17 Mayıs 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

17 Mayıs 1932 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Mühim bir sual Gıda maddelerinin fiatleri soruldu Dahiliye vekâleti her taraftan izahat istedi Dahiliye vekâleti Uvilâyetlere gönderdiği bir tamimde havayici zaruriye fiatleri ve nark hakkında şu yedi suali sormaktadır : 1 — Buğdayın ve ekmeğin kilosu kaç kuruştur ? Aradaki farkın miktar ve esbabı ile narka esas olan formül hakkında izahat verilmesi ve geçen seneye naza- ran mukayeseli malümat itası ?. 2 — Etin muhtelif nevilerinin fiatleri ile geçen seneye nazaran mukayesesi ve hariçte ucuz ol- duğu halde belediye hududu dahilinde etin pahalıya satılma- sının sebepleri. 3 — Şeker, makarna, pirinç, patates, fasulye, sadeyağ, zeytin yağı ve taze sebze fiatlerinin geçen sene ile mukayesesi ve bu maddelerin depolarda mevcudu olup da ihtikâr kastiyle piyasaya çıkarılmamasından o bahalı olup olmadığının işarı. 4 — Mesken kiralarının geçen sene ile mukayesesi. 5 — Halen belediyelerce âzami fiat konmuş maddeler nelerdir. 6 — Vilâyet merkezi belediye- lerince; şimdiye kadar ne gibi tedbir ittihaz olunduğu ve olun- ması derdest bulunan tedbirin muntazaman işarı, 7 — Bu hususta alınacak ted- birler hakkında ayrıca tebliğat yapılacaktır. Faaliyete geçilmesi ve suallere acilen cevap verilmes. Pamuk ihracatı 3,5 küsur milyon liralık pamuk sattık Adana ticaret borsasının Nisan ayı istatistiğine göre nisan içinde Adanadan 7837 balya opamuk ihraç edilmiştir. Bu sene mevsim başından nisan sonuna kadar Adanadan çıkarılan i pamukların yekünu 65916 balyedir. Bu pamuğun memlekete getirdiği paranın miktarı 3,662,959 liradır. 1 mayıs 932 tarihinde yapılan tahkikat ve: tetkikata göre henüz ihraç olunmamış 1500 balya pa- muk mevcut oldugu ve bunların satılmak üzere borsaya arzedilmiş olduğu anlaşılmıştır. Suriye ile ticaret Bir ticaret muahedesi yapılması isteniyor Suriyede kuraklık devam ediyor. Bu vaziyet karşısında, Suriye hariçten külliyetli miktarda buğday alacaktır. Fakat Suriye hüküme- tile aramızda ticaret muahedesi olmadığı için, buradan Suriyeye ithal edilen mallardan ağır gümrük resmi alınmaktadır. Diger taraftan Avustralya buğdayları Suriyede daha ucuz satılmaktadır. Bu vaziyetten en ziyade Mersin ve Adana buğday tacirleri şikâyet ediyorlar. Suriye ile aramızda ticaret muahedesi olursa Türk buğdayları Suriye pazarını elde edecektir, Mersin ve Adana tacirleri, Suriye ile aramızda ticaret mua- hedesi yapılması için iktisat vekâ- letine müracaatta bulunmuşlardır. Bundan başka, şehrimizde, Su- riye ile iş yapan ihracat tacirleri de, bu mesele hakkında Istanbul ticaret odasına müracaat etmiş- lerdir. Ticaret odası bu müracaatı nazarı itibara almış, iktisat vekâ- leti nezdinde teşebbüsata giriş- miştir. GÜNÜN HABERLERİ Bursa Halkevi Teşkilât inkişaf ediyor 1 Bürsa Halk fır & Halkevi relsi kasi idare reisi Yusuf izzettin Hulusi bey bey Bursa 16 (Hususi) — Şehrimiz- deki Halkevi teşkilâtı şuurlu bir ürüyüşle inkişaf ediyor. Fırka reisi Hulüsi beyle evin kıymetli reisi Yusuf Izzeddin bey her gece şubelerin faaliyetlerile çok yakın- dan meşgul oluyorlar. Şimdiye kadar teşekkül eden şubeler çalışma yollarin çizerek Halkevini pir faaliyet ocağı haline getirdiler. Bugünlerde intihabı yapılacak olan müze ve içtimai yardım komitelerinden Omaada (bütün şubeler faaliyete geçmiş bulu- nuyor. Bir kaç gece evvel neşriyat ve tarih, edebiyat şuhe- leri de intihaplarını bitirdiler. Teşekkül eden idare heyetle- rine şu zevat seçilmiştir: Spor: Dr. Osman Niyazi, Tev- fik, Ali Rıza, Hayri Ragıp ve Ferit beyler. Temsil: Lütfiye Şerif Hm., Dr. Münir Halil, Rüştü, Rıza ihsan Zeki beyler. Güzel sanatlar: Müdessir H., mimar Nedim, Rasih, Necati ve Yaşar beyler. Köycülük: Zehra H., Mazhar, Ali Rıza, Cemal Ömer Fevzi beyler. Halk dershaneleri: Ahmet Ne- cati Cemal, Tahir, Abdullah, Salim beyler. Tarih: Mubtar Şevket, Şemset- tin, Memduh Turgut beyler. Dil edebiyat : Ali Ulvi, Nam- dar Rahmi, Recep beyler, Neşriyat ve kütüphene : Cemal, Dr. Osman Şevki, Cevat beyler. Trabzonda elektrik hissedarların içtima ve yeni idare meclisi intihabı Trabzon, 14 (Hususi) — Şeh- rimiz elektrik şirketinin heyeti umumiye içtima evvelki gün şir- ket binasında yapıldı. Ve yeni idare meclisi intihabile şirketin vaziyetini selamete ulaştırıcı ted- birler alınarak içtimaa nihayet verildi. Bu içtimada söz alan avukat Faik Ahmet bey şirketin vaziyeti maliyesinin pek elim bir halde bulunduğunu ve bu vaziyetin ancak alacaklılarla ve bilhassa sanayi ve maadin bankasını muavenetile ıslah olunabileceğini söyledi ve banka mümessili Kemal Ziya beyin bu hususta ümit verici vaatlarda bulunduğundan babs- etti. Sanayi ve Maadin bankası mü- messili Kemal Ziya bey bankanın azami muaveneti deriğ etmiyece- gini ve her hususta şirkete mu- zaheret edeceğini beyana salâ- hiyettar bulunduğunu yeni teşek- kül edecek mahalli idar eden bu esas dahilinde hareket edil- mesi hususunun hissedarlar tara- fından da temenni edileceğine şüphesi olmadığını söyledi, beya- natı sürekli alkışlarla karşılanmış ve kendisine teşekkür edilmiştir. Bundan sonraidare heyeti inti- habı yapıldı. Yeni heyet şunlardan mürekkeptir: Nemli zade Sabri, hacı Hamdi zade hacı Hakkı, avukat Faik Ahmet, Kadri Mesut, Salih Zeki bevlerle Iş ve Ziraat bankaları müdürleri, Faik Rüştü, Osman hacı Dursun beyler. Mü- Japon kabinesi Japonyada suikastlar Harbiye nazırını da öldürmek istediler Tokio 16 ( A.A ) — Kabine müştereken istifasını vermiştir. Katilin polis tarafından faaliyetle aranmakta olan Kawasaki isminde birisi olduğu söylenmektedir. M. Inukailin bir ziyaretçi ile salonda konuşmakta olduğu sırada katillerin (o birdenbire o başvekilin ikametgâhına girdikleri ve yolla- rını kesmek isteyen 4 polis me- muru ile bir hizmetçi kadını yara- ladıkları şimdi haber alınmaktadir. Ziyaretçilerden biri de M. Inu- kaiyi müdafaa etmek isterken, yaralanmıştır. Başvekilin gelini kaimpederinin kaçmak için zamana malik oldu- gunu fakat mütecavizlere - karşı durmağı tercih ettiğini ve bunlara cesaretleri varsa kendisini vurma- larını söylediğini beyan eylemiştir. Tokio, 16 (A.A.) — Harbiye ceneralı Arakinin de müsellah bir takım eşhaş tarafından katline ramak kalmıştır. Bunlar, gece yarısından sonra mumaileyhin ikametgâhına gir- mişlerdir. Maamafib, bu arada harbiye nazırı kabinenin hususi bir içti- maına iştirak için evinden çıkmış bulunmakta idi. Hindistanda Karışıklık ve yağma vakaları artıyor Bombay, (A.A.) — Mecusilerle müslümanlar arasındaki kargaşa- lıklar o kadar vüsat kesbetmek- tedir ki umumi vali Nahabalesh- war'dan geri dönmeğe mecbur olmuştur. Ölülerin miktarı artmakta ve yağmalar devam etmektedir. Bombay 16 (A.A.) — Sokak arbedeleri, Müslümanlarla Mecu- siler arasında şiddetli bir ibtilâf mahiyetini iktisap eylemiştir. Normal hayat durmuştur. Zabıta kuvvetleri kâfi gelmemektedir. Hükümet askeri kıtaatın mua- venetine müracaata mecbur kal- mıştır. Vapurda yangın Mesajeri Maritimi vapurlarından birinde yangın çıktı Aden 16 (A. A.) — Mesajeri Maritimi Okumpanyasının 21,000 tonluk George Phillipar vapurunda, Çinden Marsilyaya gelirken, Guar- dafui burnunun 5 mil mesafesinde bir yangın çıkmıştır. Vapurun takriben 60 kişi olan yolcuları kendilerini denize atmış- lardır. Vaka mahalli civarında bulunan Kianeft Sovyet vapuru ile Contrastor ve Mahsut Ingiliz varpurları yolculardan sağ kalan- ları toplamıştır. Etrafta bulunan diğer vapurlar da vaka mahalline gitmektedirler, Hakone Maru Japon vapuru boş bir tahlisiye sandalına tesa- düf etmiştir. 3 yolcunun çiddi surette yan- mış oldukları haber alınmıştır. Boğulanların miktarı henüz meç- huldür. Aden 16 (A.A.) — Ingiliz Cron- tactor ve Mahsud vapurları 263 rakıp ta kazancı zade Hüseyin beydir. yolcu kurtarmışlardır. Bu yolçular buraya çıkarılacaklardır. mi mr AKŞAM'ın tefrikası: No: 113 Yusuf Akçura bey Mısırda mahalli kıyafetle Avrupanın kucağına atılmak.. Ahmet Rıza bey — Bir ( Meş- veret ) le lâzım olduğu kadar iş görülemiyeceği noktasını biz de pek iyi biliyoruz. Benim mesle- ğim, programım vatana en nafi bir surettedir. Bundan daha iyi bir program tayin edebilirseniz sizi tebrik ederim ve tesis ede- ceğiniz cemiyetin muvaffakıyetini temenni etmekten hâli değilim. Ancak şu (Ordr döjur) un ifade ettiği mapa Avrupanın kucağına atılmaktan başka bir şey midir? Prens Sabahaddin bey — Söy- lediğim söz maattesüf sui tefsire uğradı. Ahmet Rıza bey buyuru- yorlar ki: Avrupanın kucağına atıl- maktan başka bir şey yapılmayor. Halbuki biz Avrupanın kucağına atılmayoruz Avrupadan muavenet talepetmek, kanunu esasimizin mevkii tatbike kunmasını temin için istimal edilerek vesaitten biri de bu olduğunu takdir etmek demektir. Ahmet Rıza bey — Amma efendim, ( bumesaide ) diyerek mabadi ile ma kablini tahsis ve takabbül ediyorsunuz! Prens Sabahaddin bey — Hayır efendim, bu mesaidenj biride -deyince o tahsis ve takayyüt ber taraf olur. Bunun üzerine müsvedde tekrar tashih olundu. Yani, yukarıda kaydettiğimiz kararnamedeki “... Idarei müstebiddei mezküreyi bir idarei adileye tahvil etmek üzere birlikte sarfı mesaiyi taah- büt ediyorlar. Bu mesaide...,, kısmında “...... Tahvil etmek ve her kesin hukukuna riayet... ,, şeklinde bir küçük tashih yapılmış oluyor. Fakat Ahmet Rıza bey, bittabi bu tashihi de kâfi bulmuyor ve oturduğu yerden sesleniyor : — Ben imza etmem | Arkasından o( Aksiyon biyen veyyant ) a (Konkur moral) in ilâvesi, münakaşaları ve bunun ekseriyetle kabulü.,. Ve nihayet son ses ve son sözl Kongre bitti fakat.. Prens Sabahaddin B. — Efen- diler kongrenin vazifesi tamam oldu. Yalnız şimdi komitenin te- sisi kalmıştır. Bunu muvafık bir günde yaparız. O kadar zahmeti ibtiyar ile davetimize icabet eden zevatı kirama arzı teşekkürat eylerim! Prens Sabahaddin bey vazife- sini bitirmiş bir insan gibi birden sustu ve bütün salon bu süküte 17 Mayıs 1932 ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Mubarriri : 4 bir an iştirak etti. Fakat bu salonda iki parti vardı. Bu iki Parti uzun münakaşalardan, mü- zakerelerden sonra bir çok tek- liflere, tavassutlara rağmen bir- leşememişti. Son dakikada yine iki parti mevcuttu. Ecnebi müda- halesini kabul edenler ve etmi- yenler. Ve şimdi ecnebi müdaha- lesini kabul etmiyenler namına Abdurrahman Bedrihan bey söz istedi ve ayağa kalktı: —Sevgili vatandaşlarım, kong- reye iştirak ederken neticesinde müttehidülrey olarak içtimaimiza hitam vermeği kalben arzu edi- yorduk. Ittihadımızın hasıl edeceği kuvvetten istifade en birinci emeli- miz idi. Hattâ bu hususta neka- dar itilâf taraftarı olduğumuzu son teklifimiz ispat eder. Fakat maatteessüf bu arzumuza muvaf- fak olamadık. lttihadı efkâr hasıl olamadı..... Biz medeniyetin bulunduğumuz (o devirde (elân hükümetlerin en birinci saik ve mahreki menfaat olduğunu zannediyoruz. Devletler menafi- inin ıslahat hususunda bizimki ile daima müşterek bulunacağına emin değiliz. Biz müdahalei ecne- biyenin menafiimize, muhafazai istiklâl ve Otamamii mülkimize muzır olduğunu kabul ederiz. Ekseriyet te tastik eder ki vakti sulhte vuku bulacak müdahalei misal gösteremedi. Saniyen A: rupa müdahelesinin menafiimize muvafık bir surette sevkedilme- sinin ne demek olduğunu anlaya- madık. Pariste tesis edilecek hür- riyetperver bir Osmanlı cemiyeti- nin ne suretle mesaili şarkiyede düveli muazzama siyasetlerini idare edeceğine akıl erdiremedik. Biz, bize nabak yere isnat olunduğu vechile Avrupaya mua- rız değiliz. Bilâkis onların terak- kiyatı medeniyelerini memleketi- mizde tamim etmek en birinci ve mukaddes vazifemizdir. Maarifle- rile halkımızı tenvir, müessesatı nafıalarile, meşrutiyetlerile hükü- metimizi techiz etmek istiyoruz. Bilcümle hususatı nafıada mileli mütemeddinenin mesleğini takip etmek arzusundayız. Binaenaleyh aramızdaki ihtilâfa badi bu değil- dir.,, Müdahalei ecnebiyenin kabul ve ademi kabulüdür,, biz vatan perverliğin bu müdahaleyi katiyen reddetmekte olduğunu ve bu vatanperverliğimizin menafiimize muvafık ve sevgili milletimizin ve Avrupanın mazharı takdiri olaca- ğını ümit ediyoruz. Binaenaleyh ayrı o çalışmak (o mecburiyetinde bulunduğumuzu arzeder ve tekrar Prensler hazeratına bu kongreyi aktetmelerinden dolayı takdimi teşekkürat eyleriz. Ahmet Rıza Bey — Efendim, prensler hazeratının şu muvaffa- kıyetlerinden dolayı pederi âlileri Mahmut paşa hazretlerine umum tarafından arzı teşekkürat edil mesini rica ederim. Prens Sabahaddin bey — Pede- rim hakkında vukubulan teveccühü umumiye ansamimülkalp teşekkür eder ve kendilerine sureti mah- susada yazacağımı temin eylerim. Kongre dağılıyor Artık kongre nihayetini bulmuş- tu. Aza kalkmağa davranırken Ahmet Rıza bey tekrar ayağa kalktı ve çok samimi, çok nazik bir eda ile: (Arkası var ) a

Bu sayıdan diğer sayfalar: