15 Mayıs 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

15 Mayıs 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Tütün konferansı Yunan heyeti şehrimize geldi Murahhaslarımız arasında ihtilâf mı var? Balkan tütün konferansına işti- rak edecek olan tütün murahhas- larımız arasında bazı ibtilâflar çıkmıştır. Evvelce de yazdığımız gibi, türk heyeti murahhasası, Nemli Zade Mithat, Habip Edip, ihracat ofisinden Haluk beylerden mürekkeptir, bunların arasında ticaret odası reisi Nemlizade Mithat beyin heyetten çekildiği söylenmektedir. Buna sebep Nemli zade Mithat beyle, Habip Edip bey arasında çıkan bir ibtilâftır. Balkan tütün konferansı bir iki güne kadar şehrimizde top- lanacaktır. Dün, konferansa işti- rak edecek olan Yunan murah- hasları (o şehrimize gelmişlerdir. Ticaret odası, Yunan heyetile temasa baslamıştır. Takas işi Heyet Parise vasıl olarak tetkikata başladı Avrupada bulunan takas heyeti, evvelki gün Parise muvasalat etmiştir. Gelen malümata göre heyet Türk - Fransız ticaret odası erkânı tarafından istikbal edil- miştir. Istikbal edenler arasında Pariste bulunan, umumi ticaret işleri mü- dürü Naki bey vardı. Heyet, dünden: itibaren fransız ticaret nezaretile temasa başlamışlardır. Türk-Fransız ticaret odasının, bu temaslarda, büyük yardımları görülmektedir. Takas heyetinin, Paris resmi mahafilinde müspet neticeler elde edeceği ümit edilmektedir. Bulgaristan ve Yunanistanla mübadele Hükümetimizle, Bulgaristan ve Yunanistan arasında eşya müba- delesi için, yeni bir itilâf yapıla- cağından bahsetmiştik, dün bu münasebetle ticaret odasında iki komisyon ilk ictimamı aktetmiştir. Diğer taraftan ihracat ofisi, Yunanistan ve Bulgaristanla olan tüccari münasebatımız hakkında komisyonlara birer rapor vere- cektir. Şeker meselesi Tacirler 46 vagonu az buluyorlar Iktisat vekâleti şeker pabhalılığı- nın önüne geçmek için, yeniden şeker ithaline müsaâde istemesi üze“ rine Gümrük ve Inbisarlar vekâleti tarafından yapılan, şeker tevziine göre, İstanbula 46 vağon şeker isabet etmektedir. Şeker tacirleri, bu miktarın, ıstanbuldaki o pahalılığı (ortadan kaldırmağa (kifayet etmediğini söylemektedirler. Tacirler, Istanbula daha fazla şeker verilmesi için, hükümet nezdinde teşebbüsatta bulunacak- lardır. Şarlo Japonyada Kobe, 14 (A. A.) — Meşhur komik Şorlo buraya gelmiş ve karaya çıkmıştır. Fevkalade şevk ve galeyan ile kendisini karşılamağa gelen cesim halk kütlelerini dağıtmak için 300 olisin (çalışmasına (mecburiyet dir âünmikan Gi indr Gi: Yumurta ihracatı Nakliye ücretinin indirilmesi lâzım Yumurta tacirlerinin nakliye ücretlerinden şikâyet ettiğini yaz- mıştık. Bu mesele gittikçe ehem- miyet peyda etmiştir. verilen ma- lümata göre, limanımıza işleyen vapur kumpanyaları, yumurtayı pahalıya nakletmek için aralarında bir itilâf yapmışlardır. Bir Fransız vapur şirketi, Bar- selonaya yumurta taşıyan Ispanyol vapurile rakabet etmiş, fakat neticede bu vapur kumpanyasile fiat hususunda uyuşmuştur. Bu sebeple yumurta Barselonaya da pahalı olarak sevkedilmektedir. Yumurta ihracatı, Fransanın tahdidatı üzerine esasen azalmıştı. Vapur kumpanyalarının el birliğile fiatleri arttırması da, yumurta ti- caretindeki vaziyeti müşkül bir hale koymuştur. Ticaret odası, bu mesele hak- kında vapur kumpanyaları nezdin- de teşebbüsata girişmiştir. Üç gün içinde. Amerika zabıtası Lindber- ğin çocuğunun katillerini arıyor Londra, 14 (A.A.) — Ewening News gazetesi, yeni Jersey polis zabiti mülâzım Waltea Guohlinin telefonla kendisine vaki olan atideki beyanatını neşretmektedir. “Tahkikat neticesinde, çocuğun büyük çapta bir tabanca ili öldü- rüldüğü tezahür etmiştir. Çocuğun cesedi otomobille yolun kenarından 60 metre kadar ileride calılik çukura nakledilmiştir. Katiller cesedi gömmeğe teşeb- büs etmişler, fakat görünüşe göre nagihani olarak bu fikirlerinden sarfınazar eylemişlerdir. Zabıta kuvvetleri bu şayanı nefret cina- yetin faillerini keşf için icap eden her türlü gayreti sarfetmekten geri durmamışlardır. Bir iz üzerinde bulunulduğu zannediliyor. 3 gün içinde katil- lerin tevkif edileceği tahmin olunu- yor. Efkârı umumiyenin bu kabil kaçırma hâdiseleri failleri hak- kında pek şedit cezalar tatbik edil- mesini talep ettiğinden NewYorkta M. Hoover, katiller aleyhinde çok geniş takibat icrasını emreylemiştir. Ekspres mahkeme Almanyada 3 mebus mahküm edildi Berlin 13) (Hususi) Siyasi cürümleri çabuk görmek için tesis edilmiş olan “Ekspres mahkeme,, bügün bir, gazeteciye taarruz eden dört faşist mebusu muhakeme etmiştir. Gazeteci Hitlerin erkânı har- biye reisi aleyhinde şiddetli bir mektup neşrettiğinden rayihştağ lokantasında taarruza uğramıştı. Muhakeme bunlardan üçünü üçer ay hapse mahküm etmiş, dördüncüyü oOberaet ettirmiştir. Kararda (Omebusların neşriyata her zaman kanuni şekilde muka- bele edebilecekleri, bu: tarzda taarruzda bulunmağa hakları ol- madığı beyan edilmekte ve esba- bı rauhaffife kabul olunmamak- tadır. Kemalettin Sami paşanın sıhhati Weimar, 14 (A.A.) — Türkiye büyük elçisi Kemalettin Sami paşanın sıhbi vaziyeti mahsus bir salâh göstermiştir. İntihaptan sı sonra.. Fransada kabine meselesi Radikaller yeni kabineyi kimlerle teşkil edecekler? Paris, 14 — Fransız efkârı umumiyesi kabine meselesile çok meşğul oluyor. Radikal sosyalist- lerin yeni kabineyi sosyalistlerle mi, yoksa merkez fırkası ile mi teşkil (o edecekleri her tarafta soruluyor. Şimdiki halde sol cenaha men- sup radikal sosyalist, cumhuriyetçi sosyalist ve sosyalist fırkaları mutlak (o ekseriyeti haizdirler. 1924 te bu üç fırka mutlak ekse- riyeti haiz degildi. Keza radikallar sola mütema- yil merkez fırkalarıyla anlaşarak da ekseriyet temin edebilirler. Her halde yeni mecliste en büyük rolu râdikal sosyalist fırkası oy- nıyacaktır. Çinde vaziyet Mançuride şehirler yağma ediliyor Londra 12 — Deyli Telgraf gazetesinin Harbin muhabiri şi- mali Mançurideki muharebe ve karışıklıklar hakkında şu malümati göndermiştir : Şimali Mançuride harekât yapan onuncu Japon fırkasının kuman- danı ceneral Hirose Cemiyeti akvam komisyonuna eşkiyanın faa- liyeti hakkında vereceği raporda bir çok köprülerin berhava, tren- lerin yağma edildiğini ve şehir- lerin soyulduğunu, köylerin yerle yeksan ( edildiğini, memleketin baştan başa çöle çevrildiğini ve ticaretin felce uğradığını bildir- miştir, Bu anarşirin sebebi asi cene- rallerin kıtalarını beslemek için para toplamak üzere her tarafa çetelerini saldırmış olmalarıdır. Aç ve bülâç kalıp ta demir yolları mıntakalarına gelen bir çok Çinli çifçi de bu çetelere iltihak etmiş- tir. Ceneral Hirose Çinli cene- rallere ahalinin teveccüh göster- mediği kanaatındadır. Japonlar başlıca başıbozuk çete- lerinin mevcudunu 48,000 kişi tahmin etmektedir. Arazi ormanlık olduğundan tayyareler çetelerin bulunduğu yerler yerleri i keşfedemiyor. Küçük itilâf Hariciye naz nazırları Belgradda toplandılar Belgrat 14 ( A.A. ) — Küçük itilâf hariciye nazırlarının dünkü içtimalarına ait aşağıdaki tebliğ neşredilmiştir. Küçük itilâf hariciye nazırları M. Marinkoviçin riyasetinde sa- bahleyin ve öğleden sonra iki içtima aktederek umumi siyasi vaziyet ve bu vaziyetin ihtiva ettiği müşkülât hakkında teatii efkâr etmişlerdir. Nazırlar terki teslihat konfe- ransına mevzu meseleleri, gerek siyasi ve gerek fenni nokatai nazarlardan tetkika başlamışlar ve bu hususta evvelce ittihaz edilmiş olan hattı hareketi teyit ve mezkür meselelerin inkişafla- rına uygun olarak takip edilecek usulü tesbit eylemişlerdir. M. Lebrun, bir katili affetti Paris 14(A.A.) —M. Doumerin vefatına müsadif gecede idam edilmesi icap eden katil Bouyer yeni reisi cumhur M. Lebrun tarafından affedilmiştir. AKŞAN'ın tetrikası: No: 191 Paris kongresinde kâtiplik vazifesini yapan Ali Fahri B. Şimdi Avrupadan bir muavenet istemesek onların izmihilâlimizi mucip müdahalelerine mani ola- bilecek miyiz? Abdürrahman Bedrihan bey — Efendim biz Avrupanın muaveneti dostanesini reddetmiyoruz. Ahmet Rıza beyin buyurduğu gibi vuku bulacak ( Aksiyon) un lehimize olmaktan çok ziyade aleyhimize zuhur etmesinden korkuyoruz. Bu korkumuzu takviye ve teşdit eden de Avrupa devletlerinin vaziyet ve makasıdı haziralarıdır. Kelime münakaşası Perens Sabahaddin bey— (Kon- kur moral) ile ( Aksiyon biyen- | veyyant) kelimeleri beyninde bir fark var. Bundaki farkı muhalif bulunan vatandaşlarımızın hakkile takdir etmediklerini görüyorum. Biz Avrupasız, Avrupanın muave- neti olmadan bir iş göremeyiz. Görebiliriz denirse bugünkü cere- yanı fikri ve içtimaiye muh. söylenmiş olur. Sizin kavlinizce Avrupaya diyeceğiz ki bize bir mua- venet ediniz ki o muavenet bir söz- den ibaret bulunsun, bu, ciddiyetle telâkki edilebilir mi? Binaenaleyh gerek osmanlılık lehine ve gerek insaniyet ve medeniyet lehine Avrupalıların bir muaveneti dos- tanelerini istemeliyiz. Ve bu mu- aveneti İstanbul hükümetine karşı cebren dahi ifa etmelerini talep" etmelidir. Eğer bunu istemezsek ötekini de, yani muaveneti mane- viyeyi de istememeliyiz. Mozuros bey — Evet, Evet, muhakkak surette muaveneti mad- diye talep eylemeliyiz. Nâzım bey — Deniyor ki bizim istememizle Avrupa, ıslahatı ya yaptıracak ya © yaptıramıyacak. Yaptırmadığı surette onlara mü- racaat neden iktiya ediyor. Yap- tırdıkları surette ise amme onu muhafazaya muktedir olabilecek mi acaba? Prens Sabahaddin bey — Eğer biz Avrupanın muavenetile ıslahatı alabilirsek onu muhafaza edecek olan da gene Avrupanın kuvve- tidir. Ahmet Rza bey — Avrupa verdiği ıslahatı bozabilir. Muha- faza dahi etmiyebilir. Çünkü işte 25 senedir yüz üstüne bıraktığı Berlin muahedesinin bazı aksamı, Lütfi Fikri bey — ( Entervan- siyon ) kelimesini arkadaşlarımız- dan bazıları anlıyamamışlar. Bu kelimeden murat, düveli muazza- manın imzayı tasdiki altında bulu- nan ahkâm muahedat ve tekâlifi “mesi vardır. Sahife 5 15 Mayıs 1932 ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : medeniyeyi vatana tatbikten imti- na eden ve bu imtina: memleketi bir mehlekei muahakkakai inkı- raza sürükliyen hükümeti cabireye ahkâmı medeniyeyi tatbik ettire- bilmek üzere hey'eti muâzzama- nın tavassutu (dostanelerinden ibarettir. Yoksa geliniz bizim memleketimizi zaptediniz demek değildir. Binaenaleyh memleketin mahzı necatı dahi kuyudu ecne- biyden bile selâmet ve halâsı demek olan bu türlü tavassut ve müdahalei dostaneye karşı min- nettar kalınmasını bile vazifei , insaniyeden addederiz. Ferit bey — Izahatınıza pek çok teşekkürler ederim, cidden müstefit oldum! Ahmet Rıza B. — Efendim da- “ ima bir kelimeden bahsediyoruz: Müdahale, ademi müdahale.. Prens Sabahaddin B. — Bizim projemizde müdahale yoktur! Ahmet Rıza B. — Evet efem dim, fakat biz aksiyon sözünü müdahale addediyoruz. Ve evvelki ietimalarımızda entervansyon keli- bu, Halil Ganem efendi ile diğer arkadaşların tale- bine binaen kaldırıldı. Ismail Ke- mal bey efendinin maksat ve © meslekleri daima budur. Son za- manlardaki makaleleri buna şa- hittir. Bu makalelerinde hatta ecnebi (Okontrolu bile (talep etmektedir. Biz (oyalmz ke lime üzerinde omünakaşa edip duruyoruz. Eğer Avrupanin tevec- cühünü ve muaveneti döstanelerini kazanmak için edna istidat ve kabiliyet gösterirsek bize muave-. neti dostanede menfaattar olan devletlerin muavenetlerini görürüz. Bu, gayet tabii ve zaruri şeydir. hiden tahtı karara aldığımız dört madde üzerine ne yapacağımızı, nasıl çalışacağımızı Avrupaya gös- termeliyiz. hü e a bir Binaenaleyh biz mütte- Ismail Kemal bey kalktı. Riza beye bazı cevaplar verdi, mebus- lardan Satas efendi de söze karıştı. Nihayet Ahmet Rıza bey (entervansyon) aleyhinde şiddetli fakat kısa bir nutuk daha irat ederek bu kelimeyi protesto etti. Ismail Hakkı bey (“)— Üç dört- gecedir yalnız bir kelime üzerinde tâatiiefkâr ediliyor. Her iki taraf ' ta kendi fikrinde sebat ediyor. Tarafeynin hüsnü niyetlerinden asla şüphem yoktur. Ancak tara- feyn bulundukları noktalarda sap- lanıp kalmış olduklarından maât- teessüf yekdiğerine takarrüp'ede- meyorlar bu ihtilâf devam ederse müzakeratımızın neticesini, almak daha çok zaman mümkün olamaz. Halbuki birçok fedakârlıklarla hay- yızi imkâna getirilen böyle bir içti- ma semeresiz kalırsa pek'yazık olur. Şimdiye kadar birbirimizi anladık, anlaştık. e Yekdiğerimize: sarıldık. Vatanın saadet ve selâmeti gibi bir vazifei omukaddeseyi deruhte ettik. Mukarreratımızı sittihadı âra ile kısmen de ileri — götüreük, Yalnız bir kelime üzerinde itilâf edemedik. Muhterem arkadaşlarım, rica ederim, azıcık munsıfane davranalım, aramızdaki bu küçük ihtilâfa nihayet verelim. (Ve şuradan gene birbirimizi severek müttehidülfikir olarak (çıkalım. (Arkası var) (1 Bilâhare Amasya mebusu Ismail Hakkı paşa, O Eva aşk pey on © İşi çeyizim Şap EEEEEEMENE

Bu sayıdan diğer sayfalar: