistler pek azdır. Kimisi ocambazlıktan, kimisi kovboyluktan, bir başkası mağaza satıcılığından filme geçmiş, be- cerebildikleri için meşhur olmuş- lardır. Marianne (o Winkelsterı'in de birdenbire Berlin ve Almanya hududunu aşan bir şöhret kazanması böyle olmuştur. Bu genç ve güzel kız, aslen bir dans kızıdır. Dansı çok sever, büyük bir zevkle dans- eder, ve raksıda büyük bir zevk ile seyredilir. Onun bu sanati kendisini esasen iyi tanıttırmıştı. Lâkin asıl büyük şöhret başka bir yoldan geldi. Bir gün, meşhur sahne vazii Erik Carell, eski bir eser olan “Weisren Rössl,, adındaki parçayı yeniden işliyerek sahneye koy- mağa karar verdi. Esere yeni zevk vermek için rolleri tamamen yeniden işliyordu. Bir dans kızına lüzum hissetti. oOBu kız hem iyi bir rakkase hem'de aktris ol- mak zaruretinde idi. Eserine çok büyük ehemmiyet veren Erih Carell, Almanyanın en yüksek dansözüne müracaat etti. Lâkin bu genç kız kendini tamamen rakıs sanatına hasretmiş daima daha yükselmek için çalışıyordu. Bir danslı çalgılı sahne eserinde oynamayı gayesine muvafık bul- madı, teklifi bütün parlaklığına rağmen kabul etmedi. Şimdi ken- disi Berlinden uzak bir şehirde, sanatını ilerletmekle meşgul ve kendinden bir gün bütün dünyaya bahsettirilecek kiymetli bir san- atkârdır. Alman yıldızı Marianne Winkelstern Onu temin edemeyince, Erih Carell, Berlin sahnelerinde sevil- miş olan genç güzel Marianne Winkelstern'i bu iş için seçti. Ve oda bu danskızı, rolünde o kadar muvaffak oldu ki, bütün Berlin onu sibrine ve cazibesine yakalandı. Artık şöbreti bir hamlede yük- selmişti. Bütün bir sene bilâfasıla oynadığı bu rol onu herkese tanıtmıştı. Ondan sonra filim sanayii bu genç kızla alâkadar olmaya baş- ladı, Bir çok filimlerde oynatıldı. Richard Panber ile çevirdiği “Büyük varyete,, filminin Istan- bulda da gösterildiğini haber aldım. Aaafa şirketi hesabına çevir- Polisin sesli filimden istifadesi e Zal ama) ZİL Sesli filmden yalnız sinema değil, polis te istifade ediyor. Yapılan tankikalta mücrimler ekseriya itirafta bulundukları halde sonru ifadelerini tevil ediyorlar, yahut tazyik alında söylediklerini ileri sürüyorlar. Buna meydan vermemek için Amerikada mücrirlerin ifadeleri sesli filme alınıyor. Mücrim sonra tevile imkân bulamıyor. Resmimizde bir polis dairesinde sesli film almağa mahsus mahallin sesi kontrol dairesi görülüyor. miş olduğu “Kalbim aşka hasret, filminden daba evvel akşam okuyucularına, bu sahife- lerde bahsetmiştim. Her akşam sahneye çıkan, filimde oynayan bu genç yıldız, sinema (yıldızlarının içinde en meşgul olanıdır, çünkü asıl mes- leki dans olduğundan, sanatı kaybetmemek için muntazaman ve mütemadiyen idman yapmağa mecburdur. Bir gün kendisine sormuştum “Bu kadar çalışma, © didinme arasında bütün güzelliğinizi ve taravetinizi nasıl: muhafaza edi- yorsunuz,,. Bana gülerek, o çok sevimli tebessümile dedi ki: — Hakkınız var. Hemen her akşam sahnedeyim. Geceleyin on bir buçuktan evvel yatabildiğim yoktur. Sabahleyin ise, daha saat 7 buçuktan itibaren manalı manasız telefonlar beni işgal etmeye baş- lar. O kadar ki, artık uyumak kabil olmaz. Yani güzelliğin ve taravetin mühim şartlarından biri telâkki edilen rahat uyku, bana nasip değildir. Fakat benim güzellik reçetem bambaşkadır. Onun sırrı “çalış- mak, tır. Sanat hayatım; dans- tan aldığım zevk, benim aynı zamanda gençlik ve güzellik ek- sirimdir. Vücudum için kullandı- ğŞım yegâma vasıta - danslardan sonra bir parça masajdır. Yalınız tatillerde bir parça istirahat edip kendimi toplıya- biliyorum. Filimden, bürriyetim- den elimden geldiği kadar istifa ederim. Dağlara çıkarım, yalçın kayalara tırmanırım, bunun için Alplere giderim.. Denizde yüzerim. Her türlü su sporunu yaparım; Baş aşağı dalarım, dalgalar üze- rinde seken tahta ile motorbot- ların peşine takılırım. Bunlar benim hayatımı tazeler. Sahife 7 Berlin mektupları Berlinde zügürtlük, bir i nevi spor halini aldı! Lira, kuruş değil metelik hesabile satılan mallara müşteri var “uk Berlinden bir manzara: Rayhştag binası Berlin 20 (Hususi) — Fiatlerde tenzilât!.. Berlinin artık günlük meşgales: bu.. Bir yandan fiat- lerde tenzilât, diğer yandan para sarfetmekte tasarruf.. İster iste- mez tasarruf, çünkü kimsede para yok.. Parasızlık bahsi ün modası. Kimle, nerede görüşseniz size parasızlıktan bahseder. Parasızlık bir nevi spor oldu. Devlet aylıkları kabil olduğu kadar kesiyor. Şimdiye kadar bir iki defa aylıklar yüzde 10-15 kesildi .. o Şirketler de ayni suretle memur ve amelelerin aylıklarını kesiyor. Bir çoklarının aldığı para, ancak kutü lâyemut yaşamasını temin edebiliyor. Şimdi bir de bir çok müesse- selerin ilgası başladı. Mutlaka hayati ehemmiyeti haiz olmıyan daireler ilga ediliyor ve bir çok insan yeniden işsiz kalıyor. Bütün vaziyetin fecaatine rağmen halkın | metanet ve disiplininin kaybolması şayanı hayrettir. Herkesin istik- bale ümidi sağlamdır. Halk bir şeyler alarak kendile- | rini kurtaracağına emindir. Bu emniyeti, Reisi Cumhur Hinden- burg sene başında söylediği nut- kunda bu cümle ile ifade etmiştir: “Allah bizi şimdiye kadar çok daha karanlık ve ağır günlerde terketmemiş ve kurtarmıştır. Yal- nız siz kendinize ne vatanın istik- baline emuiyet ve imandadan bir an ayrılmayınız!,, Fakat parasızlık yüzünden öyle het bir vâziyet husule geldi ki, herkes herşeyin daima daha ucu- zunu arıyor, daima daha ucuz olsun diye, masaların örtüsüz ve havlusuz lokantalara gidiliyor, daha ucuz satan yerler aranıyor. O kadar ki, nerdeyse daha olsun diye cemiyetlere giderken en eski ve en yırtık elbiseler giyilmeğe başlanacak. oUcuzunu aramak bu derece moda oldu. Bu modaya tebean her şey de ucuzlayor. Sene başından sonra bütün eşya pazarları ve mağaza- lar bermutat tenzilâtla elden çıkma “satışlarına başladılar. Bu- ralardaki Oucuzluğun derecesine şaşarsınız. Artık eşyaların fiyat- larında vahidi kıyasi lira, kuruş değil, metelik.. Ancak metelik esasile satılan mallar müşteri var. Açıkca görülüyorki (| Berlin meteliğe kurşun atıyor.,, Köprünün Galata ciheti Akşamları tramvaylar burada neden sıralanıyor? Köprünün Galata cihetinde akşamları ekseriya tramvaylar sıra- lanıyor. Bazan birbiri arka sıra sekiz on tramvay diziliyor, burada epeyce müddet bekliyorlar. bunlar Buna sebep bu noktanın fazla kalabalık olması ve seyrüsefer memurlarinın köprüyü geçince mevcut bekleme yerinde yalnız bir tramvayın durmasına müsaade etmesidir, Son zamanlarda akşamları dakika bir çeyrek beklemeğe mecbur oluyor. için seyrüsefer merkezi bir çare hemen her tramvay arabası burada on Bu mahzurun izalesi bulmalıdır, Bilhassa kış günleri halkın burada vakit kaybetmesi doğru değildir. Resmimizde, bin- nisbe tenha bir zamanda burada sıralanan tramvaylar görülüyor. j

Bu sayıdan diğer sayfalar: