13 Mayıs 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

13 Mayıs 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

13 Mayıs 1932 Akşam GÜNÜN HABERLERİ Yeni şeker fabrikası | | Sıvasta mı, | Eskişehirde mi? | Bir kısım ziraatçiler Sıvası tercih ediyorlar Hükümetin Sovyet Rusyadan alacak makinelerle, Eskişehir veya Sivasta bir şeker fabrikası âça- cağından bahsetmiştik. Bu mesele etrafında, pancar ziraatile alâkadar kimseler nezdinde tahkikat yap- tık, alâkadarlar umumiyet itibarile Sıvas mıntakasının pancar ziraatine daha elverişli olduğunu söylemek- tedirler. Vaktile, Türkiyenin hangi mıntakaları pancar ziraatine mü- sait olacağı hakkında ziraatçılar arasında bir münakaşa olmuştu. Başta Nesip bey olduğu halde bir çok ziraatçiler, Sıvas mınta- kasının pancar ziraatine daha müsait olduğuna karar7vermişler- dir. Vaktile Nesip beyle beraber bu meseleleri. tekik eden kim- yager Nuriddin 'Münşi bey Sıvas mıntakası hakkındaki fikirlerini şu suretle izah etmektedir. — Pancar daha ziyade soğuk iklimlerde yetişir. Aynı zamanda Sivasta su boldur. Suyun bolluğu pancar zeriyatında çok mühimdir. Fikrime kalırsa, yeni şeker fabri- kasını, Sivas gibi pancar ziraati- ne en müsait olan bir mantıkada kurmak icap eder. İran üzümleri Iranlılar kusurları izaleye çalışıyorlar Bu sene, Iran üzumleri, Türk üzümlerine karşı yeni bir rakip olarak ortaya çıkmıştır. Yalnız Iran üzümleri, ambalajları fena olduğu için, pek rağbet görme- mektedir. Aynı zamanda üzümler çöplü ve temiz değildir. Bazı Alman firmalari, Iran üzümlerinin daha nefis ve temiz bir halde Avrupa piyasalarına satılmasile alâkadar olmuşlardır. Berlin türk ticaret mümessille- rinin verdiği malümata göre Al- manlar, İran üzümlerinin kutulara iyi. yerleştirilmesi, . temizlenmesi için, İrana makinalar göndermek- tedirler. Aynı zamanda İran üzüm tacir- leri ambalâj işleri için Almanya- dan Irana mütehassıslar ocelp etmektedir. Tasarruf Ingiliz bütçesi yeniden indirilecek mi? Londra 12 (A.A.) — Londra siyasi mahafili, dün M. Neville Chamberlaın'ın masarifin yeniden tenkis edileceğine dair yapmış olduğu telmih hakkında müna- kaşalarda bulunmaktadır. Bir çok muhafazakârlar, maliye nazırının nutkunu, yeni tasarruflar icrasını isteyen avam kamarasın- daki hükümet taraftarlarının mu- sirrane taleplerine bir cevap teşkil etmekte olduğu mutaleasındadırlar. Diğer taraftan milli birlik ka- binesinin Lausanne ve Ottawa müzakerelerinden evvel yeni ta- Alman kabinesi Kabinenin vaziyeti tehlikeli şekil alıyor Berlin 11 — Alman başvekili Rayıştağ meclisinde vuku bulan tenkitlere cevaben uzun bir nutuk irat etmiştir. Başvekil terki teslihat müzakeresinin yavaşça ilerlediğini, borçlar meselesine gelince, bunun ilgası fikri umumileşmeğe başla- dığını söylemiştir. Baş vekilin nutku iyi tesir yap- mıştır. Mamafih dahiliye nazırı ceneral Groener ile fırkaların arasındaki ihtilâf arttığından kabi- nenin mevkii nazik bir şekil al- mıştır. Sağ cenah bu zatın çekil- mesini istiyor. Sosyal demokrat- larda ceneraldan memnun görün- miyorlar. M. Doumer Dün cenazesi merasimle defnedildi Paris, 12 (A.A.) — M. Dow- merin cenaze merasimi büyük bir kalabalık huzurile icra edilmiştir. Saat 7,30 da M. Lerun ile M. Tardisu ve hükümet erkânı başlıca devletler hükümdar ve prenslerile mümessilleri (o Elysee © sarayına gelerek Madam Doumere taziyet- lerini beyan etmişlerdir. Bundan sonra alay teşekkül etmiş ve önde bir çok çelenkleri hamil bulunan arabalar olduğu halde Notrdama teveccüh etmiştir. Maresal Franchet Desperey mu- harrirlerden Dorgeles ve müte- vefanın şahsi dostları cenaze ara- basının kordonlarını tutuyorlardı. Cenaze arabasının arkasından aile erkânını hâmil bulunan araba geliyor ve onları takiben şu zevat bulunuyordu : M. Lebrun, Balçika kralı, prens de Galles, Duc d'Aoste, Yugos- lavya prenslerinden prens Paul, Annnam imparatoru, Hindenburgu temsil eden M. Fon Hosch, Isveç Norveç mümessillerile Romanya kralı Karolun mümessilleri, Lehis- tan, Mısir, Danimarka, Çin, Çe- koslovakya, Felemenk mümessil- leri, OoRus Oimparator ailesini temsil eden Granduç Dimitri, M. Makdonald'ın. oğlu, bütün sefa- retler mümessiller bilhassa Yuna- nistan, Ispanya, “Bulgaristan elçi- leri, Amerikan muharipler, ayan meclisi ikinci reisi, mebusan mec- isi reisi, M. Tardieu ve hükümet erkânı. Alay, Champs Elyseesyi takip etmiş ve Duc de Rivoli'den -geç- miştir. Halk, heyecanlı bir süküt içinde idi. Saat 9/30 alay da Netredam'a vasıl olmuştur. Bari panayırı Bu seneki sergi için de hazırlık başladı Italyada Bari şehrinde her sene açılan şark panayırına bu sene de iştirak edeceğiz. Ticaret odası ile ihracat ofisinde buna dair hazır- lıklara başlanmıştır. Tardiunün istifası Fransada muvakkat kabine Asıl kabinenin nasıl teşkil edileceği belli değil Paris 12 — M. Tardicu yeni bir kabine teşkili hususunda ısrar ettiğinden bu günlerde yeni kabi- ne teşekkül edecektir. Radikallar, 1 Hazirana kadar eski meclise hakim olduğundan bu meclisin ekseriyetine mensup . muvakkat bir kabine (teşkilini istiyorlar. Asıl kabine yeni meclis toplan- dıktan sonra teşekkül edecektir. Bu kabinenin başında radikal sosyalist fırkası erkânından biri bulunacaktır. Sosyalistler henüz hükümete girmek hakkında bir karar vermemişlerdir. Bu günler umumi meclisleri toplanarak bunu müzakere edecektir. Sosyalistler kabineye girerlerse askeri kredilerin altı mılyar indi- rilmesini, işsizliğe karşı sıgortanın hemen tatbikini, şimendifer tari- felerinin o arttırılmamasını isteye- ceklerdir. Bu sebeble radikallerle, diğer sol cenah fırkalarile anlaşmaları ihtimali daha kuvvetlidir. Trabzonda ilk sesli sinema Trabzon 11 (Hususi) — Trab- zonda ilk sesli sinema yıldız bahçe- sinde bu gece açılıyor. Makine- nin provası muvaffakıyetle yapıldı. Halk arasında sesli sinema hak- kında umumi bir alâka vardır. Halılara mahreç Otomobiller için bir nümune yapılacak Anvers ticaret (o mümessilimiz Faik bey, Türk halılarına mah- raç bulmak için, Avrupa ve Ame- rikadaki müesseseler (nezdinde bazı teşebbüsatta bulunmuştur. Bu hususta alâkadar daireler- den birine gelen bir raporda, Türk halılarının otomobillerde ayak basılan yerde kullanılması teklif edilmektedir. Otemobillerde, ayak konulan yerde, ekseriya kauçuk, veya başka mensucat parçaları kulla- nılmaktadır. Türk halı tezkâblarının, otomo- biller için bir kaç nümune yaparak Anvers ticaret mümessiline ğön- dermeleri lâzımdır. Mümessilimiz Faik opey, bu numunelere istinaden otomobil fabrikalarıyle temasta < buluna- caktır. Cüzamlılar Ispanyada bir ia bir hastanede isyan çıkardılar Almeria, 12 ( A.A.) — Ispan- yada bir takım cüzamlıların tedavi edilmekte olduğu Almeria hasta- nelerinden birinde bir isyan vukua gelmiştir. Cüzamlılar, iskân edil- dikleri mahallerin fena olduğunu protesto etmek maksadile kendi- lerine verilmiş olan gıdaları ve mobilyelerinden bir kısmını mü- essesenin avlusuna atmışlardır. Cüzamlılar, bu işi yaptıktan sonra avluya çıkmışlar ve kendi- lerine tahsis edilmiş olan binalara avdet etmekten imtina eylemiş- AKŞAM'ın tefrikası: No: 109 Sahife 5,1 e. Mayıs 1932 2. ZINDAN HATIRALAR Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar | Muharriri : Birde bizde meşrutiyeti temin edecek kuvveti (o görseniz bile ekalliyette okalan milletlerinizin Türkler içinde kaybolup gidece- ğini nazarı teemmüle alıyorsunuz da milliyet ve lisanınızın muha- faza olunacağına kanaatı kâmile hasıl etmeden o meşrutiyeti ka- bul etmiyorsunuz!... Ermeni mebuslar sessiz dinle- yorlardı, içlerinden bir kaçı acele acele not tutuyordu, salonda anbean artan bir asabiyet kokusu hissediliyordu.. Ve Nazım bey sesini daha iyi işittirmek ister gibi yavaş yavaş yükseltiyor, nutkunu çok güzel idare ediyordu: — Türkler ki hükümetin meşru sahibidirler, en kuvvetli zamanla- rında bile gasbetmedikleri bir hakkı yarın ermeni vatandaşlarının da yardımları ile temin edeceği yeni bir idare devrinde mi gas- bedecekler.. Daha açık söyleye- yim mi? Etrafına bakıyordu, kimsede ses yok, bir lâhza sustu, belli idi ki oda sinirleniyordu, fakat bütün söyliyeceklerini, söylemek istedik- lerini bitirmeden susmamak azmin- de olduğu her halinden anlaşıl- dığından, kim bilir, belki de bu sebepten reis Prens Sabahaddin bey de sözünü kesmiyordu. — Türklerde istibdat idaresin- den kurtulmak için hiç bir eseri hayat görülmiyor, deniyor. Ben, bunun aksini iddia ederim. Hariçte idarei hazıra aleyhindeki faaliyet- ler, neşriyat ve saire, menfalar- daki abrarın kesreti, aile ve vatan mehcuriyetini ve her türlü sefaleti göze aldırarak diyarı ecnebiyeye çekilmemiz, ve bugünkü kongre- miz o eseri hayatı göstermek için parlak bir delil değil midir? Bu,da doğrudandoğruya Ermeni mebuslara bir taştı, fakat onlar ses o çıkarmadılar, Nazım bey söyliyordu: — Mektebi tıbbiyeye girdiği- miz zaman sınıfımız (140) kişiden ibaretti. Bu sınıf yalnız (40) bu kadar doktor çıkarabildi. Bakisinin çoğu (menfalara veya ademe gönderildi. Bir takımı da diyarı ecnebiyeye ilticaya mecbur kaldı.. Bizim en büyük kabahatimiz o eseri hayattan hakkile istifade yolunu ( bilmemekliğimiz, daha doğrusu edilen fedakârlıkları ce- saretle mezçederek (mahallinde sarf edememekliğimizdir. Nazım bey nihayet sözünü şöyle bitirdi: — Bence ermeni vatandaşları- mızla el ele çalışmamız lâzımdır. Yabancı gördüğüm ve hayırhah- lığına asla itimat edemediğim Av- rupa müdahalesinden içtinap ile yalnız Osmanlı namı altında bütün vatandaşlarımın desti muavenet- lerini istemekle iktifa ediyorum... Bence matlüp olan yalnız istibdadı yıkmak değil, ebedi saadetimizi temine en güzel kefil olan itimat ve uhuvveti mütekabileyi temin etmektir. Nazım bey yerine oturur otur- * İl doğru değildir... Biz kanaati vi daniyemizi, değil ermeni vat: daşlarımızın temini teveccühün! hiç, hiç bir şeye feda edemeyi Binaenaleyh bu mütalâanızı pri testo ederim! İ Nazım bey, yerinden doğ 9 ve cevap verdi: — Hayır efendim, ermeni v: daşlarımızın temini ittihadı sadını o mesleğe sulük esb dan biri olmak üzere gösteriy rum, yoksa yegâne) sebej olar: di 0 Prens Sabahaddin bey, Ni beyin sözlerini | işitmemiş Ahmet Rıza beye döndü ve: — Söz sizindir, Ahmet bey, dedi. Ahmet Rıza bey — Beyi İ deki ihtilâfın izalesi arzu buyur luyorsa bu baptaki mutalâatı â zanemi beyan ederim. Yani ihtil mebhusta bir kelime, veya | sui tefehhüm mevcut ise ve bun mübeddeli itilâf olması ciheti ti vip buyuruluyorsa.... p: Prens sabahaddn bey — Gi miş ve ekseriyeti âra ile kak edilmiş bir maddeyi mevkiiba ve karara koymağa salâhiyet yoktu Rıza bey!| 3 Ahmet Rıza bey: — Bu ba taki ademi salâhiyeti ve ken böyle bir talepte haklı olm. mı pek iyi biliyorum. Ancak tekrar ediyorum : Itilâf arzu yuruluyorsa?... . Prens Sabahaddin beyin bi deri Lütfullah bey asabi tavurla : iğ — Elbette itilâf arzu edi iy Fakat.. Bu sırada Ismail Kemal bey Fransızca bir şeyler söyledi nihayet gene Ahmet Rıza b sesi salona hakim oldu: — Eğer bu ihtilâf giderilm kabahat bizde değildir. evvelden pek âlâ biliniyor! Burada (yani Pariste) M Iogilterede de (Osmanlı), rede (Intikam) ve (Istirdat), da (Sancak) gazetelerile daima omüdahalâtı ecnebiye! aleyhine bir meslek takip edi; duk. Şu halde bu içtimada di mesleğimizden © ayrılmayacakt Çünkü mesleğimiz kuru bir in tan ibaret değildir. Biz gömlek değiştirir gibi sık meslek değiştirenlerden'de deği Hem de müdahale için kabi zararsız bir usul de gösteremiyi sunuz... Nazım beyin susmasile başlay sakin hava, şimdi Ahmet R beyin sözlerile gene birden değ meğe beşlamış bulunuyordu. G sinirler (geriliyor, Fakat ha devam ediyordu: 3 . Ermenilerin o müdah alada israr etmeleri onların aleyhinde bulunmakti isabetimize bir delildir. Prens Sabahaddin bey: — F âlâ, bizitilâfın menfaatı umum iktizasından olduğunu takdir riz. mütalaanızı söyleyiniz. Ahmet Rıza bey — “Cemi : p sarruf tedbirleri almağa temayül Bari sergisi müdiri, ticaret | erdir. : ğ daimenin başlıca vazifesi teni edeceğine ihtimal ma e meliiğlri odasile ihracat ofisine gönderdiği Hastanenin diğer hastalarına ii mepee Kabak iş ee fikre ve e kanunu esasinin ahkân i ligae başka klüplerİe hıdır | a çekil ng bir air eçen sene Böl güzamın” sirayet “etmesi tehlikesi e e humalekır lar ya; .USUSİ onu: ps rr a Ek aşi > ——> ". n huk Üre ri Klan Se onların idin ib ika “İ zölden ilkan »ş uyurlar elbeima,, N a 3S melda ipi en elin a mektupları Melimede; vVdiminkini | etti. Kapıdışarı edilmişti, kovuk — Hayır, eğer onlara müra- Müracaat ettiği er “yerde, gönderecekti. Daha olmasa kal- Aliye göndermişsiniz. Bu şerait muştu, işsiz kalmıştı. Çıkardığı | caat edersem, annemle büyük | hemen hemen ayni sözleri duydu: ağ Ankaraya giderdi. dahilinde (beraber | çalışmamı- | yavlış faturaları, alay olsun diye, | babam işimden çıktığımı öğrenir- “Erkek arıyoruz - adresinizi i za imkân olmadığın takdir kim bilir kimlere göstereceklerdi? | ler. Bunu istemem. Yarın bir iş bırakınız - Memura ihtiyacımız Bun a karar * Verdiğinin ve edersiniz .. Emin olun, eğer | Kimbilir arkasından ne kadar | bulayım, ilk işimi bıraktığımı öyle | yok - Bugüne kadar nerede çalış- | günü annesinden şu (mel . u ; zenğin — olsaydın, ize omaddi | alay edecekler, eğleneceklerdi? | öğrensinler. tınız?,, aldı: (Bitmedi) il İ an e > “

Bu sayıdan diğer sayfalar: